Tadım, ihracata dayalı büyümeye odaklandı
Tadım, pandemi döneminde ihracat pazarlarına 9 yeni lokasyon daha ekledi. Bu süreçte yurtdışı yatırımlara da ağırlık vererek, Almanya'daki fabrikasının kapasitesini de genişleten şirket, 2022 sonunda ihracatın toplam ciro içindeki payını yüzde 35'lere taşımayı hedefliyor.
Tadım Kuruyemiş, yurtdışı pazarlarda büyüme stratejisine hız vermeden devam ettiğini açıkladı. INBUSINESS'e konuşan Tadım Pazarlama Direktörü Selda Çelik, Gebze ve Almanya'da kuruyemiş, kuru meyve ve kuruyemiş bar üretim tesisleri bulunan şirketin, iş ortaklarıyla birlikte yaklaşık olarak 1500 kişiye istihdam sağladığını bildirdi.
Pandemi döneminde Tadım'ın en çok tercih edilen gıda markalarının başında geldiğini bildiren Çelik, "Özellikle bu süreçte beyaz ay çekirdeği satışında hızlı bir büyüme gerçekleşti. Çünkü ay çekirdeğinde mutluluk hormonu olarak bilinen serotoninin salgılanmasını sağlayan triptofan aminoasidi bulunuyor. Yıllardır stresli zamanlarımızda ay çekirdeğine sarılmamızın bir sebebi bu diyebiliriz" ifadelerini kullandı.
Bu dönemde kuruyemiş kategorisinde, özellikle ambalajlı ürün grubunda sağlıklı beslenme ve super-gıda gibi trendlerin yükselişinin etkisiyle yılın başından beri hem pazarın geneli hem de Tadım özelinde pozitif büyümeler öngördüklerini belirten Çelik, "Bu zorlu yılda da ambalajlı kuruyemiş sektörünün lider markası olma konumumuzu koruduk. Salgının olumsuz etkilerine karşı şu aşamada büyüme hedeflerimiz dahilinde planlarımızı farklılaştırarak ilerliyoruz" dedi.
Çelik, şirketin Avrupa'nın en büyük spor organizasyonlarından biri olan EuroLeague'ye verdikleri desteği 3 yıl daha uzattıklarını, böylece markanın özellikle Avrupa'daki bilinirliğini artırmayı ve uzun vadede ihracata da katkı sağlamayı hedeflediklerini dile getirdi.
Tadım'ın marka özünde "kuruyemişi paketleyerek en kaliteli ürünü, en taze haliyle ve en uygun fiyattan tüketiciye sunmak" bulunduğunu vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu doğrultuda hem insan sağlığı için gerekli hijyen koşullarını sağlanmak hem de bayatlamaya çok yatkın olan kuruyemiş ürünlerinin raf ömrünün uzamak için kuruyemişlerin ambalajlı bir şekilde satılması büyük önem teşkil ediyor.
Kuruyemişlere hammadde aşamasından paketleme aşamasına kadar üretimin her aşamasında nem, tuz, bozuk analizleri yapılıyor ve besin değerleri kaybolmayacak sıcaklık ve sürelerde kavruluyor.
Havayla ve diğer dış etkenlerle temas etmeyen kuruyemişler bayatlamıyor ve bağışıklığın güçlenmesi için gereken besin değerini ve tazeliğini uzun süre koruyor. Ambalajlı kuruyemişlere herhangi bir kimyasal geçmemesine karşı testler de yapılıyor. Ayrıca mikropların üremediğinden emin olmak için mikrobiyolojik testlerle birlikte böcek ilacı-pestisit kalıntısı, küflerin ürettiği bir toksin olan ve karaciğerde birikmesi kanserojen etkiye sahip olan aflatoksin, Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO), kurşun, cıva vb. ağır metal analizleri düzenli olarak yapılır. Sadece analizi uygun olan ürünler paketlenerek tüketicilere ulaşır.
Koronavirüs salgını nedeniyle hijyene daha fazla önem verdiğimiz bir dönemi yaşıyoruz ve ambalajlı gıdaları tercih etmeye daha fazla özen gösteriyoruz. Bu doğrultuda paketli kuruyemiş ve kuru meyvelerin otomatik makinelerde büyük oranda el değmeden paketleniyor olması ve ilk kez paketi açan kişinin ürünle temas etmesi tüketici nezdinde bir güven de oluşturuyor."
"İTHALATA KARŞI ÇİFTÇİMİZİ KORUMAK İSTİYORUZ"
Sözleşmeli tarım modeli uygulayan Tadım'ın hammadde alımlarında da sürdürülebilir ve planlı bir tedarik süreci yürüttüğünü bildiren Çelik, "Ayrıca ülkemize özel olan beyaz ay çekirdeğinin verim ve kalitesini artırmak amacıyla çalışmalarımız da var. Bu konuda hem yurt içi hem de yurt dışında birçok uzman kuruluş ve akademik kurum ile iş birliği içerişinde çalışıyoruz. Önder Çiftçi listesinde bulunan tedarikçilerimiz ve iş yaptığımız tüm çiftçileri, beyaz ay çekirdeğinin rekoltesini artırmak, tedarik sürecinde yıllık riskleri minimize etmek ve sürdürülebilir üretimi sağlamak gibi konularda bilinçlendirerek teşvik ediyoruz" şeklinde konuştu.
İthalatı artan siyah çekirdek karşısında, yerli üreticiyi korumayı hedeflediklerini belirten Çelik, "Ay çekirdeği ithalatına karşı çiftçilerle birlikte hareket etmemiz gerektiğine inanıyoruz. Bu kapsamda uzun vadeli ve güvenilir bir iş modeli ile sürdürülebilir, doğru tarıma destek veriyoruz" dedi.
50. YILDA DİJİTALLEŞME VE YENİ İŞ BİRLİKLERİ
Çelik, olumsuzluklarla geçen 2020'de de, yenilikten, yaratıcılıktan ve inovasyondan vazgeçmediklerinin altını çizerek, şirketin zorlu koşullara rağmen büyümesini artırdığını, ve yeni ürünler çıkardıklarını vurgulayarak, 50 kuruluş yılını kutlayacakları 2021 hedefleriyle ilgili de şu bilgileri verdi:
"Çiftçilerimize, basketbola, sağlık çalışanlarımıza destek olduğumuz bir yılı geride bırakırken 50. yılımızı da kutlayacağımız 2021'de de sürdürülebilir büyümemiz ile birlikte yeni iş birlikleri gerçekleştireceğimize, yeni çıkaracağımız ürünlerle kuruyemiş sektöründeki öncü rolümüzü sürdüreceğimize inanıyoruz. Ayrıca 2021 yılının ilk günlerinde online kanallardaki etkinliğimizi güçlendirmek amacıyla dijital çağın bir gereği olarak e-ticaret sayfamızı da hayata geçirdik. Gerçekleştirdiğimiz altyapı çalışmalarımız ile tüketici deneyimini her zaman önde tutacak bir platform yarattık. Daha geniş müşteri kitlesine çok daha hızlı ve kişiye özel çözümlerle ulaşabilmek adına hayata geçirdiğimiz e-ticaret kanalımız ile satış kanal sayımızı artırdık ve 6 farklı kategorideki 150'den fazla ürün çeşidimizi Türkiye'nin her köşesine gönderebilir hale geldik."
Geçtiğimiz yıl ihracatını artıran şirketin, 9 yeni pazara daha girdiğini söyleyen Çelik, Avrupa ve Amerika başta olmak üzere 30'dan fazla ülkeye paketli kuruyemiş ihraç ettiklerini bildirdi. Hedeflerinin global anlamda büyümeyi sürdürmek ve dünyanın hemen hemen her noktasına kuruyemiş ihracatı yapmak olduğunu vurgulayan Çelik, şöyle devam etti:
"Bu kapsamda Almanya'daki fabrikamızın yıllık üretim kapasitesini 5 bin tondan 12 bin tona çıkardık. Öte yandan; üretim tesisimiz olmamasına rağmen Amerika'da bir şirket kurduk. Gerçekleştirdiğimiz bu yatırımlarla 2020 yıl sonu itibariyle toplam ciromuz içerisinde yüzde 20 olan ihracat payımızı 2022 yılı sonunda yüzde 35'lere getirmeyi hedefliyoruz. İş ortaklarımız dahil 1500 kişiye istihdam sağlıyoruz. 2019 yılında Türkiye'de toplam 1.3 milyar TL brüt ciroya ulaştık ve bu ciromuzun içinde ihracatımızın payı ise 200 milyon TL'nin üzerinde oldu."
