Madencilikte 'turbo etki' beklentisi

02:31 - 11.01.2021, Pazartesi

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Sektörler Konseyi Üyesi Rüstem Çetinkaya, madencilik sektörünün ekonomiye ve ihracata bir anlamda 'turbo etkisi' yaratabileceğini söyledi.

Doğal taş ve maden sektörünün 2020'yi toplamda yüzde 1 ciro kaybı ile tamamladığını hatırlatan Çetinkaya, "Mart ayı ile birlikte özellikle en büyük alıcılardan bir tanesi olan Çin'in alımı durdurması ile sektör ciddi bir daralma yaşadı ancak son çeyrekle birlikte üreticilerimiz ciddi çaba ve efor sarf ederek bir nebze de olsa kayıplarını telafi etmeye başladı." değerlendirmesinde bulundu.

Endüstriyel minerallerde yüzde 8,5, doğal taşlarda ise yüzde 7 kayıp yaşadıklarını aktaran Çetinkaya, "Çin özelindeki kayıplarımız yine doğal taş özelinde yüzde eksi 20'lere vardı ancak metalik cevherlerde ve madenlerde özellikle demir, bakır, kurşun ve kıymetli metal fiyatlarının artması ile birlikte pozitif etkiyi sene sonunda yakalamış olduk. Bu durum, kayıp yılı en az hasarla atlatmamıza vesile oldu. Genel ölçekte yüzde 1 ciro kaybı ile 2020'yi geride bıraktık. Doğal taş özelinde mart ayındaki kayıpları telafi etmek için özellikle birim fiyatlarda fedakarlık yapmak zorunda kalan sektörümüz, yılı eksi bakiyeyle kapatmak zorunda kaldı." ifadelerini kullandı.

"TURBO ETKİSİ YARATABİLİR*

Rüstem Çetinkaya, küresel ekonomilerin madencilik sektörüne yönelik yeni açılımlarının gündeme geldiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Hükümetlerin güçlü arazi kullanım hakkı kuralları, jeolojik haritalama sağlama olanağı gibi beklentiler hayata geçti. Madencilik endüstrisinin çevre ve karbon ayak izi hassasiyeti ön planda ve sürdürülebilir üretim şartlarını yerine getirdi. Özellikle AB müktesebatı ile birlikte hareket eden Türk madencilik sektörü, çevre hassasiyetinde diğer ülkelere göre daha hassas davranıyor. Bu hassasiyeti azami oranda göstermeye devam edeceğiz. Bölgesel ve yerel iş birliklerimizi giderek artırıyoruz. Örneğin, kullanılan suyun ve bazı atıkların tekrar doğaya ve ekonomiye kazandırılması konusunda uzun vadeli projeksiyonlarımız var. Yakın dönemde ekonomide madenciliğin daha fazla sesi duyulacak.

Madencilik sektörü, 2021 ve 2022 yıllarında önem kazanacak. Özellikle nadir toprak elementleri ve kıymetli madenler konusunda sürprizler ve yeni yatırımlara sahne olacak. Yakın zamanda bununla ilgili önemli haberler gündeme geldi ve çeşitli değerli madenler ülkemize kazandırıldı. Toprağımızın altında daha kıymetli madenler de gün yüzüne çıkmayı bekliyor. Lityum pil üretimi konusu bir başka örnek olacak. Enerjide kısa zamanda büyük adımlar attık. Şimdi sıra madende."

Benzer destek ve projeleri hayata geçirerek madencilik sektöründe ses getirecek haberleri duyacaklarından emin olduklarını belirten Çetinkaya, "Türkiye, madencilik açılımına tam destek sunduğunda ihracatımız da bundan olumlu etkilenecek. Türkiye'nin toplam ihracat hedefinin en önemli barajı olan 200 milyar dolar hedefine hızlı bir şekilde ulaşılmasını sağlayacak olan yine sektörümüz olacak. Sahip olduğu dinamiklerle ekonomiye ve ihracata bir anlamda 'turbo etkisi' yaratacak olan madencilik, toplam ihracatımızın 20-30 milyar dolarlık kısmını tek başına karşılayabilecek güçte. Gerekli mevzuat düzenlemeleri ve kriterler hayata geçtiğinde büyük sıçrama kaçınılmaz olacak." değerlendirmesinde bulundu.

BİZE ULAŞIN