İşte sanayinin ikinci ligi şampiyonları
Türkiye'nin en büyük ikinci 500 sanayi kuruluşunun üretimden satışları 2022'de önceki yıla göre yüzde 104,8 artarak 694,8 milyar liraya yükseldi. İSO İkinci 500'de geçen yıl ilk sırayı 2 milyar 54 milyon liralık üretimden satışla "Şirikçioğlu İplik" ile "Denim" şirketleri paylaştı.
İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) hazırladığı "Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2022" araştırmasına göre, en büyük ikinci 500 sanayi kuruluşunun üretimden satışları geçen yıl 2021'e göre yüzde 104,8 artarak 694,8 milyar liraya çıktı.
İSO, eylül ayında açıkladığı "İSO Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2022" araştırmasının ardından daha çok KOBİ niteliğindeki kuruluşları kapsayan "İSO Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2022" araştırmasının sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı.
Küçük ve orta ölçekli kuruluşların performansı açısından önemli sonuçlar ortaya koyan araştırmaya göre, geçen yıl sanayi sektörü başta Rusya-Ukrayna savaşı, yükselen enflasyon, finansal koşullarda sıkılaşma gibi önemli gelişmelerin yaşandığı ve bunlara bağlı olarak yılın ikinci yarısında küresel büyüme ve ticaretin ivme kaybettiği bir ortamda faaliyet gösterdi.
Bu çerçevede İSO İkinci 500 sonuçlarına bakıldığında, 2022'de ikinci 500 şirketin üretimden satışları yüzde 104,8 artarak 694,8 milyar liraya yükseldi. Bu artışta, güçlü iç talep ve ihracat artışının yanı sıra enflasyon ve döviz kurlarındaki yükseliş belirleyici rol oynadı.
İSO İkinci 500'ün üretimden satışlarındaki değişimler, yıl sonu TÜFE enflasyonundan arındırılarak incelendiğinde, 2022'de yüzde 24,7 ile oldukça güçlü bir reel artış yaşandığı görüldü. Ancak bu artış, 2021'deki yüzde 30,4'lük yükselişin altında kaldı.
Reel değişimler hesaplanırken son yıllarda olduğu gibi yine yıl sonu TÜFE enflasyonu kullanıldı. 2022 sonunda TÜFE enflasyonu yüzde 64,27 iken ÜFE enflasyonunun yüzde 97,72 düzeyinde gerçekleşmişti. Bu oran dikkate alındığında üretimden satışlardaki reel artış yüzde 3,6'da kaldı.
"İSO İkinci 500"ün en büyük şirketleri
İSO İkinci 500'de geçen yıl ilk sırayı 2 milyar 54 milyon liralık üretimden satışla "Şirikçioğlu İplik" ile "Denim" şirketleri paylaştı. Safa Tarım 2 milyar 51 milyon lirayla ikinci, Erdoğanlar Alüminyum 2 milyar 47 milyon lirayla üçüncü oldu.
İkinci 500 sıralamasına üretimden satışları 2 milyar 54 milyon lira ile 886 milyon lira arasında olan şirketler girebildi. Bu yılki listeye 125 yeni sanayi kuruluşu dahil oldu. Bunlardan 51 tanesi İSO 500'den İSO İkinci 500'e düşen şirketlerden oluştu.
Geçen yıl zayıflayan küresel büyüme dinamiklerine karşın Türkiye'nin ihracatı yüzde 12,9 oranında artarak 254,2 milyar dolara yükselmişti. Aynı yılda İSO İkinci 500'ün ihracatı da yüzde 19,3 artarak 16,1 milyar dolara çıktı ve tarihsel olarak rekor düzeye ulaştı.
İSO İkinci 500'ün ihracat artış hızı, Türkiye ve İSO 500'ün üzerinde gerçekleşti. İkinci 500'ün Türkiye sanayi ihracatı içindeki payı 0,3 puan artarak yüzde 6,5'e yükseldi.
İkinci 500'ün faaliyet karı 100,4 milyar liraya çıktı
İSO İkinci 500, 2022'de satış performansının yanı sıra karlılıkta da başarılı bir yıl geçirdi. Söz konusu yılda şirketlerin faaliyet karı yüzde 91 artarak 100,4 milyar liraya çıktı. Buna karşılık aynı dönemde faaliyet karlılığı oranı 1,1 puan düşüşle yüzde 12,6'ya geriledi.
Benzer şekilde faiz, amortisman ve vergi öncesi kar büyüklüğü de yüzde 90,2'lik artışla 121,1 milyar liraya ulaştı. Bu artışa rağmen FAVÖK karlılığı oranı 1,4 puan azalarak yüzde 15,2'ye düştü.
Vergi öncesi kar ve zarar toplamı ise yüzde 98,2 artarak 37,7 milyar liradan 74,7 milyar liraya yükseldi. Ancak satış karlılığı oranı 0,4 puan düşüşle yüzde 9,8'den yüzde 9,4'e indi.
Tüm bu gelişmeler karlılık rasyolarında bir önceki yıla göre kısmen daha düşük bir performansa işaret etti. Yine de yüksek enflasyon ortamı ve kurların etkisiyle maliyetlerin hızla arttığı bir yılda kar-zarar dengesinin başarılı olarak yönetilebildiği görüldü.
İSO İkinci 500'de diğer faaliyetlerden olağan gelir ve karlar 70 milyar lirayken, diğer faaliyetlerden olağan gider ve zararlar 63,5 milyar lira oldu.
Geçen yıl üretim faaliyeti dışı gelirlerin karlılığa katkısı bir hayli azaldı. Üretim faaliyeti dışı gelirlerin dönem kar ve zarar toplamı içindeki payı 2021'de yüzde 17,2 iken 2022'de yüzde 8,7'ye geriledi.
Her ne kadar yılların kendine özgü koşulları nedeniyle farklı eğilimler yaşansa da 2022 yılında sanayicinin daha fazla esas faaliyetlerine odaklandığı ve karını gerçek işinden elde ettiği görüldü.
Finansman giderleri 32,3 milyar liraya yükseldi
İkinci 500'ün finansman giderleri, sanayi kuruluşlarının karlılıklarında temel belirleyicilerden biri olmayı 2022 yılında da sürdürdü. İkinci 500'ün finansman giderleri geçen yıl yüzde 60,8 artarak 32,3 milyar liraya yükseldi. Finansman giderlerinin faaliyet karına oranı 6 puan düşüşle yüzde 32,2'ye geriledi.
Finansman giderlerinin karlılık üzerindeki baskısının hafiflemesi olumlu bir gelişme olmakla birlikte 2022'deki düşük faiz ortamının yanı sıra kredi kullanımını sıkı şartlara bağlayan düzenlemelerin de burada etkili olduğu görüldü. Ancak halihazırda faiz ve krediye erişim koşullarının o döneme kıyasla belirgin bir şekilde sıkılaşmış olması, finansman giderlerinin faaliyet karına oranındaki göreceli iyileşmenin sürdürülebilirliğini tartışmalı hale getiriyor.
Firmaların varlık ve kaynak yapısındaki gelişmeler incelendiğinde ikinci 500'ün bilanço büyümesinin yüzde 68,2 olduğu görüldü. Söz konusu veriler, geçmiş yıllardan farklı olarak aktiflerdeki büyümenin borçlanmadan ziyade özkaynak yoluyla finanse edildiğine işaret etti.
İkinci 500'de devreden KDV 8,9 milyar liraya yükseldi
Geçen yıl mali borçlar yüzde 38,2 oranında artarken diğer borçlardaki artış yüzde 61,6 ile daha yüksek gerçekleşti. Böylece mali borçların toplam borçlar içindeki payı yüzde 50,3'e inerken, diğer borçların payı yüzde 49,7'ye yükseldi.
Borçların vadelerine göre gelişiminde ise kısa vadeli mali borçlardaki artış yüzde 70,1 ile uzun vadeli mali borçlardaki yüzde 6,3'lük artışın oldukça üzerinde gerçekleşti. Bu sürecin en somut yansıması, kısa vadeli mali borçların toplam mali borçlar içindeki payında ortaya çıktı. 2021'in ardından 2022'de de artışını sürdüren bu oran, yüzde 61,5 ile 2008 sonrası dönemin en yüksek düzeyine ulaştı. Bu artışta, negatif faiz ortamının yanı sıra yeni kredi düzenlemelerinin uzun vadeli kredilere erişimi zorlaştırırken kısa vadeli kredi kullanımını özendirmesi etkili oldu.
Sanayicilerin son yıllarda makul bir çözüm bulunmasını beklediği konulardan biri olan devreden KDV İSO İkinci 500 şirketleri için ciddi bir sorun olmayı sürdürdü.
Söz konusu vergi yüzde 72,7 artarak 8,9 milyar liraya yükseldi.
AR-GE yapan kuruluş sayısı 228'e geriledi
İSO İkinci 500'de AR-GE yapan kuruluş sayısı geçen yıl 2021'e oranle 7 adet azalarak 228'e geriledi. AR-GE harcamaları yüzde 111,5 artarak 2,8 milyar liraya yaklaştı.
Şirketlerin istihdamı yüzde 0,1 artışla 261 bin kişiye ulaştı. Aynı yılda ödenen maaş ve ücretlerdeki artış ise yüzde 75,9 olarak gerçekleşti.
İkinci 500'de halka açık kuruluşların sayısı 5 adet azalarak 26'ya geriledi.
Son yıllarda sayısal olarak düşüş göstermesine karşın, İstanbul Sanayi Odası 142 şirketle listede en büyük paya sahip olurken, onu 39'ar kuruluşla Ege Bölgesi Sanayi Odası ve Kocaeli Sanayi Odası, 35 ile Gaziantep, 34 ile Bursa, 16 ile Konya izledi.
Bahçıvan: "İkinci 500" şirketleri hem toplam Türkiye ihracatı hem de İSO 500'ün ihracat performansından olumlu yönde ayrıştı
"Türkiye'nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" çalışmasının 2022 sonuçlarını değerlendiren İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan,geçen yıl küresel ekonomiyi şekillendiren üç ana faktörü göz önünde bulundurmakta yarar olduğunu kaydetti.
Bunlardan en önemlisinin, bugün de dünya ekonomisini etkilemeye devam eden enflasyonun geri dönmesi olduğunu belirten Bahçıvan, "Merkez bankaları neredeyse tüm dünyada bu konuya odaklanarak para politikalarını sert şekilde sıkılaştırmıştı. İkinci faktör, 2022 yılının hemen başında patlak veren Ukrayna-Rusya savaşıydı. Bu savaş ile birlikte özellikle lojistik ve tedarik sorunları ortaya çıkmış, jeopolitik riskler üst seviyelere yükselmişti. Ayrıca Çin'de yeni bir pandemi korkusuyla alınan kapanma önlemleri de dünya ekonomisini etkisi altına almıştı." değerlendirmesinde bulundu.
Bahçıvan, bütün bu faktörlere iklim değişikliğinin etkilerini artırması ve teknolojik rekabetin hızlanması da eklenince, 2022'nin küresel ekonomi açısından "çoklu krizler" dönemi olarak tarihteki yerini aldığını aktararak, şunları kaydetti:
"Yaşanan eş zamanlı şokların etkisiyle küresel ekonomi yavaşladı. 2021 yılında yüzde 6,3 olan küresel büyüme, 2022 yılında yüzde 3,5'e geriledi. Her şeye rağmen Türkiye ekonomisi yüzde 5,5 ile güçlü büyüme performansını korumayı başardı. İSO İkinci 500 sonuçlarını bu çerçevede değerlendirdiğimizde ilk dikkat çeken hususlardan biri, küresel ekonomik daralmaya rağmen İSO 500'e göre daha küçük ve orta ölçekteki şirketleri kapsayan İkinci 500 Büyük şirketlerinin, yüzde 19,3 ihracat artışı yakalamasıdır. Bu artışla İkinci 500 şirketlerinin hem toplam Türkiye ihracatı hem de İSO 500'ün ihracat performansından olumlu yönde ayrıştığının altını çizmek isterim. Üretimden satışların yüzde 104,8 artmasında da önemli rol oynayan bu gelişme, ülkemizin ihracat potansiyeli açısından son derece sevindiricidir.
İSO İkinci 500'ün temel karlılık rasyolarına baktığımızda, 2021'deki zirvelere kıyasla hafif düşüş görüyoruz. Ancak yüksek enflasyon ortamı ve kurların etkisiyle maliyetlerin hızla arttığı bir yılda bu durumun olağan karşılanması gerektiğini ve her şeye rağmen kar-zarar dengesinin yönetilebildiğini söylemek gerekiyor. Araştırmamız kapsamında her yıl dikkatle takip ettiğimiz AR-GE harcamaları üretimden satışlarla uyumlu bir oranda artmış görünüyor. Ne var ki teknoloji yoğunluklarına ilişkin göstergeler henüz bu alanda yapısal bir dönüşümün işaretlerini vermekten oldukça uzak görünüyor. Çünkü şirketlerimizin bu alana ayırdıkları kaynak maalesef yeteri kadar artmıyor. Geleceğin rekabet koşullarında ayakta kalabilmek için şirketlerimizin bu konuda daha hevesli ve motive olması gerekiyor."
Bahçıvan, yıl genelinde sanayi sektörünü etkileyen iç ve dış faktörler düşünüldüğünde İSO İkinci 500'ün genel olarak başarılı bir yıl geçirmiş olduğunun söylenebileceğini belirtti.
Ancak 2022'de öne çıkan olumlu gelişmelerin uzun vadede sürdürülebilir olup olmadığını ekonomi politikalarında yeniden bir kırılmanın yaşandığı 2023'ün verileri ile çok daha net bir şekilde analiz edebileceklerini aktaran Bahçıvan, "Belirsizliklerle dolu bir küresel rekabet ortamında, dijital ve yeşil dönüşüm gibi çok önemli iki yapısal dinamikle yüzleşiyoruz. Böyle bir dönemde, iktisadi koşullardaki dalgalanmalara daha duyarlı olan orta ve küçük ölçekli sanayi kuruluşlarımıza verilecek desteğin önemini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Son olarak, başta deprem bölgesindeki firmalarımız olmak üzere, yoğun çalışma temposu altında bu araştırmada yer almak için verilerini bizimle paylaşan tüm şirketlerimize bir kez daha teşekkürlerimi iletiyorum." ifadesini kullandı.