‘‘Dijital devinimlerle dolu bir dünyanın gençleri öncelikle esnek olmayı bilmeli’’

12:25 - 07.05.2021, Cuma

Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı, Hisar Okulları tarafından düzenlenen, “Hisar Konuşmaları: Geleceği Tartışmak…” konferansında açıklamalarda bulundu.

Hisar Okulları'nın 25. Yılı onuruna düzenlediği "Hisar Konuşmaları: Geleceği Tartışmak…" konferans dizisinin ikincisi "Daha Yeni Başlıyoruz: İnsan, Doğa ve Yapay Zeka…" başlığıyla gerçekleşti. Öğrenciler, mezunlar ve ailelerin yanı sıra, "Açık Kaynak" yaklaşımıyla tüm eğitimcilere ve topluma açık olan etkinliğin konukları Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı Faruk Eczacıbaşı, Çevre Bilimci ve Ashoka Senior Fellow Uygar Özesmi ve gazeteci Füsun Sarp Nebil oldu. Moderatörlüğü öğrenciler tarafından üstlenilen konferansta dönüşen yaşam alışkanlıkları ve gelişen teknolojiler; inovasyon ve etik değerler bakış açılarından mercek altına alındı.

Son 20 sene içinde gençlerin yaşamını değiştiren ve etkileyen inovasyonların olduğunu ve akıllı telefonların buna bir örnek olduğunu belirten Eczacıbaşı yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: "Bu telefonların adı telefon ama konuşma fonksiyonundan önce mesajlaşmak, resim çekmek, müzik dinlemek ve fotoğraf çekmek geliyor. 2020 yılında bir dakikada internetten geçen trafikte 41 milyon tane mesaj bir dakikada atıldı, Amazon'da 6.700'e yakın paket teslim edildi, Tik Tok'ta 2.700 uygulama indiriliyor.

Dijital göçmen olarak kabul edilen bizim kuşağımız analog dönemde yetişti, sizler ise dijital dönemde yetiştiniz ama dijital sakin olmayacaksınız, yeniliklerle dolu bir devinim dünyası içinde yaşayacaksınız. Bu dünya için kendi kendinizi yetiştirmeniz, esnek olmanız lazım. Pandemi ile hayatımızı nasıl aşırı bir şekilde değiştireceğini gördük. Hayatımızdaki büyük boyutlu kırılımlar karşısında ikinci bir değişim planlamadan ziyade uyum sağlama yetkinliğimizi geliştirmeliyiz."

GENÇLER 10 YIL SONRASINI HAYAL ETMELİ

Çalışma hayatına bir planlamacı olarak başladığını belirten Eczacıbaşı, "Planlamacılar bundan 3 yıl veya 5 yıl sonrasını öngörmeye çalışan insanlardır. Bugün beş sene öncesine baktığımız zaman gülüyoruz. Gençler üniversiteye gitmeye hazırlanırken mühendislik, sosyoloji, hukuk gibi kutucuklarla bakıyor, ancak kutucukların birbirlerine olan akışkanlığının arttığını görüyoruz.

Bir dalı okumanın peşinde gitmek yerine, 'Bundan sonra ben kendi hayatımı ne olarak görmek istiyorum? Kendimi kim olarak görmek istiyorum?' diyerek bundan 10 sene sonrasını kendimce tasavvur etmeyi düşünmeye çalışmalı gençler. Sonra da 'Ben farklı disiplinlerden ne öğrenebilirim? Nasıl öğrenebilirim? Ve kendi işimi kendi oyun alanımı kendi dar alanımı nasıl belirleyebilirim?' yaklaşımıyla iyi tartmaya çalışırdım. Gençlerin kişiliği, merakları, ilgi alanları ve yapmak istedikleri doğrultusunda üreterek dünyadaki yerini belirleyecek" diye konuştu.

BİZE ULAŞIN