DİJİTAL ÇAĞIN ROBOT KURYELERİ

16.01.2022
Pandemide hızla artan online alışveriş ve kurye masrafları perakende devlerinin lojistik alanındaki teknoloji savaşlarını da beraberinde getirdi. Bu yarışın en zorlu parkuru olan son kilometre için geliştirilen otonom/yarı otonom teslimat robotları pazarının ise 2030’da 85 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Belce Örü / INBUSINESS

ABD'nin Houston eyaletinde, Woodland Heights semtindeki Dominos'tan 15 Nisan'da ön ödemeli pizza siparişi veren müşteriler ilginç bir deneyim yaşadı. Pizzaları istedikleri gibi sıcaktı fakat teslimatı gerçekleştiren alışık oldukları gibi kurye değil, bir robottu. Zira o günlerde siparişlerini ABD Ulaştırma Bakanlığı'ndan onaylı ilk sürücüsüz araç olan ve robotik şirket Nuro'nun imzasını taşıyan R2, Dominos'un pizza teslimatı için görevlendirilmişti.

2016'da Dave Ferguson ve Jiajun Zhu tarafından kurulan Nuro'nun ekibi daha önce Google, Waymo, Apple, Uber, Tesla'nın otonom projelerinde yer aldı. Kontrol merkezi tarafından uzaktan izlenen Nuro, saatte dört kilometre hıza ulaşabiliyor ve trafik kurallarına uyuyor. Araca adapte edilen yüksek çözünürlüklü haritalar, uydudan alınan veriler yol güzergahını belirlemesini sağlarken, sahip olduğu sensör ve kameralar da herhangi bir kaza yapmasını engelliyor.

Bu teknolojiyi kullanan tek şirket Dominos değil. Dominos gibi Pizza Hut da Toyota'nın geliştirdiği otonom aracı pizza teslimatı için kullanmayı planladığını açıkladı. Covid-19 pandemisinin hayatımıza soktuğu mesafe, hijyen ve maske tedbirleri nedeniyle Çin, Kuzey Amerika, İngiltere ve Almanya'daki pek çok kafe ve restoran teslimat yöntemleri üzerine farklı projeler geliştirmeye başladı. Bu dönemde AVM'lerin kapalı olması ve yine virüsün yarattığı kaygı nedeniyle insanlar daha ziyade ihtiyaçlarını internet üzerinden karşılamayı tercih etti. Bu yönelim zaten uzun bir süredir yükseliş grafiği çizen e-ticaret verilerini daha da yukarıya taşıdı. Haliyle birçok e-ticaret şirketi, otonom/yarı otonom teslimat yöntemleri üzerine teknoloji geliştirmeye başladı.

REKABET KIZIŞIYOR

Avrupa İstatistik Ofisi (EUROSTAT) verilerine göre, geçen yıl online'dan yapılan alışverişler yüzde 72 arttı. 2020'de Avrupa'da ilk kez online alışveriş yapanların oranı yüzde 13, Türkiye'de ise yüzde 25 oldu. Alışkanlıkların değiştiği bir dönemde e-ticaretin konforuna alışan müşterilerin pandemi sonrasında da bu kanalı kullanmaya devam etmesi bekleniyor. Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD verileri de Covid-19 salgınının da etkisiyle geçen yıla kıyasla online alışveriş harcamalarının Türkiye'de yüzde 85 oranında arttığını ortaya koyuyor. Sektörün bu yıla dair hedefi 400 milyar liralık bir hacme ulaşmak.

E-ticaret pazarı geliştikçe Amazon, Walmart, Alibaba gibi alışveriş platformlarının arasındaki rekabet de kızışıyor. Ürün teslimatı konusunda rakiplerinden ayrışmaya çalışan şirketler ürün teslimatının daha hızlı ve az maliyetli olması için teknolojiden faydalanıyor. İşte tam bu noktada son kilometre lojistiğinde ortaya çıkan çalışmalar devreye giriyor. Zira ürün lojistiğinin en kritik safhası olan son tüketiciye teslimat tüm bu işlemin maliyetinin yarısını oluşturuyor. Üslelik yurt dışında 'last mile logistic' olarak isimlendirilen bu süreçte tüketiciyle temas ediliyor. Hal böyle olunca şirketler büyük bir masraf kalemi olan 'son kilometre' teslimatlarını otomatiğe etmek istiyor.

2030'DA 85 MİLYAR DOLAR

Son mil teslimat pazarında hava dağıtım araçları yan drone'lar, kara teslimat araçlarında otonom ya da yarı otonom robotlar ve depolar arası taşımacılıkta otonom kamyonlar öne çıkıyor. Pazarın önündeki en büyük engeller ise hukuk düzenlemeleri, altyapı eksiklikleri ve regülasyonlar olarak görülüyor.

Araştırma şirketi Alied Market Reserch'ün Otonom Son Kilometre Teslimat raporuna göre pazar büyüklüğünün bu yılın sonunda 12 milyar dolar olması bekleniyor. Rapora göre son kilometre teslimat pazarı 2030'a kadar yüzde 24,4'lük büyümeyle 85 milyar dolara ulaşacak.
Araç türüne göre kara yolu teslimatlarının, coğrafya açısından değerlendirildiğinde ise Kuzey Amerika ve Çin pazarlarından aslan payını alması bekleniyor.

Çin'de bu alanda adımlar atılıyor. Örneğin, yakın zamanda Alibaba'nın lojistikte uzmanlaşmış yan şirketi Cainiao gelecek yıla kadar bin otonom aracı üretip kullanmayı planladığını duyurdu. Alibaba'nın CTO'su Cheng Li yaptığı açıklamada, "Otonom araçlar dijital çağın teknolojik taşıyıcılarından ve bunun ötesinde gelecekte dağıtım zincirinin bütün pratik yöntemlerinin otomatikleşeceğini düşünüyoruz" dedi.

OTONOM YATIRIM ÇEKİYOR

Otonomi; radar, lidar ve derin öğrenme teknolojlerinden destek alarak taşımacılık ve otomotiv sektörlerinin bir parçası olmak üzere hızlı br gelişim gösteriyor. KPMG'nn perakende sektörüyle ilgili hazırladığı Otonom Teslimat raporunda ifade edildiği gibi şu anda uzakmış gibi görünen ancak aslında tahmin ettiğimizden daha yakın bir gelecek gündemde.

Lojstiğin otomatikleşmesi yaklaşık 10 yıl önce Avrupa'da kamyonların depolar arasında ya da belirli yük aktarma noktalarında ürün sevkiyatı yapması için kullanılmaya başlandı. Otonom araçlar üreten otomotiv firmalarının büyük ticari araçlarında da bu teknolojiyi kullanmasıyla pazar oluşmaya başladı.

E-ticaretin yaygınlaşması, pandemi sürecinde hijyen, güvenlk ve mesafe ihtiyacının artmasıyla bu alandaki gelişmeler daha ziyade son kilometre teslimat araçlarına taşındı. Haliyle bu alandaki girişimlerin sayısı arttı, yatırımcılardan da ilgi görmeye başladı. Buna verilecek güzel örneklerden biri Skype'tan aşina olduğumuz Ahti Heinla ve Janus Friss'in İngiltere'de 2018'de kurduğu otonom kurye girişimi Starship. Şirket kurulduktan sadece 1,5 yıl sonra 100 bin teslimata ulaştı. Bugüne kadar 80 milyon doları aşkın yatırım aldı. Dokuz kiloya kadar paket taşıyabilen, kaldırımda hareket eden ve depo noktasının altı kilometre çapına kadar hizmet verebilen robotlar ışıklarda karşıdan karşıya geçebiliyor.

DELIVERS'IN ROBOTLARI MADRID YOLCUSU

Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Türkiye'de de otonom teslimat pazarının gelişmesine katkı sunan girişimler mevcut. Şu anda Türkiye'de yeni yeni oluşmaya başlayan pazarın ilk yerli oyuncusu ise Ali Kutay Yaralı'nın kurucu ortağı ve CEO'su olduğu girişim Delivers.ai. Koç Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği mezunu Yaralı, Starship'ten ilham aldıklarını söylüyor. "Yüksek yakıt, motor ve personel maliyetlerinden, hijyen eksikliklerinden, güvenlik ve gizliliğe kadar birçok problemin çözümü olarak ortaya çıktı" diye açıklıyor girişim kurma nedenini…

Kaldırımlarda ilerleyen ve yaya hızında giden robotlar, 2 cm'lik engelleri de aşabilecek kapasitede. Sensörler ve kameralarla donatılan robotlar siparişi son tüketicinin kapısının önüne getiriyor. 32 yaşındaki Yaralı, Delivery'nin çalışma mantığını şöyle anlatıyor: "Belirlenmiş 1 mil çaplı alanlara robotlarımızı atıl olarak bırakacağız. Sipariş geldiğinde robot A noktasında teslimatı alıp, B noktasına başarılı bir şekilde bırakacak ve bunun karşılığında bir teslimat ücreti kesecek."

Temmuz 2020'de kurulan Delivers.ai bu yıl eylül ayında 2 milyon euro değerleme üzerinden çekirdek öncesi yatırım aldı. Girişim; Hepsiburada, COFE App, ve Paket Mutfak ile yaptıkları anlaşma neticesinde İTÜ ARI Teknokent içinde otonom teslimata başladı. Yaralı, eylül ayında yurt dışına açılacaklarını ve Glovo ile Madrid'de teslimata başlayacaklarını söylüyor ve ekliyor: "Ayrıca Talabat, KITOPI ve COFE App firmaları için teslimat robotlarımızı Dubai'ye yollayacağız."

ELEKTRIKLI BISIKLETTEN YARI OTONOM ROBOTLARA

Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü'nde son sınıf öğrencisiyken 2017'de Bizero'yu kuran 25 yaşındaki Mehmet Akıncılar da yarı otonom teslimat robotuyla sektörün genç girişimcilerinden. Pandemi döneminde geliştirdiği Pika isimli yarı otonom teslimat robotu, 25 kg ağırlığında. Bir saat şarj ile 100 km menzili kat edebiliyor.

Saatte 10 km hıza çıkıyor ve 30 kg/90 litre ağırlığına çıkan yükleri taşıyabiliyor. Makine öğrenme altyapısıyla Pika, rotaları kaydediyor. Pilotlar tarafından robotun üzerindeki kameralar ve internet bağlantısıyla uzaktan kontrol ediliyor. Akıncılar, "Robotumuz henüz merdiven çıkamıyor. Fakat bu haliyle bile epey işe yarıyor ve birçok sorunu çözüyor. Böylece şimdiden müşterilerimizin yüzde 40'ını yurt dışındakiler oluşturuyor" diye konuşuyor.

Pika'nın ilk müşterisi Cofffy ismiyle faaliyet gösteren kahve zincirinin Caddebostan'daki mağazası oldu. Pika'lar moto kuryelerin girmediği 1 km'lik bir rotada Caddebostan sahilindeki çimlere teslimat için kullanılıyor. Girişim bu yıl Pika'yı Avrupa'ya pazarlamayı hedefliyor.

OTONOM MU YARI OTONOM MU?

Lojistiğin bu kısmını kapsayan yarı otonom teslimat araçları, 1 kilometrelik alanda hizmet verdikleri için otoyoldaki robotlara ya da araçlara oranla daha pratik bir teknolojiye sahip. Bu robot araçlar yapay zeka ile desteklenmiş haritaların yanı sıra 360 derece kameralar ve çevreye duyarlı sensörlerle donanıyorlar. Gelişmiş sensör füzyonu algoritmaları ile çevresini algılayıp konumunu haritada bulabiliyor. Yarı otonom teslimat araçları ise bir kullanıcı tarafından uzaktan kontrol ediliyor ve denetleniyor.

Robot otonom dağıtım modelinin Türkiye'de ilk önce üniversite kampüslerinde, trafiğe kapalı AVM'lerde, rezidanslarda, site ve ofislerin bulunduğu kapalı devre yaşam alanlarında yaygınlaşması bekleniyor. Ali Kutay Yaralı, ABD'de yarı otonom robot kuryelerin yaya, scooter, bisiklet gibi sınıflandırıldığını belirtiyor. Şu an Türkiye'deki robotlar anayola çıkmadığı, kaldırımlarda yaya hızında çalıştığı ve uzaktan kontrol edildiği için herhangi bir güvenlik sorunu teşkil etmediğini vurguluyor. Ayrıca her bir teslimat, normal kurye araçlarına göre daha ucuza geliyor diyor ve ekliyor; "Üstelik bu araçlar elektrikle çalıştığı için karbon salınımını da azaltıyor."

Gelişmiş pazarlarda hızla yaygınlaşan otonom ve yarı otonom teslimat robotlarının Türkiye'de gideceği uzun bir yol var. Öncelikle ülkenin altyapısının yaratacağı zorluklar sonrasında henüz otonom araçlara yönelik bir mevzuatın olmaması bu teknolojinin önündeki en büyük engeller. Bu nedenle yerli girişimler yurt dışı pazarlarda büyümeyi ve cirolarının büyük bölümünün ihracattan oluşmasını bekliyorlar. Fakat erken davrandıkları için Türkiye'de pazar liderliğine sahipler ve bu anlamda büyük bir avantaj sağlamış durumdalar.

Bu alanda faaliyet gösteren girişimlerin bir diğer avantajı ise iklim değişikliğinin iyiden iyiye etkisini hissettirmesiyle tüm dünyada çevre bilincinin ve bu doğrultuda temiz enerji kaynaklarının iş süreçlerine dahil edilmesine yönelik çalışmaların artması...

Lojistik sektörünün özellikle de son kilometre taşımacılık araçlarının hava kirliliğini arttırması nedeniyle bu alanda elektrikli taşıtların veya pille çalışan ya da şarj edilebilen elektrikli robotların kullanılması her zamankinden daha fazla gündemde. Üstelik Avrupa'dan sonra ABD'de pandemi sürecinde kurye çalışanlarının haklarının iyileştirilmesi şirketler tarafından fazladan bir maliyet olarak görülüyor. Yaralı, yakın zamanda Türkiye'deki kuryeler için de yasal düzenlemeler yapılmasını beklediğini, bunun sektörü olumlu etkileyeceğini ifade ediyor. Bu noktada "delivers.ai'nin bir robotunun bir kuryeden daha az maliyetli" olduğunu da sözlerine ekliyor. Maliyeti daha aşağıya çeken etmen ise şüphesiz robotların uzaktan yönetilmesi...

Dolayısıyla öncelikle yarı otonom, daha uzun vadede ise otonom robotların sektörde yaygınlaşmasıyla birlikte bu alanda mavi yakalılar açısından istihdam kaybı yaşanabilir. Aynı zamanda özellikle beyaz ve metal yakalılar için yeni iş kollarının ortaya çıkacağı da aşikar...

OTONOM TESLIMATIN GELECEĞI

Fütürist Ufuk Tarhan, Covid-19 pandemisi sonrasında teknolojiyle ilgili pek çok şeyin kalıcı olarak hayatımıza girdiğini hatırlatıyor ve bunlardan birinin de kuşkuya yer vermeksizin temassız, otonom-yarı otonom teslimat uygulamaları olduğunu söylüyor. Tarhan'a göre otonom teslimat geleceğin en çok ve hızlı yükselecek alanlarından biri olacak. Pazarın geleceği ile öngörülerini anlatmaya devam ediyor: "Her alanda olduğu gibi öncelikle gelişmiş ülkelerden başlamak üzere yakın gelecekte bu yönde yenilikler göreceğiz. Karada kendi kendine giden çeşitli formlardaki (insansı ya da kübik şekillerdeki) robot taşıyıcılar veya havada bir başına uçan farklı boyutlardaki otonom teslimat drone'ları tüm sektörlerde ve her türlü ihtiyaç için yaygın şekilde kullanılacak. Bunun da en fazla 10 yıl içinde gerçekleşeceğini söyleyen Tarhan, sektörün gelişmesindeki temel belirleyiciler olan yazılımları üretenler, firmalar ve araç-robot donanımını yapan girişimlerin sadece bu alanda gerekli düzenlemelerin gerçekleştirilmesini beklediklerini aktarıyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.