PROF DR. ESRA YÜKSEL ACI

PROF DR. ESRA YÜKSEL ACI

07.04.2024 | Pazar

Kadın Girişimci Ekosisteminde Yeşil Dönüşüm Ne Anlama Geliyor?

Sürdürülebilir kalkınma ve yeşil büyümeden pay alan kadın girişimci sayısının artması, toplumsal konumlarının iyileşmesi için elzem. Bunun için kadınların iş dünyasındaki fırsatları yakalamaları ve desteklemeleri gerekiyor.

Dünya Ekonomi Forumu'nun 2024 Yılı Küresel Risk Raporu'na göre önümüzdeki on yılda karşılaşılacak en büyük riskler sıralamasında iklim değişikliğinden kaynaklanan riskler yine ön sıralarda.

Söz konusu risklerin yol açtığı çevresel, ekonomik ve sosyal etkiler büyüme ve kalkınmanın tanımını, ekonomi paradigmasını, ticaretin kurallarını ve girişimcilik ekosistemini değiştiriyor. Bu değişimin adını, Yeşil Büyüme Stratejisi, Net Sıfır ve Dayanıklı Kalkınma, Yeşil Toparlanma, Yeni Yeşil Düzen ve Yeşil Dönüşüm koymak mümkün. Avrupa Komisyonu'nun Aralık 2019'da açıkladığı Avrupa Yeşil Mutabakatı'yla önerdiği yeşil büyüme stratejisi, 2050 yılına kadar net sera gazı salımlarını sıfırlayan, doğal kaynak rezervlerini koruyan ve doğal karbon yutaklarını arttıran sürdürülebilir bir gezegeni, ekonomik büyümenin kaynak kullanımından ayrıştırıldığı, endüstriyel ve sektörel değişimler yoluyla yeni fırsatlar sunan rekabetçi bir geçişi ve iklim değişikliğinden en fazla zarar gören kırılgan grupların aleyhine gelişecek eşitsizliklere karşı adil dönüşümü vaad ediyor.

Sürdürülebilir, rekabetçi ve adil geçiş üçgeninde öngörülen yeşil dönüşümden en fazla etkilenecek olan kırılgan grupların başında ise kadınlar geliyor. Fosil yakıta dayalı kahverengi sektörlerin yerini giderek temiz enerjiye ve döngüsel ekonomiye dayalı yeşil sektörlere devretmeye başlaması, kadın girişimcileri, ihracatçıları ve çalışanları yeni yeşil düzende var olmak için daha fazla çaba sarf etmek zorunda bırakıyor.

Yeşil ve dijital becerileri kazanma, yeşil finansman araçlarına erişim, sürdürülebilirlik ilkelerine uyum sağlama, büyük firmaların tedarik zincirlerinin giderek yeşillenmesinin getireceği tehditler gibi pek çok engel söz konusu. Ticaretin, finansın ve becerilerin tekrar yazılmaya başlanan yeni kurallarına ilişkin önerilerde bulunmak için kadına ilişkin mevcut verileri hatırlamakta fayda var.

Yeni paradigmalar

TUİK'e göre ülkemizde çalışma yaş aralığında bulunan 33 milyon kadından sadece 11 milyonu çalışıyor. Toplam istihdamın yüzde 33'ü kadınlardan oluşuyor. Yönetici pozisyonundaki kadın oranı yüzde 20, işverenlerin ise sadece yüzde 12' si kadın. Türkiye'de kadın girişimci oranı yüzde 14. ABD de her iki kişiden biri, Avrupa'da her üç kişiden biri, Türkiye'de ise her yedi kişiden biri kadın girişimci. Neyse ki olumsuz verilerin değişmesi mümkün. Kadın girişimci ekosisteminin dönüştürecek yeni paradigmalar var. Bunlardan biri ticaretin yeni kuralları.

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Başkanı Ngozi Okonjo-Iweala 2021'de göreve geldiğinde; «Bir başka önemli husus da kadınlar. Dünyanın birçok ülkesinde küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) yarısından çoğu kadınlara ait. Bu firmaları küresel pazarlara nasıl çekebiliriz? Küresel ekonomide bu ticari oluşumları nasıl destekleriz? Bu sebeple DTÖ olarak, geçmişte kenara itilen bu unsurları yeniden küreselleşme hareketine adapte etmenin yollarını arıyoruz" demişti.

DTÖ tarafından 12-15 Eylül 2023 tarihlerinde Cenevre'de düzenlenen Kamu Forumu'nda lansmanı yapılan; "Güvenli, Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Gelecek İçin Yeniden Küreselleşme" başlığı ile yayınlanan Dünya Ticaret Raporu'nun bu başlığı taşıması tesadüf değil. Iweala' nın "geçmişte kenara itilen unsurlar" dan kastettiği; yaşanan jeopolitik gerilimler, artan eşitsizlikler ve iklim değişikliği gibi küresel sorunları uluslararası ticaretin çözmesi için geliştirilen yollar.

Sürdürülebilir ve kapsayıcı ticaret umutları için yüzümüzü Türkiye'ye çevirdiğimizde 2018 yılı itibarıyla Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) üyeleri arasında sadece 5 bin 200 kadın ihracatçının kayıtlı olduğu verisine rastlıyoruz. Bu veri, 71 bin ihracatçı firmanın yaklaşık yüzde 7'si demek. Kadın girişimcilerin, özellikle ihracatçıların Yeşil Mutabakat hakkında bilgiye, Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere dünya pazarlarında rekabetçiliğini koruyup, riskleri fırsata çevirecek donanıma sahip ol- maları büyük önem arz ediyor.
Peki bu anlamda neler yapıldı yapılmakta?

Üretken, girişimci kadınların ihracat ekosistemine dahil olmalarını sağlamak üzere, 2018 yılında TİM Kadın Konseyi kuruldu. Konsey, kadın ihracatçıların karşılaştıkları sorunları çözüme kavuşturmayı ve projelerini daha etkin şekilde yürütebilmeleri için finansmana erişim konusunda desteklerin artırılmasını hedefliyor. Kadın girişimcilerin kurumsal kapasitesini geliştirerek ihracat süreçlerine entegre edilmesi, ihtiyaç duydukları bağlantıları oluşturmalarını sağlamak amacıyla hazırlanmış çevrimiçi platform olan W2W Ulusal Kadın İhracatçı Ağı'nı ise Ticaret Bakanlığı destekliyor.

Finansman tarafında neler oluyor?

Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA), Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası (IBRD), Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), yeşil, dijital ve düşük karbonlu ekonomiye geçişin en önemli fon kaynakları arasında yer alıyor. Yenilenebilir enerjiden sürdürülebilir tarıma, yeşil inovasyondan 2026'da mali yükümlülüğü başlayacak olan Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'na uyum maliyetlerinin azaltılmasına kadar çeşitli sürdürülebilir finans olanakları var. Bu olanaklardan yararlanmak ise artık "kapsayıcılık ilkesi" ni de dikkate almayı gerektiriyor. Bir kredilendirme göstergesi olarak yaygın biçimde kullanılan ilkenin temel ölçütlerinden biri cinsiyet eşitliği metrikleri.

Şirketlerin fonlardan yararlanabilmesi için izlenmesi, raporlanması ve doğrulanması gereken ölçüt, kadın çalışanların sayısının artması, erkeklerle olan ücret farklılıklarının ortadan kalkması, kadınların enerji gibi erkek egemen sektörlerde konumlarının sıklaştırılması gibi sosyal sürdürülebilirlik ilkelerini içeriyor. Bu, şirketleri kadın girişimci ekosistemine farklı açıdan bakmaya zorluyor. Ekosistem, şirketlerin yönetişim ve strateji hedeflerini tutturmanın paydaşlarından biri haline geliyor.

Son olarak, AB'ne ihracat yapan kadın girişimcilerin sürdürülebilir ürünler geliştirmeleri; yeşil ve dijital beceriler kazanmaları için eğitim ve mentör destekleri almaları hayati önem taşıyor. Sürdürülebilir kalkınma ve yeşil büyümeden pay alan kadın girişimci sayısının artması, toplumsal konumlarının iyileşmesi için elzem. Gündem 2030'un «herkes için ortak refah" vizyonunu hayata geçirmek üzere kadınların iş dünyasındaki fırsatları yakalamaları ve desteklenmeleri olmazsa olmaz.

BİZE ULAŞIN