Enerjinin devleri Antalya'da buluştu
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlğı'nın himayelerinde Antalya'da düzenlenen 12'nci Türkiye Enerji Zirvesi, sektörün dev isimlerini bir araya getirdi.
Türkiye enerji piyasasının kamu ve özel sektör birlikteliğiyle gerçekleştirilen en büyük organizasyonu 12'nci Türkiye Enerji Zirvesi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının himayesinde, "Enerji ve Jeopolitik Özel" temasıyla Antalya'da düzenlendi.
Toplantıda konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye'nin son 20 yılda enerjide geçirdiği değişim ve dönüşümün bugün meyvelerini topladıklarını belirterek,"Dünyanın tedarik ve enerji sıkıntısı çektiği bir dönemde Türkiye bu anlamda diğer ülkelerden pozitif yönde ayrışıyor. Evet, fiyatlama konusunda ne yazık ki konjonktürel gelişmeler bizleri de olumsuz etkiliyor. Oluşan bu hasarı en aza indirebilmek için gerekli destek ve teşvik mekanizmalarımızı devreye alıyoruz. Bugün 7 uluslararası doğal gaz boru hattına, 2 kara, 2 deniz LNG tesisine (FSRU), 2 yer altı doğal gaz depolama tesisine sahibiz. Saros'ta yeni FSRU tesisimizin inşası devam ediyor. Fiyatların serbest piyasada oluştuğu Organize Toptan Doğal Gaz Piyasasına ve Vadeli Gaz Piyasası'na sahibiz. TANAP ve TürkAkım gibi dev projeleri çok kısa zamanda devreye alabilecek teknik yeterliliğe ve işletme kapasitesine sahibiz. Karadeniz gazıyla birlikte yerli gazımız da bu sürece dahil olunca elimiz daha da güçlenecek" ifadelerini kullandı.
FİLYOS'TA İNSANÜSTÜ GAYRET
Bakan Fatih Dönmez, mevcut doğal gaz boru hatlarının kapasitesini artırmak ve yeni kaynak ülke güzergah çeşitlendirmesi yapmak için yoğun bir enerji diplomasisi yürüttüklerini söyledi. Orta Doğu, Orta Asya ve Akdeniz'den gelecek yeni doğal gaz boru hatları ve ülkelerle ortaklaşa hidrokarbon arama ve sondaj iş birlikleri için görüşmeler yaptıklarını söyleyen Bakan Dönmez, şunları kaydetti:
"Türkiye hem altyapısı hem de gaz piyasalarıyla doğal gaz merkezi olmak için bütün enstrümanlara sahip. İlaveten, yeni hatların ve yeni kaynakların en ekonomik rotasının da Türkiye olması bugün sahip olduğumuz bu altyapının daha da gelişmeye müsait bir potansiyeli olduğunu da gösteriyor. Diğer yandan yerli gazımız da inşallah bu süreçte aktif bir oyuncu olacak. Karadeniz'de keşfettiğimiz doğal gazı karaya çıkaracağımız ilk nokta olan Filyos'ta şu an insanüstü bir gayretle çalışmalarımızı 7/24 esasına göre sürdürüyoruz. Cuma sahadaydım. Çalışmaları bizzat yerinde inceledim. Bütün çalışmalarımız planlanan takvime uygun bir şekilde ilerliyor."
BOTAŞ BORU HATTI DA TAMAM
Derin deniz tabanındaki 170 kilometrelik boru hattının serim işlemini tamamladıklarını söyleyen Bakan Dönmez, "Test ve devreye alma işlemleri devam ediyor. Filyos Doğalgaz İşleme Tesisi'ndeki çalışmalarımızı da yüzde 80 oranında tamamladık. Deniz tabanından gelecek gazı burada işleyecek, ayrıştıracak, ulusal doğal gaz iletim sistemimize aktaracağız. Yerli gazımızı ulusal doğal gaz iletim sistemine bağlayacak 170 kilometrelik boru hattı serim ve döşeme işlemi geçen hafta bitti. Karadeniz'in 170 kilometre açığından gelecek olan yerli gazımızı ulusal doğal gaz iletim sistemine bağlayacak BOTAŞ boru hattını da tamamladık. Orada da yine test ve devreye alma işlemlerimiz sürüyor" dedi.
Dünyanın artık topraktan çıkarılan petrol ve gazı yakmayıp onların yerine topraktan çıkarılan kritik minerallerle yeni bir küresel ekonomi kurmayı tartıştığını söyleyen Bakan Dönmez, "Bir öncekilerde olduğu gibi bu enerji dönüşümü de yine topraktan geliyor. Birinde toprak altına boru gönderip kaynağı çekerken, şimdi toprağı nadir metaller için kazacak, çıkaracak, taşıyacak ve işleyeceğiz. Uzmanlar ikinci yol daha sürdürülebilir diyor. Fakat nadir metallerde geri dönüşüm son hızda olsa bile, mevcut hızla ancak artan talebin yüzde 10 ya da 20'si karşılanabiliyor" değerlendirmesinde bulundu.
HİDROJEN ÜRETİM MALİYETİ
Enerji teknolojilerinin gelişmesi için kamu tarafında yoğun bir gayret gösterdiklerini de söyleyen Bakan Dönmez, şu ifadeleri kullandı:
"Son dönemde hidrojenle ilgili yürüttüğümüz Ar-Ge faaliyetlerimiz, artık somut çıktılara dönmek üzere. TENMAK'ın sorumluluğunda; hidrojen üretimi, depolaması ve dağıtımından oluşacak bir hidrojen değer zinciri oluşturuyoruz. TENMAK yakın zamanda Hidrojen Teknolojileri ve Yakıt Pilleri ile Karbondioksit Tutma ve Yönetimi alanlarında iki proje desteği çağrısına çıkacak. Hedefimiz net. 2030'da 2 GW olacak elektrolizör kapasitemizi 2053 yılında 35 kat artırarak 70 GW'ye çıkaracağız. Öte yandan, 2035 yılına kadar da hidrojen üretim maliyetini de 2,4 dolardan 1,2 doların altına düşüreceğiz. Böylece hem yeşil dönüşümü hızlandıracak hem enerji ithalatımızı azaltacak hem de rekabet gücümüzü artıracağız."
"DÜNYAYA SORUMLULUĞUMUZU YERİNE GETİRİYORUZ*
Sabancı Holding Enerji Grup Başkanı Kıvanç Zaimler ise, zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, son dönemde maliyet ve arz güvenliği baskılarının devletlerin önceliklerini değiştirdiğini dile getirdi.
Türkiye için arz güvenliği açısından Karadeniz'deki gaz keşfinin kritik önemde olduğunu kaydeden Zaimler, yenilenebilir enerji ve verimlilik tarafında planlanan projelerin hayata geçirilmesi gerektiğine işaret etti.
Türkiye'nin enerji yoğunluğunun OECD ve Avrupa ülkelerinin üzerinde olduğunu dile getiren Zaimler, "Ekonomik büyüme modelimizin içine daha fazla teknoloji ve katma değeri koyarak alım gücümüzü de iyileştirebiliriz. Bilim, teknoloji ve dijitalleşmeyi araç olarak görmeliyiz. Yarattığımız katma değer ülkemizin ekonomik büyümesi için itici güç olacaktır." diye konuştu.
Zaimler, Paris Anlaşması'nın Türkiye'ye "eşit ama adil olmayan" 2053 taahhütlerini getirdiğine işaret ederek, şöyle konuştu:
"Adil olmayan diyorum çünkü biz gelişmeye daha sonradan başlamış bir ülkeyiz ama bütün bunlara rağmen geçen haftaki iklim zirvesi COP27'de ulusal katkı beyanımızı açıkladık ve 2030 için emisyon azaltım oranımızı yüzde 41'e yükselttik. Dünya için sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz. Şimdi yapmamız gereken planlarımızı daha da netleştirip, ara hedeflerimizi açıklamak. Böylece dünyaya karşı sorumluluklarımızı yerine getireceğiz ve enerji dönüşümü ve arz güvenliği alanında yapılacak yatırımlar için de dünya şartlarında finansmana daha kolay ulaşabileceğiz."
"MALİYETLERİN AZALMASI İÇİN KARADENİZ)DEKİ GAZ KEŞFİ ÇOK ÖNEMLİ"
Zorlu Enerji CEO'su Sinan Ak da elektrik fiyatlarının ABD ve Uzak Doğu'ya göre Türkiye ve Avrupa'da yüksek olduğuna dikkati çekerek, "Türkiye olarak bu enerji maliyetlerini mutlaka ama mutlaka diğer rakip kıtalarla aynı seviyeye getirmemiz gerekiyor." dedi.
Bu kapsamda enerji üretiminde kömüre dönüldüğünü dile getiren Ak, "Maliyetlerimizi azaltmamız bakımından doğal gaz keşiflerimiz çok önemli. Bu keşfin bir an önce üretime dönüşmesini bekliyoruz. Bu, sanayimizin güçlü bir şekilde devam etmesi için çok önemli." değerlendirmesinde bulundu.
"KADIN İSTİHDAMI SEKTÖRÜN ÇEHRESİNİ DEĞİŞTİRDİ"
TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk ise kadınların istihdamıyla birlikte sektörün çehresinin değiştiğini söyledi.
Bu kapsamda, OPET'in 80 ildeki akaryakıt istasyonlarında kadınların istihdam edildiğini belirten Öztürk, "Gelin ülkemize, doğamıza, tarihimize değer katan projeleri hep birlikte üretelim." ifadesini kullandı.
"ENERJİ VE İKLİM KRİZİNİN ÇÖZÜMÜ TEMİZ ENERJİDE"
Ak Enerji Genel Müdürü Serhan Gencer ise savaş nedeniyle artan enerji arz güvenliği endişelerine işaret ederek, yüksek enerji fiyatlarının bir süre daha devam etmesinin beklendiğini aktardı.
Türkiye'nin enerji arz güvenliği riskini kontrol altına almış olmasına rağmen yüksek fiyatlardan etkilendiğini dile getiren Gencer, "Enerji krizi ilk etapta iklim krizini gölgede bırakmış gibi görünse de her iki krizin çözümü de aynı noktada, temiz enerjide." diye konuştu.
Gencer, Türkiye'nin yenilenebilir enerjide kapasitesini son yıllarda büyük ölçüde artırdığını belirterek, yenilebilir enerji kapasitesinin daha da artırılması ve depolama tesislerinin de yaygınlaştırılması çağrısında bulundu.