Robotların yükselişi
Dijital fabrikaların bir sonraki adımı tamamen insansız, yönetimden üretime robotların, otomasyonun ve yapay zekanın liderliği üstlendiği bir gelecek. Henüz somut örneklerin tam anlamıyla ortaya çıkmadığı karanlık fabrika akımının çözmesi gereken bir sorun da bulunuyor: Açığa çıkan insan iş gücü nasıl değerlendirilecek?
Mustafa Orhun Çetin / INBUSINESS
Üretim hattına yaklaşan bir araç şasesinin bütün vidalama işleri ve montajı robotik kollar ile yapılırken aniden çıkan bir arıza ile üretim bir süre yavaşlıyor. Sorunu çözen ise teknik bir personel değil, yardımcı robotlar. Her şeyin robot, bilgisayar ve yapay zeka ile yürütülen bu sistemlerle işleyen tesisler karanlık fabrika olarak anılıyor. Bu kavram tamamen otomatik sistemlerle donatılmış ve bünyesinde insanın varlığına ihtiyaç duyulmayan, neredeyse griden başka rengin olmadığı yeni nesil üretimi tanımlıyor. Bir fabrikayı sınırlı iş gücü ve yüksek verimlilikle 7/24 çalıştırabilmek üretimin kutsal kasesi olarak görülürken bu hazineye sahip olmak ne kadar mümkün?
ÖNCELIK TAM ENTEGRASYONDA
Karanlık fabrikalara geçmeden önce şirketlerin öncelikle dijitalizasyonlarını tamamlayarak tam entegre bir yapıya kavuşmaları şart. Birleşik Krallık merkezli küresel danışmanlık, denetim ve vergi hizmeti veren PwC'nin Almanya bürosu tarafından 2022'de gerçekleştirilen Akıllı Fabrika Dönüşümü araştırmasına katılan 700 küresel ölçekteki endüstriyel üretim şirketinden yalnızca yüzde 10'u dijitalleşme programlarının son aşamalarına ulaşmış olduğu ortaya çıkıyor. Neredeyse üçte ikisi ise yolculuğa yeni başlıyor. Bu da karanlık fabrikaların sayısının bir süre daha düşük kalacağını gösteriyor. Yani insanın yer almadığı her şeyin metal yakalara bırakılacağı bir gelecek pek yakın gözükmüyor.
Bu araştırmada çıkan bir başka veri ise şirketlerin sürdürülebilirlik konusunda izlediği yolun ip uçlarını veriyor. Sürdürülebilirlik hedefiyle dijitalleşmeye odaklanan sektör ortalamasında yüzde 150'lik bir artış gözlemleniyor. Yani öncesinde verimlilik ve maliyet iyileştirmesi ile hareket eden şirketlerin akıllı fabrika yatırımlarını net sıfır karbon salım motivasyonuyla daha çevresel ve toplumsal bir bakışla adımlarını atmaya odaklandıkları görülüyor. PwC Türkiye Operasyon Danışmanlığı Direktörü Mehmet Kurtoğlu karanlık fabrikanın adını, ışıklar kapatıldığında bile fabrikanın tamamen çalışır durumda olmasından aldığını belirtiyor ve ekliyor: "Üretime yönelik bu yaklaşım robotik, otomasyon, yapay zeka ve nesnelerin interneti (IoT) gibi ileri teknolojilerin kullanılmasıyla mümkün oldu."
Japonya merkezli robotik ve CNC ekipmanları üreticisi Fanuc, dünyanın birçok ülkesine robot kolların satışını yapıyor. Ağırlıklı Avrupa ve Amerika'da hizmet verecek şekilde bir yapıya sahip olduklarını söyleyen Fanuc'un Türkiye Genel Müdürü Teoman Alper Yiğit dünyada gelinen noktayı şöyle özetliyor: "Bir fabrikanın yüzde 100 otomatize olduğu bir örnekle ne Türkiye'de ne de globalde henüz karşılaşmadım."
Fanuc'un Japonya'da yer alan ve yaklaşık 2 milyon m2'yi kaplayan üretim tesisleri karanlık fabrika konseptinde üretim yapıyor. Tam otomasyonla üretim yapan 7 bin 500'ün üzerinde robotun mevcut olduğunu belirten Yiğit, "Her alanda mümkün olmasa da birçok üretim tesisinde insan sayısı minimumda tutuluyor" diyor.
Bu yolda ilerleyen, üretimin kritik alanlarını tamamen otomasyona geçirmeyi başaran şirketlerin sonraki aşamada tedarik zinciri, satış ve uçtan uca dijitalleşmesi sonucunda ise en büyük fayda hatasız, esnek ve verimli üretim kazanacakları en büyük getiri.
Tabii ki şirketlerin tam otomasyon konusunda harekete geçmeden önce planlamaya da zaman ayırmaları gerekiyor. Yiğit, "Eğer bir şirket dijital olgunluğunu ölçümleyebilirse, nereye ne kadar ve hangi zaman diliminde yatırım yapacağını hesaplayabilirse bunun sonucunda yatırım dönüşü noktasında daha net bir fikir sahibi olabilir" diyerek mevcut durumlarını iyi ölçmelerinin önemine vurgu yapıyor.
GELECEĞE GİDEN YOL
İnsansız bir fabrika düşüncesi üretimin geleceğini ve tekrarlanan işleri robotlara bırakarak daha refah bir hayata kavuşacağı ve daha inovatif roller üstleneceği konusunda bir hayale inandırsa da uzmanlar için insanlar hala vazgeçilmez gözüküyor. Yiğit, "Atlanmaması gereken en önemli nokta, teknoloji ne hızla ilerlerse ilerlesin, bu sistemleri kuran, kurgulayan ve yeri geldiğinde değiştiren insan faktörü hala sistemin en önemli parçasını oluşturuyor" diyor.
Teknolojiyi başlıklar altında konuştuğumuz 5N1K Teknoloji podcast serisinin robotik bölümünde de dile getirdiğimiz gibi robot kelimesinin geldiği eski Çekçe bir kelime olan 'robota' angarya iş ve soylulara hizmet eden işçi sınıfı tanımlıyor. İşte bu angarya işlerin yapılma zamanlarında gidilecek değişiklik ise çalışanlar üzerinde olumlu sonuç bırakabilir. Kurtoğlu, karanlık fabrikalar ile ilgili en kısa vadede beklentiyi şu sözlerle açıklıyor: "7/24 karanlık fabrika yakın bir gelecek olmayabilir. Ancak 00:00 - 08:00 vardiyasında ışıkların kapalı olduğu üretim hatlarını insansız çalıştıran bir tesiste her roldeki insan daha mutlu ve sağlıklı olacak. Sürdürülebilir bir gelecek için bu alanda yapılacak yatırımlar için bu motivasyonun yüksek olduğuna şüphem yok."
AKILLI FABRİKA TASARIMI DAHA SOMUT
Mehmet Kurtoğlu PwC Türkiye, Yönetim Danışmanlığı
Geleceğin fabrikalarının bağlantılı ve optimize olmasını bekliyoruz. Karanlık fabrikalar önlenemez dönüşümün limit sonsuza giderken ulaşacağı bir aşama olabilir. Ancak bugünün perspektifiyle bakıldığında ileri seviyede otomasyon çözümlerinden rasyonel biçimde faydalanan ve niteliksiz işgücü gereksinimi minimize eden akıllı fabrikaları tasarlamak daha somut bir düşünce gibi duruyor.
Kalifiye insanın akıllı fabrikalarda nitelikli bir katma değer yarattığı 'yakın' gelecekte her yenilikçi teknoloji çözümü uygulaması ile fabrikalarda kayıpların azaldığını, verimlilik sağlandığını ve güvenlik risklerinin yanıtlandığını düşünelim. Bu gibi yatırımların geri dönüşünü hesaplayarak adım adım gerçekleşmesi beklenen bu dönüşümü çevreleyen daha geniş bir perspektif daha var: Tüm değer zincirinde sağlanacak dijital entegrasyon. Evrensel diller ve destekleyen protokoller geliştikçe tekil fabrikaların dijitalizasyonu kadar 'dijital şampiyon' apoleti taşıyan bu akıllı fabrikaların tedarikçileri ve müşterileri ile de bağlantılı olacaklarını ve entegre karar alan iş modelleri kuracaklarını öngörüyoruz. Kurumsal yapıda dikey entegrasyonunu tamamlamış bu gibi yapıların bir sonraki aşamada kendi değer zincirlerinde yatayda işbirlikleri kurarak orkestrasyon sağlayacak şekilde iş süreçleri ve veri akışlarını entegre eden bağlantılı ve optimize ekosistemler oluşturma vizyonuna ilerlemelerini bekliyoruz.
INOVATIF INSAN GÜCÜ OLUŞTURULMALI
Teoman Alper Yiğit FANUC Türkiye Genel Müdürü
Karanlık fabrika konseptinde başarılı olmanız ne kadar paranız olduğuna ya da ne kadar para harcadığınıza değil, bütçenizi doğru ve ihtiyaç duyulan alanda harcamanıza bağlıdır. Özetle; şirketler robotlu otomasyon, makina otomasyonu ve yapay zeka teknolojilerini içeren sistemleri verimli bir şekilde kurmak ve bu alanda neye ihtiyaç duyduklarını belirlemek zorundalar. Türkiye, otomasyon ve dijitalleşme noktasında halen daha bakir ve gelişen bir pazar. Eğer zamanında ve doğru aksiyonları alabilirsek bu durum global rekabette bizi öne taşıyacak önemli bir fırsat oluşturuyor. Karanlık fabrikaların, teknolojinin ve dijitalleşmenin yıkıcı şekilde hayatımıza girdiği, otonom süreçlerin hiç olmadığı kadar yaygın olduğu günümüzde; bu süreçleri kurgulayan, planlayan, uygulayan yeri geldiğinde güncelleyen akıl olarak insan dün olduğu gibi bugün de bu değer zincirinin en tepesinde yer alıyor. Dolayısıyla bu dönemde firmanız mali açıdan ne kadar güçlü olursa olsun, bulunduğunuz sektör ne kadar gelecek vadederse etsin yetkin, vizyoner ve inovatif düşünceye sahip insan gücü oluşturamadığınız sürece geleceğe dair şiir yazamazsınız.