Rüzgarı arkasına alan, güneşe bakıyor
Mustafa Orhun Çetin / INBUSINESS
Her yıl büyümeye devam eden yenilenebilir enerji piyasasının 2025'te Küresel büyüklüğünün 1.5 trilyon dolara çıkması öngörülüyor. geçen yıl yenilenebilir enerjiye 7 milyar dolar yatıran Türkiye, 2023'e kadar sadece güneş enerjisine 7 milyar dolar daha yatırım yapacak. böylece sonsuz enerji kaynağı güneşin Türkiye'deki kurulu gücü 10 bin mw'a çıkacak.
Türkiye yenilenebilir enerjide önemli atılımlar yapıyor. 20 yılda Türkiye'deki kurulu güç içindeki payı sadece yüzde 0,2 olan yenilenebilir enerji, Şubat 2021 sonunda kurulu güçte yüzde 50 paya ulaştı. Bu artışın en büyük nedeni, şirketlerin devletin satın alma garantisi verdiği Yenilenebilir Enerji Destek Mekanizması (YEKDEM) ve YEKA ihaleleri ile rüzgarı arkalarına alarak yatırımlarını bu alana yönlendirmiş olmaları.
Yenilenebilir enerji üretiminde en fazla büyüme güneş enerjisinde görüldü. 2019'a göre 340 TWh artarak 2 bin 805 TWh çıkan yenilenebilir enerji üretiminde, güneş enerjisinden 724,1 TWh elektrik üretimi yapıldı. Çin kendinden sonra gelen ABD ve Almanya'nın toplamı kadar yenilenebilir enerji üretimi yaparken bu ülkeleri Hindistan ve Japonya izledi.
Türkiye'de geçen yıl yenilenebilir enerji santrallerine 7 milyar dolarlık yatırım yapıldı. 2023'e kadar sadece güneş enerjisi santrallerine (GES) 7 milyar dolarlık daha yatırım yapılması planlanıyor. Bu yatırımlarla GES'lerde kurulu gücün10 bin MW'a çıkartılması ana hedef. İklim değişikliği ve Türkiye'nin kronik sorunu 'cari açığın' kapanmasına olan önemli etkisi nedeniyle bu yatırımlar büyük önem taşıyor. Hem çevre duyarlılığı hem ihtiyaçlar hem de devletin sağladığı teşvikler yatırımcıları GES alanına yöneltmiş durumda.
YEŞİLE YOLCULUK
2020'de Türkiye 45,3 TWh elektriği 'yeşil' enerjiden sağladı. Bu önemli bir hamle zira Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığı yenilenebilir enerji üretimi sayesinde her yıl giderek azalıyor. Cari açığa da etkileri cabası... Yeşil enerjinin Türkiye'de en hızlı büyüme gösterdiği alan ise güneş enerjisi. Bu alandaki yatırımların 2014 sonrasında maliyetlerin düşmesiyle artmaya başladığı görülüyor. 2014'te Türkiye'de sadece 40 MW kurulu güç bulunurken Şubat 2021 itibarıyla 7 bin 702 santralde 6 bin 869 MW kurulu güce ulaşılmış durumda.
Kapasiteyi son beş yılda yüzde 50 artıran Türkiye, 2019'da en fazla yenilenebilir enerji kapasitesine sahip ülkeler arasında Avrupa'da 5'inci, dünyada 15'inci oldu. Güneş enerjisinde dünyanın en büyük 13'üncüsü konumunda bulunan Türkiye, Avrupa'nın da 7'ncisi.
Türkiye'deki GES yatırımları iki ana bölümden oluşuyor: Bireysel ve kurumsal. Kurumsal yatırımcılar Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) teşviklerinden, bireysel ve küçük ve orta ölçekli işletmeler ise Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) ve Mini YEKA ihalelerinden yararlanıyor. Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER) Genel Sekreteri Dr. Füsun Tut Haklıdır, "2021 YEKDEM teşvikleri özellikle güneş alanında yatırımların artacağını gösteriyor" diyor ve yerel ekipman kullanımıyla bu teşviğe yapılan ilavelerle yatırımlarını yaparak, devlete elektriklerini satabileceklerini belirtiyor. İşin bir de 'çatı' boyutu var. Yapılan düzenlemelerle 1 MW ve altında olan -genelde çatılara kurulan- paneller ile lisanssız bir şekilde üretim yapabiliyor. Üstelik kullanılmayan fazla elektriği devlet satın almak zorunda. En büyük yatırımcıdan en küçüğüne kadar sağlanan bu teşviklerin etkisiyle GES yatırımları her geçen yıl büyümeye devam edecek.
TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜKLERİ
Kalyon Enerji GES alanında Türkiye'nin en büyük yatırımcılarından biri. Tamamlandığında dünyanın en büyüklerinden biri olacak olan Konya Karapınar Güneş Enerjisi Santraline 1 milyar dolar yatırım yapıyor. Tesis 2020'de 80 MW kurulu güçle Türkiye'nin en büyük GES'i konumunda bulunurken, mart ayında devreye aldıkları 90 MW güçle 170 MW güce ulaştı. Ayrıca bu tesiste kullanılacak olan panelleri de Ankara'da 400 milyon dolar yatırımla hayata geçirdiği Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası'nda üretiyor. Günde dört bin panel üreten tesisin, Türkiye'nin yıllık 100 milyon dolarlık panel ithalatının da önüne geçeceği öngörülüyor.
GES'e yatırım yapan bir diğer grup da Ankara merkezli Naturel Enerji. Mart ayında yaptığı son yatırımla Naturel Enerji'nin yüzde 100 ortağı olduğu Esenboğa Elektrik 118 MW kurulu güce çıkarak Türkiye'nin en büyük güneş portföyüne sahip şirketlerinden biri haline geldi. Grup bu yatırımla birlikte sahip olduğu tüm GES'lerden yıllık olarak yaklaşık 23 milyon dolar net gelir elde etmeyi hedefliyor. Akfen yenilenebilir Enerji de 121 MW kurulu gücüyle güneş enerjisine önemli oyuncularından biri. Şirket bu zamana kadar güneşten enerji elde edebilmek adına tam 175 milyon dolar yatırım yaptı.
GES'lere ilgi sadece özel sektörden gelmiyor. Elektrik tüketiminin yüksek olduğu sanayi bölgeleri de son yıllarda yenilenebilir enerji santrallerine yatırım yapmaya başladı. 2020'de tükettiği elektrikle yıllık bazda en yüksek tüketime imza atan Kayseri Organize Sanayi Bölgesi de GES yatırımı yapıyor. 42,5 milyon dolar ile devreye aldıkları Kayseri OSB GES, yaklaşık 50 MW kurulu gücüyle en büyük 3'üncü GES konumunda bulunuyor ve bölgenin tüketiminin yüzde 12'sini üretiyor.
ÖNCELİKLİ STRATEJİ
Türkiye'de GES'ler yapılan yatırımlarla birlikte toplam kurulu güç içinde artık yüzde 7'lik bir paya sahip. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi'nin açıkladığı Enerji Sektör Raporu'na göre 2020'de Türkiye'de devreye alınan 4 bin 800 MW yenilenebilir enerji için yapılan yatırım yaklaşık 7 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. 2023'e kadar sadece güneş enerjisi kurulu gücünün 10 bin MW'a çıkarılması için 7 milyar dolarlık bir yatırım yapılması öngörülüyor. Türkiye'nin yenilenebilir enerji alanındaki atağı aslında planlı bir strateji. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, enerji dönüşümünü yeni dönemde ekonomik kalkınma stratejisinin bir parçası olarak görüyor, bakanlık tarafından yapılan açıklamada 2030'a kadar güneşin enerjideki payının üç kat artırılması hedefleniyor. Türkiye'nin, 2017-2019 arasında uygulanan enerji verimliliği uygulamalarıyla 1 milyar dolarlık tasarruf sağladığını da açıklayan bakanlık, 2020'de devreye alınan kurulu gücün yüzde 98'inin yenilenebilir enerji kategorisinde olduğunu ve yenilenebilir enerjinin payının yüzde 51,7 seviyesine yükseldiği bilgisini veriyor.
YÜKSEK POTANSİYEL
Peki Türkiye'nin GES alanındaki potansiyeli ne? Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) paylaştığı bilgilere göre Türkiye, 2024'e kadar yenilenebilir enerjideki kurulu gücünü 21 bin MW artırarak yüzde 49 büyüyebilir. Güneş enerjisi potansiyelinin yüzde 3'ünü, rüzgar enerjisi potansiyelinin ise yüzde 15'ini kullanan Türkiye, yapılan yatırımlarla buradaki payları yükseltme potansiyeline sahip. Küresel elektrik üretiminin yüzde 8'inin rüzgar ve güneş enerjisinden temin edildiğine değinilen raporda 2030'da yüzde 30'a çıkacağı öngörülüyor.
Geçen yıl Türkiye'de yenilenebilir enerji alanında yaklaşık 7 milyar dolarlık yatırım hayata geçirildi. Dünyada ise BloombergNEF'in yayınladığı rapora göre 303,5 milyar dolarlık yatırım yapıldı. Hem Türkiye hem de dünyada yenilenebilir enerji yatırımları yıllık yüzde 2-5 arasında artıyor. Bu yatırımların finansmanı ise son dönemde özellikle bankaların radarında.
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda ilkeler açıklayan pek çok ulusal veya uluslararası banka kredi portföylerinde yenilenebilir enerjiye ağırlık vereceğini taahhüt ediyor. Türkiye'de büyük projelerin finansmanı nispeten daha kolay. Devletin sağladığı alım garantisi teşvikleri ile yatırımcılar finansmanda hızlı hareket edebiliyor. Ayrıca sadece banka kredisi değil, Yeşil Tahviller gibi farklı finansman modelleri de devreye girmiş durumda. Küçük işletmeler ve bireysel yatırımcılar içinse son dönemde bankalar devreye girdi ve özellikle 'Çatı GES'ler için kredi paketleri ya da leasing seçenekleri sunuluyor. Zira Enerji Dönüşümü Merkezi SHURA'nın yaptığı araştırmaya göre Türkiye'nin 15 bin MW değerinde çatı tipi GES potansiyeli bulunuyor.
Kalyon Enerji İcra Kurulu Üyesi Dr. Murtaza Ata:
GÜNEŞE 1,4 MİLYAR DOLAR YATIRIM
Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarıyla GES, RES ve HES alanlarında önemli işlere imza atan Kalyon Enerji, sadece Türkiye'nin değil Avrupa'nın ve dünyanın da en büyük yatırımlarını yapıyor. Dünyanın en büyük entegre fotovoltaik panel fabrikalarından biri olan ve 400 milyon dolar yatırımla Ankara'da faaliyete geçen Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası, günde dört bin panel üretiyor. Türkiye'nin her yıl yaptığı 100 milyon dolarlık panel ithalatının önüne geçilirken aynı zamanda burada üretilen paneller şu an Türkiye'nin en büyüğü olan Konya Karapınar GES'te de kullanılıyor. 2 bin 600 futbol sahası büyüklüğündeki tesis Nisan 2021 ile beraber 170 MW güce ulaşacak. Hedefledikleri kurulu gücün yüzde 10'undan fazlasını hayata geçirdiklerini ifade eden Kalyon Enerji İcra Kurulu Üyesi Dr. Murtaza Ata, "Şu an Karapınar GES Avrupa'nın en büyük GES'i konumunda" diyor. 1 milyar dolarlık yatırım tamamlandığında ise bin 348 MW güç ile tek parselde bir yatırımcı tarafından yapılmış dünyanın en büyük güneş enerjisi santrali olacak.
Kalyon Enerji, 2030 yılında 10 bin MW kurulu güce ulaşmayı hedefliyor. Şimdiden 7 bin MW güce eriştiklerine değinen Ata, "50 bin MW kurulu güç hedefinin gerçekleştirilebilir olduğunu düşünüyorum" diyerek yaptıkları fabrika yatırımının yıllık üretim kapasitesini 5 bin MW artıracağını ifade etti. Güneş enerjisi payının artması için uygun şartlarla uzun vadeli finansman desteğinin önemini vurgulayan Ata, kamu bankalarının öncülüğünde özellikle Çatı GES'lerdeki yaşanan hareketliliğin büyümesinin önünün açılacağını söylüyor. Güneşten elde edilecek enerjinin payını artıracak bir diğer etmen ise mesken çatı mevzuatının basitleştirilerek, son tüketicinin sistem kurulumunu doğrudan uygulayabildiği bir ortam oluşturulması.
Türkiye'de kişi başına gerçekleşen elektrik tüketimin 4 bin kWh, Avrupa'da ise bu rakamın 10 bin kWh düzeyinde olduğunu belirten Ata, "10 yıl içinde AB düzeyine ulaşacağımızı düşünüyorum" diyor ve ekliyor "Enerji bağımsızlığı için en önemli unsurlardan biri güneş enerjisinin payını artırmak." Yenilenebilir enerjinin payının artması için devletin uyguladığı politikalar önemli. Üç aylık dönemlerle dolar ve euroya endeksli güncellenen Türk Lirası cinsinden alım garantisi sunan YEKDEM ve son dönemde Enerji Bakanlığı'nın öncülüğünde gerçekleştirilen YEKA uygulamaları bu payın artmasında kilit rol oynuyor.
Yerli üretimin cari açığı körüklemediğini ifade eden Ata, "Entegre fotovoltaik güneş paneli fabrikamız yüzde 76 yerlilikle üretim yapan tek ve eşsiz bir eser" diyor. Kalyon Güneş Teknolojileri Fabrikası'nda hücre, modül gibi ürünlerin üretiminin tamamı yerli olarak yapılabiliyor. Yapılan yatırımın iki katına çıkarılması sonucu 500 MW olan üretim, 2021'in son çeyreğinde bin MW'a çıkarılacak. Böylelikle artan talebi karşılayabilir konuma geleceklerini belirten Ata, hali hazırda bin 400 kişilik istihdam sağladıkları fabrikada "Yeni istihdam artışı ile 2 bin 100 kişiye iş imkanı sunacağız" diyerek yatırımları arasında iş gücünü artırmak olduğunu da söylüyor.
Akfen Yenilenebilir Enerji GM Kayrıl Karabeyoğlu:
ÜLKE EKONOMİSİNE KATKISI BÜYÜK
Güneş enerjisi alanında önemli yerli oyunculardan olan Akfen Yenilenebilir Enerji, 175 milyon dolar yatırımla bu zamana dek toplam 121 MW'lık kurulu güce ulaştı. Güneş enerjisinin Türkiye'de 2010'a kadar artış sağlayamama nedeninin, sistem maliyetlerinin yüksek olması ve mevzuatın uygun olmaması olduğunu belirten Kayrıl Karabeyoğlu, "Sonraki dönemde sağlanan destekler ve lisanssız üretim yolunun açılması üretim oranını ciddi olarak artırdı" diyor.
Mart ayında başvuru süresi dolan Mini YEKA ihalelerine olan ilgi gelecekte de yenilenebilir enerji alanında gerçekleşecek yatırım artışına ışık tutuyor. 700'den fazla başvuru alarak kapasitesinin dokuz katı talep gören Mini YEKA, güneş enerjisi kurulum oranının artmasını sağlayacak. Son yayınlanan mevzuatla 1 MW ve altında elektriğini üretmek isteyenler için sağlanan kolaylıklar ve bankaların finansman destekleriyle yaygınlaşacak olan çatı tipi GES'ler ile güneş enerjisinin payı artmaya devam edecek. Karabeyoğlu, konutlardan elde edilen güneş enerjisinin de ekonomi ve çevreye olan katkısının büyük olacağını savunuyor.
Devlet destekleri ile daha uygun imkanlarla kredi sağlanmas ve teminat mektup tutarlarında yapılacak kolaylıklarla projelerin gerçekleştirilebilir olacağını belirten Karabeyoğlu, yurt dışından ürün temininde uygulanan ek vergiler haricinde, yerli ürün kullanımını artırıcı vergi avantajlarının da sağlanması gerektiğine değiniyor.