Enerji patlaması!..

15.12.2021

Enerji maliyetleri ve Avrupa'nın gaz tedarikinde yaşadığı sorunlar, yenilenebilir kaynakları daha da önemli hale getirdi. Türkiye enerji sektörü ise ciddi bir değişimin içinde. Bir yanda Avrupa Yeşil Mutabakatı'yla hızlanan "yeşil enerji" yatırımları, diğer tarafta ise keşfedilen doğal gaz yatakları ve nükleer enerji tüm dengeleri değiştirecek.

İpek Alpkökin Olgunsoy / INBUSINES

Enerjide arz-talep dengesizliği, Avrupa'nın kucağında büyük bir kriz olarak duruyor. Pandemi sonrasında ekonomik büyümenin, sanayi üretiminin ve buna bağlı talebin artması ise krizin temel nedenleri arasında. Doğalgaz oranının yüzde 30'lara gerilemesi de süreci daha da gergin bir hale sokuyor. Rusya ise tüm bu gelişmelerden doğan ek kaynak taleplerine karşılık vermiyor.

Pandemi süreci sonrası tetiklenen enerji maliyetleri ve Avrupa'nın gaz tedarikinde yaşadığı sorunlardan da anlaşılacağı gibi yenilenebilir kaynak kullanımı sektörün geleceği. İklim değişikliği sebebiyle enerji üretiminin karbondan arındırılması da bir diğer gündem maddesi. Türkiye'ye bakacak olur isek sektörün duayenleri hem toplam kurulu güç (98 bin 365 MW) hem de bu kurulu gücün içerisindeki yüzde 53 yenilenebilir enerji payı ile önemli bir başarı yakaladığımız görüşünde.

Nitekim geçen yıl faaliyete alınan yenilenebilir enerji santrallerinin payı, aynı dönemde hayata geçen toplam kaynağın yüzde 95'ini oluşturuyor. Bu rakam elbette dışa bağımlılığın azaltılması ve enerjide arz güvenliğinin sağlanması açısından oldukça olumlu gelişmeler ancak enerji sektörünün gözünü Karadeniz'e çevirdiği de bir gerçek. Karadeniz'de keşfedilen 405 milyar metreküp doğalgaz rezervi ve Arap coğrafyası, Afrika ve Türkiye üçgeninin tam ortasında yer alan bölgeye yönelik tahminler sektörü heyecanlandırıyor. Türkiye'nin nerdeyse 60 yıllık doğalgaz tüketimine denk gelen yaklaşık 3,4 trilyon metreküp doğalgaz rezervine sahip olduğu düşünülen Doğu Akdeniz bölgesi sektörünün daimi sıcak konusu olarak öne çıkıyor.

ABD, Avrupa, İsrail, Rusya, Kore merkezli enerji şirketlerinin de bu havzaya yakından ilgisi olduğunu anlatan Limak Enerji Grubu, Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO'su Birol Ergüven, "Bulunan gazın Avrupa pazarına satışı için en uygun güzergahta olması Türkiye'nin buradaki rolünü ortaya koyuyor. Tüm bunlar bizim için bir fırsat. Sadece Karadeniz rezervi günümüz doğalgaz ithalatı değeri üzerinden kabaca 100 milyar dolarlık ekonomik fayda anlamına geliyor" diyor.

Farklı açıdan değinmemiz gereken bir diğer konunun da Türkiye elektrik sektörünün dönüşümünde doğalgazın rolü olduğunu anlatıyor Ergüven: "Hali hazırda 25 bin MW doğalgaz kurulu gücüne sahip olan Türkiye elektrik sisteminin uzun vadede şebeke esnekliği sebebiyle özellikle yüksek verimli doğalgaz yakıtlı santrallerden vazgeçebileceğini düşünmüyorum. Doğalgaz santralleri teknolojileri sistem işletmecisine şebeke dengeleme noktasında katkı sağlıyor. Yüksek yenilenebilir adaptasyonu ve kesintisiz bir arz güvenliği istiyorsak bu gerçeği aklımızda tutmamız son derece önemli."

ÜÇ ÖNEMLİ TREND

Uzmanlara göre dekarbonizasyon süreci, dağıtık üre- timin getirdiği yenilikler ve dijitalleşme ihtiyacı da şu sıralar enerji ekosistemini şekillendiren önemli üç trend. Dünya çapında yenilenebilir enerji yatırımları son 7 senedir yıllık ortalamada 250 milyar doların üzerin- de gerçekleşiyor. Geçmişten bugüne arz güvenliğinde önemli fonksiyonu olan kömür, nükleer ve sıvı yakıtlı santrallerin "phase out" süreciyle değişen üretim ve teknoloji kompozisyonu sistem esnekliği gereksinimi de ön plana çıkarmış durumda.

Hidrojen alanındaki gelişmeler, güneş ve rüzgâr santrallerinin 2030'lu yılların sonlarına doğru dünyanın elektrik üretim kapasitesinin neredeyse yarısını oluşturacağı tahminini güçlendiriyor. Hidrojen ile enerjiyi farklı şekillerde üretip, depolayıp, taşıyacak teknolojilerin gelişimi ön planda.

Uzmanlara göre küresel çapta, enerji kaynaklı emisyonların azaltılması için hidrojenin enerji taşıyıcı olarak farklı formlarda kullanımını içeren senaryoları konuştuğumuz bir gelecek bizi bekliyor. Hatta fosil dışı hidrojen üretim projeleri ve "Yeşil hidrojen" konsepti şimdiden ön plana çıkmaya başladı. Hidrojenin dönüm noktası ve bir oyun değiştirici olarak rekabetçi seviyeye ulaşması için ise gösterilen zamanlama ise 2030. Enerjide hibrit santraller de bir başka önemli konu.

"Yenilenebilir enerji modellerinin birlikte kullanılmasıyla ülkemizin enerjide arz güvenliğini devam ettireceğini düşünüyorum" diyen Aksa Enerji İcra Kurulu Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Korkut Öztürkmen, "2050 'ye kadar karbon nötr hedefi kapsamında yenilenebilir enerjiye yatırımların artacağı aşikar. Özellikle Avrupa'nın başını çektiği yeni bir yeşil ekonomi oyun planı (green deal) gündemde ve biz de enerji şirketleri olarak arz güvenliğini de önceliklendirerek çalışmalarımızı yapıyoruz".

Uluslararası Enerji Ajansı'nın Temmuz 2021'de yayınladığı rapora göre, yenilenebilir enerji kaynaklarındaki artış, 2021 ve 2022 yıllarında öngörülen talebin sadece yarısını karşılayabiliyor. Rüzgâr ve güneş enerjisinin güvenilir, baz yük kaynağı olmaması, depolama teknolojilerinin, rüzgâr ve güneş enerjisi için önemini arttırıyor. Enerji kaynağı olarak, rüzgâr ve güneş gelecekte de ön planda olacak, ancak bu durum, depolama teknolojilerindeki gelişim ve maliyet düşüşü ile mümkün olabilecek.

Akenerji Genel Müdürü Serhan Gençer, "Uzay tabanlı güneş enerjisi teknolojisi ile atmosferden geçmeyen güneş ışığının kazanımı için çalışmalar devam ediyor. Kule inşasına gerek kalmadan yüksek verimle çalışan uçan rüzgar türbinlerinin de yaygınlaşmasını bekleyebiliriz" diyor.

AVRUPA PAZARIYLA İLGİLENİYOR - Hakan Yıldırım - Sanko Enerji CEO

"Yalnızca yenilenebilir enerji kaynaklarından üretim yapma vizyonuna sahip bir şirketiz. Bundan sonra da yola böyle devam edeceğiz. Bugüne kadar bu alanda 1,5 milyar dolar tutarında yatırım gerçekleştirdik. Geçen sene Bakanlık kabulünü gerçekleştirdiğimiz dört yeni rüzgâr enerjisi santralimizle birlikte toplam kurulu gücümüz yaklaşık olarak 1.000 MW'a ulaştı. Ayrıca bu yatırımlarımızla, hidroelektrik jeotermal ve rüzgar olarak portföyümüz dengeli bir şekilde dağıldı. 2021'de yeşil enerji satışı ile üründe farklılaşma yapmak istedik. Gold Standard ve VCS Karbon Azaltım Sertifikalarımızın yanı sıra I-REC Yenilenebilir Enerji Sertifikası da sunmaya başladık. Orta ve Doğu Avrupa olmak üzere Avrupa pazarıyla yakından ilgileniyoruz. 2022 yılında şu anda değerlendirmesini yaptığımız projelerden en az birine başlamış olmayı hedefliyoruz. Romanya, Polonya, Bulgaristan, Yunanistan ve Macaristan gibi geniş bir alanda yenilenebilir enerjinin her alanında yatırım yapmayı değerlendiriyoruz."

MİKRO-TESİS DÖNEMİ - Selahattin Hakman - SHURA Yönlendirme Komitesi Başkanı

"Yaptığımız analizlerde, 2030'da yalnızca güneş ve rüzgardan elde edilen elektrik payının yüzde 30'un üzerine çıkmasının ekonomik ve sistem entegrasyonu açısından mümkün olduğunu gösterdik. Yüzyılı aşkın bir süredir elektriğin fosil yakıtlardan üretilerek tüketicilere ulaştırılmasına dayanan bir enerji sistemini kullanıyoruz. Bu sistem daha şimdiden önemli değişikliklere uğruyor. Bu dönüşüm için gerekli teknolojilerin hepsi, bir kısmı henüz rekabetçi fiyatlarla olmasa bile mevcut. Umulandan yakın zamanda, düşük yatırımlarla küçük boyutlu tesislerde yenilenebilir kaynaklı enerji üretiminin yaygınlaştığını görebiliriz. Bu sayede üreticilerin ihtiyaç fazlası üretimlerinin ticaretini, şebeke ölçeği veya sayaç arkası depolama tesisleri ile desteklenen ve çok yönlü çalışan akıllı şebekeler üzerinden anlık olarak yapabildikleri bir yapı da oluşabilir."

OKYANUS ENERJİSİ - Onur Okutu- Kearney Türkiye Direktörü

"Okyanuslardaki gelgitten yosunlardan enerji üretimine kadar pek çok teknoloji sürekli araştırılıyor, test ediliyor. Yaygın kullanım için fizibiliteleri çalışılıyor. Geleceği tek bir teknoloji türünün domine edeceğini düşünmemekle birlikte, karbon salınımı olmayan yenilenebilir enerji kaynaklarının ön planda olacağı aşikar.

HEDEFİ TUTTURMAK - Doç. Dr. Füsun Tut Haklıdır YENADER Genel Sekreteri

"Ülkemizin 10'uncu Kalkınma Planı kapsamında 2023 için 110 bin MWe'lık enerji üretim hedefi bulunmakta, hali ha- zırda 100 bin MWe'lık enerji kurulu gücüne çok yaklaşmış durumdayız. Bu hedefi tutturabileceğimiz bir konum- dayız. Bu hedef için özellikle yenilenebilir enerjide hibrit enerji sistemlerinin ve enerji depolama sistemlerinin kul- lanımıyla, entegre enerji sis- temlerinin kullanımının des- teklenmesi oldukça önemli olacaktır."

KAPASİTE GENİŞLEMESİ

Tümü ticari üretimde olan 3614 MW elektrik üretim portföyü ile enerji piyasasının önemli yatırımcılarından biri olan Limak Enerji, 2021'de şekillenen hibrit yönetmeliği çerçevesinde santrallerindeki rüzgar/güneş gibi yardımcı kaynak kapasitelerini geliştirmeye ve yatırım planlamalarına odaklanıyor. Güneş ve rüzgar projeleri için girişimlerimiz devam edecek diyen Limak Enerji Grubu, Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO'su Birol Ergüven, "Son dönemde organize edilen rüzgar ve güneş YEKA yarışmalarını mercek altına aldık. 2022 ilk çeyreğine kadar 2 bin MW rüzgar ve 2 bin 500 MW güneş olmak üzere üç farklı ihale paketi var ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Diğer taraftan holding bünyemizde yer alan çimento, turizm gibi enerji yoğun tüketimi bulunan işletmelerimizde birçok yenilenebilir öz tüketim projesi planlıyoruz" diyor.

Şirketin yatırım planları içinde bulunan Siirt'te 420 MW Çetin HES, Ankara-Eskişehir sınırındaki 56 MW Gürsöğüt HES, Konya'da 16 MW Apa GES, Isparta'da 6 MW Gönen GES ve Aydın'da bulunan 14 MW Buharkent JES olmak üzere ağırlıklı yenilenebilir santraller var. Bunlarla birlikte Yeniköy Kemerköy ve Hamitabat doğalgaz çevrim santrallerinde sürdürülebilirlik ve verimliliğe yönelik yatırımlar hız kazanmış durumda.

AB İLE ORTAK HAREKET

Ergüven'e göre Paris İklim Anlaşması'nı onaylayan Türkiye, AB ile ortak hareket edecek. Dolayısıyla sanayi kuruluşlarından enerji üretim santrallerine kadar her oyuncu gelecek stratejilerini bu doğrultuda düzenleyecek. "Bunların sonucu olarak; bir yandan Türkiye'nin yenilenebilir enerji yatırımları hız kazanırken, karbon salınımı açısından da daha iyi bir noktaya geleceğiz. "Avrupa Birliği'nde faaliyet gösteren sanayi tesisleri ve bu tesislere ihracat gerçekleştiren sanayi kuruluşlarının 2026'dan itibaren ek vergilere tabi tutulması söz konusu" diyen Ergüven sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Karbon emisyonu miktarından yola çıkılarak karar verilen, öncelikli etkilenecek sektörler elektrik üretim, demir-çelik, çimento ve gübre tesisleri. İhracatının yüzde 49'unun AB'ye yapıldığı düşünüldüğünde, sanayi tesislerinin de yenilenebilir yatırım yapmaları kaçınılmaz görünüyor."

GLOBAL GELİŞİM

Yenilenebilir enerji alanına yaptığı yatırımlarla, toplamda bin 224 MW kurulu güce ulaşan Akenerji, Türkiye ihtiyacının yaklaşık yüzde 3'ünü tek başına karşılayabilecek üretim kapasitesine sahip. Stratejisini yenilenebilir kaynaklardan azami fayda yaratmak üzere şekillendiren şirketin hedefi ise uluslararası elektrik ve doğal gaz şirketi olmak.

Nitekim Akenerji Genel Müdürü Serhan Gençer de yurtdışı piyasalarındaki yükselen büyüme rakamlarına işaret ediyor. Gençer, "Yurt dışı işlem hacmimizi geçen yıla oranla 2,5 katına çıkararak 553 GWh ile rekor seviyeye ulaştırdık. Amerikan Emtia Borsaları'na üyelik süreçlerimizi tamamlayarak kömür, doğal gaz ve petrol gibi ürünlerin vadeli ticaretini de yapmaya başladık" diyor. Gençer bu sayede yurtdışı işlem hacimlerini de 1 TWh'e yükseltmeyi hedeflediklerini anlatıyor.

Akenerji'nin önceliğinin, Türkiye enerji piyasasındaki lider konumunu güçlendirmek olduğunu anlatan Gençer, "Uluslararası elektrik ve doğal gaz şirketi haline gelmeyi hedefliyoruz. Yurt dışı piyasalarda her yıl yükselen büyüme rakamlarımız bizi yüreklendiriyor. Doğal gaz piyasa faaliyetleri ile geçen sene büyük maliyet avantajı elde ettik. 2021'de de bu avantajı koruyoruz" diyor. 2020'nin sonunda başlatılan kapasite kiralama projelerine bu yıl da devam edilmesi planlıyor.

HEDEF 2 MİLYAR LİRA

"Ciromuzu her geçen yıl büyüterek pandemi kaynaklı zor dönemde gerçekleştirdiğimiz çalışmalar sonucunda, 2 milyar liranın üzerinde ciroya ulaşma hedefimiz var" diyen Gençer, "Senenin ilk yarısı bizim için oldukça verimli geçti. Yenilenebilir enerji ve enerji ticareti alanlarındaki fırsatları değerlendirerek büyümek istiyoruz. Son beş yılda 100 milyon lira seviyelerinden 400 milyon liraya yükselen Faiz, Vergi ve Amortisman Öncei Karımızı (FAVÖK) daha da artırmayı hedefliyoruz."

Teknoloji kullanımına da büyük önem veren kurum, Big Data üzerinde çalışarak, iş birimlerine projeksiyon sağlayacak öngörüler oluşturuyor. Akenerji'nin yazılım ve SCADA sistemlerindeki yatırımlarını önceden tamamlamış olmasının faydasını pandemi sürecinde gördüklerini anlatan Gençer, "Pandemi gibi küresel bir kriz başlamadan önce risk değerlendirmeleri yaparak bilişim teknolojileri yatırım ve çözümlerinde de gerekli önlemleri almıştık. Ek yatırım ve geliştirmeye ihtiyaç duymadan süreci yönetmeye ve gerekli değişikleri yapmaya devam ediyoruz."

DÖNÜŞÜMDE ÖLÇEK BÜYÜMESİ

Türkiye ve farklı ülkelerde biyogazdan doğal gaza kadar uzanan çeşitli kaynakları kullanarak 30'dan fazla enerji santrali kuran ve işleten Aksa Enerji'nin gündeminde; iklim değişikliği, otomasyon, teknoloji ve endüstri devrimi gibi konular yer alıyor. Geleceği inşa etme sürecinde kurumun başlattığı dijital dönüşüm projesi ise dikkat çeken çalışmalarından biri. "Aksa'da Türkiye ile birlikte hem yakın coğrafyada hem de SAP dünyasında pek çok ilki barındıran, toplamda dört yıla yayılan ve 2023'te tamamlanacak çok büyük ölçekli bir dijital dönüşüm programına imza atıyoruz" diyen Aksa Enerji İcra Kurulu Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Korkut Öztürkmen, bu sistem ile farklı illerdeki verileri birleştirerek, yönetimi kolaylaştırmayı amaçladıklarını anlatıyor. Öztürkmen, "Dijital olarak anlık verilerle hareket edilmesi bakımından enerji sektöründe Türkiye'de bir ilki gerçekleştiriyoruz" diyor.

SAP ile geliştirdikleri dijital altyapı sayesinde holdingin tüm birimlerinin dijital ortamda aynı dili konuşmasını sağlayacaklarına değinen Öztürkmen, "Bu sayede dört kıta ve 173 ülkedeki operasyonumuzu dijital olarak daha ileri karar destek sistemleri ile yöneteceğiz" diye konuşuyor.

DİJİTAL LİDERLİK

"Enerji sektöründe Türkiye'de ilkleri uygulayan bir şirketler grubu haline gelmeyi ana hedeflerinden biri olarak belirleyen Aksa, önümüzdeki süreçte de teknolojiyi odağına almaya devam edecek" diyen Öztürkmen, hizmetlerini mükemmelleştirmek adına teknoloji yatırımlarını aralıksız sürdürerek enerji sektöründe dijital liderliklerini koruyacaklarını belirtiyor.

2022 ilk çeyreği itibarıyla Özbekistan'da üretime başlayarak toplam kurulu gücünü 2 bin 706 MW'a çıkartıp, altı ülkede faaliyet gösteren bir enerji şirketi konumuna erişmeye hazırlanan kurum, Türkiye'de de yenilenebilir enerjiye odaklanıyor.

YURT DIŞI HEDEFİ

Öztürkmen; "Bingöl, Yozgat ve Kırşehir'deki Mini YEKA-GES ihalelerini kazanarak yenilenebilir enerji alanında yeniden yatırımlarımıza başladık. Bolu Göynük'te bulunan termik enerji santralimize 35 MW kurulu gücünde güneş enerjisi santrali kurmak için harekete geçtik."
Global enerji üreticisi, global marka olmayı ve sürdürülebilir büyüme stratejisi doğrultusunda yurt dışı pazarlarında varlığını güçlendirme hedefinde.

YENİLENEBİLİRİN TİTANI

Türkiye'nin ilk dikey entegre enerji şirketi olan Aydem Enerji, elektrik üretimi, dağıtımı ve perakende alanlarında faaliyet gösteren entegre yapısıyla Türkiye'nin en büyük üçüncü portföyüne sahip. Aydem Elektrik Perakende ve Gediz Elektrik Perakende ile Aydın, Denizli, Muğla, İzmir, Manisa olmak üzere beş ilde beş milyon müşteriye ek ola- rak tüm Türkiye'ye elektrik satışı yapıyor.

Aydem Enerji CEO'su İdris Küpeli, özel sermayeyle Türkiye'nin ilk özel hidroelektrik santralini ve ilk özel elektrik dağıtım şirketini kurduklarını söylüyor ve ekliyor: "İlk yerli güneş hücresini ürettik. Sektörümüz için kayda değer ilklerle dolu bir tarihçemiz var" diyor. Grup şirketleriyle birlikte yarısından fazlası yenilenebilir kaynaklardan olmak üzere sahip olduğu toplam kurulu gücü, 2 bin 80 MW.

Halihazırda hidroelektrik, rüzgar, jeotermal ve biyogaz kaynaklarından enerji ürettiklerini belirten Küpeli son gelişmelerle gelinen büyüklük hakkında şu bilgileri veriyor: "Geçtiğimiz günlerde portföyümüze kattığımız Muğla'daki Akköprü HES ile birlikte, Türkiye geneline yayılan, yaş ortalaması oldukça genç 26 yenilenebilir enerji santraline sahibiz. Bu yıl halka arzını gerçekleştirdiğimiz Aydem Yenilenebilir Enerji şirketimiz, portföyünün tamamı yüzde 100 yenilenebilir enerjiden oluşan Türkiye'nin en büyük şirketi konumunda. Portföyümüzdeki bin 135 MW kurulu güçle, yıllık 4 bin 273 GWh enerji üretimi sağlıyoruz."

HİBRİT YATIRIMLAR

YEKDEM, hibrit projeler, özelleştirmeler gibi organik ve inorganik fırsatlarla büyüme stratejisi bulunan şirketin hedefi 2025 sonuna kadar mevcut kurulu gücünü yüzde 100 artırarak iki katına çıkartmak. Bu planlarının büyük bölümünü 2021 ve 2022 yılları içinde tamamlamış olacaklarını anlatan İdris Küpeli, "Çalışmalarımızı finanse etmek için ilk Eurobond ihracını temmuzda gerçekleştirdik ve 131 yatırımcıdan 1,6 milyar dolar tutarında talep topladık. İhraç edilen tahvillerin nominal değeri 750 milyon dolar ve vadesi 5,5 yıl olarak belirlendi. Elde ettiğimiz gelir, önümüzdeki üç yıl içerisinde hibrit yatırımlarımızın finansmanı için çok değerli" diyor.

Dağıtım tarafında da önemli yatırımları olacağının altını çizen Küpeli, 2021-2025 döneminde, elektrik dağıtımında dördüncü uygulama dönemine geçilmesiyle birlikte, bu döneme ilişkin yatırımların revize edildiğini ifade ediyor. İki dağıtım şirketinin yıllık yatırım miktarı 2 milyar lira olarak belirlendi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.