Erdoğan'dan müteahhitlere çağrı
Yurt dışında önemli projelere imza atan Türk müteahhitlere seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Önümüzdeki on yılda küresel müteahhitlik hizmetleri sektörünün en az yüzde 10'unda hatta yüzde 15'inde söz sahibi olmamızın önünde hiçbir engel göremiyorum. Sizlerden artık daha büyük ve nitelikli projelere yönelmenizi, ülkemizi ve kendinizi sektörün zirvesine çıkarmanızı bekliyorum" diye konuştu.
Yurt dışında büyük projeler üstlenen Türk müteahhit ve müşavirler, Türkiye Müteahhitler Birliği tarafından düzenlenen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı bir törenle ödüllendirildi.
Ödül alan firmaları ve temsilcilerini tebrik eden Erdoğan, müteahhitlik pazarıyla ilgili küresel düzeyde yapılan değerlendirmelerle oluşturulan dünyanın en büyük 250 uluslararası müteahhitliği listesinin 2022 yılı sonuçlarının belli olduğunu belirtti.
Erdoğan, Türkiye'den 42 firmanın girdiği bu listede yer alan müteahhitlere ödüllerinin verileceğini, dünyanın en büyük 225 uluslararası teknik müşavirliği listesinde yer alan 6 firmanın ödüllerinin de takdim edileceğini aktardı.
Küresel krizlerin gelişmiş ülkeler dahil tüm dünyayı kasıp kavurduğu bir dönemde müteahhitlik ve müşavirlik firmalarının böylesine yüksek rakamlarla listede yer almasının önemli bir başarı olduğunu vurgulayan Erdoğan, listede yer alanların işlerini yakından bildikleri firmalar olduğunu söyledi.
Erdoğan, yurt dışında ziyaret ettikleri ülkelerde müteahhitler tarafından hayata geçirilen projeleri gördükçe ve duydukça gururlandıklarını belirterek, "Biz de görüştüğümüz her devlet ve hükümet yetkilisine müteahhitlerimizle çalışmaları yönünde telkinde bulunuyoruz. Hatta sizlerin kazancının, ülkemizin kazancı olduğu anlayışıyla halihazırda bir proje mevcutsa telkini ısrara çeviriyoruz." diye konuştu.
Her alanda olduğu gibi müteahhitlik sektöründe de Türkiye'nin potansiyelinin çok daha fazlasını hak ettiğini dile getiren Erdoğan, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin altyapı ihtiyacının sürdüğünü, ilaveten gelişmiş ülkelerin artık iyice yaşlanan altyapılarını yenileme ihtiyacının da giderek arttığını kaydetti.
Erdoğan, Türkiye'nin son 21 yılda gerçekleştirdiği büyük altyapı hamlesinin müteahhitleri hem tecrübe hem ekipman bakımından küresel rekabette öne çıkardığını bildirdi.
"Müteahhitlik bereketli bir sektördür"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Önümüzdeki on yılda küresel müteahhitlik hizmetleri sektörünün en az yüzde 10'unda hatta yüzde 15'inde söz sahibi olmamızın önünde hiçbir engel göremiyorum. Sizlerden artık daha büyük ve nitelikli projelere yönelmenizi, ülkemizi ve kendinizi sektörün zirvesine çıkarmanızı bekliyorum.
Savunma sanayinde nasıl kısa sürede büyük bir sıçrama yaptıysak müteahhitlik sektöründe de mevcut iş hacmini ve ciromuzu hızla katlayarak büyütmemiz mümkündür. Üstelik müteahhitlik bereketli bir sektördür. Kendini bu alanda ispatlayan pek çok firmamızın turizmden enerjiye, sanayiden sağlığa, eğitimden tarıma pek çok alanda başarılı yatırımlara imza attıklarını biliyoruz. Bu şekilde katlanarak artan yatırım, üretim, istihdam ve ihracat gücünüzle ülkemizin büyümesine yaptığınız katkılar için her birinize şükranlarımı sunuyorum.
Türkiye'nin geleceğine dair hiçbir vizyonları ve heyecanları olmayanların şu salondaki toplantının gerisinde yatan emeği, mücadeleyi, alın terini anlayamaz. Biz 2023 vizyonu dediğimizde 'bunlar 15 yıl sonrasının hayalini kuruyor ama bakalım o kadar siyasi ömürleri olacak mı' diyenlerin çoğunun siyasi ömrü bizden önce dolup gitti.
Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümüne ulaştığımız bu yıl 2023 vizyonumuzun çoğunu hayata geçirmiş olmanın şevkiyle gözümüzü 2053'e diktik. Rabb'imiz bize o günlere erişmeyi nasip eder etmez orasını bilemeyiz. Ama gençlerimizin gözlerinde 2053 hedeflerimizi hayata geçirecek azmi ve coşkuyu görebiliyorum. Dünyanın en büyük on ekonomisinden biri haline gelme yolunda ilerleyen Türkiye için ne 2053 ne 2071 ne de daha öteye uzanan hedefler artık birer hayal değil. Sizlerin de tüm hesaplarınızı ilk etapta Türkiye'nin 2053'te ulaşacağı yere göre yaptığınıza inanıyorum."
Bu döneme "Türkiye Yüzyılı" dediklerini hatırlatan Erdoğan, Cumhuriyetin ilk asrının imarını üstlenen müteahhitlerden Türkiye Yüzyılı'nın inşasında da önemli görevler beklediğini dile getirdi.
Erdoğan, Türkiye'nin sadece mevcut sınırlarından ibaret bir ülke olmadığının altını çizdi. Tarihi, siyasi, sosyal ve kültürel etki alanının genişliğiyle dünyada eşine, benzerine az rastlanır bir devletin vatandaşları olunduğunu belirten Erdoğan, "Ülkemizin dinamiklerini sadece kağıt üzerindeki rakamlardan ibaret gören, gücümüzü spekülatif raporlarla tartmaya kalkan herkes bugüne kadar hüsrana uğramıştır. Bugün aynı hatayı yapanların akıbeti de aynı olacaktır. Etki alanı her geçen yıl daha da genişleyen bir ülke olarak, diğer hususlarla birlikte imar ve inşa sorumluluğumuz da artıyor. Bu sorumluluğu hayata geçirecek olan sizlersiniz." diye konuştu.
Gelecek yıldan itibaren çok daha fazla sayıda firmanın bu listelerde yer alarak hem kendilerine hem ülkeye çok daha büyük kazançlar sağlayacağına inandığını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Attığınız her adımda, girdiğiniz her mücadelede bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hep yanınızda yer alacağımdan şüpheniz olmasın. Türkiye'nin ve Türk milletinin çıkarları söz konusu olduğunda kimsenin inancına, meşrebine tercihlerine bakmadığımızın şahitleri bizzat sizlersiniz.
Bizim yarışımız ancak eserde, hizmette, inşada, ihyada, gönül kazanmada olur. Öteki rekabetler siyasetin cilvesidir ve hak ettiği kadar değere sahiptir. Asıl olan bu gök kubbede hangi hoş sedaları bırakabildiğimizdir. Kendi kafalarındaki saplantıların ve kalplerindeki hırsların ürünü hezeyanlarla sizleri tereddüde sürüklemek isteyenlere asla aldırmayın. Hani şair 'Yürüyeceksin millet yürüyecek, arkandan' diyor ya. Biz de size yürüyün, arkanızdan milletle beraber biz de yürüyeceğiz diyoruz."
"Her mücadelenin bir bedeli, bir yükü oluyor"
Erdoğan, bir asırlık cumhuriyetin her döneminin kendi içinde zorluklarla geçtiğini ancak kuruluş dönemi haricinde son on yılda yaşanılan büyük saldırıların tarihte ayrı bir yeri bulunduğunu hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hangi görünüm altında gerçekleşirse gerçekleşsin maruz kaldığımız her saldırının, giriştiğimiz her mücadelenin bir boyutu da ekonomi olmuştur. Türkiye'yi faiz, kur, enflasyon cenderesinde tutmak isteyenlerin tuzaklarıyla boğuşarak bugünlere geldik. Sorunlarımızın bir kısmının elbette iktisadi dayanakları vardır. Ama emin olun ekonomide yaşadığımız sıkıntıların çok önemli bir kısmı iktisadi değil, siyasi saikle hayata geçirilen oyunların ürünüydü. Yurt dışında iş yapan firmaların temsilcileri olarak bu tabloyu sizlerin çok daha iyi görebildiğine inanıyorum.
Kendi ülkelerinde asla uygulatmayacakları yöntemleri bize karşı hoyratça kullanan yapıların operasyonlarını masum ve makul kabul etmek kesinlikle mümkün değildir. Hamdolsun tıpkı siyasi mücadelelerde kendi gücümüzle elde ettiğimiz kazanımlar gibi ekonomide de kendi gerçeklerimize uygun tedbirler geliştirerek yolumuza devam ediyoruz. Elbette her mücadelenin bir bedeli, bir yükü oluyor. Bugün ekonomide yaşadığımız sıkıntıların gerisinde işte böyle bir arka plan vardır."
"20 yılda 430 milyar dolarlık hacme ulaşıldı"
Ticaret Bakanı Ömer Bolat ise, Türk inşaat sektörünün 1972 yılında başlayan yurt dışı serüveninin, aradan geçen 50 yılı aşkın sürede, başarılarla taçlandığını ve inşaat sektörünün hizmetler ihracatında en yetkin ve rekabetçi sektörlerden birisi haline geldiğini söyledi.
Sektörün, hizmetler gelirlerine yaptığı doğrudan katkının yanında, inşaat sektörü malzemeleri ihracatının artırılması, işçi gelirleriyle döviz girdisi sağlanması ve ülkenin dünyadaki imajı konusundaki katkılarının da büyüklüğüne işaret eden Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün Türk inşaat sektörü, bölgesinde lider ve küresel inşaat piyasasında önemli bir aktör konumuna gelmiştir. 2023 yılı Ağustos ayı başı itibarıyla Türk inşaat firmalarının yurt dışında üstlendiği proje sayısı 11 bin 800'e gelmiştir. 133 ülkede toplam 482 milyar dolarlık hacme ulaşmıştır. 1972-2002 yıllarındaki 30 yıllık dönemde Türk firmalarının yurt dışında üstlendikleri iş hacmi 50 milyar dolar iken, son 20 yılda 430 milyar dolarlık müteahhitlik hizmet geliri sağlanmıştır. Yani 30 yılda 50 milyar dolar, 20 yılda 430 milyar dolarlık hacme ulaşmış bulunuyoruz. Son 20 yılda üstlenilen projelerin toplamı, bugüne kadar üstlenilmiş 482 milyar dolarlık proje bedelinin yüzde 93'ünü oluşturmaktadır."
Bolat, Covid-19 salgını süreci, dünya ekonomisindeki dalgalanmalar, küresel ticaretteki gerilemeler ve Rusya ve Ukrayna çatışmasının yarattığı etkilere değinerek, bunlara rağmen Türk müteahhitlik sektörünün 2021 yılında 30 milyar dolarlık, 2022 yılında yaklaşık 19 milyar dolarlık ihale kazandığını bildirdi.
Müteahhitliğin yanında, mühendislik ve tasarım ayağında da firmaların önemli ilerleme sağladığını belirten Bolat, şunları kaydetti:
"Müşavirlik ve mühendislik firmalarımızın başarısının artması, aslında müteahhitlik firmalarımızın da önünü açacaktır. Türkiye'den de yoğun şekilde inşaat malzemesi ihracatını gerçekleştirmenin de önünü açacak. 2022 yılında yurt dışında toplamda 241 milyon dolar değerinde yeni teknik müşavirlik projesi üstlenmiş bulunuyoruz. Mühendislik ve müşavirlik firmalarımız 1978 yılından bugüne kadar ise 3,1 milyar dolarlık ihale kazandı."
Yeniden 30 milyar dolarlık hedefe ulaşılacak
Bolat, gelecek dönem hedeflerine de işaret ederken, "İnşallah 2023 yılında da 20 milyar dolarlık yeni proje taahhüdünü kazanmayı ümit ediyoruz. Şu ana kadarki gidişat buna ulaşacağımızı göstermektedir. Önümüzdeki yıllardan itibaren yeniden 30 milyar dolarlık müteahhitlik hizmet ihalesini kazanmayı hedefliyoruz. İnşallah çok yakın zamanda toplamda 500 milyar dolarlık iş hacmini aşacağız." dedi.
Türk inşaat sektörünün yurt dışındaki tanıtımına ilişkin atılan adımlar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Bolat, gelecek hafta salı günü müteahhitlerle, davetli olarak Irak'a gideceklerini söyledi. Bolat, bunun yanında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önderlik ettiği Körfez ülkeleri ziyaretiyle yeni kapıların da açıldığını dile getirdi.
Bakan Bolat, gelecek dönemin hem mal, hem de hizmetler ihracatı için çok önemli başarıların müjdecisi olacağını anlatarak, "Ukrayna'nın yeniden yapılandırılması için firmalarımız sahada. Ticaret Bakanlığı olarak Ukrayna'nın Altyapı Bakanlığı ile bir niyet anlaşması imzalamış durumdayız. Savaş biter bitmez orada da Türk müteahhitlik firmaları hak ettikleri yeri alacaktır." ifadesini kullandı.
Türk Eximbank'ın da bu süreçte artırılmış sermayesiyle firmaların hizmetinde olacağını vurgulayan Bolat, "Bu başarıların devam etmesi noktasında Ticaret Bakanlığı olarak tüm gücümüzle yanınızda yer alacağız." dedi.
"Ukrayna'nın yeniden inşasında aktif rol oynamaya hazırız"
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Erdal Eren de, savaşın ardından Ukrayna'nın yeniden inşasında aktif rol üstlenmeye hazır olduklarını belirtti.
Eren, Türk firmalarının zorlu coğrafyalardaki otoyollar, havaalanları, raylı sistemler, endüstriyel tesisler gibi çok çeşitli projeyi, yüksek kalitede, uygun maliyetlerle ve planlanan zamanda hayata geçirdiğini söyledi.
Yabancı ülkelerde yapılan inşaatlarda hiçbir hasarın tespit edilmediğini bildiren Eren, "Yurt dışı müteahhitlik hizmetlerine ilişkin hedeflerimizi bir süre önce, kısa vade için 30 milyar dolara yükseltirken, orta vade için 50 milyar dolar olarak belirlemiştik. Sayın Cumhurbaşkanımız da bizlere duyduğu güvenle orta vadeli hedefimizi 75 milyar dolara çıkarmamız gerektiği talimatını verdiler. Çalışmalarımızı bu talimat çerçevesinde sürdürüyoruz. Orta vadede hedeflenen rakamlara erişeceğimizden kuşku duymuyoruz." dedi.
Eren, Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın sektörde yarattığı kayıplara dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Savaşın ardından Ukrayna'nın yeniden inşasında aktif rol üstlenmeye hazırız ve bu konuda gerek Ukrayna gerek ülkemiz makamlarıyla yakın temaslarımız sürmektedir. Hatta bazı üyelerimiz Ukrayna'dan gelen acil taleplerle savaş şartlarında bile şantiyeler kurup çalışmaya başlamış bulunuyorlar. Öte yandan, savaşın mecbur bıraktığı sıkıntılar ve daralma dışında herhangi bir sorun yaşamadığımız Rusya'da da faaliyetlerimizi eski seviyelerine çıkarmayı, işbirliğimizi daha da ileri götürmeyi arzuluyoruz."
"Irak'a müteahhitlik ziyareti düzenleyeceğiz"
Savaş nedeniyle oluşan açığı, başta Suudi Arabistan olmak üzere Körfez ülkelerindeki yeni projelerle telafi etme çabasında olduklarını belirten Eren, şu ifadeleri kullandı:
"Suudi Arabistan ve Körfez ülkelerinin sahip oldukları finansman imkanlarını da düşünerek, bu ülkelerle işbirliğimizi, rekabete maruz kaldığımız üçüncü ülkeleri kapsayacak şekilde çok yönlü geliştirmeye gayret ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği Körfez ülkeleri ziyareti bizim girişimlerimizin sonuca ulaşması bakımından son derece destekleyici olmuştur. Faaliyetlerimizin yoğun olduğu bir diğer komşumuz Irak'a gelecek hafta, Sayın Ticaret Bakanı'mız başkanlığında bir müteahhitlik heyeti ziyareti düzenleyeceğiz. Üstleneceğimiz altyapı ve üst yapı projeleriyle Irak'ın kalkınmasına katkıda bulunmak bizler için öncelikli bir hedef durumundadır. Ayrıca, firmalarımız son dönemde, Balkanlar'dan başlamak üzere, Avrupa ülkelerindeki faaliyetlerini artırma gayreti içine girmişler ve bu konuda da önemli başarılara imza atmışlardır. Bugün itibariyle, Slovenya'da, Romanya'da, Polonya'da her biri milyar dolara ulaşan ve finansmanı Avrupa Birliği tarafından sağlanan projeleri başarıyla gerçekleştirmekteyiz."
"Teminat mektubu temininde büyük sıkıntı içindeyiz"
Eren, teminat mektubu sorununa da değinerek, şunları kaydetti:
"Maalesef bizler yurt dışındaki ihaleler için teminat mektubu temini konusunda büyük bir sıkıntı içerisindeyiz. Türk bankaları tarafından verilen teminat mektuplarının ihale takip ettiğimiz ve yoğun olarak faaliyette bulunduğumuz ülkelerde doğrudan kabul görmesi konusunda desteğinize muhtacız. Teminat mektuplarımızın kontr-garantisi için mecbur bırakıldığımız üçüncü ülke bankaları gerek talep ettikleri yüksek komisyon miktarları, gerek açıklaması olmayan olumsuz dönüşleri ile önümüze ciddi engel olarak çıkmaktadırlar."
Devletin yetkili makamlarının bilgisi dışında yeterli ehliyeti ve gücü olmadığı halde yurt dışına giden firmaların, Türk müteahhitliği imajına zarar vermesi endişesini taşıdıklarına da işaret eden Eren, "Bu amaçla, yurt dışına açılmak isteyen firmaların yetkinliğinin denetlenerek belgelendirileceği bir akreditasyon sistemine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu sistemin, kamu-özel sektör işbirliğiyle belirlenecek mali, teknik ve performansa dayalı objektif kriterler çerçevesinde, Ticaret Bakanlığımız öncülüğünde ve bünyesinde hayata geçirilmesini arzu ediyoruz." diye konuştu.
Ödülleri Cumhurbaşkanı Erdoğan verdi
Törene katılan, 2022 yılına ait "Dünyanın En Büyük 250 Uluslararası Müteahhidi" listelerinde yer alan müteahhitlik ve müşavirlik firmalarının temsilcileri, ödüllerini Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinden aldı.
Söz konusu listede yer alan 42 müteahhitlik ile 6 müşavirlik firmasının isimleri ise şöyle:
"Rönesans, Limak, Yapı Merkezi, ENKA, Ant Yapı, Tekfen, Onur Taahhüt, Esta İnşaat, Alarko, TAV Tepe Akfen, Sembol Uluslararası Yatırım, Mapa, Çalık Enerji, Aslan Yapı, Gülermak, Kuzu Toplu Konut, Nurol, Summa Turizm Yatırımcılığı, Eser Taahhüt, Yüksel İnşaat, Makyol İnşaat, İlk İnşaat, Cengiz İnşaat, Kolin İnşaat, Metag İnşaat, GAP İnşaat, Üstay Yapı, MBD İnşaat, Polat Yol Yapı, Dekinsan Grup, Yenigün İnşaat, TEPE İnşaat, Gürbağ İnşaat, IC İçtaş, Feka İnşaat, Özgün Yapı (Bayburt Grup), STFA İnşaat, SMK Ulusal İnşaat, NATA İnşaat, İRİS İnşaat, Zafer Taahhüt İnşaat, Doğuş İnşaat ile NKY Mimarlık Mühendislik, Yüksel Proje, Proyapı Mühendislik ve Müşavirlik, Tekfen Mühendislik, Temelsu Uluslararası Mühendislik Hizmetleri ve Dolsar Mühendislik."