TÜSİAD'dan "katkı vermeye hazırız" mesajı

11:56 - 16.06.2023, Cuma

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile bir araya gelen TÜSİAD'dan, "Türkiye için gösterilecek tüm çabalara katkı vermeye hazırız" mesajı geldi.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) yönetimiyle bir araya geldi.

TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu toplantısı öncesi Sabancı Center'da yapılan görüşme basına kapalı gerçekleştirildi.

Toplantı sonrası düzenlenen TÜSİAD YİK Toplantısı'nın açılışında yapılan görüşmeyle ilgili bilgiler veren TÜSİAD YİK Başkanı Tuncay Özilhan, seçimlerin çok yüksek katılım oranıyla ve siyasi olgunlukla tamamlandığını, Türk toplumunun bir kez daha seçme hakkı konusundaki hassasiyetini ortaya koyduğunu ifade ederek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, kabinesini ve TBMM'ye seçilen tüm milletvekillerini tebrik etti.

Son dönemde ekonomide yaşanan gelişmelere değinen Özilhan, "Arka arkaya sıralayınca sıkıntılı bir tabloya işaret etmesine rağmen aslında bu sorunlar çözümsüz değil. Yeter ki sorunun kaynağını doğru teşhis edelim ve buna uygun bir politika setini şeffaf ve takvime bağlı olarak uygulayalım." dedi.

Özilhan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ı, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i ve TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan'ı tebrik ederek, görevlerinde başarılar diledi.

Yeni ekonomi yönetimi ile ekonomik istikrarın kısa sürede tesis edilmesini ve ülkenin yeniden hızlı ve sağlıklı bir büyüme patikasına girmesini temenni eden Özilhan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Şimdiye kadar yapılan açıklamalar doğrultusunda itibarı yüksek bir ekonomik programın hazırlanarak ilan edilmesi, kilit kurumlara liyakati ön planda tutan ve piyasalara güven veren atamaların yapılması ve Merkez Bankası başta olmak üzere ekonomi politikalarının şekillenmesinde etkili olan kurumların esas görev tanımlarına uygun bir çalışma düzenine girmesi, bu içinde bulunduğumuz tablodan çıkışta çok yardımcı olacaktır. Bu adımların atılmasıyla hem içeride hem de dışarıda ekonomiye güven hızla toparlanacak ve güvenli adımlarla yol almak mümkün olacaktır."

"Bakan Şimşek ile toplantımız açık ve samimiydi"

TÜSİAD YİK Başkanı Özilhan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile bugün TÜSİAD yönetimi olarak bir araya geldiklerini belirterek, "Ekonomik durumla ilgili tespit ve önerilerimizi Sayın Bakan ile paylaştık. Açık ve samimi bir toplantı oldu. Sayın Bakan'ın çalışmalarını tamamladıktan sonra ortaya koyacağı ekonomik programın makroekonomik istikrar yönünde katkı sağlamasını bekliyoruz." diye konuştu.

Türkiye'de piyasa ekonomisinin köklü bir tarihe sahip olduğunu ve bunu yakın zamanda bir kez daha gördüklerini ifade eden Özilhan, şunları kaydetti:

"Türkiye gibi girişimci sayısı çok, rekabet ortamı oldukça gelişkin, iş yapma kültürü zengin, üretim yapısı güçlü, sosyal ve sendikal haklar tarihi köklü bir ülkede, devletin piyasaya yoğun müdahale anlayışı sonuç vermiyor. Demek ki ekonomi politikalarını, bizim gibi sosyalizm geçmişi olmayan liberal demokratik ülkelerin piyasa modeli doğrultusunda düzenlemek gerekiyor. Piyasa modelinde devlet, piyasa dengelerini şekillendirmek için selektif olarak müdahale etmez ama özel sektöre yol göstermek üzere veri derler, yayınlar, araştırmalar yapar, analizler ve tahminler hazırlar. Devlet denetim yapar, piyasaların rekabetçi biçimde işleyişini sağlayacak önlemleri alır, piyasa aksaklıklarının önüne geçer ama fiyatlar arz ve talep tarafından belirlenir. Devlet, vergi toplar ve kamusal mal ve hizmetleri tedarik eder. Devlet ayrıca, piyasa aksaklıklarının olduğu durumlarda toplumsal sonucu iyileştirmek için de müdahale eder."

"TL'ye güveni yeniden sağlamak birinci önceliğimiz"

Tuncay Özilhan, Türkiye ekonomisinin sorunlarının çözümü için 3 ayaklı bir program gerektiğini, bu ayakları "makroekonomik istikrarın", "yapısal reformların" ve "hukuk devletinin" oluşturduğunu söyledi.

Her şeyden önce makroekonomik istikrarı sağlayarak başlamak gerektiğini vurgulayan Özilhan, "Enflasyon şeytanıyla mücadele ve TL'ye güveni yeniden sağlamak birinci önceliğimiz." dedi.

Özilhan, ana hedef enflasyonla mücadele iken sıkı para politikası tercihlerinin büyümede arzu edilmeyen bir yavaşlamaya ve yaşam standartlarında bozulmaya yol açmaması gerektiğini vurguladı.

İtibarı yüksek bir ekonomi programının açıklanmasının, bütçe açığındaki arızi bozulmanın istikrarsızlık unsuru olarak görülmesinin önüne geçeceğini belirten Özilhan, "Zaten böyle bir program kısa sürede olumlu sonuçlarını hissettirmeye başlar ve ülke yeniden sağlıklı bir büyüme patikasına döner." dedi.

Özilhan, "Standard para ve finans politikalarına dönülmesiyle makroekonomik istikrarın tesisi sağlanacak olmakla birlikte cari açık sorununun çözümü daha zor olacak ve daha uzun zaman gerektirecek. Bunun için kapsamlı politikalara ve iyi bir planlamaya ihtiyaç var." ifadelerini kullandı.

Cari açık sorununun çözülmesi için önerilerini paylaşan Özilhan, üretimi ve yatırımı artırmak için önce makroekonomik istikrarın sağlanması gerektiğini vurguladı.

Üretim yapısının dönüştürülmesinden ve yatırımların artması için elverişli koşulların oluşturulmasından bahseden Özilhan, "Türkiye'nin rekabetçi olmak dışında başka bir seçeneği yok ve aslında bu durum, çoğulcu demokratik bir sistemin vazgeçilmezliğini de güçlendiren bir unsur." dedi.

Türkiye'nin dış politikasını kendi menfaatleri doğrultusunda belirlemesi gerektiğini vurgulayan Özilhan, "Türkiye açısından demokratik ülkeler topluluğunun içinde yer almak önemlidir. Ekonomik ilişkilerimiz açısından en önemli partnerimiz olan Avrupa'nın dijital ve yeşil dönüşüm projelerinin dışında kalmayı düşünemeyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Turan: Türkiye için gösterilecek tüm çabalara katkı vermeye hazırız"

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, ise geçen ay yapılan seçimlerle Türkiye'yi ikinci yüzyılına taşıyacak yönetimi ve parlamentoyu seçtiklerini anımsatarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, kabinesini ve tüm milletvekillerini tebrik etti.

Şimdi herkesin birinci vazifesinin "Türkiye'yi, ortak gayeleri olan muasır medeniyetler seviyesine taşımak için çalışmak" olduğunu kaydeden Turan, Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci yüzyılındaki kazanımların korunması, güçlendirilmesi ve eksikliklerin giderilmesi gerektiğini söyledi.

Turan, Türkiye'nin tarihsel mirası, köklü kültürü, jeostratejik önemi, dinamik genç nüfusu, dünya çapındaki uzmanları ve bilim insanları, köklü demokrasi geçmişi, ekonomik yapısı ve sanayisi, bürokratik kadroları, tecrübeli devlet ve siyaset insanı ve canlı sivil toplum geleneğiyle çok daha yukarılara ulaşabileceğini anlattı.

Bölgesel ve küresel sorunların çözümünde daha etkin olabileceklerini kaydeden Turan, bilim, teknoloji ve sanatta uluslararası kıyaslamalardaki yerlerini çok daha yukarılara taşıyabileceklerini, mevcut sorunları el birliğiyle aşıp Türkiye'yi cumhuriyetin ikinci yüzyılında bir üst lige taşıyabileceklerini vurguladı.

Turan, "Bunun için de konuşmak, söyleşmek gerekiyor. Arzumuz; ülkemizin barış, huzur, istikrar ve refah toplumu olma yolunda, en ileri seviyeye ulaşması." diye konuştu.

Orhan Turan, en ağır sorunları bile meşru zeminde tartışarak çözebileceklerini belirterek, TÜSİAD olarak bir süredir toplumun farklı kesimleri ile düzenledikleri söyleşme toplantıları ile ilgili bilgi verdi.

TÜSİAD olarak bu dönemde çözümün bir parçası olmaya, diyalog kanallarını hep açık tutmaya ve Türkiye'yi hak ettiği yere çıkaracak tüm çabalara katkı vermeye hazır olduklarının altını çizdi.

Kadınların hala şiddet görmesinin, iş hayatında ve toplumsal hayatta ayrımcılığa uğramasının Türkiye'nin ikinci yüzyılına yakışmadığını ifade eden Turan, toplumsal cinsiyet eşitliği alanında yürüttükleri çalışmalara değinirken kadın-erkek eşitsizliklerini ortadan kaldırmaları gerektiğini söyledi.

Turan, yeni döneme ilişkin bir başka beklentilerinin "kapsamlı eğitim reformu" olduğunu vurguladı.

Turan, eğitim sisteminin çocukları ve gençleri ezberciliğe değil; özgür, eleştirel ve yaratıcı düşünceye yöneltmesi gerektiğini kaydederek, gençlerin teknik ve sosyal becerilerini yükseltmeleri, iyi yabancı dil konuşmalarını sağlamaları, eğitim sisteminin tüm çocuklara fırsat eşitliği sağlaması gerektiğini anlattı.

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Turan, demokratikleşme, hukukun üstünlüğü, toplumsal cinsiyet eşitliği ve eğitim reformunun gündemlerinin önemli başlıkları olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bu başlıkların yanına, değişen küresel sistemin etkin bir aktörü olmak, iklim değişikliği ile mücadele ve dijital dönüşüme hazır olmayı da eklemeliyim. Bu başlıklar, bugünümüzü olduğu kadar, yarınımızı da doğrudan belirleyecek olsa da gündemi daha acil konular dolduruyor. Bunların en başında ekonomi geliyor. Göstergeler, ekonomide ciddi bir tabloya işaret ediyor. Artık hem cari açık hem bütçe açığı veriyoruz.

Gösterge faiz oranının sürekli olarak düşürülmesine rağmen, reel sektörün krediye erişimi giderek zorlaştı. Ticari kredilerin artış hızı enflasyonun bir hayli altına indi. Finansmana erişim sorunu yatırımları baskıladı. Fiyatların ekonominin gerçeğini yansıtmaz hale gelmesi, özel sektörün risk ve getiri hesaplamalarını güçleştirdi. Bu da yatırım kararlarının ertelenmesine, yeni istihdam yaratma kapasitesinin azalmasına ve büyümenin zayıflamasına yol açtı."

"Bakan Şimşek ile son derece faydalı görüşme gerçekleştirdik"

Orhan Turan, tüketim artışının yurt içi üretim artışı yerine ithalatla karşılandığını, 2021'in ilk çeyreğinden bu yana üretim-tüketim makasının açıldığını, bu durumun aşılabilmesi için para ve finans politikalarının değişmesi gerektiğini söyledi.

Finansal kesimin iyi çalışmasının çok önemli olduğunu dile getiren Turan, "Finansal kesim sağlıklı olduğu, kendi fiyatlamalarını yapabildiği ölçüde, reel kesim de sağlıklı olur. İzlenecek olan politikalar, reel kesimin olağan yollardan finansmana ulaşabilmesini sağlamalı; üretim ve yatırımın önünü açmalı." diye konuştu.

Turan, bu çerçevede, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan'a görevlerinde başarılar diledi.

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek'in rasyonel politikalara dönüş vurgusunun bu doğrultuda çok önemli bir adım olduğunu vurgulayan Turan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sayın bakanın da ifade etmiş olduğu gibi, kolay çözümler ya da hızlı sonuç verecek yöntemler bulunmuyor olsa da, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve öngörülebilirlik prensipleri doğrultusunda, kural temelli politika yapımına bağlı kalınması, ekonomideki bu zor durumun aşılmasını sağlayacaktır.

Sayın Bakan ile az önce son derece faydalı ve yapıcı bir toplantı gerçekleştirdik. Ekonomimize ilişkin görüşlerimizi ve önerilerimizi Sayın Bakan ile paylaştık. Ekonomimizin çok daha iyi bir noktaya evrildiğini görmek, hepimizin ortak arzusu. Bu çerçevede, Ekonomik ve Sosyal Konsey'in, geniş bir yelpazede, toplumun çeşitli kesimlerinin temsilcilerinin katılımıyla, ekonomik ve sosyal sorunlar ile bunlara ilişkin çözüm yolları hakkında görüş üretilmesinde önemli bir katkısı olabileceğini de değerlendirmekteyiz."

"Yoksullukla mücadele güçlendirilmeli"

Orhan Turan, gelir dağılımının iyileştirilmesi, vergi sisteminin daha adil hale getirilmesi, yoksullukla mücadelenin güçlendirilmesi, sosyal koruma yardımlarının daha etkin ve kurumsal yapılması, refah devletinin derinleştirilmesi gerektiğini anlattı.

İleri teknolojili ürün ve hizmetlere yönelmenin avantajlarından bahseden Turan, girişimcilerin ve KOBİ'lerin kurumsallaştırılmasının, yeşil dönüşümde başarılı olunmasının, reformlarla finansmana erişimin iyileştirilmesinin önemine değinirken kayıtlı çalışmayı teşvik etmenin, verimliliği artırmanın, rekabet koşullarını daha adil hale getirmenin ve beyin göçünün durdurulmasının önemine vurgu yaptı.

Turan, dijital ve yeşil dönüşümden de bahsederek, "Net sıfır sanayi yapılanmasından Gümrük Birliği'nin güncellenmesine kadar, gelecek odaklı pek çok başlıkta zaman kaybetmeden harekete geçilmeli. Stratejik alanlarda Türkiye-AB işbirliği ortak menfaatler doğrultusunda derinleştirilmeli." şeklinde konuştu.

"Deprem gündemine yeniden dönmeliyiz"

TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Turan, seçim sürecinin deprem gündemini geri plana ittiğini, artık dikkatlerin yeniden bu konuya çevrilmesi gerektiğini belirterek, bölgenin eskisinden de daha iyi bir biçimde ayağa kaldırılması ve İstanbul depremine hazırlanılması çağrısında bulundu.

Gerçek beka sorununun "deprem" olduğunu vurgulayan Turan, "Hem merkezi hem de yerel yönetim düzeyinde birçok konuyu yeniden ele almamız gerekiyor. Deprem öncesinde kentleri depreme dirençli hale getirmeliyiz. Gerçekleşmesi kaçınılmaz olan depremler sonrasında da yardımları hızlı ve etkin biçimde yapabilmeliyiz. Bunun için yeni bir yaklaşıma ihtiyacımız var. Bu yaklaşımın ana unsurunu da yönetişim konuları oluşturuyor." diye konuştu.

BİZE ULAŞIN