GÖZLER ÜSTÜNDE...
Araç takip sistemleri ve M2M çözümleri geliştiren Arvento, 2021’de 146 milyon liralık ciro elde etti. Önceki yıla göre yüzde 34 büyüme gerçekleştiren şirketin yüzde 89’luk hissesi Ocak 2022’de Brisa tarafından satın alındı. 2021’de Ar-Ge giderlerine yüzde 12 pay ayıran şirketin ortaklık sonrası hedefinde lastik takibi alanında geliştirmeler bulunuyor.
Mustafa Orhun Çetin / INBUSINESS
GPS gibi uydu tabanlı navigasyondaki son trendler ve mobilite endüstrisindeki gelişmeler araç takip sistemlerinde büyümeye hacim kazandırıyor. Pandemiyle birlikte ticari dinamiklerin değişmesiyle sisteme olan talebin artışı da büyümeye hız kattı.
Özellikle deniz ve karayollarındaki taşıyıcılara pandemi ile kapanan veya değişen rotalara takip sistemleriyle yön verilebildi. Araç zekasını artıracak yeni teknolojilere olan ihtiyaçla bu sistemler, geleceği daha da yüksek bir büyüme ile karşılamaya hazırlanıyor. Beklenti, 2028'de pazar büyüklüğünün 23.7 milyar dolara ulaşması.
POTANSİYEL BÜYÜK
Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de genellikle şirketlerin kendi araçlarını takip edebilmek için kullanılsa da sektörün en büyük paydaşları okul servisleri, lojistik firmaları ve inşaat sektöründen oluşuyor. Arvento Kurucusu ve CEO'su Özer Hıncal, sektör açısından Türkiye'nin sahip olduğu potansiyelin çok büyük olduğunu ancak henüz çok azının kullanıldığını söylüyor: "Türkiye'de yaklaşık 22 milyon araç var. Bunun 11 milyona yakını ticari araçlar. Üstelik her yıl bir milyon araç daha ekleniyor." Araç takip ve filo yönetim sistemleri, nesne - kişi takip sistemleri, tekne takip sistemleri ve M2M çözümleri sunan Arvento'nun yüzde 89 hissesi Sabancı Holding şirketlerinden Brisa tarafından satın alındı.
Ürün ve yazılımlarının tamamını Türkiye'de geliştirip üreten şirket, teknolojisini üç kıtaya ihraç ediyor. Ar- vento Kurucusu ve CEO'su Özer Hıncal pazarda yüzde 53'lük bir payla lider olduklarını belirtiyor ve ekliyor: "En son yayınlanan araştırmaya göre dünyada da ilk 10 şirket arasındayız." İstanbul, Ankara ve İzmir ofislerinde 140 kişilik bir istihdamı olan şirketin yurt dışında Suudi Arabistan ve Almanya'da da ofisleri bulunuyor.
Arvento, 750 bin üzerinde müşterisine bugüne kadar 1.2 milyonluk cihaz satışı gerçekleştirdi. Güncel aktif sayısının 750 bin dolayında olduğunu ifade eden Özer Hıncal, 11 milyonluk ticari araç içinde 9 milyonluk bir potansiyel pazar olduğunu söylüyor. Üstelik bu sadece kara taşıtlarındaki durum. Firma aynı zamanda deniz araçları ve hava araçlarına da ürünler üretiyor. Teknolojik altyapı sayesinde ürettikleri küçük cihazlarla hareket eden ister bir insan ister bir çanta ya da araç olsun potansiyel bir pazar oluşturuyor.
PANDEMİDE BÜYÜDÜ
Ticari araçların ana hedef kitlesi olduğu pazar için pandeminin etkisi fazlasıyla hissedildi. Özellikle okulların kapanması nedeniyle servis araçları kısmı gerileme gösterirken lojistik tarafın beklenenden fazla büyümesi Arvento için de olumlu bir etki doğurdu. Şirket bağımsız denetim raporlarına göre 2021'de önceki yıla oranla yüzde 34 büyüdü. Ciro tarafında ise 146 milyon 81 bin 965 liralık bir performans sergiledi. Teknolojisini ve yazılımını üreten firmanın Ar-Ge giderleri yüzde 12'lik bir paya sahip.
Sürekli yükselen bir performans sergileyen Arvento yatırımcıların da ilgisini üzerine çekti. 2015'te 30'dan fazla yatırımcının talip olduğunu belirten Hıncal, "Bir global fon olan Investcorp ile anlaştık. Altı yıl kadar onlarla devam ettik" diyor. Ocak ayında ise ortaklık yapısında yeni bir değişim yaşandı. Brisa'nın Investcorp'un elinde olan hisselerin yanı sıra şirketten de aldığı ekstra payla Arvento'daki payı yüzde 89'a ulaştı. Yaklaşık 26 milyon dolarlık anlaşma sonrasında ise yeni bir rotaya girildiğindi söyleyen Hıncal "Lastik dünyasına yönelik çözümler üretmek üzere çalışıyoruz" diyor.
START-UP RUHU
Arvento'da bu satın alma sonrasında başlayan yeni dönem Hıncal'ı heyecanlandırıyor. Büyük ve kurumsal bir yapı içine girseler de start-up ruhunu kaybetmediklerini belirten Hıncal, "Beni 20 yıldır heyecanla ilerlememi sağlayan ve ayakta tutan 'yeni ne yapabiliriz' düşüncesi oldu. Bu duygu her şeyden çok daha zevkli. Şimdi araç takibinin yani sıra global pazarlarda da hakimiyeti olan ortağımızla yeni kapıları aralamanın heyecanını yaşıyoruz" diyor ve ekliyor: "Brisa'nın lastiği sadece lastik gibi satmak yerine kullanımını yönetme vizyonu var. Arvento ve Brisa'nın örtüştüğü nokta tam da burası."
Arvento, global pazarlara yabancı değil. Şu ana dek 32 ülkeye satış gerçekleştiren şirket pandemide yavaşlasa da Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Endonezya ve Azerbaycan bölümlerinde aktif olarak yoğunluk sürüyor. Avusturya ve Kosova gibi Avrupa ülkelerinde de iyi durumda olduklarını belirten Hıncal, Brisa ortaklığının getirdiği Bridgestone birlikteliği ile yurt dışı dünyasını yeniden organize ettiklerini söylüyor.
Özer Hıncal, "2015'te Investcorp bizim için sadece para yatırımıydı. Bu anlaşma ise sadece para değil" diyerek devam ediyor: "Aynı zamanda da stratejik bir ortaklık. Kendi müşteri portföyü olan, kendi bayi kanalı olan ve lastik dünyasını çok iyi bilen bir şirket. O yüzden bir sinerji oluşma ihtimali çok yüksek."
ASYA BEKLENTİSİ
Arvento Türkiye'de kurulmuş olsa da Suudi Arabistan ve Almanya ofisleriyle yurt dışında da faaliyet gösteriyor. 32 ülkeye ürün satan şirketin en güçlü olduğu yerler BAE, Suudi Arabistan, Azerbaycan, Kosova, Avusturya ve Endonezya.
Endonezya'ya ayrı bir parantez açan Arvento CEO'su Özer Hıncal, "Orada resmen bir ofisimiz olmasa da sahip olduğumuz distribütör çok güçlü. Bu nedenle oradaki organizasyonlarımız şirketin yürüttüklerinden çok da farklı ilerlemiyor. Asya'nın tamamını değerli bir pazar olarak görüyoruz. Hem pazar büyük hem de penetrasyon az. Kültürel olarak da rahat bir uyum sağlayabiliyoruz. O bölgeden büyük beklentimiz var" diyor.
TASARIMLA ÇİP KRİZİNİ AŞIYOR
Özer Hıncal son dönemde en çok uğraştıran iki konu var. İlki çip krizi diğeri personel eksikliği. Yazılım dünyasında nitelikli yazılım bulmanın giderek zorlaştığını belirten Hıncal, "Pandemi ile birlikte uzaktan çalışmanın da artması sonrası yazılımcı bulmak zorlaştı" diyerek nedenlerini de şu sözlerle aktarıyor:
"Bunun başlıca nedeni artan fiyatlar. Yurt dışına iş yapma seçeneği doğan yazılımcıların isteklerini karşılamak zorlaştı. Bu nedenle bizler de yeni mezunlara yönelerek içeriden yetiştirme yönünde hareket ediyoruz. Üstelik yazılımcı krizi sadece Türkiye için geçerli değil. Hollanda ve İngiltere gibi ülkeler de bu konuda sorun yaşıyor.
Çip tarafı zaten zor bir dönem geçirirken Tayvan konusunda yaşanan hareketlilik durumu giderek karmaşıklaştırıyor. Önceden 2 dolar gibi fiyatlara alınabilen çiplerin karaborsada 100 doları geçen etiketlere kadar çıktı. Tasarım ve dizaynı bizim yapıyor olmamız çip krizinde elimizi rahatlatan bir durum oldu. Dizaynımızı değiştirerek elimizde bulunan çiplere göre üretim gerçekleştirebiliyoruz. Konteyner krizinin ve Tayvan sorununun çözülmesi durumundaysa iki üç yıllık bir süre sonunda büyük bir bolluk dönemine girileceğini tahmin ediyoruz."