Göz kamaştıran dönüşüm
20 yıl önce dünyada 36’ncı sırada yer alan mobilya sektörü, bugün İtalya’yı zorluyor. Yılı ihracatta yüzde 10 büyüme ile kapatmayı hedefleyen sektör temsilcileri, 2024 için iddialı bir yaklaşım sergiliyor. Ancak vize problemi, ham madde maliyetleri, kalifiye personel sıkıntısı ve sektördeki dikey büyümenin yataya dönüşememesi, pek çoğu için hala bir sorun.
Volkan Özsoy / INBUSINESS
2022 yılında 4,7 milyar dolarlık dış satımla tarihi bir ivme yakalayan Türkiye mobilya sektörü, dünya lideri İtalya'ya çalım atıyor. Sektör, bu yılın ilk altı ayında 2,2 milyar dolar, haziran ayında ise 403 milyon dolarlık bir ihracat gerçekleştirdi. Sadece mobilya özelinde baktığımızda yıl sonuna kadar 6 milyar dolarlık bir ihracat hedefi var. İşin içine mobilya malzemeleri de girdiğinde bu rakam 10 milyar dolara kadar çıkıyor. Bu da geçen yıla göre yüzde 10'luk bir artış demek. Uzmanlara göre 2024'te liderlik yarışında daha da iddialı olacağız. Tabii bu başarıda sektörün verdiği mücadelenin payı büyük.
Zira hepimizin hayatında kalıcı değişikliklere neden olan pandemi, dünyanın en eski sektörlerinden biri olan mobilyada da geri dönülmez değişikliklere kapı açtı. Ancak Türkiye mobilya sektörü, dünyanın değiştiğini pandemiden çok daha önce fark edip, küresel çapta oyunun kurallarını belirler hale geldi. Mobilya denildiğinde ilk akla gelen isim olan MOSFED ve TİM Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri Sektör Konseyi Başkanı Ahmet Güleç, son yıllarda adını ihracattaki rekorlarla duyuran sektörün bu yıla da hızlı başladığını ancak şubat ayında meydana gelen deprem felaketinin üretim ve lojistikte önemli aksamalara neden olduğunu söylüyor. Diğer taraftan küresel ekonomideki resesyon da sektörün önündeki en büyük handikap olmaya devam ediyor. Artan lojistik ve ham madde fiyatlarının da üreticileri zorladığını vurgulayan Güleç, "Uluslararası ticarette rakiplerimizin önüne geçebilmemiz için lojistik ve ham madde maliyetlerine çözüm arıyoruz. Bu noktada kaydedeceğimiz her gelişme ihracatçımızın elini kolaylaştıracak" uyarısı yapıyor.
Önlemler alınıyor
Güleç, yaşanan olumsuzlukları peş peşe sıralasa da hiç umutsuz değil. Kendinden oldukça emin konuşan Güleç, "Güçlü, dinamik ve sürekli üretim hacmini artıran bir sektörümüz var. Zorlukların üstesinden gelerek yılın ikinci yarısında ilk altı aydan daha iyi performans göstereceğimizi düşünüyoruz. Özellikle yılın son çeyreğinde küresel talepte canlanma işaretleri ile ihracatımızın yönünü yukarı çevirmesini bekliyoruz" diyor ve ekliyor: "Son çeyrekteki toparlanma 2023 ihracatını 2022'nin üzerine taşımaya yeterli olmayabilir ancak 2024'ün bu yıldan daha iyi olacağına yönelik işaretler alıyoruz."
Güleç'in anlattıklarına göre sektör, sonbaharı ve önümüzdeki yılı sadece umutla beklemek yerine önlemler de alıyor:
"Yılın hemen başında mobilya sektörünün Avrupa'daki en büyük buluşma noktası IIFF-Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı'nı gerçekleştirdik. Fuarımız gerek davet edilen ticaret heyetleri gerekse Avrupa, ABD, Kuzey Afrika, Körfez Ülkeleri, Rusya ve Hindistan başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinden gelen satın alma profesyonelleri ile oldukça verimli geçti."
Üreticilerin oluşan siparişler için yoğun bir şekilde çalıştığına da dikkat çeken Güleç, "Bizim amacımız her zaman üretim hacmimizi artırarak, özellikle ihracatta pazar payımızı yükseltmek" diyor.
Yüzde 5522'lik artı
Mobilya, dış siyasetten en fazla etkilenen sektörlerden. Buna son örnek, Suudi Arabistan pazarında yaşanan gelişmeler. Bu ülkeyle yaşanan sorunların çözülmesiyle sektör ihracatında çok önemli çıkışlar yaşandığını vurgulayan Güleç'in verdiği rakamlar da çok ilginç: "Geçen yıl en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz Irak, Almanya, Birleşik Devletler, Fransa ve İsrail'e yılın ilk yarısında ihracatımız yoğun bir şekilde devam etti. İsrail'e olan ihracatımızda bir tık düşüş yaşadık ancak yılın ikinci yarısında onu toparlayacağımızı düşünüyoruz. İlk altı aylık periyotta Suudi Arabistan önemli bir çıkış yaptı ve ülkeye yaptığımız ihracatta yüzde 5552'lik artış yaşandı. Suudi Arabistan'ın yanı sıra Romanya'ya gerçekleştirdiğimiz ihracatta da yüzde 11,73'lük bir artış gerçekleşti."
Türkiye için üzerinde çalışılan bir diğer önemli pazar da Amerika Birleşik Devletleri. Güleç, gelişen dünyada firmaların müşterilerini dinlemek ve talepler doğrultusunda ürünler geliştirmek zorunda olduğuna da işaret ediyor. İşte burada da elbette tasarım ve Ar-Ge'nin önemi ortaya çıkıyor. "Ar-Ge'nin kıymetini çok önceden fark eden ve bu alana yoğunlaşan ender sektörlerden birisiyiz. Sektör temsilcilerimiz ürünlerin dünya standartlarına ulaşması, uluslararası arenada yerini bulabilmesi için Ar-Ge'ye bir hayli bütçe ayırıyor. Bugün bu sayede iyi bir noktaya geldik ve gerek ürün gerekse tasarım kalitemizi en yüksek seviyelere çıkardık."
Eski tüketici yok
MOSDER Başkanı Mustafa Balcı da yılın ilk ayları durgun başlasa da baharla birlikte gelen düğün döneminin sektörde önemli bir hareketlenme yarattığını söylüyor. İç piyasada sektörün en önemli silahlarından birinin tasarım olduğunu vurgulayan Balcı, modaya ve trendlere duyarlı olmanın önemine dikkat çekiyor. Balcı'ya göre, 20 yıl önce tüketiciler aldığı ürünün uzun ömürlü olma beklentisi içindeyken, bugün daha çok trendleri yakalayan, ergonomik ve sportif tasarımları tercih ediyor. "Mobilya artık uzun yıllar kullanılmak için değil, şık ve estetik bir ev dizaynı yaratmak için satın alınıyor. Bu sebeple yenilenmesi eskiye oranla daha kısa sü- relerde gerçekleşiyor."
Pazarın ihracattaki iddiasını destekleyen açıklamalarda da bulunan Balcı, ilk yedi ayda 4 milyar 588 milyon dolar seviyesinde bir ihracat gerçekleştirdiğini hatırlatarak; "Temmuz ayı özelinde 609 milyon dolar seviyesinde bir ihracat rakamı oluştu. Sadece mobilya özelinde baktığımızda yıl sonuna kadar 6 milyar dolarlık bir ihracat hedefimiz var. İşin içine mobilya malzemeleri de girdiğinde 10 milyar dolarlık bir hedef söz konusu. 6 milyar dolarlık hedefi gerçekleştirdiğimizde geçen yıla oranla yüzde 10'luk bir artış sağlamış olacağız" diyor.
Balcı ayrıca, mobilya sektörünün şimdilerde gözünü Orta Asya pazarına çevirdiğini belirterek, "Orta Asya açılımı yapma hedefimiz var. Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte bu bölgeye erişimimiz yavaşlamış olsa da planlarımızı değiştirmeden bu pazara kitlenmiş durumdayız" ifadelerini kullanıyor. Sektörün son 20 yılda çok önemli hamleler gerçekleştirdiğine dikkat çeken Balcı; "2003'te dünya mobilya ihracatı sıralamasında 36. sırada yer alırken 2023'te 11'inciyiz. Türkiye dünya mobilya ihracatında yüzde 1,8'lik bir pay alarak en yüksek seviyesine ulaştı. Artık dünya ile rekabet edebilecek durumdayız. Ar-Ge'de İtalya'ya rakip olabilecek duruma geldik."
İç piyasada mobilya denilince ilk akla gelen merkezlerden biri olan MASKO'nun Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Mutlu ise canlılığa işaret ediyor. Bu hareketin yıl başında da sürdüğünü söyleyen Mutlu, "Fakat fiyat istikrarsızlığı, kredi kartı taksit sayılarının düşmesi ve yüksek kira sorunlarının beraberinde yaşanılan üzücü deprem felaketi ile birlikte 2023 yılının ilk yarısı durağan geçti. Ancak rakamlarda artış bekliyoruz."
İç piyasadaki müşteri hareketlerinin önemli ölçüde değiştiğine vurgu yapan Mutlu, yeni dönemde daha konforlu, işlevsel ve kişiselleştirilebilen ürünlerin yanı sıra, çevre dostu malzemelerden üretilen mobilyalara da talepte oldukça belirgin bir artış olduğunu söylüyor.
Tüm gruplarda üretim yapan dört ülkeden biriyiz
Ahmet Güleç / MOSFED Başkanı
Yılbaşından bu yana artan vize problemimiz mevcut. Üreticilerimiz ne fuarlara katılabiliyor ve uluslararası ziyaretler yapabiliyor ne de işlerini geliştirebilmek için çeşitli ülkelere gidebiliyor. Hiçbir ülkeye yaşatılmayan bu vize sorunu bizim ülkemize yaşatılıyor. Özellikle dış ticareti derinden etkileyen bu sonuna sebep olan ülkelerin bir an önce aldıkları yanlış kararlardan vazgeçmeleri gerekiyor. Dünyada tüm ürün gruplarında üretim yapan dört ülkeden birisiyiz. Bu nedenle birçok başlıkta ürün ihracatımız oluyor. Son yıllarda insanların dekorasyon ürünlerine ilgisinin artmasıyla, dekoratif ürünlerin dikkat çektiğini söyleyebiliriz. Ancak genel olarak en rantabl ihraç ürünleri için oturma grupları, kanepeler, ofis mobilyaları, lüks mobilyalar, hastane mobilyaları, mutfak mobilyaları ve bahçe mobilyaları diyebiliriz.
Yatay büyüme teşviği bekliyoruz
Mustafa Balcı / MOSDER Başkanı
Sektörün en önemli sorunlarının başında finansmana erişim geliyor. Merkez Bankası'nın faizleri artırmasını ve buna devam edeceğinin sinyallerini vermesini iş dünyası olarak olumlu karşılıyoruz. Fakat yatırımlarımıza devam edebilmek için krediye ulaşmamız gerekiyor. Bu konuda yakın zamanda bir düzenleme bekliyoruz. İkinci olarak sektörümüzün en büyük sıkıntılarından bir tanesi dikey büyüme sorunu. Bu noktada sektörümüzün devlet eliyle yatay büyümeye teşvik edilmesi çok önemli. Kalitenin artırılması ve iş gücünün verimli kullanılabilmesi için bu konu dikkate alınmalı. Kayseri haricinde yatay büyüme örneklerini ülkemizde göremiyoruz. Bunun en büyük sebebi yer sıkıntısı. Sektörümüze havzalar gösterilirse mobilyacılar olarak yatırım iştahımızı devreye sokmaya hazırız.
En büyük sorun istihdam
Mobilyacılık sektörümüzün en önemli sorunlarından biri istihdam problemi. Nitelikli ve kalifiye personel sorunu ne yazık ki gün geçtikçe varlığını arttırmakta. Finansman da sektörümüz için bir diğer önemli sorun. Birçok firmamız ölçek sıkıntısı yaşıyor ve büyümekte zorlanıyor. Bunların yanı sıra vadeli alımların sona ermesi ve şirket kartlarındaki vadelerin kaldırılması da ham madde alımını zorlaştırıyor.