Türkiye’de şube mi açalım irtibat bürosu mu?
Türkiye’ye iş ve yatırım maksadıyla gelmek isteyen yabancı işletmeler ve yatırımcılar hukuki, vergisel, mülkiyet hakkına dair soruları ile beraber Türkiye’de nasıl bir tüzel kişilik veya organizasyon kuracaklarını merak ediyorlar.
Gözde Esen Sakar - Avukat / Şirket Birleşme ve Devralmaları, Sermaye Piyasaları ve Uluslararası Hukuk
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda ("TTK") şube tanımı yapılmamış. Ticaret Sicil Yönetmeliği madde 118'de şube tanımı yer almaktadır. Şube, bir ticari işletmeye bağlı olup ister merkezinin bulunduğu sicil çevresi içerisinde isterse başka bir sicil çevresi içinde olsun, bağımsız sermayesi veya muhasebesi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın kendi başına sınai veya ticari faaliyetin yürütüldüğü yerler ve satış mağazaları şubedir. Merkezi Türkiye'de bulunan ticari işletmelerin şubeleri ve unvanları merkeze gönderme yapılarak, bulundukları yerin müdürlüğüne tescil olunur.
Ayrıca, 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu madde 9/1'de şube tanımı düzenleniyor. Buna göre, bir merkeze bağlı olduğu halde, ister merkezin bulunduğu odanın, ister başka odanın çalışma alanı içinde olan müstakil sermayesi ve müstakil muhasebesi bulunan veya muhasebesi merkezde tutulduğu ve müstakil sermayesi bulunmadığı halde kendi başına sınai faaliyet ve ticari muamele yapan yerlerin ve satış mağazalarının şube sayılacağı belirtiliyor.
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ'de de şube tanımına yer verildiğini görüyoruz. Büyük önemi haiz bu Tebliğ'de şubeye münhasıran yetkili müesseseye bağlı olarak çalışan, idaresi yönetim kurulu kararı ile atanan yönetici vasıtasıyla yürütülen kuruluş" olarak yer veriliyor.
Merkez dediğimiz, ticari işletmenin merkezi işletmenin düzenli ve sürekli bir idari yapılanma içinde ticari faaliyetlerini sürdürdüğü karar organlarının bulunduğu yer. Bir yerin şube sayılabilmesi için, (merkeze bağlı olma), (dış ilişkilerde bağımsızlık), (yer ve yönetim ayrılığı) ögelerinin gerçekleşmesi gerekir. Şube, ticari işletmenin bir parçası olarak, merkeze bağlı olur. Şube ile merkezin aynı gerçek veya tüzel kişiye ait olması gerekir. Bu bağımlılık nedeniyle şubenin, merkezden ayrı bir işletme politikası yoktur; şubenin kâr ve zararı merkeze aittir; şube aracılığıyla elde edilen hakların, üstlenilen borçların sahibi de, şube değil işletmenin kendisi olmaktadır.
Şube, merkeze bağlı olmakla birlikte, dış ilişkilerinde bağımsızdır. Şube, kısmen veya tamamen üçüncü kişilerle kendi başına işlem yapma yetkisine sahiptir. Şube, merkezden ayrı bir yönetime sahiptir. Şubenin muhasebesi ve ticari defterleri de ayrıdır. Şubelerin de Ticaret Sicili'ne Tescil Edilmesi gerekir.
KARŞI DAVA AÇABİLİRLER Mİ?
Dava ve takip konularında şubenin konumu da önem arz eden bir husustur. Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 14/1 uyarınca davalar merkezin bulunduğu yerde de şubenin bulunduğu yerde de açılabilir. İcra İflas Kanunu madde 50/1 uyarınca takipler de merkezin bulunduğu yerde de şubenin bulunduğu yerde de başlatılabilir. Fakat İcra İflas Kanunu madde 154/2 uyarınca iflas süreci mutlaka merkezin bulunduğu yerde başlatılmalıdır, şubeler aleyhine bağımsız iflas davası açılamaz.
Banka şubeleri ile ilgili de Danıştay bir kararında, Bankalar Kanununa göre, banka şubelerinin, genel müdürlükten ayrı bir tüzel kişilikleri bulunmadığından; kendi adlarına veya genel müdürlüğü temsilen bir davada taraf olmalarına olanak bulunmadığı gibi, temsili de söz konusu değildir şeklinde bir karar vermiştir, banka şubeleri bakımından da bunu belirtmekte yarar var.
Yabancı yatırımcıların, şirket veya şube kurmadan önce, ilgili sektörlerindeki pazarı gözlemlemek için öncelikle irtibat bürosu kurma yoluna gittiklerini görmekteyiz. İrtibat Bürosu ticari faaliyette bulunamaz bunu belirtmek önemlidir. İrtibat bürosu, 4875 sayılı Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nde ("Yönetmelik") düzenlenmiştir.
NASIL KURULUR?
İrtibat bürolarının kuruluşuna ilişkin mevzuatta düzenlenen esaslara uyulması gerekir. Yönetmelik'in 6. maddesinde irtibat bürosunun nasıl kurulabileceği düzenlenmiştir. Söz konusu maddede;
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın ("Bakanlık") yabancı ülke kanunlarına göre kurulmuş şirketlere, Türkiye'de ticari faaliyette bulunmamak kaydıyla irtibat bürosu açma izni vermeye ve bu izinlerin süresini uzatmaya yetkili olacağı,
Bakanlığın, yeni kurulan şirketlerin Türkiye'de irtibat bürosu açma taleplerine ilişkin olarak en az bir yıllık sürenin geçmesi koşulunu öngörebileceği,
Yabancı şirketlerin, para ve sermaye piyasaları, sigortacılık gibi özel mevzuatı bulunan finansal alanlarda faaliyette bulunmak amacıyla irtibat bürosu açma taleplerinin; ilgili özel mevzuatı çerçevesinde yetkili kılınan kurum veya kuruluşlarca değerlendirileceği,
Bakanlığın, gerekli görmesi durumunda, faaliyet göstermek için izin, lisans veya benzeri yetkiler alınması gereken durumlarda yabancı şirketlerin irtibat bürosu açma taleplerini, söz konusu izin veya lisansı veren kurum ya da kuruluşların görüşlerini alarak sonuçlandırabileceğini öngörülmektedir.
İrtibat bürolarının faaliyet sürecinde tabi olacağı esaslar Yönetmelik'in 8. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu maddede;
İrtibat bürolarına ilk başvurularda, azami üç yıl süre ile beyan edilen faaliyet kapsamında izin verileceği ve faaliyet sürelerini uzatmak isteyen büroların faaliyet süresinin sona ermesinden önce Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğüne ("Genel Müdürlük") müracaat edecekleri, Yönetmelik'te belirtilen sürelerle izni uzatabileceği,
Kuruluş izni alan irtibat bürolarının, vergi dairesine kayıt belgesinin ve büroların adresinde, büro yetkililerinde veya yabancı şirketin unvanında gerçekleşecek değişikliklerinin, değişikliklerin gerçekleşmesinden itibaren en geç bir ay içinde Genel Müdürlüğe bildireceği,
İrtibat bürolarının her yıl büronun geçmiş yıl faaliyetleri hakkında, İrtibat Bürolarının Faaliyetlerine İlişkin Bilgi Formu'nu ve ekli belgelerini Bakanlığa göndereceği ve bu formu ve ekli belgelerini göndermeyen irtibat bürolarının, süre uzatma taleplerinin değerlendirmeye alınamayıp faaliyet izinlerinin de resen iptal edilebileceği,
Faaliyetlerini, mevzuata ve izinlerinde belirtilen faaliyet konusuna uygun şekilde yürütüp yürütmediklerinin, resen veya ilgili kurum ve kuruluşların yazılı bildirimleri üzerine Bakanlık tarafından denetlenebileceği ve yapılan denetim sonucunda, izin kapsamı dışında faaliyet gösterdikleri tespit edilen bürolara belirli yaptırımların uygulanabileceği,
Faaliyetlerini sona erdirmesi durumunda kapatma işlemi için, ilgili vergi dairesinden alınacak iş bırakma yoklama fişinin Genel Müdürlüğe gönderileceği ve büroların kapanış ve tasfiye sonucunda oluşan bakiye haricinde, transfer talebinde bulunamayacağı belirtilmiştir.
SONUÇ
Faaliyet alanı genişleyen ticari işletmelerin şube açmaları veya yabancı kanunlara göre kurulmuş şirketlerin Türkiye'de irtibat bürosu açmaları mümkün. Şube ve irtibat bürosu gibi kurumlar, büyük ticari işletmeler ve ticaret şirketleri için faaliyetlerini daha etkin ve yaygın şekilde sürdürebilmeleri açısından önemlidir.