Turizmde büyük güç birliği
![Turizmdebüyükgüçbirliği](https://ia.tmgrup.com.tr/d5577d/414/266/0/0/1254/805?u=https://i.tmgrup.com.tr/inbsns/2021/05/18/turizmde-buyuk-guc-birligi-1621335464444.jpg)
![](https://ia.tmgrup.com.tr/0eb53b/943/605/0/0/1254/803?u=https://i.tmgrup.com.tr/inbsns/2021/05/18/turizmde-buyuk-guc-birligi-1621335464444.jpg)
Turizm sektörü güç birliğine gitti. Sektörde stratejiler oluşturmak amacıyla; Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), TTYD, Türkiye Turist Rehberleri Birliği (TUREB), Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği (TÖSHİD), Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmecileri Derneği (TURYİD) ve Turizm Akademisyenleri Derneğinin (TUADER) iş birliği ile Turizm Strateji ve Araştırma Merkezi (TURSAM) kuruldu.
TURSAM için düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, içinden geçilen sürecin sektör açısından oldukça sıkıntılı olduğunu belirterek, Kovid-19 salgını tüm dünyayı sardıktan sonra başta turizm sektörü olmak üzere tüm alanlarda sıkıntılar yaşanmasına neden olduğunu söyledi.
Alpaslan, bir yılı aşkın süredir sektörle istişare ederek sorunların altından en doğru şekilde, en az zararla nasıl kalkılacağına yönelik çalışmalar yürüttüklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Bununla ilgili güncel konuşulacak çok sayıda konu var. Hep beraber bu süreçleri çalışarak, devletimizi de arkamıza alarak inşallah başarıyla bu sürecin altından kalkacağız. Turizm Strateji ve Araştırma Merkezi'nin kurulması çok büyük bir adım. Bilgi en önemli güç, bu bilginin stratejik ve organize bir şekilde bütün tarafların katılımıyla kullanılması bu gücün potansiyelini daha da üst düzeye çıkartıyor. Turizm Strateji ve Araştırma Merkezi, her türlü stratejik bilgiye daha doğru bir şekilde, daha doğru bir yöntemle ulaşmasını sağlayacaktır. Dolayısıyla biz gerek içinde bulunduğumuz sıkıntılı süreçlerde gerekse turizmin daha üst noktalara yükseleceği normal dönemlerde Türkiye olarak iddialı bir ülkeyiz. Bu merkezden çıkacak raporlar, stratejik planlar son derece önemli olacaktır. Bakanlık olarak bu süreçlerin içerisinde gerekli iş birliği ve koordinasyonunda olacağız."
"TURİZMDE KÜRESEL YARIŞIN YENİDEN BAŞLAYACAĞI BİR DÖNEME GİRİYORUZ"
TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya ise turizmin, ekonominin çarklarını harekete geçiren, 50'den fazla sektöre iş olanağı sağlayan, istihdam yaratan, ülkeler için döviz girdisi oluşturan çok stratejik bir sektör olduğunu belirtti.
Dünya turizminde taşların yerinden oynadığına, rekabet zemininin yepyeni bir seviyeye taşındığına şahitlik edildiğini aktaran Bağlıkaya, "Aşılanmanın, vaka sayılarının, devletlerin uyguladıkları seyahat sınırlandırmalarının belirleyici olduğu, uluslararası rekabetin hiç olmadığı kadar keskin bir hal aldığı, turizmde küresel yarışın yeniden başlayacağı bir döneme giriyoruz. Bu yarıştan önde çıkmak ise değişen şartların doğru biçimde analiz edilmesi ve yapılan bu analizler ışığında çağın gereklerine uygun turizm stratejileri geliştirilmesiyle mümkün olacaktır. Bu kriz ve keskin rekabet döneminde en ufak bir hata yapma lüksümüz yok. Birlikten güç doğar atasözümüzün anlamındaki güç kendini sürekli hatırlatıyor." diye konuştu.
Bağlıkaya, Turizm Strateji ve Araştırma Merkezi'ni, bu gerçeklerden hareketle Türkiye'de turizm sektörüne yönelik uygulanacak politika, plan ve girişimlere sektörün ihtiyaçları doğrultusunda destek olmak amacıyla hayata geçirdiklerini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"TURSAM, turizm sektörüne ilişkin tüm verilerin, sektör ve akademi iş birliğiyle doğru ve şeffaf biçimde derlenerek analizlerinin yapılmasını, elde edilen veriler ışığında turizmin tüm bileşenlerine yönelik stratejilerin geliştirilmesi sağlayacaktır. Bu çatı altında gerçekleştirilecek olan tüm çalışmalar, periyodik olarak kamuoyu ve turizm sektörüyle de paylaşılacak. TURSAM'ın, kısa, orta ve uzun vadeli turizm hedeflerinin belirlenmesi noktasında devlet politikalarına katkı sunmanın yanında turizm sektör bileşenleri ile akademik camia arasında, köprü niteliğinde bir yapı oluşturarak sektörün ihtiyaçları doğrultusunda araştırmalara kapı aralayacağına inanıyoruz."
TURSAM'ın dünya genelinde değişen tüketici davranışlarına mercek tutarak yeni turizm ürünleri geliştirilmesi konusunda sektöre yön göstermesini de beklediklerini belirten Bağlıkaya, "Eminim ki Türk turizmini dünya turizm liginde en üst basamaklara taşıyan, turizmi bugünlere getiren sektörümüzün paydaşları, yeniden güç birliğiyle bu zorlu süreci de atlatacak ve ülkemiz, milletimiz için canla başla çalışmaya devam edecektir. Bilimin ve ortak aklın ışığından ayrılmayacağız." dedi.
"TÜRK TURİZMİ AÇISINDAN BUGÜN BİR İLKE TANIKLIK EDİYORUZ"
TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Sururi Çorabatır da Türk turizmi açısından bugün bir ilke tanıklık edildiğini söyledi.
Turizmin her alanında çalışanların ihtiyaçları olan ve bugüne kadar çeşitli sivil toplum örgülerinin kendi anlayışlarına ve taleplerine göre gerçekleştirmeye çalıştıkları araştırmaları, raporları TURSAM ile tek bir çatı altına alacaklarını aktaran Çorabatır, sektörün bileşenleri güçlerini ve azimlerini ortaya koyarak turizm eğitimi veren akademi dünyası ile turizm sektöründe faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerini bir çatı altında buluşturduklarını dile getirdi.
Çorabatır, sektör olarak hep envanter bilgisi eksikliğini çektiklerini anlatarak, rakip ülkelerin turizm alanındaki durumunu hep güvenilir olmayan kaynaklardan öğrenmek zorunda kaldıklarını belirtti.
Yeni yatırımlarda, pazarlamalarda, çalışmalarda ihtiyaç duyulan tüm bilgilere bu merkez amacıyla ulaşmak hedefinin bulunduğunu aktaran Çorabatır, şunları kaydetti:
"Stratejik olarak bilmek istediğimiz bilgilere TURSAM aracılığı ile ulaşacağımıza inanıyorum. Ayrıca ülkemizin bilinmeyen turizm değerlerinin il il çıkarılarak sektörün hizmetine sunulmasının ülkemiz turizminin çeşitlendirilmesine büyük katkıda bulunacağına inanıyorum. Uluslararası kuruluşlardan, bu alanda yayın yapan istatistik kurumlarından edinilecek bilgilerin sektör için yorumlanarak yayımlanmasının bizlere yeni ufuklar açacaktır. Bu oluşumun sadece imzası bulunan bileşenlerle değil, turizm sektörünün sahibi Kültür ve Turizm Bakanlığımızın bu alanda vereceği destek ve yönlendirme başarımızı daha da artıracaktır. Bununla birlikte TGA, TOBB, TÜSİAD gibi kuruluşlarla TURSAM'ın dirsek teması içinde olacağını düşünüyorum."
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin ise, salgın sürecinde yaşanan gelişmelerin sektör kuruluşları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğinin önemini bir kez daha gösterdiğini vurgulayarak, Turizm Strateji ve Araştırma Merkezi'nin, sektöre yönelik yapılacak politika, plan ve girişimlere sektörün ihtiyaçları doğrultusunda şeffaf veri ve değerlendirme sağlayacak bir merkez olmasını amaçladıklarını kaydetti.
Merkezin sadece Türkiye'de değil, uluslararası arenada da bir referans noktası olması gerektiğini aktaran Narin, "Bakanlığımızın desteği ve sektörümüzün iş birliği ile bunun olması mümkün. Merkezin, gerçekçi verilerle Türkiye'yi dünya turizmindeki rakip ülkelerle karşılaştırarak yeni stratejilerin geliştirileceği, uygulanacağı bir dönemde sektörümüzün gelişimine ağırlıklı ışık tutacağına inanıyoruz." dedi.
Salgın sürecinde gerçek verilerle değerlendirme ve geleceğe yönelik planlamalar yapmanın öneminin görüldüğünü ifade eden Narin, "Yapısal dönüşüme sektörümüzün ne kadar ihtiyacı olduğunu da gördük. Bu yeni normlara ve düzene uyum sağlayabilecek, turizmde artacak talebi karşılayacak, destinasyonların dönüşümü ve yeni finansman modellerini küresel veriler ışığında inceleyerek rapor ve somut önerilerin hazırlanması, sektörümüzde uzun ve orta vadede sürdürülebilirlik ve rekabetçilik sağlayacaktır." şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE, DÜNYA TURİZM TRENDLERİNİ YARATAN BİR ÜLKE OLABİLİR"
Türkiye Turist Rehberleri Birliği Başkanı Suat Tural da turizm sektöründe eksikliği hissedilen bir merkezin kuruluşu için adımların atıldığını belirterek, "Bundan sonra hızlı bir şekilde çalışmalarımızı yapmamız gerekiyor. Çünkü sektör olarak eksikliklerini hissettiğimiz noktalarda kendimiz için belirli stratejileri ve envanterleri yaratmamız gerekiyor. Bunu gerçekleştirmek için sektör olarak bir araya gelmiş olmanın da mutluluğunu yaşıyoruz. Bütün imkanlarımız ölçüsünde de destek olacağız." ifadelerini kullandı.
Sektör paydaşlarının ortak emeğinin önemine işaret eden Tural, "Türkiye, turizmde bugüne kadar dünya trendlerini belki de çok iyi uygulamalarla takip etmiş olsa da yapacağımız çalışmalarla dünya trendlerini artık yaratan bir ülke olacağız. Bu da bizleri muhakkak dünyada üst seviyelere ulaştıracaktır. Önümüzdeki süreçte bizlerle çalışacak herkesin emeği çok kıymetli." diye konuştu.
"EN BÜYÜK KAYNAĞIMIZ VERİ OLACAK"
Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği Başkanı Mehmet Nane de turizm sektöründe en önemli unsurların başında havacılığın geldiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Havacılık sayesinde turistler buraya gelebiliyor. Havacılık 2 açıdan çok önemli. Bunlardan birisi, ülkemize yarattığı katma değer. Havacılık, ülkemize net katma değer yaratan turizm sektörünün başlangıcı olması açısından önemli. Diğer konu da özellikle cari açık veren bir ülke olduğumuz için de döviz girdisi sağlaması. Toplam faktör üretimi açısından da turizm sektörü ülkemizde bir numaralı önemli sektör."
Sektörde halihazırda gidilecek çok fazla yol olduğunu belirten Nane, "Bunu akıllı ve stratejik bir yöntemle yapmak istersek de en büyük kaynağımız veri olacak. Önümüzdeki dönemde en büyük farklılık yaratacak unsur veriye sahip olmak. Bundan aksiyonlar çıkartmak ve kararlara dönüştürmek de çok çok kritik. Bu noktada Derneğimiz devreye girecek ve oluşturulacak veriyle sektörümüzün kalıcı olarak ileriye gitmesi için yapılacak çalışmalar şekillenecek." dedi.
"BÜYÜK VERİYİ DAHA İYİ ANALİZ ETMEK İÇİN AKADEMİSYENLERİN KATKISI ÇOK ÖNEMLİ"
Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmecileri Derneği Başkanı Kaya Demirer ise konuşmasında, turizm sektörünün geliştirilmesi açısından büyük verinin daha iyi analiz edilmesinde akademisyenlerin katkısının çok önemli olduğunu ifade ederek, "Bu iş birliği yani akademilerle özel sektörün bir araya gelmesi, özellikle rakip ülkelerle rekabet ettiğimiz bir noktada, kendileriyle aynı zamanda da etkileşim içinde olmamız gereken bir noktada, şeffaf veriyi toplamak, onu analiz etmek ve şeffaf kalmak açısından çok önemli." dedi.
Demirer, geçmiş döneme ait verilerin elde edilmesiyle gelecek dönemlere ait belirsizliklerin ya da öngörülerin daha fazla netleşeceğini belirterek, şunları kaydetti:
"Rakamlar, sayılar da evrensel olan matematiğin gerçeğe dönüştüğü noktalardır. Bütün bu turizm datalarının bir çatıda bir veri tabanında buluşması çok kıymetli. Akademilerle özel sektörün, turizm sektörünün bir araya gelmesinin öncü projesi olacak olan Turizm Strateji ve Araştırma Merkezi'nin ileride eğitim tarafında da rol almasının önemli olacağını düşünüyorum."
Salgın döneminde gastronomi sektörünün elinden gelen çabayı gösterdiğini dile getiren Demirer, şu değerlendirmede bulundu:
"Pandemi döneminde hepimiz bahsettik çok zorlandığımızı, çok zor günlerden geçtiğimizi. Gastronomi departmanı da yeme içme noktaları da hepimizin malumu, fedakarlığın feda tarafında elinden geleni ziyadesiyle yapıyor. Destek tarafında da alabildiği kısıtlı desteklerle zorlanıyor. Turizmin çok stratejik bir önemi var. Bugünkü dünyada artık sıkışan siyasi diplomasilerde kültür diplomasisi daha çok önem kazanıyor. Soft Power (Yumuşak Güç) dediğimiz turizmimiz sayesinde diplomatik ilişkilerde de daha öne çıkabiliriz. Kültür diplomasisinde de gastronominin öneminin çok altının çizilmesi gerektiğini düşünüyorum."
"PLATFORM STATÜSÜNDE FAALİYET GÖSTERECEK"
Turizm Akademisyenleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Muharrem Tuna, Turizm Strateji ve Araştırma Merkezi'ne ilişkin olarak "Kuruluşu yaklaşık yedi sekiz aydan beri üzerinde çalıştığımız bir konuydu. Turizm sektörünün önde gelen kuruluşlarının iş birliğiyle oluşturuldu. Dernekler Kanunu Hükümleri çerçevesinde faaliyette bulunacak ve platform statüsünde faaliyetlerini sürdürecek." dedi.
Tuna, turizm alanındaki Türkiye'nin 7 önemli kuruluşunun, ortak çalışma çerçevesinde bu girişimi hayata geçirdiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Gerektiğinde ilgili diğer kuruluşlar da ortaklık yapısına dahil edilebilecek. Peki neden böyle bir yapıya ihtiyaç duyuldu? Ülkemizde turizm sektörüne yönelik yapılacak politika, plan ve girişimlere destek olmak bu yapılanmanın amacı. Bu doğrultuda sektörün ihtiyaçları doğrultusunda doğru ve şeffaf verilerin sektör ve akademi iş birliğiyle derlenerek, analizlerin yapılması amaçlanıyor. Verilerin ışığında turizmin tüm bileşenlerine yönelik stratejilerin geliştirilmesi ve tüm çalışmaların periyodik olarak kamuoyu ve paydaşlara sunulması amaçlanıyor bu yapı sayesinde."
Platformun, ilgili kurumlara destek olmak maksadıyla faaliyetlerini sürdüreceğini belirten Tuna, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Burada mevcut yapılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) başta olmak üzere ilgili kurumlara destek olmak maksadıyla faaliyetlerini sürdürecek. Ne tür faaliyetler gerçekleştirecek? Sektöre yönelik öngörü ve strateji çalışmaları yapacak. Turizmde rakip ülkelerin analizlerini yapacak, yüksek lisans ve doktora tezleriyle diğer akademik çalışmaların sektörün ihtiyaçları doğrultusunda yönlendirilmesini sağlayacak. Bu çalışmalar için yürütülen alan araştırmalarına TURSAM üyesi sivil toplum kuruluşlarının desteği sağlanacak. Üniversite ve sektörü iş birliğiyle projeler geliştirilecek ve bu projelerin fon sağlayıcı kuruluşlara sunulması sağlanacak. Üniversite sektör iş birliklerinin koordinasyonu bu amaçla kongre, seminer, çalıştay gibi organizasyonlar gerçekleştirecek. Hazırlanacak internet sitesi aracılığıyla turizmin bileşenlerine dair tüm istek ve araştırmaların kullanıcıların hizmetine sunulmasını sağlayacak, sektörün tüm bileşenlerinin çalışma alanlarını kapsayan Türkçe ve İngilizce dillerinde yıllık üç aylık ve daha kısa süreli raporlar hazırlayacak."
Prof. Dr. Tuna, söz konusu platformun organizasyon yapısına ilişkin olarak da şu bilgileri verdi:
"Organizasyon yapımıza baktığımızda öncelikli olarak bir yönetim kurulumuz var. Yönetim kurulumuz ortak kuruluşların başkanlarından oluşuyor. Yönetim kuruluna bağlı olarak bir icra kurulumuz olacak. Ortak kuruluşların görevlendireceği temsilciler olacak icra kurulunda ayrıca faaliyetlerin sürdürülmesinde genel sekreter ve yardımcıları gönüllü çalışacaklar. Buna ilave olarak ihtisas çalışma grupları oluşturulacak. Seyahat, konaklama, yatırım, turist rehberliği, ulaştırma, gastronomi, eğitim, sağlık turizmi, deniz turizmi, kongre turizmi bunlardan bazıları. Bunun dışında çok sayıda gerek sektörden gerek bakanlık bürokrasisinden, gerek sivil toplum kuruluşundan, gerek akademiden, böyle bir ortaklaşa çalışmayla ihtisas çalışma grupları dönemsel olarak ilgili alanlara yönelik raporlar hazırlayacaklar. Bir de organizasyon yapımızda bölge ve il koordinatörlükleri var. Türkiye'nin tüm illerinde ve tüm bölgelerinde aktif bir şekilde faaliyetlerini sürdürecek Turizm Strateji ve Araştırma Merkezi'miz."
Platformun çalışma sahasının, hem uluslararası hem ulusal bölgesel ve yerel düzeyde gerçekleşeceğini belirten Tuna, "Ortaklar arası iş birliği süresi, imzalamış olduğunuz platform protokolüne göre en az beş yıl sürecek. Bu süre gerektiğinde daha da uzatılacak." dedi.