Avrupa ekonomik görünüm:kasım
Avrupa’da Almanya’nın yaşadığı iktisadi genişleme sektesi sonrası gözler Fransa ve İtalya’nın üretim verilerine dönerken, yüksek maliyet sarmalı AB’nin başına dertler açacak gibi. Avrupa genelinde yapılan anketlerde Avrupa ve özellikle Almanya’da gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 0,1 daralmasının beklendiği kaydedildi. Konuyu destekleyen bir diğer açıklama Almanya hükümetinden gelirken, tahminlerde bu yıl için yüzde 0,3 olan büyüme tahminlerini yüzde 0,2 daralmaya revize edildiğinin altı çizildi. ABD’nin büyük oyununa düşen Almanya cephesinde Rusya’nın enerji arzını kesmesi, Çin’den gelen ihracat talebinin çok düşük kalması ve özellikle otomobil üreticileri arasındaki sorunlar -Çin’in elektrikli araç piyasasını domine etmesi ve nitelikli işçi açığından kaynaklanan üretim sorunları Almanya’nın derin yaralarını daha da genişletecek gibi.
Uyarı Sinyali: Almanya Birleşmeden Beri 2. Kez Üst Üste Daralacak
2024'te beklenen daralma, Batı ve Doğu Almanya'nın 1990'da yeniden birleşmesinden bu yana GSYH'nın art arda ikinci kez daralması anlamına gelecek. 2023'te Almanya, yüzde 0,3 oranında küçülen tek G7 ekonomisi olmuştu.
Bloomberg analistleri 2025 yılı yüzde 0,8 büyüme öngörüyor. Önceki ankette bu oran yüzde 1'di. Hükümet ise 2025'te yıllık yüzde 1,1'lik bir büyüme ile yavaş bir toparlanma bekliyor.
Almanya'da otomotiv, elektrik ve metal sektörlerinde çalışan işçiler için maaş zammı teklifi gündeme geldi. Ancak sunulan teklif, sendikalar tarafından yetersiz bulundu. Sendikalar, işçilerin beklentilerini karşılamayan bu teklifin revize edilmemesi halinde grev yapma tehdidinde bulundu.
Almanya'nın yıllık 400 bin göçmen artışına ihtiyacı var. Önümüzdeki on yılda demografik nedenlerden dolayı 7 milyon işçi kaybetmesi ve kadınları ve yaşlıları işgücüne dahil etme çabalarının sekteye uğramasıyla, Almanya'nın yarım milyonu aşan ve bu yıl ekonomiye yaklaşık 50 milyar euroya (55,6 milyar dolar) mal olması beklenen vasıflı işçi açığını kapatması gerekiyor.
Rusya ile barış sağlanmaz ise yüksek enerji girdileri Alman ağır sanayisini dibe düşürecek. Kimya, metal işleri ve kağıt imalatı gibi enerji yoğun sektörler, Almanya'nın enerji krizinden en çok etkilenen sektörler oldu. Bu sektörler Alman sanayi üretiminin sadece yüzde 16'sını oluştururken, sanayi enerjisinin neredeyse yüzde 80'ini tüketiyor. Enerji yoğun sektörlerin üretimlerindeki düşüş, Almanya ekonomisinin daralmasına önemli bir katkıda bulundu.
Birleşik Krallık Doğru Politikaların Meyvesini Topluyor
İngiliz Ulusal İstatistik Ofisi'nin (ONS) verilerine göre perakende satışlar ağustostaki yüzde 1'lik yükselişin ardından eylülde büyümeyi sürdürdü.
Perakende satışlar geçen ay yüzde 0,3 arttı. Beklenti, satışların yüzde 0,3 düşeceği yönündeydi.
Bilgisayar ve telekomünikasyon alanındaki satışlardaki güçlü büyümeyi, market satışlarındaki düşüş dengeledi.
Temmuz-eylül dönemini kapsayan çeyrek dönemde ise perakende satışlar önceki üç aylık döneme göre yüzde 1,9 arttı.
Ekonomim'in haberine göre ONS'in Kıdemli İstatistikçisi Hannah Finselbach, verilere ilişkin değerlendirmesinde, kötü hava şartları ve hane halkının lüks gıda harcamalarını kesmeye devam etmesinin market satışlarını etkilediğini belirtti. Perakende satışların eylülde beklentileri aşmasının ardından sterlin, euroya karşı Nisan 2022'den beri en yüksek seviyesine ulaştı.
Ek Piyasa Rating Bilgilendirmesi ( Birleşik Krallık )
"S&P Global'den yapılan açıklamaya göre, İngiltere'nin uzun ve kısa dönem yabancı para cinsinden kredi notu "AA", yerel para cinsinden notu "A-1+" olarak teyit edildi.
Açıklamada, Temmuz 2024'teki genel seçimlerin ardından kurulan Birleşik Krallık'ın yeni İşçi Partisi hükümetinin ilk bütçesini 30 Ekim'de sunmasının beklendiği ve İngiltere'nin kısıtlı mali manevra alanı göz önüne alındığında zorlu politika uzlaşmalarıyla karşı karşıya kalacağı belirtildi."
Euro Bölgesi'nde İnşaat Üretimi Ağustos'ta Arttı
Aylardır güzel haberlere hasret Avrupa için güzel bir gelişme yaşandı diyebiliriz. Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), Avrupa Birliği (AB) ve Euro Bölgesi'nin ağustos ayına ilişkin mevsimsellikten arındırılmış inşaat üretim verilerini yayımladı.
Verilere göre, Euro Bölgesi'nde inşaat üretimi ağustosta önceki aya kıyasla yüzde 0,1 artarken, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 2,5 geriledi.
AB'de ise inşaat üretimi ağustosta önceki aya kıyasla yüzde 0,4 yükselirken, 2023'ün aynı dönemine göre yüzde 2,4 düştü.
AB ülkeleri arasında ağustosta inşaat üretiminde önceki aya oranla en fazla artış yüzde 7,2 ile İsveç'te yüzde 6,3 ile Hollanda'da ve yüzde 4,7 ile Romanya'da tespit edildi. En fazla düşüş ise yüzde 4,3 ile Slovakya'da, yüzde 3,2 ile Belçika'da ve yüzde 3,1 ile Slovenya'da ölçüldü.
İnşaat üretimi yıllık bazda Bulgaristan'da yüzde 5,5, Hollanda'da yüzde 2,5 ve Portekiz'de yüzde 2 artarken, Slovenya'da yüzde 17,1, Slovakya'da yüzde 10,9 ve Macaristan'da yüzde 6 düştü.
Türkiye – Almanya Zirvesinden Notlar
Ay içerisinde gerçekleşen en kritik zirvelerden bir tanesine ev sahipliği yapan Türkiye, Almanya Başbakanı Olaf Scholz'u ağırladı. Ekonomi ve askeri yatırımlar üzerinde ağırlığını hissettiren konu başlıkları öne çıkarken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya ile ticaret hacmimizi 60 milyar dolara ulaştırmayı hedefliyoruz sözü önümüzdeki döneme dair pozitif açıklamalardan bir tanesi oldu. Kritik gelişmelerin ele alındığı zirvede, Türk-Alman ekonomik ve iktisadi ilişkilerin geleceği ve ekonomi politikaları, Ukrayna savaşı, Ortadoğu'daki mevcut durum, göç meselesi, ve Eurofighter Typhoon savaş uçaklarının satışına ilişkin konular masaya yatırıldı.
ASYA EKONOMİK GÖRÜNÜM
Asya'da Güney Kore, Hindistan ve Çin'in iç piyasa canlandırma süreçleri ile geçen bir ayı geride bıraktık. Askeri gerginlikler sonrasında yatırımlarda yaşanan yavaşlama, yüksek altın ons fiyatlaması ve dengesi brent fiyatlamaları Asya'da tatsız bir ayın habercileriydi. Ay içinde Çin Merkez Bankası, yükselen fiyatlar nedeniyle rezervleri için altın alımını beşinci ay üst üste erteledi. Eylül ayında da rezervler için altın alımı yapmadı.
Çin'in altın rezervleri geçen ayın sonunda 72,8 milyon troy ons olarak gerçekleşti. Ancak altın rezervlerinin değeri Ağustos sonundaki 182,98 milyar dolardan 191,47 milyar dolara yükseldi. Hatırlanacağı üzere, Çin Merkez Bankası Mayıs ayına kadar 18 ay üst üste rezervleri için altın satın almıştı.
Asya borsalarına baktığımızda, ABD'de açıklanan makroekonomik veriler ve Avrupa Merkez Bankasının (ECB) faiz indirimi kararı sonrası artan risk iştahıyla pozitif bir seyir izlendiğini gözlemledik. Ay içerisinde Çin'in beklentiler altında gerçekleşen çeyreksel büyümesi öne çıkarken, imalat sanayisinde çarkların durmaması destekleyici bir unsurdu. Çin'de sanayi üretimi yıllık bazda yüzde 5,4 artarak öngörülerin üzerinde gerçekleşirken, söz konusu döneme ait perakende satışlar geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,2 artarak tahminleri geride bıraktı.
Bunun yanı sıra Çin Halk Cumhuriyeti için önemli bir makroekonomik data olan konut fiyatları gerilemeye devam etti. Eylül ayında yeni konut fiyatları yıllık bazda yüzde 0,7 azalışla Haziran 2023'ten beri devam eden düşüş serisini sürdürürken, aynı döneme ait ikinci el konut fiyatları da yüzde 0,9 azalma kaydetti. Bunun yanı sıra, Çin'de eylül işsizlik oranı yüzde 5,1 ile öngörülerin altında gerçekleşti.
Piyasalar açısından son önemli bir not: Çin Merkez Bankası Başkanı, ticari kredi verenler için zorunlu karşılık oranının likidite koşullarına bağlı olarak yılsonuna kadar 25 ila 50 baz puan daha düşürülebileceğini ve daha fazla politika gevşetme adımına kapıyı açık tuttuğunu söyledi.
Asya'dan Kısa Kısa
Japonya'nın 2024 mali yılı nisan-eylül ticaret açığı yüzde 14,4 artışla 3,11 trilyon yene (20,8 milyar dolar) yükseldi.
Capital Economics'ten Ariane Curtis, Çin'in mali teşviklerinin gelişmiş ekonomiler üzerinde büyük bir yayılma etkisi muhtemel gözükmüyor.
Çin, ülkenin ultra zenginlerinin denizaşırı yatırım kazançları için uzun süredir göz ardı edilen bir vergiyi uygulamaya başladı.
Oxford Economics, Çin için 2024 yılı GSYH büyüme tahminini yüzde 4,1'den yüzde 4,4'e yükseltti.
Çin'in Yeni Derdi Çiplere Ulaşım Olacak
ABD'li kötü komşu ev sahibi yaptırır sözünü 1970'lerden beri uygulayan Çin'in bir diğer Ar-ge projesi nitelikli çip üretimi olacak gibi duruyor.
Ay içerisinde ajanslara düşen haberlere göre, ABD yasama organları Japonya'yı Çin'e çip üretim ekipmanı satışlarına ilişkin kısıtlamaları güçlendirmeye çağırdı ve Tokyo harekete geçmezse Washington'ın Japon şirketlerine kendi kısıtlamalarını getirebileceği konusunda uyarmış oldu. NVIDIA ve AMD'nin de bu noktada çok ciddi düzeyde dikkat etmesi gerekiyor, bu durumun iki şirket içinde olumsuz bir bilanço demek olduğunu unutmamız lazım. Talep yoksa hisse senedi temettüsü de yok.
Özellikle elektrikli araç piyasası için önemini hatırladığımız silikon çiplere ulaşımın zorlaşması araç fiyatlarını da yükseltecek bir diğer gelişme. ABD ülke içerisinde enflasyonu düşürmek için her tuşa basarken, global piyasalara da benzin dökmeyi ihmal etmiyor. Büyük ülke doktrinleri diyelim.
Çin 3. Çeyrekte Sıkıntılarını Sürdürdü
Büyüse enflasyon ile büyümese eyaletleri ile boğuşmak zorunda kalacak olan dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin üçüncü çeyrekte son altı çeyreğin en yavaş yıllık büyümesini sağladı. Pekin'in 'ha geldi gelecek' yatırım teşvik paketleri ile yılı tamamlayan Çin'de Aralık ayında da bir hareketlik yaşanmaz ise ABD'nin pasifik liderliği perçinleşecek burası kesin.
Analistlerce derlenen verilere göre Temmuz-Eylül dönemini kapsayan çeyrekte Çin ekonomisi yıllık yüzde 4,6 büyüme sergiledi. Bu oran yüzde 4,5'lik Bloomberg anketi medyan beklentisini aşsa da bir önceki yüzde 4,7'lik büyümeden düşüşe işaret etti.
Ayrıca ilk dokuz ayı kapsayan büyüme yüzde 4,8 ile Çin hükümetinin yüzde 5 hedefinin altında kaldı. Pinpoint Asset Management Başekonomisti Zhiwei Zhang'e göre son büyüme rakamlarından sonra bu resmi hedefin başarılması zorlaştı. Zhiwei Zhang "Hükümetin Politbüro toplantısında politika duruşunu değiştirip büyümeyi artırmaya girişmesinin gerekçesi bu olabilir" değerlendirmesini yaptı.
Çin'den Piyasalara Küçük Bir Hediye..
"Çin Merkez Bankası'nın 21 bankaya hisse alımı yapmaları için açtığı pencerenin detayları da belli oldu. İlk etapta 300 milyar yuan (42,1 milyar dolar) 1 yıl vade ve yüzde 1,75 faiz ile hisse alımı için bankalara sunulacak."
AMERİKA KITASI
EKONOMİK GÖRÜNÜM
Önden yüklemeli faiz kararı metinleriyle piyasaya moral vermeye çalışan ABD'de ticaret verileri pozitif talep verilerini doğrulamaya devam etti. Enflasyon ve talep yapışkanlığından 18 aydır kurtulamayan Washington cephesinde seçimler öncesinde karamsarlık artarken, ABD'de Eylül ayında artan perakende satışlar başta olmak üzere bir dizi güçlü verinin gelmesi ABD tahvil getirilerini de yükseltmiş oldu. Global raporlara göre, ABD'de ekonominin "yumuşak iniş" yapacağına dair beklentiler devam ederken, şirket bilançolarındaki yoğunlaşma hisse ve sektör bazlı dalgalanmaları artırmaya devam etti. Eylülde perakende satışlar, bir önceki aya göre yüzde 0,4 artarak 714,4 milyar dolar olarak kaydedildi. Analistler, bu artışın üçüncü çeyrekteki ekonomik büyümeyi desteklediğini belirttiler.
Bilindiği üzere faiz indirim serisinin yaşandığı her dönem de tahvil satışlarının arttığı / getirilerinin ise azaldığı gözlemlenirken, son ayda yaşanan beklenti üstü getiriler faiz indirim seviyelerinin daha güvercin düzeyde kalacağını bugünden teyit etmiş oldu. Ekim ayı ortalamalarına baktığımızda ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,10 – 4.12'dan bandında, dolar endeksi ise 102,7 -103.6 seviyesinde hareket etti.
Ayın bir diğer önemli gelişmesi ise büyüme rakamlarına yönelikti, ABD Ticaret Bakanlığı, nisan-haziran dönemine ait gayrisafi yurt içi hasıla (GSYH) verisine ilişkin nihai tahminleri açıkladı. Buna göre, ABD'de GSYH, bu yılın ikinci çeyreğinde yıllıklandırılmış olarak yüzde 3 büyüdü.
Ülkenin GSYH verisine ilişkin temmuz ayında yayımlanan öncü verilerde ekonominin yılın birinci çeyreğinde yüzde 2.8, ağustos ayında yayımlanan ikinci tahminlerde de yüzde 3 büyüdüğü kaydedilmişti.
Philadelphia Fed İmalat Endeksi, ekimde 10,3 değerine yükselerek sektördeki büyüme sinyalleri verdi. İlk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı ise 241 bine düşerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti.
ABD'de sanayi üretimi ise eylülde aylık bazda yüzde 0,3 ile piyasa beklentilerinin üzerinde düşüş kaydetti. Ülkede kapasite kullanım oranı ise aynı dönemde 0,3 puan azalışla yüzde 77,5'e geriledi.
Yaklaşım : Fed Şahin Politikadan Uzak Durma Eğiliminde..
" Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari Merkez Bankası'nın gelecek çeyreklerde de 'ılımlı faiz indirimlerinin' uygun olacağını belirtti.
Fed'in şu anki politika duruşunu 'kısıtlayıcı' olarak niteleyen Fed yetkilisi, işgücü piyasasının güçlü, son verilerin de cesaret verici olduğunu söyledi. Kashkari enflasyonun zirveden dramatik biçimde düştüğünü ancak hala hedefin bir miktar üzerinde olduğunu kaydetti. "
ABD Bütçesi Rekor Açık Vermeye Devam Ediyor
Yıl içerisinde son anda federal bölgelerin bütçesinin durmasını engelleten ABD senatosu yeni bir kriz ile karşı karşıya.
ABD federal hükümetinin bütçe açığı, 2024 mali yılında geçen yıla kıyasla yüzde 8 artarak 1,8 trilyon dolara yükseldi. Federal hükümetin 2024 mali yılındaki bütçe açığı, ülke tarihinin en büyük üçüncü bütçe açığı oldu.
Ülkenin bütçe açığı 2023 mali yılında 1,7 trilyon dolar olarak kaydedilmişti. Böylece bütçe açığı, 2024 mali yılında geçen yıla kıyasla yüzde 8 arttı. Federal hükümetin 2024 mali yılındaki bütçe açığı, ülke tarihinin en büyük üçüncü bütçe açığı oldu. Bütçe açığı, 2020 mali yılında Covid-19 salgınının etkisiyle 3,1 trilyon dolarlık rekor seviyeye ulaşmıştı. Bütçe, 2021 mali yılında da 2,8 trilyon dolar ile ikinci en büyük açığını vermişti.
ABD'nin Kabusu BRICS Para Birimi Olabilir Mi ?
Çin ve ABD arasında devam eden iktisadi ve askeri hegomanya yarışında son viraj BRICS üzerinden gerçekleşecek gibi duruyor. Fütürist bakış açısı dolar hegomanyasının çok yakın bir tarihte sona ereceğini söylese de ben bu konuda alınacak yolun henüz başında bile olmadığımızı düşünenlerdenim.
Finans, emtia ve para piyasalarının kurulu olduğu yerleşkeler değişmeden en fazla pastadan dilim alınabilir. Çin emlak borçları ve balonunu yok etmeden, Avrupa kendi içerisinde kanlı bıçaklı siyasi arenasında barış sağlamadan, Orta Doğu İsrail'in soykırımını sonlandırmadan, Arap zenginleri ABD'deki tahvil, bono, hisse senetlerini satmadan dolar ( DXY) hegomanyasından kurtulmak kolay değil. Bununla birlikte yine bu köşeden altını çizdiğim " askeri otoriter güç – parasal güç" konusu küçümsenecek bir gelişmenin dışına bile çıkamaz. Ticaret rotalarına sahip olmak ile gerektiği taktirde o limanları ve boğazları kapatabilme yetisi doların yetkinliğini de temsil etmekte. Çin okyanuslara açılmadan, Rusya Ukrayna bataklığından çıkmadan BRİCS para birimi en fazla Euro gücüne erişebilecektir.
Bu konu başlığı üzerinde bu denli durmamın ana sebebi Kasım ayının ilk günlerine gelecek büyük BRICS zirvesi. Dünya gazetesinin analizlerinde de yer verdiği bilgilere göre, Türkiye'nin de aday ülke olarak katılacağı BRICS'de yeni üyelikler bu toplantı da değerlendirilecek. BRICS'in küresel ekonomideki payı yüzde 40'lara yaklaşırken, zirvede ortak para biriminin de konuşulması bekleniyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre, BRICS'in ekonomik büyüklüğü 29,5 trilyon doları geçiyor. 2028'de dünya satın alma gücünün yüzde 38,6'sını BRICS grubunun oluşturması bekleniyor.
BRICS ülkeleri dolara alternatif olarak, kendi aralarındaki alışverişlerde ortak bir para birimi kullanmayı değerlendiriliyor.
Rusya'nın ABD ve Avrupa'nın ortak bankacılık sisteminden çıkarılmasının ardından, BRICS ortak bankacılık ve ödeme sistemlerini de gündeme aldı. Ortak ödeme sistemin hayata geçirilmesi durumunda dünya nüfusunun yarısı bu sistemden yaralanmış olacak.
TÜRKİYE EKONOMİK GÖRÜNÜM
Ülke içi gündemin vergi paketleri ve vergi denetimleri ile geçtiği ekim ayında ekonomik aktivite de yavaşlama devam etmiş durumda. Enflasyon ile mücadelede tavizsiz duruşunu korumaya devam eden Hazine ve Maliye Bakanlığı keza TCMB kurulları aralık ayına kadar bu duruşunu sert biçimde korumaya devam edecektir. Merkez cephesinin ekim ayı PPK toplantısında faiz indirim kararında yine pas geçmesi ve enflasyona yönelik kırılganlığın devam ettiğinin açıklaması sonrasında söylemlerde de muğlaklık artmış durumda. Ekonomistlerin açıklamalarına baktığımızda aralık ve ocak aylarında faiz indirim serisinin başlayabileceği projekte edilirken, enflasyon yapışkanlığı risklerinin ciddi düzeyde devam ettiğinin altı çizildi.
Aylık kredi kullandırımlarına geçtiğimizde pek bir değişiklik yaşanmadığını görmekteyiz. Kobi, mikro krediler ve bireysel krediye ulaşım zorlukları halen devam etmekte, yüksek faiz oran maliyetlerinin yıllık yüzde 68-72'ler düzeyine çıkması sonucu vardiyalarda da azalma yaşandığı görülüyor. Sürekli artan üretim maliyetlerinin etkisiyle arzın kısıldığı bir ortamda eldeki konutların da kıymeti bir hayli artmış durumda. Bir süredir sert düşen konut satışları, ağustos ayında yakaladığı canlılığı eylüle de taşıdı, ekim ayının bu doğrultuda geçeceğini projekte etmekteyim.
Ekim ayı itibarıyla piyasalar aralık – nisan döneminde faizlerin toplamda 850-1050 puan aralığında düşeceğini fiyatlamış durumda. Piyasalarda beklenen faiz indirimi sonrası konut fiyatlarında artış beklentisi sonrası prim ihtimali yükseldi, 2024 yılı ilk çeyrek dönemine göre fiyatların reelde yüzde 14,7 gerilemesinin alım fırsatı görülmesi ve ileride satış ve kiralama yoluyla kar beklentisinin yükselmesi talebi artırmaya başladı. Yıllık 2.25 altı mortgage fiyatlaması sonrasında yüzde 15 düzeyinde konut satış artışı kaçınılmaz bir son olacak burada ciddi bir denetim gerekiyor.
TÜİK verilerine göre, kiralar eylülde aylık yüzde 7,6, yıllık yüzde 117,4 artış kaydetti. Konut satışları bu yıl eylül ayında yüzde 37,3 artışla 140 bin 919'a yükseldi. Böylelikle, son 24 ayın en yüksek konut satışına ulaşıldı. Konut satışları en son Haziran 2022'de 150 bin 509 adetle en yüksek seviyesini görmüştü.
Eylülde konut satışlarında 21 bin 314 ile en yüksek paya sahip il oldu. Bu ili 13 bin 205 ile Ankara, 7 bin 612 ile İzmir izledi. Konut satışının en az olduğu iller ise 74 ile Hakkari, 82 ile Ardahan ve 106 ile Bayburt olarak sıralandı. Türkiye genelinde ipotekli konut satışları, eylülde, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 87,4 artarak 15 bin 825'e çıktı. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 11,2 olarak gerçekleşmiş durumda.
Kartlı ödemeler kısmına baktığımızda ise Türkiye'de eylül ayında kartlarla yapılan ödemeler bir önceki yıla göre yüzde 79 artarak 1,44 trilyon TL'ye ulaştı. Kredi kartları yüzde 86, banka kartları yüzde 48 ve ön ödemeli kartlar ise yüzde 104 oranında büyüme gösterdi. İnternetten kartlı ödemeler ise yüzde 88 artarak 428,5 milyar TL'ye ulaştı.
Finans piyasalarımızda bankalarımız güvenli özkaynak yapısını korurken, 2023 yılı sonuna göre 11,2 milyar dolar artış gösteren özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, ağustos sonunda 175,4 milyar dolar seviyesine yükseldi. Ağustos sonu itibarıyla uzun vadeli kredi borcu 163,6 milyar dolar, kısa vadeli kredi borcu ise 11,8 milyar dolar seviyesinde kaydedildi.
TCMB Ekonomistler Beklenti Anketi EKİM Sonuçları
Yılsonu enflasyon tahmini 43.14'den yüzde 44.11'e yükseldi.
Yılsonu dolar tahmini 37.16'dan, 36.63'e geriledi.
2024 yılsonu faiz beklentisi 50,83'den 50,00'e geriledi.
Yılsonu büyüme oranı yüzde 3.2'den yüzde 3.1'e geriledi.
Merkez Bankası'nın rezervleri 154 Milyar Dolar Seviyesinde
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervleri, ekim ayında 156 milyar 315 milyon dolardan 157 milyar 386 milyon dolara yükseldi. Merkez'in rezervleri en son 27 Eylül'de 157 milyar 390 milyon dolarla rekor kırmıştı. Böylece rezervlerdeki yükseliş 1 milyar 71 milyon dolar oldu. Altın rezervleri 63 milyar 553 milyon dolardan 63 milyar 743 milyon dolara yükseldi. Döviz rezervi ise 92 milyar 762 milyon dolardan 93 milyar 643 milyon dolara yükseldi.
Merkez Bankası Ekim PPK Karar Metni Yönetici Özeti
Eylül ayında enflasyonun ana eğilimi bir miktar yükseldiği, üçüncü çeyreğe ilişkin göstergeler yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere yaklaştığı gözlemlenmiş durumda.
Temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonundaki iyileşmenin son çeyrekte gerçekleşmesi bekleniyor.
Enflasyondaki iyileşmenin hızına dair belirsizlik ise son dönemdeki veri akışı ile artma eğilimine girmiş durumda, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmesinin altı çizilmiş durumda.
TCMB enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yinelerken, aylık enflasyonun ana eğiliminde belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri öngörülen tahmin aralığına yaklaşana kadar sıkı para politikası duruşu sürdürüleceği belirtilmiş.
Likidite koşulları muhtemel gelişmeler göz önünde bulundurularak yakından izlenmeye devam ediyor.
Dipnot
"AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, Ekim ayında faizin yüzde 50'de sabit kalmasını bekliyordu.
Ayrıca ekonomistlerden 5'i yıl sonunda politika faizinin yüzde 50, 7'si yüzde 47,5 olacağını öngördü. Reuters anketine katılan 10 ekonomistin 6'sı da politika faizinin ilk kez aralık ayında indirileceğini, diğerleri bu indirimin ocak ayında gerçekleşmesini beklediklerini ifade etmişti. Reuters anketlerinde,
2025 yılı sonuna kadar
politika faizinde en az 20 tam puan
indirime gidilmesi öngörülüyor."