Euro üzerindeki baskı arttı
Şubat ayında küresel piyasalarda durgunluk serisi devam ederken, 20 üyeli Euro Bölgesi’nde mevsimsellikten arındırılmış GSYH, geçen yılın üçüncü çeyreğinde önceki çeyreğe kıyasla yüzde 0,1 küçülme kaydetti. Almanya’da devam eden ekonomik durgunluk teknik resesyon beklentisini kesinleştirirken, Euro Bölgesi tamamında gözüken durgunluk euro üzerinde baskıyı bir hayli artırdı.
Uzmanlar ekonomideki zayıf performansın özellikle iç talep ve yatırımlardaki sert düşüşten kaynaklandığının altını çizerken küresel fon yöneticileri AB genelinde acilen doğrudan yatırımların hızlandırılması gerektiğinin altını çizdi.
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlamasıyla yaşanan enerji fiyatlarındaki büyük artışın ardından yeni- den ivme kazanmakta zorlanan Fransa, İtalya ve İspanyol ekonomilerinde de gidişat hiç iç açıcı değil. 2024 yılı ilk çeyreğinde yüzde 0.5 düzeyinde büyümenin zor olduğu projekte edilmekte. Şubat ayının sonuna geldiğimiz şu dönemde satın alma gücünün zayıflaması ve yüksek faiz oranlarının kredileri azaltmasıyla Euro Bölgesi'nde bu yılki ekonomik büyüme beklentisini yüzde 1,2'den yüzde 0,8'e indiriyoruz.
ALMANYA'NIN TEKNİK RESESYON İHTİMALİ DAHA DA ARTTI
Uzun zamandır altını çizmekte olduğumuz Almanya'nın teknik resesyona girme ihtimali artık yüksek sesle dillendirilmeye başladı. Almanya Merkez Bankası (Bundesbank),dış talebin zayıflaması, tüketicilerin harcamalarında temkinli olması ve artan finansman maliyetlerinin yatırımları sınırlamaya devam ettirmesi ihtimallerini göz önünde bulundurarak, Almanya ekonomisinin geçen yılın son çeyreğinin ardından bu yılın ilk çeyreğinde de daralma göstererek teknik resesyona girebileceğini kaydetti.
Aylık raporun detay kırılımlarını incelediğimizde, Almanya ekonomisinin 2023'ün son çeyreğinde daraldığı anımsatılarak, bazı 'ters rüzgarların' muhtemelen 2024'ün başlarında da devam edeceği ve ekonomik üretimin ilk çeyrekte yeniden bir miktar düşebileceğine dair ilginç açıklamalar göze çarptı. Alman ekonomisinde hala toparlanmanın olmadığına işaret edilen raporda, dış talebin son zamanlarda önemli ölçüde düşüş eğilimi gösterdiği ve tüketicilerin harcamaları konusunda hala temkinli davrandığı aktarıldı.
IMF EN BÜYÜK 20 EKONOMİYİ AÇIKLADI
IMF, en büyük ekonomiye sahip ülkelerini açıkladı. Dünyanın en büyük ekonomileri listesinde ABD ilk sırada yer aldı. Listede, Japonya üçüncü sıradaki yerini Almanya'ya kaptırdı.Türkiye ise yıllık 1.15 trilyon dolarlık GSYF ve 13,380 dolarlık kişi başına düşen gayrisafi yurt içi hasıla ile listenin 17. sırasında yer aldı. Dünyanın en büyük ekonomisine sahip 20 ülkesi şöyle:
ABD - 27,974 trilyon dolar Çin - 18,566 trilyon dolar Almanya - 4,730 trilyon dolar Japonya - 4,291 trilyon dolar Hindistan - 4,112 trilyon dolar İngiltere - 3,592 trilyon dolar Fransa - 3,182 trilyon dolar İtalya - 2,280 trilyon dolar Brezilya - 2,272 trilyon dolar Kanada - 2,242 trilyon dolar Meksika - 1,992 trilyon dolar Rusya - 1,924 trilyon dolar Güney Kore - 1,784 trilyon dolar Avustralya - 1,696 trilyon dolar İspanya - 1,685 trilyon dolar Endonezya - 1,541 trilyon dolar Türkiye - 1,340 trilyon dolar Hollanda - 1,167 trilyon dolar Suudi Arabistan - 1,112 trilyon dolar İsviçre - 977,95 milyar dolar
KÜRESEL HAM ÇELİK TALEBINE İLGİ AZALMAYA DEVAM EDİYOR
Küresel büyümenin yavaşlama eğrisinde hareket ettiği son aylarda çelik üretimi de kendisine düşen payı alan sektörlerden bir tanesi oldu. Özellikle Asya piyasasında gözüken inşaat ve üst yapı sektörlerindeki durgunluğun da etkisiyle iç talepte daralma yaşanması kaçınılmaz sonlardan bir tanesiydi. Ajanslardan derlediğimiz son bilgiler ışığında tüketim rakamlarına bir bakalım. Merkezi Brüksel'de bulunan Dünya Çelik Birliği, ocak ayı ham çelik üretim verileri açıklanmış durumda.
Küresel ham çelik üretimi, ocak ayında 2023'ün aynı dönemine göre yüzde 1,6 azalarak 148,1 milyon tona geriledi. Söz konusu dönemde dünyanın en büyük çelik üreticisi Çin'in üretiminin yüzde 6,9 azalarak 77,2 milyon tona düştüğü tahmin edilmiş. Japonya'nın üretiminin yüzde 0,6 artarak 732 milyon tona yükseldiği, Almanya'nın üretiminin yüzde 0,9 azalışla 2,9 milyon tona, Brezilya'nın üretiminin de yüzde 7,2 azalışla 2,5 milyon tona düştüğü hesaplanmış. Bu dönemde ABD'nin üretimi de yüzde 0,3 azalarak 6,8 milyon tona gerilemiş. Türkiye'nin ham çelik üretimi ise Ocak'ta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24,7 artarak 3,2 milyon tona yükselerek piyasalardan ayrışmış. Söz konusu dönemde çelik üretiminin Rusya'da yüzde 1,2 artarak 6,2 milyon tona, İran'da ise yüzde 39,3 artarak 2,6 milyon tona çıktığı tahmin edilmiş.
İNGİLTERE RUSYA'YA YAPTIRIMLARDA GÖZ AÇTIRMIYOR
Rusya – Ukrayna savaşının başlangıcından beri Rusya üzerinde kılıcını indirmeyen tek ülke olan Birleşik Krallık, ülke ekonomisinin yavaşlamasına rağmen kararından vazgeçmiyor. İngiltere Dışişleri Bakanlığı'ndan Rusya-Ukrayna savaşının ikinci yıl dönümünden iki gün önce yapılan açıklamada, Rusya'ya yönelik 50'den fazla kişi ve kuruluşu kapsayan yaptırım uygulanacağı kaydedildi. Roket fırlatma sistemleri, füzeler ve patlayıcılar gibi mühimmat sağlayanlara baskı uygulayacağı aktarılan açıklamada, yaptırımların, Rusya'nın önemli gelir kaynaklarını da hedef alacağı, metal, elmas ve enerji ticaretini kısıtlayacağı ve finansmanını her açıdan keseceği değerlendirmesinde bulunuldu.
AVRUPA MERKEZ BANKASI: "BITCOIN'İN GÖZÜMÜZDEKİ DEĞERİ SIFIR EURO
Son aylarda yeniden piyasa haberlerinde varlığını artırmaya başlayan coin piyasası Merkez Bankalarının radarına yeniden girmiş durumda. Ülkemizde de hukuksal zemin çalışmalarının hızlandığını bildiğimiz şu dönemde AMB'nin yaptığı sert çıkış bir hayli dikkat çekiciydi. ABD'de ETF varlıklarına yönelik ilk onayın verilmesinin ardından yasal boşluklar dikkat çekerken, AMB analistlerinden konuya ilişkin bir açıklama geldi.
ETF onayı "çıplak imparatorun yeni kıyafetleri" olarak nitelendirilirken, kripto varlıkların sorun çıkarmaktan öteye gidemeyen kanser hücreleri olduğu kaydedildi. Bunun yanında çevreye verilen zarar ve piyasayı daha az anlayanların zararına olarak zenginliğin yeniden dağıtılması da yer aldı. AMB'den Ulrich Bindseil ve Jürgen Schaaf, Bitcoin'in adil değerinin hala sıfır olduğunu yineleyerek Bitcoin balonunun kontrolsüz bir şekilde yeniden şişirildiği konusunda uyardı.
ASYA EKONOMİK GÖRÜNÜM
Asya – Pasifik görünümüne baktığımızda Güney Kore temelli ekonomik aktivitede kısmi hareketlenme olduğunu gözlemlemekteyiz. Bununla birlikte art arda dördüncü ayında deflasyona giren Çin ekonomisinde tüketici fiyatları son 14 yılın en hızlı düşüşünü yaşaması öne çıkan bir gelişmeydi
Asya ekonomilerinin neredeyse tamamında gözüken deflasyon süreci derinleşmeye devam ederken, uzun süredir devam etmekte olan emlak sektörü krizi, artan genç işsizlik sorununun kronik hale gelmesi ve ekonomideki küresel yavaşlama da dahil olmak üzere çeşitli olumsuzluklar şubat ayı içerisinde kıtaya dair beklentilerin düşmesine yol açtı. Konuya dair yapılan araştırmalarda tüketici davranışlarında benzerlikler kaydedilirken özellikle gıda temelli enflasyonist baskının düzelmemesinin sorunların daha da derinleşmesine sebebiyet verebileceği kaydedildi.
Çin temelli sorunların gölgesinde hareket eden kıta coğrafyasında iç tüketimde yaşanan yavaşlama arz dengesinin de bozulmasında önemli bir sorun olarak varlığını korumakta. Çin Ulusal İstatistik Bürosu tarafından açıklanan Ocak ayında tüketici fiyat endeksindeki yüzde 0,8'lik düşüş, deflasyonu art arda dördüncü ayına taşıdığını ilan etti. Fabrikalardan çıkan malların maliyetini ölçen üretici fiyat endeksindeki yüzde 2,5'lik düşüş ise ekonomide zayıflığın devam ettiğinin sinyalini verdi.
UBS, JP MORGAN VE FIDELITY INTERNATIONAL ÇİN EKONOMİSİNE GÜVENİYOR
Çin emlak krizinin ağır etkilerine rağmen küresel piyasaların Asya'dan çekilmediğini hatta doğrudan yatırımlara hız verdiğini gözlemlemekteyiz. Avrupa'nın kendi dertleri ile uğraştığı bu ortamda özellikle ABD'li yatırım bankalarının Çin, Singapur ve Güney Kore'de yeniden faaliyetlerini hızlandırdığını kanıtlayan çalışmalara rastladık.
-UBS tarafından yayımlanan 2024-2025 Çin Ekonomik Görünüm Raporu'na göre, önümüzdeki yıl Çin vatandaşlarının gelir seviyesi artmaya devam ederken, bu durum tüketim artışını destekleyecek. Raporda, imalat sektörünün yeşil dönüşüme dönük yatırımlarının da güçlü kalmaya devam edeceği aktarıldı.
-JP Morgan Chase'nin Çin Makro Görünüm 2024 Raporu'nda da Çin'in tüketiminin 2023'teki toparlanma ivmesini sürdürmesinin beklendiği kaydedildi.
-Fidelity International (FIL) tarafından yayımlanan 2024 yılına dair küresel yatırım gö- rünümü raporunda ise Çin ekonomisinin toparlanma sürecine girdiğine, bu yılın temmuz ayından itibaren uygulamaya konulan bir dizi politikanın sonuçlarının görülmeye başlandığına dikkat çekilerek, Çin'de 2024 yılında makro ekonomik istikrarın sağlanmasının beklendiği ifade edildi.
ŞUBAT 2024 ASYA ELEKTRİKLİ ARAÇ PİYASASI GÖRÜNÜMÜ
İthalat rejimi koruma duvarlarıyla şimdilik TOGG'a piyasada yer edindir- meyi başaran ülkemizin bu durumu korumasının bir hayli zor olduğunu gözlemliyoruz. Fiyat seçenekleri ve yüksek kilometreli yeni pil teknolojileri ile küresel piyasaları alt üst etmesini olası gördüğümüz Çinli üreticilerin mayıs ayından itibaren tüm kıta sahanlıklarında piyasadan büyük bir pay alacaklarını öngörmekteyiz.
-Çin'li rakipleriyle fiyat konusunda rekabet etmek adına fiyatlarını düşüren Avrupalı üreticilerin Tesla gibi kar marjları ciddi düzeyde daralmış durumda.
-Çin, ocak ayında bir önceki yıla göre %47,5 artışla yaklaşık 369.000 binek araç ihraç ederken, ticari araç ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre %46,9 artışla 74 bin adede yükseldi.
-2028 yılına kadar ülkemizde en azından iki ciddi Çinli üreticinin fabrika kurulumu yapması olası. Bunun gerçekleşmesi halinde ithalat vergileri de söz konusu olamayacak.
TÜRKİYE EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ
Şubat ayı içerisinde TCMB'nin yeni başkanı Fatih Karahan başkanlığında toplanan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu bir haftalık bir haftalık repo faizini sabit tuttu. Reel sektör gelişim süreçlerine baktığımızda, güven endeksi hizmet sektöründe %1,6 artış kaydederken, perakende ticaret sektöründe %1,0 azaldı, inşaat sektöründe %1,0 artış öne çıktı.
KONUT SEKTÖRÜ GÖRÜNÜM
-Türkiye'de konut satışları Ocak 2024'te yıllık bazda %17,8 ve aylık bazda %42 düşüşle 80.308 adet olarak gerçekleşti.
-İpotekli satışlar yıllık %63,5 ve aylık %2,1 düşüşle 5.915 adet ile durgun seyrini sürdürdü.
-İlk kez yapılan satışlar ocak ayında yıllık bazda %34,2 ve aylık bazda %2,1 düşerek zayıf seyrini sürdürdü.
-Öte yandan, yabancılara yapılan satışlar yıllık bazda %50,5 oranında keskin bir düşüşle 2.061 adet olurken, aylık bazda değişmedi.
Şubat ayı içerisinde Merkez Bankası tarafından yayımlanan 2023 görünüm raporundan öne çıkan başlıkları sizler için özetlediğimizde;
-2023 yılında Türkiye'nin dışarıya olan yükümlülükleri (yabancıların varlık ve alacakları) yüzde 2 küçülerek 612,1 milyar dolara gerilerken, Türkiye'nin dış varlıkları yüzde 6 oranında büyüyerek 326,9 milyar liraya yükseldi.
-Yabancıların Türkiye'deki doğrudan yatırımlarının 2022 sonunda 204,6 milyar dolar düzeyinde bulunan stok değeri, 2023 yılında döviz kurundaki değişimlerin de etkisiyle yüzde 22,5 oranında yaklaşık46 milyar dolar küçülerek 158,6 milyar dolara indi.
-Uluslararası yatırımcıların Türkiye'de borsa ve tahvil, bono gibi borçlanma senetlerinde tuttukları ve "sıcak para" portföylerinin piyasa değeri 2023 yılında yüzde 2,7 artarak 95,8 milyar dolara yükseldi. Bu portföyün 29,5 milyar dolarlık bölümünün yabancıların BIST'ten aldıkları hisse senetleri, 66,3 milyar dolarını ise tahvil, bono gibi borçlanma araçları oluşturdu.
-Orijinal vadesi 1 yıla kadar (365 gün dahil) olan kredileri içeren kısa vadeli dış borçların bakiyesi, bir yılda yüzde 17,2 oranında net 25,6 milyar dolar artarak 2023 sonu itibarıyla 174,4 milyar dolara ulaştı.
Söz konusu borcun 58,6 milyar dolarının reel sektör firmalarına, 33,9 milyarının özel bankalara, 1 milyar dolar dolayındaki bir bölümünün de özel finans kurumlarına ait olduğu açıklandı.
MERKEZ BANKASI'NIN REZERVLERI 134.2 MİLYAR DOLAR SEVİYESINE İNDİ
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) rezervleri son yedi haftalık düşüşüne devam etti. TCMB verilerine göre rezervler 16 Şubat itibarıyla Merkez Bankası brüt döviz rezervleri 274 milyon dolar azalışla 86 milyar 92 milyon dolara düştü. Brüt döviz rezervleri, 9 Şubat'ta 86 milyar 366 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu. Bu dönemde altın rezervleri 445 milyon dolar azalışla 48 milyar 561 milyon dolardan 48 milyar 116 milyon dolara geriledi. Merkez Bankası'nın toplam rezervleri, 16 Şubat haftasında bir önceki haftaya kıyasla 719 milyon dolar düşüşle 134 milyar 927 milyon dolardan 134 milyar 208 milyon dolara geriledi.