Satın alma ile Avrupa’da güçlenecek

12:19 - 15.07.2024, Pazartesi

Türkiye çok da dikkat kesilmediği bir alanda dünya devi çıkarmaya hazırlanıyor. Parçalı metal ambalaj üretiminde Avrupa’da ilk üçte yer alan Sarten Ambalaj’ın CEO’u Zeki Sarıbekir, hedeflerinin dünyada ilk üçe girmek olduğunu söylüyor. Sarıbekir, “Satın alma ile Avrupa içlerine ilerleyebiliriz. Polonya radarımızda” diye konuşuyor.

Recep Erçin / INBUSINESS

Bir ürünün ihraç edilmesinin en başat unsurlarından biri ambalaj. Çeşidine göre içindeki malı dış etkilerden korurken, çevreyi de içindekinden koruyabilen ambalajda, Türkiye çok konuşulmasa da önemli bir üretici. Gelişmiş Avrupa ülkeleri ile Çin arasında çeşit ve ölçek bakımından en büyük sanayi ülkesi olan Türkiye, bu konumunu gittikçe de pekiştiriyor. Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) verilerine göre sektör; 2023 yılında 6,8 milyar dolar ihracat geliri sağladı. 2022 yılındaki yaklaşık 7,5 milyar dolarlık ihracata göre bir azalış söz konusu olsa da 2,25 milyar dolarlık dış ticaret fazlası yazdı. Pazar, yakaladığı ivme ile yakın zamanda 10 milyar dolarlık bir ihracat hacmine ulaşmayı hedefliyor.

Ambalaj sektörünün önde gelen şirketlerinden biri de Sarten Ambalaj. İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) hazırladığı 500 büyük sanayi kuruluşu listesinde 77'nci sırada yer alan Sarten Ambalaj, bir Türk şirketi olarak parçalı metal ambalajda Avrupa'daki sayılı üreticilerden biri. Bugün 21 üretim tesisi bulunan ve yakın zamanda Niğde Bor'da bir tesis kurmak için yatırıma başlayan Sarten Ambalaj'ın CEO'su Zeki Sarıbekir ile şirketin yeni yatırım planlarını ve hedeflerini konuştuk.

Neden Niğde?

1972 yılında bir aile şirketi olarak kurulan ve bugün Türkiye'de ve yurt dışındaki tesislerinde farklı ambalaj tiplerinde üretim yapan Sarten Ambalaj olarak Niğde'de gelişen tarıma dayalı sanayi nedeniyle bu bölgeye yatırım için kolları sıvadıklarını ifade eden Zeki Sarıbekir, yatırım için neden Niğde'yi tercih ettiklerini şu sözlerle anlatıyor:

"Manisa hem tarıma dayalı sanayi hem de otomotiv ve beyaz eşya üretiyor. 45 dakikada ulaşılan İzmir limanından mallar ihraç ediliyor. Mersin'de 2 milyon insan yaşıyor. Limanı var. Çevresinde Tarsus ve Adana var. 5 milyonluk İzmir'den büyük bir nüfusa sahip. Bütün İç Anadolu, DoğuAnadolu'nun yükü Mersin'den geçiyor. Niğde hem ihracat için çok uygun hem de altı saatte İstanbul'a gelebiliyorsunuz. Anadolu'nun kalkınmasına destek olan bir merkez. Niğde'yi geleceği olan bir şehir olarak görüyoruz."

Niğde yatırımının halihazırda 10 milyon doları bulduğunu belirten Sarıbekir, burada üç hızlı hat kuracaklarını ve gıda sanayisi için metal ambalaj üreteceklerini kaydetti. Sarıbekir ayrıca bir de gıda kutusu fabrikası kurduklarını da sözlerine ekliyor.

Niğde yatırımı ile birlikte Sarten'in toplam tesis sayısının 22'ye ulaşacağını anlatan Zeki Sarıbekir, Türkiye dışında Bulgaristan'da iki, Rusya ve Hollanda'da da birer tane üretim tesisleri olduğunu aktarıyor. "Küçük fabrikalar daha kolay yönetiliyor. Büyük fabrikayı müdür, küçük fabrikayı genç mühendislerle yönetiyoruz. Fabrika müdürünün görevi kaliteli ambalajı müşteriye zamanında yetiştirmek" diyen Zeki Sarıbekir, konuşmasına şöyle devam ediyor: "Şimdi yakından tedarik moda oldu. Türkiye'nin yeri de önemli. Bütün dünya hatta Çin ve ABD de Avrupa'ya ulaşmaya çalışıyor. Yakından tedarike çok uygunuz. Üretim olarak en uygun ülke Türkiye. Biz de gıdacılara yakın olmaya çalışıyoruz."

Nutella'nın kapağı, Heinz'in şişesi

2030'a gelmeden bir milyar dolar ciroya (halihazırda 800 milyon dolar) ulaşmayı hedefleyen Sarten; gıda, kozmetik ve endüstriyel ürünler olmak üzere üç sektöre tedarik sağlıyor. Gıda denince akla birçok üründe yer alan alüminyum film kaplı sabit ambalajlar gelse de şirket; sıvı yağ, zeytin tenekesi, salça ve konserve kutusu gibi daha dayanıklı ambalajları üretiyor.

Metal kapak ve ketçap şişesi de üreten Sarten, bilinen markalardan Nutella'nın kavanoz kapakları ile Heinz'ın ketçap kutusunu tesislerinde üretip markalara ulaştırıyor. Plastik ürünlerin cirolarının yüzde 18'ini, metal tenekenin ise yüzde 82'sini oluşturduğunu aktaran Sarıbekir, "Üç parça metal ambalajda Avrupa'da ilk üçteyiz. Geçen sene 1,6 milyar adet kapak ürettik. Gazoz kapağı dışında dünyada 25 milyar adet metal kapak üretiliyor. Biz yüzde yedi ila sekizini sağlıyoruz. İki üründe dünyadaki payımız yüzde 10'a yakın. Bunlardan diğeri de aerosol sprey kutusu. Dünyada 15 milyar adet üretiliyor. Bunun 8 milyonu alüminyum, 7 milyonu teneke. Biz teneke kısmını yapıyoruz. Üç parçalıda bir milyar adede ulaşacağız. Yani dünya üretiminin yüzde 15'i Türklerde. Bu 7 milyarın 2 milyarı ABD, 2 milyara yakını Avrupa, 600 milyonu Güney Kore ve 1 milyarı da Çin'den" diye konuşuyor.

Çin kadar üretime sahibiz

Sarıbekir'in verdiği bilgilere göre sürekli ölçek eleştirisi ile gündeme gelen Türk sanayisi, aerosol sprey kutusu özelindeki üç parçalı metal ambalajda Çin kadar üretime sahip. Türkiye'de bir numara olmak evet ama dünyada ilk üçe girmek gerektiğini vurgulayan Sarıbekir, "Amerikalılar 'Dünyada yüzde kaç büyüklüğe sahibim?' diye düşünüyor. Her üründe lider olamazsınız ama seçili bazı ürünlerde dünya liginde olan firmalar lazım. Her şeyi yap ama bir üründe dünya lideri olmaya çalış! Bu bir satış stratejisidir" mesajını veriyor.

Teneke denince ucuz bir ürün gibi algılansa da aslında çelik zincirinin en uç ürünlerinden biri olduğunu anımsatan Sarıbekir, "Teneke pahalı bir ürün, tonu 1500 dolar civarında seyrediyor. İnşaat demirinin neredeyse üç katı. Üstelik sonsuz geri dönüşüme sahip. Doğada çözünüyor. Bu nedenle toplanması ve sisteme kazandırılması değerli" diye konuşuyor.

İşimiz dizilere kaldı

Niğde Bor yatırımı ile birlikte şirketin toplam istihdamının 4 bine yaklaşacağı bilgisini veren Sarıbekir, "Dönem dönem tarıma dayalı şehirlerde nitelikli iş gücü bulmakta zorlanılabiliyor ama abartıldığı kadar değil. Ucuz işçilikle üretim yapmak ne kadar doğru? Meslek lisesinde okuyan stajyerlerimiz var. Onlara iş imkanı sağlıyoruz. Ara eleman çok önemli. Makineler mekanikten elektroniğe geçiyor. Gençlerin imalata karışması için dizilerde rol modeller olması lazım. Dünyada üretim üssü olabilecek ülkelerin sayısı belli. Asya'da Çin dışında ABD'ye tedarik sağlayabilecek Tayvan, Vietnam, Hindistan, Türkiye ve Mısır var" ifadelerini kullanıyor.

Radarında Polonya var

Şirketin yeni satın alma planlarının her daim masada olduğunu, Bulgaristan örneği gibi benzer fırsatlara baktıklarını kaydeden Sarıbekir, Avrupa içlerine ilerlemek istediklerini belirtiyor ve ekliyor: "Polonya çok ilginç bir pazar. Yeni Almanya olarak yorumlanıyor. Şu anda radarımızda. Suudi Arabistan'ın bir imalat ülkesi olacağını öngörüyoruz. Mısır ise gıdaya dayalı ürünlerde ABD'ye yoğun ihracat yapabiliyor."

BİZE ULAŞIN