ABDULLAH TOLU

ABDULLAH TOLU

InBusiness Dergisi Yazar

abdullah.tolu@inbusiness.com.tr
22.05.2022 | Pazar

İş dünyasının başı aidat faizi ile dertte

Reel sektörün birçok vergisel sorunu bulunuyor. Ancak, son dönemlerde karşılaşılan en büyük sorun, şirketler ve/veya ortakları arasındaki borç para alıp verme işlemlerinin yoğunlaşması nedeniyle ortaya çıkan adat faizi ve KDV!

Abdullah Tolu - Yeminli Mali Müşavir

Özellikle geçici vergi dönemleri ve yıl sonu geldiğinde, şirketlerin tamamına yakın kısmında adat faizi ve KDV konusu otomatik olarak gündeme geliyor. Yeni bir konu olmayan adat faizi, 1990'lı yıllarda başladı ve halen de uygulanmaya devam ediliyor, ancak o günden bu yana tartışması da ihtilafı da bitmedi. Böyle giderse pek bitecek gibi de görünmüyor.

Son dönemlerde krediye erişimde yaşanan sıkıntılar da artınca, şirketlerin ortaklarına ve ilişkili şirketlere verdikleri borç paralar artmaya başladı. Özellikle şirket ortaklarının borçları, geri ödeme yapmamalarının da bir sonucu olarak adat faizi ve KDV'si nedeniyle katlanarak büyüdü, ödenemez hale geldi. Hatta bu nedenle şirketlerin bilançoları ve rasyoları bozuldu. Çoğu şirket sırf bu nedenle teknik iflas durumu ile karşı karşıya. Artık, bu sorunun kökten çözümü şart.

HANGİ DURUMLARDA ORTAYA ÇIKIYOR?

Adat faizi, şirketlerin birbirlerine ya da ortaklarına borç para vermeleri halinde söz konusu oluyor. Şirket ortağı kasadan borç para aldığında veya bir diğer grup şirketine veya ilişkili başka bir şirkete borç para verdiğinde, ortağına veya şirketin borç verdiği ilişkili şirkete transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımı yapıldığı kabul ediliyor ve borç verilen para için adat yöntemiyle faiz hesaplanıyor.

Bu şekilde hesaplanan faiz için ortağa veya ilişkili şirkete fatura düzenleniyor ve yüzde 18 KDV hesaplanıyor. Ortaklar ve ilişkili şirketlerle olan borç para alışverişleri için adat faizinin ne zaman hesaplanacağı konusunda ilgili yasal mevzuatta bir açıklık veya düzenleme bulunmuyor. Maliye, bu tür işlemlerde adat faizinin geçici vergi dönemleri veya yıl sonu itibariyle hesaplanmasını istiyor.

İŞ DÜNYASI BU KONUNUN ARTIK KESİN OLARAK ÇÖZÜLMESİNİ BEKLİYOR

Çözüm oldukça basit: Grup KDV Mükellefiyeti! Kangren haline gelen ve kartopu gibi gitgide büyüyen bu sorunun en kestirme çözüm yolu, birleştirilmiş grup KDV mükellefiyeti. Grup KDV mükellefiyeti, sadece grup şirketleri için geçerli olan bir mükellefiyet şekli. Bu uygulamada, grup şirketlerinin KDV verileri birleştiriliyor. Grup şirketlerinde vergi dairesine KDV ödenip ödenmeyeceği, bu beyannameye göre tespit ediliyor. Dolayısıyla, şirketler arasındaki borç para alınıp verilmesi işlemleri vergiye tabi ayrı bir işlem gibi görülmüyor, faiz ve KDV hesaplanmıyor. Grup KDV mükellefiyeti maalesef şirketlerin şahıs ortaklarına verdikleri borç paralara hesaplanan adat faizleri için bir çözüm getirmiyor. Bu sorunun da farklı bir şekilde çözümlenmesi gerekiyor.

GRUP KDV MÜKELLEFİYETİ İÇİN YASAL DEĞİŞİKLİK GEREKİYOR

Evet, adat faizi sorununun çözümü için gerekli olan grup KDV mükellefiyeti düzenlemesinin hayata geçirilebilmesi için, ilgili yasalarda değişiklik yapılması gerekiyor. İş dünyasının beklentisi ve talebi de bu doğrultuda. Unutmadan, grup KDV mükellefiyeti İngiltere dahil çok sayıda ülkede uygulanıyor.

BİZE ULAŞIN