Anadolu değil, gerçek bir Asya kaplanı
Türkiye’de aynı işi 4 kuşaktır başarıyla bugünlere getiren ve dahası bulundukları alanlarda uluslararası rekabette öne çıkan kaç şirket var sizce? Hatta dünyada milyar dolarların üzerinde değere ulaşmış ve 4 kuşaktır aynı ailede olan şirket sayısı kaçtır?
Türkiye'de aynı işi 4 kuşaktır başarıyla bugünlere getiren ve dahası bulundukları alanlarda uluslararası rekabette öne çıkan kaç şirket var sizce? Hatta dünyada milyar dolarların üzerinde değere ulaşmış ve 4 kuşaktır aynı ailede olan şirket sayısı kaçtır?
Sorular çok da zor değil, zira bu şirketlerin sayıları gerçekten iki elin parmaklarını geçmeyecek kadar az. En azından Türkiye için böyle. Araştırmalar dünyadaki şirketlerin sadece yüzde 3'ünün 4'üncü kuşağa sağlıkla aktarılabildiğini gösteriyor. Ancak bu istatistik içinde yer alan ve bu yıl bu yıl 120'nci yılını kutlayan Sanko Holding'i özel kılan bir yönü daha var. Gaziantep'te doğan, kolları Türkiye'yi saran ve ürünleri tüm dünyaya ulaşan bir grup Sanko.
Bugün 11 sektörde 15 bine yakın çalışanı ve 40 milyar TL'nin üzerinde cirosuyla sadece Anadolu değil, gerçek bir Asya kaplanı. Daha çok ülkeleri tanımlamak için kullanılan bu benzetme, gücü Türkiye'yi aşan Sanko Holding'i daha iyi anlatıyor. Üstelik Sanko, asırlık hafızası olan bir kaplan. Kurum, bu hafızayı yetişen yeni nesle aktararak geleceğini planlıyor.
Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adil Sani Konukoğlu'nun, 4'üncü kuşağı temsil eden 5 kardeş olarak bulundukları ana sektörlerde dünyada lider olmayı hedeflediklerini söylerken, "Hepimiz bu hayal için çalışıyoruz" demesi bu konudaki kararlılıklarını ortaya koyuyor. Bu hedefle birlikte aileden 5. kuşağın da yavaş yavaş kritik görevlere gelmeye başlaması, Sanko Holding'in ikinci yüzyılında global rekabette kendini daha fazla hissettireceğinin işaretlerini veriyor.
Adil Sani Konukoğlu'nun anlattıklarında hem Cumhuriyet'in 100 yıllık yolcuğuna Anadolu'nun katkılarını hem de aile şirketlerinin büyümesine ve devamlılığına ilişkin klişeleri yıkan sırları bulacaksınız. Temmuz sayımızın diğer kaçırmamanız gereken dosyalarından söz etmeden önce 120 yıllık başarının sırlarından sadece birini aktarayım, "Birlikten kuvvet doğar ilkesiyle, benim değil hepimizin başarısı" diyebilmek. Bir asrı aşan bu hikayenin kilometre taşlarını ve gelecek için attıkları yeni adımların izini Fatoş Bozkuş'un samimi röportajında (s. 82) keyifle okuyacaksınız.
Bu sayıda sadece Sanko'nun değil, yurt dışındaki fırsatları değerlendirerek globalde büyüme hedefini daha da ileriye taşıyan çok sayıda Asya kaplanı karşınıza çıkacak. Gamze Karagöz'ün son üç yıldır yurt dışında marka ve tesis alan Türk şirketleri araştırmasını (s. 76) mutlaka okumalısınız.
Dijitalleşme ile birlikte geniş kitlelerin yorum ve tavsiyeleri, hizmet ve perakende sektörü üzerindeki etkisini artırıyor. Mustafa Orhun Çetin, henüz yolun çok başındaki 'Yorum Ekonomisi'nin şifrelerini (s. 52) araştırdı.
Bu ayın olmazsa olmaz konusu olimpiyat dosyamız ise s. 66'da. Kazandığımız olimpiyat madalyalarının içimizi serinletmesi dileğiyle...
İyi okumalar.