Deri konfeksiyondan sesleniş: Kalifiye eleman bulamıyoruz!
Luigi Deri Yönetim Kurulu Başkanı Musa Evin deri sektörünün en büyük sıkıntısının kalifiye elaman bulunamaması olduğunu vurgulayarak, sektör adına çözüm yolları önerdi.
Deri konfeksiyon, Türkiye'nin ihracatında önemli bir paya sahip. Türkiye'nin deri ve kürk konfeksiyon ihracatı 2022 yılı Ocak-Kasım döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15 artarak 220 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Deri konfeksiyon sektörünün cari fazlası veren ender sektörlerden biri ve çevreci bir sektör olduğunu vurgulayan Luigi Deri Yönetim Kurulu Başkanı Musa Evin, sektörün en büyük sıkıntısının kalifiye elaman bulunamaması olduğunu söyledi. Meslek liseleri müfredatının deri konfeksiyon sektörüne eleman kazandırma konusunda yetersiz olduğunun altını çizen Evin, "Oralardan donanımlı eleman bulamıyoruz. Meslek lisesine giden gençlere devletimizin burs, sektördeki sivil toplum örgütlerinin de iş garantisi vermesi nitelikli eleman yetiştirmemizin önünü açacak. Ayrıca meslek lisesi mezunlarının stajlarının sigorta başlangıcı sayılması da meslek liselerine ilgiyi artıracaktır" dedi.
"ABD'DEN BÜYÜK İLGİ VAR"
Türk deri firmalarına son dönemde özellikle ABD pazarından büyük ilgi olduğunu belirten Evin, pazar çeşitliliği sağlanması açısından bu fırsatın mutlaka değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Amerikalı deri firmalarının Türkiye'den alım yapmak için arayışta olduklarını belirten Evin, "Deri sektörü olarak en büyük pazarımız Rusya ve Ukrayna'ydı. Ancak bu ülkeler arasında yaşanan savaştan sonra ihracatımız geriledi. Putin'in asker alımlarını artıracağı söyleniyor. Bu da satışlarımızı daha da geriletecek. Amerika pazarı ise son dönemde çıkışta. Türkiye'ye büyük bir ilgi var. Çünkü Amerikalılar Çin'den alımlarını azalttılar. Türkiye'den daha fazla ithalat yapmak istiyorlar" dedi.
Türk deri sektörü açısından Amerika'nın büyük önem taşıdığını vurgulayan Evin, özellikle New York, Teksas, Chigago gibi eyaletlerde deri konfeksiyon kullanımının son derece yaygın olduğuna işaret etti. Amerika pazarını Kanada ile birlikte düşünmek gerektiğini hatırlatan Evin, Vencover, Toronto gibi şehirlerde de tüketimin yoğun olduğunu kaydetti. Derinin doğal, çevreci bir ürün olduğunu ve popülaritesinin arttığını belirten Evin, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Amerika'da düzenlenen fuarlara mutlaka katılmak zorundayız. Çünkü Amerikalılar devamlı çalışacakları firmalar arıyorlar. Onlara güven vermeliyiz. Amerika'daki bir fuarda 20 metrekarelik bir stant açmanın bedeli yaklaşık 25 bin dolar. Yılda dört fuara katılsanız 100 bin dolar eder. Devlet bunun yarısını karşılıyor fakat ödemeyi TL olarak ve aylar sonra ödüyor. Bu yüzden firmalar fuarlara katılmaktan kaçınıyor. Sektör olarak ABD ile çok rahat çalışırız. Terminlerimiz de uyuyor. Ruslar verdikleri siparişleri 2 hafta sonra isterken, Amerikalılar 2 ay sonra istiyor. Türk derisini ABD'de daha fazla tanıtmalıyız. Bunun için ünlü tasarımcılardan ve blogırlardan faydalanabiliriz. Yurtdışındaki ticaret müşavirliklerimizden de daha fazla destek görmeliyiz. Pandemiden sonra dünyada doğal ürünlere ilgi arttı. Derinin doğal bir ürün olduğunu anlatmalıyız."
