Şimdi 'atık' moda...
Toplumda sürdürülebilirliğe karşı yükselen bilinç ve artan talep, hazır giyim markalarının iş biçimini yeniden şekillendiriyor. Atıkları toplayarak dönüştüren ve müşterisinin beğenisine sunan devler, elektrik, kimyasal ilaç tüketimini azaltmak için Ar-Ge yatırımlarına hız veriyor ve karbon ayak izini azaltan üretim uygulamalarını hayata geçiriyor…
Arzu Kurum / INBUSINESS
Hazır giyim sektörü son bir yılda başarılı bir performans ortaya koydu. Kapasite kullanımında yüzde 81 ile pandemi öncesinin seviyelerine yaklaşan sektör, 60-65 bin kişilik ilave istihdam yarattı. Birçok üretici siparişleri yetiştirebilmek için vardiya sistemine geçerek kapasite artırdı. İç pazarda hazır giyim perakendesinde son 3-4 aydır yaşanan canlanma, ihracatta zirveye çıktı. Ocak-eylül döneminde 14,8 milyar dolarla tüm zamanların en yüksek dokuz aylık ihracatı gerçekleşti.
2021'in 20 milyar doların üzerinde kapanacağı öngörüsünde bulunan TGSD Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Kaya, "Türkiye hazır giyim üretiminde marka bir ülkeyiz. Entegre altyapımız, hızımız, uyum kapasitemiz ve kalitemizle rakiplerimize göre avantajlıyız" diyor.
Türkiye'nin yıllık 3-4 milyon ton civarında hazır giyim üretebilecek kapasiteye sahip olduğunu belirten Kaya sözlerini şöyle sürdürüyor: "Sürdürülebilir, çevre dostu üretim konusunda büyük bir değişim dönüşümün eşiğindeyiz. Küresel markaların tedarikte sürdürülebilir ürünlere dönme planını sektörümüz için avantaja çevirebiliriz."
Sektör temsilcilerinden, önde gelen oyunculara kadar tekstil ve hazır giyim 'sürdürülebilirliği' odak noktası yaptı. Malum, günümüzde moda endüstrisi ışık hızıyla değişiyor. Giyim rafları yeni ürünlerle dolup, aynı anda boşalıyor.
Peki ya siz, gardırobunuzdaki en eski ürünün kaç yıllık olduğunu hiç düşündünüz mü? Dünya çapında, bir giysinin kullanılmadan önceki ortalama giyilme sayısı, 15 yıl öncesine göre yüzde 36 azaldı. 2020'nin sonunda 18,6 milyon ton giysinin çöplükte son bulacağı tahmin ediliyordu. Döngüsel ekonomiyi geliştirme amacıyla kurulmuş Ellen MacArthur Vakfı'nın raporlarına göre 2050'ye kadar 150 milyon tondan fazla giysi çöp olacak. Giydiğimiz kıyafetlerin yüzde 72'den fazlası, sentetik elyaftan ve plastikten oluşuyor. Bu da giysilerin bir çöplükte 200 yıl boyunca bozulmadan kalabilmesine yol açıyor.
IHTIYAÇLAR ARTIYOR
Birleşmiş Milletler'e (BM) göre, moda endüstrisinin, dünyayı en çok kirleten ikinci sanayi olduğu düşünülüyor. Moda endüstrisi her yıl milyarlarca insanın ihtiyacını karşılamak için su kaynaklarını heba ettiği ifade ediliyor.
BM bünyesindeki Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 66 ülkeden 234 bilim insanının katılımıyla, beş yıllık çalışmayla hazırlanan 6'ıncı raporunda iklim değişikliğinin 'yaygın, hızlı ve yoğun' olduğu uyarısında bulunmuştu. Uzmanlar 'son ikaz' olarak değerlendirdikleri raporun, gelecek yıllarda olabilecekleri, bilimsel bir çerçevede ve bölgesel anlamda detaylı bulgularla ortaya koyduğunu belirtiyor.
Tüm bunlar yaşanırken İsveçli iklim akti- visti Greta Thunberg, Vogue dergisine verdiği röportajda, moda markalarının, ürünle- rinin çevreye etkisi konusun- da sorumluluk almaları gerek- tiği eleştirisinde bulundu. Bu eleştirilerin yanı sıra toplum- da sürdürülebilirliğe yönelik yükselen bilinç ve artan talep de hazır giyim markalarının iş biçimini yeniden şekilleniyor. Bu kapsamda atılan adımlara her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor. Geleneksel yöntemleri geride bırakan devler; atık giysileri toplayarak yeniden müşterisinin beğenisine sunuyor. Elektrik, kimyasal ilaç tüketimini azalt- mak için Ar-Ge yatırımlarına hız veriyor. Karbon ayak izini azaltan üretim uygulamalarını hayata geçiyor.
GLOBAL ÇALIŞMALAR
Dünyada kullanılan tekstil ürün- lerinin sadece yüzde 20'si geri dönüştürülüyor veya yeniden kullanıyor. Oysa bu kıyafet- lerin yüzde 95'e yakını kulla- nılabilir, giyilebilir durumda. İsveçli uluslararası perakende giyim firması H&M, sektörde sürdürülebilirliği bir iş modeli olarak benimseyen şirketler- den yalnızca biri olarak kar- şımıza çıkıyor. H&M'in temel hedeflerinden biri de moda- nın çevresel etkisini azaltmak ve döngüsel moda sistemine geçiş yapmak. 2020 itibarıyla, H&M'de kullanılan pamuğun yüzde 100'ü organik, geri dö- nüştürülmüş veya sürdürüle- bilir kaynaklardan elde ediliyor.
Marka, döngüsel modanın öncüsü olma gayesiyle ilk olarak 2013'de globalde kıyafet toplama girişimi başlattı. Kıyafetlerin yeniden giyilmesi, tekrar kullanılması veya geri dönüştürülmesi için müşteriler tarafında kullanılmayan kıyafetler mağazalarda bulunan kutulara bırakılıyor. Bu sayede daha fazla tekstil ürününün çöpe gitmesi engelleniyor. Bu proje ile beraber doğaya katkı sağlamak ve geri dönüştürmek üzere Türkiye'de 2013'ten beri yaklaşık 106 bin ton kıyafet toplandı. 500 milyon tişörte denk gelen proje ile hem üretim modellerini döngüsel bir noktaya, hem de malzeme kullanımını sürdürülebilir bir hale getiriyor.
İspanyol tekstil markası Zara ise 2025'ten itibaren satışa koyacağı tüm kıyafetlerin 'sürdürülebilir' olacağı sözünü verdi. Son yıllarda sıkça duyulan 'sürdürülebilir kıyafet ve moda' ifadesi, firmaların ekonomik, ekolojik ve etik olarak bilinçli üretim ve operasyona geçişi anlamına geliyor. Zara'nın sahibi Inditex firmasına bağlı Pull&Bear ve Bershka markaları da 2025'e kadar sürdürülebilir kıyafetlere geçecekleri taahhüdünde bulundu.
Bir başka dünya moda devi Mango, Committed koleksiyonu ile sürdürülebilir özelliğe sahip tüm ürünlerini kapsayan, kalıcı bir koleksiyon haline getirdi. Şirket, yüzde 79 olan sürdürülebilir ürün oranının 2022'de yüzde 100'e ulaşmasını bekliyor.
Almanya menşeli Adidas, plastik şişeler kullanarak bir çift Stan Smith (Adidas'ın klasikleşmiş bir ayakkabı modeli) satın almanıza olanak tanıyan akıllıca bir kampanya için yaratıcı ajans Mojo Süpermarket ile işbirliği yaptı. İkili, eski plastik şişeleri ödeme olarak kabul eden ve karşılığında, kısmen geri dönüştürülmüş şişelerden yapılan yeni sürdürülebilir Stan Smith'ler için indirim sunan bir geri dönüşüm otomatı kampanyası başlattı.
SUYA SAYGI
Türkiye'nin önde gelen hazır giyim markalarından Koton, dünya serbest dalış rekortmeni, Milli Sporcu ve UNDP Türkiye sudaki yaşam savunucusu Şahika Ercümen'den aldığı ilhamla hayata geçirdiği Suya Saygı koleksiyonunda dünyanın azalan su kaynaklarına dikkat çekti. Koleksiyonda kullanılan malzeme ve üretim teknikleriyle; 28 milyon litre su tasarrufu sağlandı.
Kurulduğu yıl olan 1952'den bu yana Türk kumaşını dünyaya tanıtan çalışmalarıyla bilinen Altınyıldız, global markalara sürdürülebilir kumaş koleksiyonları hazırlayarak sürdürülebilir tekstil alanında sektöre öncülük yaptı. Dünyanın en etkin geri dönüşüm firmalarından Unifi ile çalışan marka, pet şişelerden elde edilen özel elyafı Çerkezköy'deki fabrikasında repreve kumaşına çevirdi. Böylece 13 ton geri dönüştürülmüş elyaf kullanarak, yaklaşık 1 milyon 200 bin pet şişeyi giyilebilir hale getirdi ve 73 bin metre- kare kumaş üretti.
Erkek giyim devi Kiğılı ise plastik şişelerden kazanılan liflerden geri dönüşümlü gömlek üretti. Pet şişelerden yüzde 100 geri dönüşümlü gömlek üreten şirket, bundan sonraki koleksiyonlarında da geri dönüşümlü kumaşlardan üretilen ürünlere yer verecek.
ORGANİK ÜRETİM
Doğal kaynakları korumak ve sürdürülebilirlik alanına katkı sağlamak için pek çok çevre projesini hayata geçiren De- Facto, hazırladığı Discovery koleksiyonuyla bu yöndeki çalışmalarının kapsamını genişletiyor. Pet şişeleri giysiye dönüştüren özel bir teknolojiyle hazırlanan koleksiyon doğayı zararlı atıklardan koruyor. Yüzde 100 organik pamuk kumaşlardan üretildiği belirtilen bu koleksiyonda organik tarımın devamlılığını sağlamak için çevreye destek veren şirket, organik üretimin artmasına da katkı sağlıyor. Organik pamuk ve organik tarım kumaşlarının tüm üretim aşamaları toprağa ve sulama kanallarına daha az kimyasal karışmasını sağlarken insan vücudunun da kimyasal maddelerle tema- sının önüne geçiyor.
DAHA AZ ENERJİ
Türkiye'nin çok kategorili iç giyim oyuncusu Penti, enerji ve su tasarrufunun yanında her türlü atığın geri dönüşüm ile geleceğe dönüşmesi stratejisi yürüttü. Ve Unify işbirliği ile bir milyon adet pet şişeyi ve beş tondan fazla endüstriyel naylon atığını geri dönüştürdü. Konvansiyonel polyester ve polymid malzemeler yerine 'repreve' ipliklerinin kullanılarak hazırlanan koleksiyonla yüzde 45 daha az enerji, yüzde 20 daha az su ve yüzde 30 daha az emisyon katkısı sağlamış oldu.
Ege pamuğuyla ürettiği koleksiyonla dünyada organik jeans'de öncü olan Mavi, koleksiyonundaki denimleri inovatif tekniklerle daha az su, daha az enerji kullanarak ve işlem görmeden üretiliyor. Tüm üretim süreci suya saygıdan başlıyor ve su en sonunda en temiz haline geri dönüştürülüyor.
SORUMLU ÜRETİM - Ramazan Kaya -TGSD Yönetim Kurulu Başkanı
"Türkiye'de ihracata çalışan firmalarımız AB standartlarında ve sosyal sorumluluk prosedürlerine uygun üretim yapıyor. Üretimin her aşaması denetim firmaları tarafından kontrol ediliyor. Çevre dostu üretim konusunda da Birleşmiş Milletler'in 17 maddelik Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile AB Yeşil Mutabakatı bizim için iki önemli referans noktasını oluşturuyor. Bu doğrultuda sektörün dijital altyapısını güçlendirmesi, sürdürülebilir ve çevre dostu üretim kapasitesini arttırabilmesi için hem paydaşlarımızla hem de kamu otoritesi ile çalışmalar yapıyoruz. En son sürdürülebilir pamuk uygulamaları konusunda atılacak adımları değerlendirmek üzere TGSD'nin koordinasyonunda sek- tör paydaşlarımızla bir araya geldik. Taleplerimizi Tarım ve Orman Bakanlığı'na ilettik. "
YENİLİKÇİ ADIMLAR
Türkiye'de yarım asrı aşkın süredir faaliyet gösteren Beymen Grup, gerek mağazacılık gerekse online lüks perakendede lider konumunu gelecekte de güçlendirerek korumak istiyor. Bu doğrultuda grup, dijital kanallar ve mağazalarında sunduğu servisleri birbirine daha da yaklaştırmak için pek çok yenilikçi projeye imza atıyor. Beymen Grup CEO'su Elif Çapçı, bu projeleri şöyle anlatıyor: "Beymen Danışmanım, Beymen 24, Mağazadan Teslim, Beymen Evimde, Randevulu Özel Alışveriş ve Sepetini Paylaş gibi pek çok farklı servis başlattık. Moda sektöründe kendi uygulaması üzerinden temassız uzaktan alışveriş dönemini başlatan ilk marka olduk."
Her geçen yıl cirodaki payını daha da yükselten online satış kanalı, bugün Beymen cirosunun yaklaşık yüzde 25'ini gerçekleştiriyor. "2022 ile birlikte vizyonumuz müşterilerimizin farklı yaşam tarzı ihtiyaçlarına hitap eden yeni kategori ve markalar oluşturmak" diyor Çapçı ve devam ediyor: "Yaklaşık 100 kişilik e-ticaret kadrolarımız ile kendi geliştirdiğimiz yazılım alt yapımızı daha da ileri taşıyacağız. Mağazacılık alanında olduğu gibi online lüks perakende alanında Türkiye'de pazar lideriyiz."
Dijitaldeki atılımlarının yanı sıra mağazacılık tarafında da yenileme yatırımlarına hız verilmiş durumda. Eylülde Beymen Akasya'nın büyüme çalışmasını tamamlayarak yeni konseptiyle açan grup, yeni flagship mağazaları hizmete sunuyor. Çapçı, Beymen Zorlu Center'ı yaklaşık yüzde 20 daha büyütmek için de çalışmalara başladıklarını söylüyor. Galataport'taki yeni amiral mağazaları olan Beymen Galataport'un açılışını ise 2022'de gerçekleştireceklerini aktarıyor.
Ayrıca ileri teknolojiye sahip ekipmanlarla donatılmış yaklaşık 2 bin metrekarelik alan üzerine kurulu, 11 farklı stüdyodan oluşan Planet B Studios'u şubatta hizmete sunduklarını da ifade ediyor ve ekliyor: "Dijitalleşen iş yapış şekli için güzel bir örnek olan Planet B Studios sektörün kullanımına açmak gibi bir hedefimiz de var."
GLOBALDE BÜYÜMEK
Beymen Grup, global pazarlarda büyüme potansiyeline odaklanmış durumda. Her geçen gün yenilenerek ve zamanın ruhunu elden bırakmadan ilerleyeceklerini söyleyen Çapçı, "Gerek mağazacılık, gerekse online lüks perakendede lider konumumuzu gelecekte de güçlendirerek sürdürmek en önemli önceliğimiz" diyor. Sürdürülebilir modayı odağında bulunduran grup, kendi tasarlayıp ürettiği markalarda artan şekilde organik ve geri dönüşümlü elyaflar kullanıyor.
DIJITAL RÖNESANS
Fiziki mağazaların geleceği tartışılırken Orka Holding sadece bu yıl 17 ülkede 26 yeni mağaza açtı. Aynı heyecanla yıl sonuna kadar aralarında İtalya, İspanya ve Dubai'nin de olduğu ülkelerde 14 mağaza daha açacak. Şirket tüm hızıyla Türkiye'de de büyümede gaza basmış durumda.
Giresun'daki ilk fabrikayı 2004'te, ikincisini ise 2015 yılında açtıklarını hatırlatan Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, Giresun'da ileri teknoloji ile donatılan yeni tesislerini anlatıyor: "Mevcut iki tesiste halen yirmi bin metrekare kapalı üretim alanında günlük dört bin gömlek, bin 100 adet takım elbise ve bin pantolon üretim kapasitesine sahibiz. Toplamda 800 kişiye istihdam sağlıyoruz. Gelecek yıl Giresun'da 30 milyon lira yatırımla üçüncü üretim tesisimizi açmayı planlıyoruz. Yeni yatırımımızla gömlek ve pantolonda üretim kapasitesini iki kat artacak ve 300 kişiye ek istihdam sağlayacağız."
Aynı zamanda sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarına da devam eden holding, bu bağlamda geri dönüşüm ve dijitalleşme projelerini eşgüdümlü yürütüyor. Verimlilik, atık yönetimi, kapasite gibi üretimin pek çok aşamasında optimizasyon sağlayan ve performans artıran giysiler gibi ürünlerde çığır açan dijital dönüşümü çok önemsediklerini söyleyen Orka Holding Eş Başkanı Halidun Orakçıoğlu da sürdürülebilir moda felsefesi ile koleksiyonlarının yüzde 30'unun geri dönüşümden oluştuğunu belirterek şu bilgileri paylaşıyor: "Numune servislerinde artık 3D çizim yapan platformlar sayesinde kaynak kullanımını daha aza indiriyoruz. Koleksiyonlarımızın 2025 yılında yüzde 90'ını geri dönüştürülmüş malzemelerden üretmeyi hedefliyoruz."
KADINLAR DA DAMAT'TA
Bu yılki ciroda 2020 yılını yüzde 75 geçtiklerini ifade eden Süleyman Orakçıoğlu, 2021 sonunda 900 milyon lira ciroya, 2022'de ise 1 milyar 100 milyon ciroya ulaşmayı hedeflediklerini aktarıyor. "Halen grup bünyesinde 2 bin 500 kişiye istihdam sağlıyoruz" diyor ve ekliyor; Amacımız istihdamı gelecek yıl 3 bin kişiye çıkarmak." Dört yıldır sürdürülebilir Gardırop projesini yürüten şirket, bu yıl ilk kez kadınların da giyebileceği ürünlere yer verdi. Hem kadınların hem de erkeklerin giyebileceği ortak koleksiyon, döngüsel tüketimi ve cinsiyetsiz stili yansıtıyor.