Sağlıkta da ezber bozuldu...
Yeni dönem; hem kurumsal hem de sağlık hizmeti almak zorunda olan hastaları farklı arayışlara yöneltti. Artık yeni sağlık teknolojilerine yatırım yapılması tercih ediliyor. Sağlık hizmetleri hızla dönüşürken, yapay zeka teknolojisi öne çıkıyor.
Özlem Kapar Bayburs - Arzu Kurum / INBUSINESS
Sağlık sektörü, pandemi ile birlikte yepyeni kuralları olan bir geleceğe ışınlandı. Kurallar o kadar hızlı yazıldı ki, sağlık kuruluşları yeni dijital kimliklerini kısa sürede oluşturmak zorunda kaldı. 10 yıl gibi uzun vadeli bir strateji üzerine kurulan dönüşüm, haftalar hatta günler içinde gerçekleşti.
Telesağlık, uzaktan teşhis, takip, tedavi, AR (Artırılmış Gerçeklik) veya giyilebilir tıbbi cihazlar, yapay zeka destekli entegre sağlık uygulamaları, ameliyat raporları, robotik cerrahi, veri analizi sağlık sektöründeki reformun alt başlıkları oldu. Dönüşüm sadece hastanelerin hizmetleriyle sınırlı kalmadı. Sağlık sektöründeki yatırımların boyutunu ve içeriğini de baştan aşağı değiştirdi.
Ülkeler artık yeni hastaneler yapmak yerine, yeni sağlık teknolojilerine yatırım yapmayı tercih ediyor. Bu nedenle sağlık hizmetleri, kuruluşları hatta çalışanları da hızlı bir dönüşüm içinde.
29 MİLYAR DOLARI AŞACAK
Araştırma şirketi KPMG sağlık alanındaki dijital dönüşümü inceleyerek, çarpıcı bir rapor haline getirdi. Rapora göre; gelecekte sağlık hizmetlerinde ekip olarak bakım hizmeti verecek meslekler ön plana çıkacak ve burada ciddi bir işgücü arayışı olacak.
Ekibin daha kritik hizmetlere odaklanmasını sağlamak için, sanal bakım dahil teknolojiden yararlanan güçlendirilmiş ön saha personelleri çoğalacak. Zira Covid-19, sağlık hizmetleri sistemleriyle bunları destekleyen küresel tedarik zincirlerinin tamamını aksattı. Örneğin, salgının henüz en başında ABD'de teletıp ziyaretleri yüzde 50 oranında arttı.
Dünyadaki sağlık sistemleri, oluşturulacak yeni kanallar aracılığıyla hizmet vermek, hastayı takip ederek entegre bakım sağlamak için dijital teknolojilerden daha fazla yararlanacak. Önümüzdeki dönemde teletıp uygulamaları ve giyilebilir sağlık teknolojileri sayesinde hastalıkların önceden tespit edilerek hastanede uzun süreli yatışların engellemesi hedefleniyor. Dijital teknolojilere yapılacak yatırımlarda aslan payı ise giyilebilir tıbbi cihazlara ait olacak. Bu pazarın 2026 sonuna kadar katlanarak, küresel ölçekte 29 milyar doları geçeceği tahmin ediliyor.
Türkiye'nin de sağlık sektöründe dönüşüme ayrılan payının ciddi oranda artması bekleniyor. 2020 bütçesinde sağlığa 188,6 milyar liralık pay ayıran Türkiye'nin yatırımları içinde halen yüzde 1 olan telesağlık payının beş yılda yüzde 25'e çıkarması bekleniyor. Yaklaşık 30 bin yeni istihdam yaratacak olan sektör yatırımlarına hız kesmeden devam edecek. Pandemiden önce genellikle yabancı hastalara yönelik kullanılan medikal ikinci görüş hizmeti ve sonrasındaki takipleri için kullanılan teletıp uygulamaları tüm hastaneler genelinde çok kısa bir sürede kullanmaya başlandı.
Amerikan Hastanesi, Koç Üniversitesi Hastanesi, Bodrum Amerikan Hastanesi ve MedAmerikan Tıp Merkezi olarak hizmet veren Vehbi Koç Vakfı Sağlık Kuruluşları (VKV) teknik, idari ve tıbbi kadro eğitimler sonrasında ilk online doktor görüşme hizmetini 1 Nisan 2020'de gerçekleştirdi. Bugüne kadar 10 binden fazla hastaya dijital ortam üzerinden ulaşıldı. Hasta deneyimini iyileştirebilmek için ise VKV'nin kendi teletıp platformu olan 'Koç Sağlık Yanımda' uygulaması da bu sene hayata geçirildi. Vehbi Koç Vakfı Sağlık Kuruluşları CEO'su Dr. Erhan Bulutcu, "Dijital dönüşüm sayesinde hizmetlerimizde fiziki sınırları ortadan kaldırdık" diyor.
Sektörün önde gelen bütün kuruluşları gibi Medicine Hospital da online muayene ve görüş alma, uzaktan tedavi ve evde sağlık birimini pandemi sürecinin en başında hayata geçirdi. Medicine Hospital Başhekim Yardımcısı Bahadır Çangal, bu süreçte tıbbın genel geçer kurallarına aykırı olan hastaya dokunma kısıtlamasının kendilerini zor durumda bıraksa da tecrübeli kadroları ve teknolojinin faydalarını kullanarak hizmet etmeye devam ettiklerini söylüyor. Bahadır Çangal'a göre hastalar önümüzdeki yıllarda konforlarından uzaklaşmadan tedavi almaya devam edecek. Çangal, "Önümüzdeki dönemde bu birimlere yapılacak yatırımların artacağını ve hizmetin bu şekilde sağlanmaya devam edeceği görüşündeyim" diyor.
GİDİLECEK YOL VAR
Türkiye Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Dr. Reşat Bahat da pandeminin sektörü hızlı bir şekilde değiştirdiğini düşünenlerden. Hatta öyle ki Bahat'a göre değişimin önemli bir kısmı kalıcı olacak ve başka değişimleri de tetikleyecek. Sağlık sektöründe hastalarla ya da danışanlarla kurulan iletişim ve hizmet devamlılığı hayati olma özelliği taşıyor.
Bahat, "Korkular insanların hayatında önemli bir yere sahiptir ve kolay geçmezler. Bu nedenle hastaneler, evde sağlık hizmetlerine, hastanın evine giderek yapılan laboratuvar hizmetlerine ve uzaktan erişimli muayenelere daha fazla kafa yormak zorunda kalacak" diyor. Hastanelerdeki yatırımlar hızla devreye alınıyor, ancak dijital dönüşümün maliyetler üzerindeki etkisi de göz ardı edilmeyecek kadar önemli.
Bahat, "Artık kurumlarımızı insanlara daha kaliteli hizmeti daha ekonomik verebileceğimiz yeni yazılımları desteklememiz gerekecek" diyor. "Pandemide neredeyse tüm sektörler kervanı yolda düzdü ama hastaneler olarak bizim kervan öncesinde hazırdı" diyen Bahat, bu dönemde ekonomik gücü zayıflamış; çalışanları bedenen ve zihnen yorulmuş kurumlara kamunun sağlayacağı katkıların sektörü çok yukarılara taşıyacağından emin olduklarının da altını çiziyor.
DOKTORUM ONLINE
Türkiye'nin en büyük hastaneler zincirlerinden biri olan Medipol Eğitim ve Sağlık Grubu, salgın sürecinde hastalarının sağlık hizmetine erişimini kolaylaştırmaya yönelik projeleri hızla devreye aldı. Hastaların bulundukları ortamdan ayrılmadan, Medipol markasının uzman akademik kadrosu ile güvenli bir şekilde sağlık hizmeti almaları amacıyla Doktorum Online ve Evinizdeyiz Medipol projeleri hayata geçirildi. Doktorum Online ile bir uygulama üzerinden hizmet alabilme imkanı sunuldu. Bu hizmet içerisinde hastalar yalnızca anlık olarak hekimlere ulaşabilmenin yanı sıra doğrudan randevu oluşturup, mevcut rapor ve tetkiklerini görüşme öncesi uygulamaya yükleyebiliyor. Uygulamayı yerli ve yabancı tüm hastalara hitap edebilecek altyapı ile oluşturan grup, ilgili proje kapsamında Arapça, İngilizce ve Rusça olmak üzere üç dilde birebir hizmet veriyor.
HASTANELER EVE TAŞINDI
Grubun bu dönemde hayata geçirmiş olduğu Evinizdeyiz Medipol hizmeti ise hastaların bulunduğu ortamdan ayrılmadan, sosyal ve psikolojik danışmanlık hizmetlerini de kapsayacak şekilde muayene, tahlil, tedavi, tıbbi bakım, takip ve rehabilitasyon hizmetleri veriyor. Medipol Eğitim ve Sağlık Grubu Kurumsal Pazarlama ve Uluslararası Hasta Hizmetleri Koordinatörü Uygar Üstün, salgın sürecinin etkisini azaltması ve seyahat kısıtlamalarının kalkması ile hastaların sağlık hizmeti almak için Türkiye'yi ziyaret etmeye başladıklarını belirtiyor. Grup, fiziki ziyaretlerin artmasına rağmen dijital hizmetlere pandemi sonrasında da devam etme konusunda kararlı.
Üstün, Doktorum Online ve Evinizdeyiz Medi- pol uygulamasının bu süreçte ve sonrasında da sundukları hizmetler arasında yer almaya devam edeceğine işaret ediyor. Özellikle yapay zekanın öne çıktığını bildiren Türkiye Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Dr. Reşat Bahat, "Gelecekte daha çok kullanmaya başlarız dediğimiz uzaktan tedavi yöntemleri pandemi nedeniyle birden aktif hale geldi" diyor. Bahat, şöyle konuşuyor: "Önümüzdeki süreçte laboratuvarlarda, özellikle görüntülemede, bir kısım ameliyatlarda, direkt hastaya dokunmayı gerektirmeyen hemen hemen her alanda ve muayenelerin çok önemli bir kısmında yazılımlar devreye girecek. Yapay zekanın sağlık sektöründeki kullanımı da vazgeçilmez olacak. Nitekim İngiltere'de Dr. Watson denilen bir yazılımın doğru teşhis koyma oranının doktorların biraz daha önünde olduğu ortaya çıkmış durumda."
Geleceğin sağlık sektöründe özellikle yapay zeka öne çıkıyor. Bu teknolojinin en fazla patolojide kullanılacağını söyleyen Bahat'ın öngörüleri arasında hastaneye gitmeyi gerektiren işlemlerin birçoğunun uzaktan yapılabilmesi bulunuyor. Özellikle göz, işitme, beyin ve Alzheimer hastalığı alanların yeni teknolojilerin geleceğini düşünüyor.
SINIR ÖTESİ SAĞLIK
Doğası gereği teknolojiyi faaliyetlerinin odağında bulunduran sağlık sektörü için dijitalleşmenin dozunu artırmak zor olmadı. Medipol Eğitim ve Sağlık Grubu Kurumsal Pazarlama ve Uluslararası Hasta Hizmetleri Koordinatörü Uygar Üstün, sağlık sektörünün pandemi koşullarının öncesinde dijitalleşme sürecine dahil olduğuna işaret ediyor.
Sağlık Bakanlığı ile yürütülen HIMMS (Healthcare Information and Management Systems Society) sertifikasyon süreci ile hastanelerin dijitalleştirilmesinin sağlandığını anımsatan Üstün şunları söylüyor: "Medipol Mega Üniversite Hastanesi 2018 yılında HIMMS 6 sertifikasını alarak Türkiye'nin bu sertifikayı alan ilk özel üniversite hastanesi oldu. Medipol olarak ileri teknolojiyi en iyi şekilde nasıl kullanacağımızı planlıyoruz. Bu kapsamda tüm teknolojik trendleri yakından takip ederek projeleri hızla hayata geçiriyoruz."
Hali hazırda sağlık turizmi kapsamında yurtdışında yaşayan hastalara da hizmet sunabildiklerini aktaran Üstün, çalışmalarını daha da genişleterek hem ülkemizde hem de dünyanın her yerindeki hastalara ulaşmayı hedeflediklerini anlatıyor. Üstün, "Medipol içerisinde birbiri ile bir uyum halinde çalışan tüm ekibin aslında bu başarıda ve gelecekteki başarılarda katkısı yadsınamaz. Bu sebeple Medipol olarak yanımıza teknolojiyi, dijitalleşmeyi, yetkin sağlık kadromuzu ve sosyal bilincimizi alarak oluşturduğumuz vizyonla hedeflerimize ve hatta hedeflerimizin ötesine ulaşmak için sağlam adımlar atıyoruz."
SAVAŞ TEKNOLOJİLERİ
Teknolojinin en çok faydasını gördüğümüz sektörün sağlık olduğunu savunan Üstün, şöyle devam ediyor: "Geçmiş yıllarda savaşlar için üretilen birçok teknoloji bugün sağlık sektöründe kullanılıyor. Sağlıklı bir birey olabilmek için mevcut tüm imkanların insanlık hizmetine sunulması oldukça önemlidir. Bu günlerde bile sağlık anlamında olmaz denilen birçok gelişme oldu ve bunun önü oldukça açık. Özellikle "nesnelerin interneti, hastalık yönetimi, uzaktan hasta takibi, telemedicine, yapay zeka ve karar destek mekanizmaları" sağlık sektöründe hızla hayata geçmesini beklediğimiz gelişmeler arasında. Bazılarının ilk adımları atıldı diyebiliriz. ve bizlerde kurum olarak bu dönüşüme hızlı bir şekilde adaptasyon sağlamak için gerekli tüm altyapıyı hazırlıyoruz."
YENİ BAKIŞ
Bilim dünyası son dönemlerde pandemiyle birlikte ortaya çıkan olumlu bir etkiyi daha yüksek sesle konuşmaya başladı. Yoğun bakımdaki hastaların aileleriyle kurduğu iletişimin faydalarını... Vehbi Koç Vakfı Sağlık Kuruluşları CEO'su Dr. Erhan Bulutcu, Covid-19 önlemleri kapsamında hasta ziyaretlerinin kısıtlanmasının ardından, Amerikan ve Koç Üniversitesi hastanelerinde hastaların yoğun bakım ünitesinde kaldıkları süre boyunca, yakınlarıyla görüşmelerinin çok fayda sağladığını söylüyor: "Hastaların aileleriyle bağlantı kurması iyileşme sürecini hızlandırdı ve hasta memnuniyetini artırdı."
Pandemiyle birlikte sağlığı korumak artık öncelikli hedef. Ancak hastalık oluşması halinde ise nasıl bir yol izleneceği artık bir bilinmezlik değil. Erhan Bulutcu, hastalarına sadece dijital ortamda değil, bulundukları lokasyonda da hizmet verebilmek için Koç Sağlık Yanımda markasını hayata geçirdiklerini anlatıyor. Uygulama hastaların, hasta yakınlarının ve koruyucu sağlık hizmetleri almak isteyenlerin sağlık ihtiyaçlarına uygun teşhis, tedavi, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerini bulundukları yerde veren multidisipliner ve profesyonel bir hizmet organizasyonu. Bulutcu, "Hastane dışı hizmetlerimizi sadece pandemi koşulları için değil, uzun vadeli bir yatırım olarak görüyoruz. Bu hizmetlerimizi dijital dönüşümle birlikte daha da kapsamlı ve etkin hale getireceğiz" diyor.
GİYİLEBİLİR TEKNOLOJİLER
Öte yandan çok dinamik bir sektör olan sağlıkta yeni teknolojilere ve trendlere ayak uydurmak artık bir zorunluluk. "Sağlığına daha çok önem veren, hem fiziksel hem psikolojik zeminde proaktif, hastalanmamaya çalışan yeni bir nesille birlikteyiz" diyen Bulutcu, en iyi çözümün dijital dünyada sorunlara cevap bulmaya çalışmak olacağını düşünüyor. Zira VKV Sağlık Kuruluşları da teletıp uygulamaları ve giyilebilir sağlık teknolojilerinden faydalanarak hastalıkları önceden tespit etmek ve hastanede uzun yatışları engellemeyi hedefliyor.
Bulutcu, "Semptom ortaya çıkınca, semptomu tedavi eden hizmet anlayışından çıkıp önleyici sağlık hizmetlerine odaklanmayı amaçlıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, hastalık meydana gelmeden önce hastalığın önlenmesi yeni sağlık bakışının temelini oluşturuyor" diyor. Bulutcu, bu temel anlayışı hayata geçirmek için işe ilk önce kendilerinden başlamak istediklerini anlatıyor ve ekliyor: "Kendi çalışanlarımızın sağlıklı ve iyi yaşam alışkanlıkları kazanmasını hedeflediğimiz bir pilot projeyi hayata geçirmeyi planlıyoruz."
DERİN BİRİKİM
Dünyanın önde gelen biyoteknoloji şirketlerinden olan Amgen Türkiye ve Gensenta Genel Müdürü Güldem Berkman, pandeminin sağlık ve ilaç sektörünü, yarattığı değerin anlaşılması anlamında, pozitif etkilediğini düşünüyor. Amgen'in Türkiye'yi önemli bir üretim ve ihracat üssü olarak konumladığının altını çizen Berkman, şirketin en güçlü kaslarını şöyle sıralıyor: "Ekibimiz, kaliteye bağlılığımız ve insan biyolojisi alanındaki derin bilgi birikimimiz."
Bu alanlardaki yatırımlarını artırarak sürdürmeyi hedeflediklerini bildiren Berkman şöyle devam ediyor: "Finans yatırımlarının yanı sıra bilimsel iş birliği projelerine de öncülük ediyoruz. Sağlık Bakanlığı ile ortak projelere imza attığımız yatırım çalışmalarımızla üniversitelerle ilişkimizi geliştirmeye önem veriyoruz. Onkoloji portföyümüzü geliştirecek çalışmalar ve yeni ürünler pazara sunma amacıyla çalışmalarımıza devam ediyoruz."
FARK YARATIYOR
İnovatif projelere yatırım yapmak şirketin en önemli öncelikleri arasında yer alıyor. İş modellerini, dijital dönüşüm ile yeniden şekillendirmek, yeni fikirler, yeni teknolojiler, yeni hizmet modelleri, yeni yetenekler üretecek şekilde geliştiriyor. Dönüşüme içerden başladıklarını belirten Berkman şunları kaydediyor: "Dijital transformasyonu şirket kültürümüzün bir parçası haline getirmek için dönüşümü şirket içerisinden başlatarak, müşteriler ile olan iletişimimizi de kapsayan bir proje yolculuğuna çıktık. İK sistemleri ile bilgi teknolojileri sistemlerinden e-mail ve toplantı gibi dijital tanıtım araçlarına kadar her adımı dijitalleştiren Diji-GEN projesini pek çok şirket paydaşımızla birlikte adım adım oluşturduk. "
HEDEF LİDERLİK
Güldem Berkman, sadece pandeminin fiziki iletişimi zorlaştıran koşullarından değil, işlerini daha verimli ve çağa uygun hale getirmek için bu dönüşüme ön ayak olduklarını anlatıyor. Çok daha karmaşık durumlarda sağlık süreçlerinin kesintisiz çalışması için altyapıların tasarlanması gerektiğine vurgu yapan Berkman, gelecekte teletıp platformlarının (Tele- Health) doktor, hasta ve tedavi süreçlerindeki etkileşimlerde katma değer sağlayacağını, tedavinin uygulanmasında dönüşüm yaratacağını öngörüyor: "Amgen'de birer dönüşüm lideri olarak konumlandırdığımız çalışanlarımızın dijital becerilerini artırmaya odaklanıyoruz, verimlilik ve dijital dönüşüm arasındaki dengeyi kurmanın çevik çalışanlardan geçtiğini düşünüyoruz."
ORGAN NAKLI TARIHE KARIŞACAK - DR. REŞAT BAHAT / Türkiye Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı
Yaş ortalamasının yükselmesi ve yaşlı sayısının artmasıyla birlikte hastanede yatak ihtiyacı belki artacak ama genç hastalardaki hastaneye gitme oranı düşecek. Hastalara gelecekte bir sürü teşhis evde, en yeni teknolojiler kullanılarak uzaktan konulabilecek. Bir damla kanla birçok hastalığın teşhisinin konulması mümkün olacak veya hastalıklar önceden tahmin edilerek önlem alınacak. Genetik yapılara göre hedefe yönelik check-up'lar yapılarak öngörülen hastalıklara karşı daha tedbirli olunacak.
Geleceğin sağlık sektöründe özellikle yapay organların kullanımı da mümkün olacak. Böylelikle herhangi bir organ iflası nedeniyle ölümler azalacak. Canlıdan canlıya organ nakilleri yerine yapay ortamlarda üretilmiş biyolojik veya elektronik organların nakli gerçekleşecek. Özellikle felçli hastalarda robotik yardımcılar daha çok tercih edilecek. Bilinci yerinde felçli hastaların kişilere bağımlı yaşamasına gerek kalmayacak.
BİLİM KURGU DEĞİL - Meri İstiroti - Liv Hospital Grup Koordinatörü
Tüm dünya şimdiye kadar kimsenin düşünemediği ve boyutlarını tahmin edemediği, hepimizin kendini bilim kurgu filminde yaşıyor gibi hissettiği bir pandemi süreci yaşıyor. Bu yüzden pandemiyi bizden önce yaşayan ülkelerde nasıl ele alındığı, krizin tıbbi ve sosyolojik anlamda nasıl yönetildiği ve bunun sonuçlarının ne olduğuyla ilgili çıktılar Türkiye için önemli bir referans noktası oldu. Sağlık sektörü, diğer ülkelerde uygulanan başarılı ya da başarısız sonuçları hızlı bir şekilde kendince yorumlarken Liv Hospital, bu dönemde toplumu bilimsel verilerle bilgilendirdi. Hastane Covid 19'da yaşadığı gerçekliği, çekmiş olduğu 400 tanıtım videosunu sosyal medya üzerinden paylaşarak, halkı aydınlatmaya çalıştı.