Girişim sermayesi merkez bankalarını bekliyor
Global çapta yükselen enflasyon oranları ve agresif para politikaları piyasaları tedirgin etmeye devam ederken, girişim sermayelerinin kaderini 2023’te merkez bankaları tayin edecek.
Ahmet Akyıldız - Baş Ekonomist Ekonomik Araştırmalar Yöneticisi
Yeni yılın değerlendirmesini yapmadan önce girişim sermayesi ekosisteminde bu sene neler yaşadık kısaca özetlemek istiyorum. Pandemi sonrası döneme baktığımızda son 10 yılın algoritmik ortalamasına yakın şekilde 9-10 milyar dolar seviyesinde bir hacme geldiğimizi görüyoruz. Girişim sermayesi alanında ve start-up yatırımlarında görülen hareketlilik 2022 son çeyreğe de taşınmış durumda. Segment ayrımına baktığımızda, teslimat ve lojistik, oyun ve SaaS geliştirme, e-ticaret sağlayıcıları işlem hacmi açısından öne çıkan alanlar oldu.
OYUN SEKTÖRÜ İLK SIRADA
Hacimsel olmasa da işlem sayısı bakımından oyun sektörü ilk sırada yer alırken bunu SaaS, fintech ve pazar yerleri takip etti. 2021 yıl sonunda yine bu köşeden beyan ettiğim gibi, Türk oyun sektörü büyümenin ana oyun kurucu rolünü üstlenirken, profesyonel yatırımcıların sepet seçeneğinin ilk üç basamağında yer edindi. 2023'te bu portföy çeşitlendirmesine, dijital bankacılık çözümleri ve CRM uygulamalarının gireceğini mutlaka göreceğiz.
Yatırımcıların karar mekanizmasını yavaşlatan sebepler arasında yaklaşan yerel seçimler ve küresel iştahsızlık beklenenin altında bir hacimde ilerlemeye neden oldu. Orta ve uzun vadeli getiri hesaplamasında önemi olmayan bu durumun aksine, kısa vadeli getiri yatırımcılarının tam etkin dönüşü için altı-yedi aylık bir döneme daha ihtiyacımız olacağını öngörüyorum.
KAR POTANSİYELİ ARTIYOR
Ülkemizde start-up ve girişim sermayesi yatırımlarının her iki yılda bir ortalamada ikiye katlanarak büyüdüğünü düşünürsek, özellikle 2023 yılı üçüncü çeyrek döneminden itibaren FDI (Foreign direct investments - Doğrudan yabancı sermaye girişlerinde) ciddi atılımlar olması olası duruyor. Bu açıdan baktığımızda, şu an yatırımlarına bu alanda devam eden şirketlerin ciddi kaldıraç etkisiyle sermaye karlılıklarını 2024'te artırmaları potansiyeli var.
Sermayenin dönüşüne ve gelişimine inanan şirketler 2020'de 155 olan toplam işlem sayısını, 2021'de 251'e yükseltti. Toplam işlem hacmi ise 2020'deki 143 milyon dolara kıyasla yaklaşık 10 kat artışla 2021'de 1.4 milyar dolara çıkarak zirve yaptı. Bu rakam 2022'de ise global ekonomideki yavaşlama etkisine eşgüdümlü olarak beklendiği gibi trend yavaşlamasına dönüştü.
GLOBALDE FİNTEKLER ÖN PLANA ÇIKIYOR
KPMG Türkiye M&A ve 212'in son raporlarına göre; Türkiye'de 2022 yılı üçüncü çeyreğinde toplam işlem hacmi ikinci çeyreğe kıyasla yüzde 19 düşüşle 113 milyon dolar olarak gerçekleşti. Toplam işlem hacminin yüzde 33'ünü oluşturan ileri aşama yatırımları başı çekerken tohum aşaması yatırımlar yüzde 28'lik payla onu takip etti. Start-up satın alımları toplam işlem hacminde önceki çeyreklere kıyasla daha büyük bir paya sahip olsa da 2022'nin üçüncü çeyreğinde yüzde 25'lik bir pay aldı.
Global pencereden baktığımızda ise araştırma şirketi Pitchbook tarafından yayımlanan Emerging Tech başlıklı rapora göre; ABD'de 2022'nin 3'üncü çeyreğindeki girişim sermaye fonları (Venture capital - VC'ler) odağındaki yatırımların toplam büyüklüğü 4.7 milyar olurken finansal teknoloji (fintek), öne çıkan sektörler arasında yer aldı. Bu kapsamda finteklere 24 anlaşmada 737.4 milyon dolarlık yatırımda bulunulduğu kaydedildi. Böylelikle söz konusu dönemdeki toplam 153 anlaşmanın 24'ünde ve 4.7 milyar dolarlık toplam girişim sermayesi yatırımının yaklaşık yüzde 16'sında ana aktör fintek girişimleri oldu.
Uzun zamandır gelişimini dört gözle beklediğimiz blok zinciri ve Web3 ağırlıklı sektörel genişlemenin ise beklentiler doğrultusunda yatırım almaya devam ettiğini görüyoruz. Son çeyrekte gerçekleşen 24 anlaşmada blok zinciri girişimlerine 879 milyon dolarlık yatırımda bulunuldu.
TÜRK YATIRIMCILAR ARTIYOR
Ülkemize döndüğümüzde Getir, 2022'nin mart ayında E Serisi turunda 768 milyon dolarlık yatırım toplayarak değerlemesini 11.8 milyar dolara ulaştırdı ve böylelikle Avrupa'da market ürünlerinin teslimatını yapan ilk decacorn girişime dönüştü. Getir'in dünyaca ünlü önceki yatırımcıları Sequoia Capital ve Tiger Global Management bu yatırım turuna da katılırken şirket ayrıca Alpha Wave Global ve Abu Dhabi Growth Fund gibi yeni yatırımcıların ilgisini de çekti.
Sevindirici bir diğer gelişme ise daha önceki yıllarda bu alanda yer almayan Türk şirketlerinin ve Türk yatırımcıların sayısında gözle görülür artış yaşanmasıydı. Son raporlara baktığımızda, yerel yatırımcıların işlem hacmi açısından yabancı yatırımcılardan daha yüksek bir paya sahip olduğu yönünde. 2022 özelinde yatırımların yüzde 54'ünü yerel yatırımcılar, yüzde 46'sını ise yabancı yatırımcılar yapmış durumda.
KAZANÇ FIRSATI
Analimizin başında da ifade ettiğim gibi pre-seed / tohum öncesi yatırımların yükseliş trendine girmiş olması yatırımcılarımızın ROE (öz- kaynak üzerindeki getiri) getirisine daha fazla odaklandığını gösteren önemli bir parametre. Yıllık sabit yüzde 8 eurobond, yüzde 4-5 getiri aralığında ABD tahvili almak yerine yatırım çeşitlendirmesini bu alana da kaydıran yatırımcıların, 2023'te para piyasaları ortalaması üzerinde kazanç elde etme potansiyeli fiyatlanmaya başlamış durumda.
Bunun yanında ABD Merkez Bankası'nın (Fed) 2023 son çeyrekten itibaren parasal genişleyeme geçmesi halinde sermaye piyasalarına yönelecek likiditenin yine ayrışmış pozitif etkisini görmeye başlayacağız. Bu açıdan baktığımızda tohum öncesi şirketlerin değerleme açısından ucuz olduğunu görece olarak söylememiz mümkün. Bunu destekleyen bir diğer anatomik veri ise yatırımların nitelik ve çeşitlilik açısından ayrışması.
YATIRIMDA TÜRK MODELİ
Son yıl tahlilinde yatırım alan en büyük on işlemden dördü tohum aşamasındaki yatırımlar. En büyük 10 işlemin hacmi Türkiye girişim ekosistemindeki toplam işlem hacminin yüzde 87'sini oluşturuyor. İkinci el otomobil pazarı şirketi Vavacars, Hollanda merkezli stratejik yatırımcı Vitol'den 37 milyon dolarlık ileri aşama yatırım alırken, siber güvenlik şirketi Sybercode, Türkiye merkezli denetim ve belgelendirme hizmetleri şirketi TÜV Austria Group tarafından 14.6 milyon dolar karşılığında satın alındı.
Yazılım geliştirme ve veri bilimi çözümleri şirketi Appsilon ise Türkiye merkezli Esas Private Equity'den 12.6 milyon dolarlık erken aşama yatırımı alanlardan. OPLOG 10.7 milyon dolarlık tohum aşaması yatırım alırken, online seyahat acentesi Tatil.com ise Türkiye merkezli dijital reklam şirketi CRM Group tarafından 10 milyon dolara satın alındı. Görüldüğü üzere M&A (birleşme ve satın alma) modeline yakın, hibrit satın alma ile iş geliştirme arası bir yerde Türk modeli diyebileceğimiz bir yılı sağ salim geride bıraktık.
Son olarak yinelemekte fayda görüyorum, Türk start-up ekosistemi dünyadan ayrışmış bir yapıda ilerliyor sözüne fazla itibar etmemek gerekiyor. Geçen yıl sonunda, 2022 çok özel bir yıl olacak sektör milyar dolar seviyelerine gelecek diyenleri aksine daha itidalli olunması gerektiğini, sermaye fazlasının bu alana kanalize edilebileceğinin altını çizmiştik. Bunun 2023'te de benzer ilerlemesi olası durmakta, bununla birlikte Fed'in 2023'ün ikinci döneminden itibaren güvercin politika yaklaşımı sektörün büyüme hızını netleştirecek.