'Akıllı yol'un ekonomik değeri
7-24 kesintisiz takip edilen 426 kilometrelik İstanbul-İzmir Otoyolu'nun ana kumanda merkezine girdik. Otoyol Yatırım ve İşletme Genel Müdürü Bülent Esendal ile Türkiye'nin ilk akıllı otoyolunun operasyonunu ve yarattığı ekonomik değeri konuştuk.
Üretim ve ihracat merkezi Marmara Bölgesi ile tarım, sanayi ve turizmin kalbinin attığı Ege Bölgesi'ni birbirine bağlayan 'İstanbul-İzmir Otoyolu Projesi', devasa bir örümcek ağı gibi Batı Anadolu'yu neredeyse baştan sona kat ediyor. Yapımına 2010 yılında (Nurol, Özaltın, Makyol, Astaldi ve Göçay ortaklığında) başlanan ve Ağustos 2019'da tamamlanan İstanbul – İzmir Otoyolu, işletmesi ve bakımı tamamen akıllı sistemlerle yürütülen Türkiye'nin ilk otoyolu olma özelliğini taşıyor. Güzergahının tamamı uluslararası standartlarda inşa edilen, Türkiye'nin ve AB'nin yap-işlet-devret modeliyle gerçekleştirilen en büyük altyapı projesi olan otoyol, işletme modeliyle de Türkiye'de bir ilk. Otoyol A.Ş.'nin sorumluluğunda olan İstanbul – İzmir Otoyolu'nun bakım ve işletmesi, 20'yi aşkın ülkede yol veya otoyol projelerinin işletmeciliğini yapan Fransa merkezli EGIS Road Operations ve Otoyol İşletme ve Bakım A.Ş. (OİB A.Ş.) ortaklığında yürütülüyor.
680 KAMERAYLA 7/24 İZLENİYOR
11 milyar dolar yatırımla hayata geçirilen otoyolun bakım ve işletmesi yüksek teknoloji ve yapay zeka kullanılarak yürütülüyor. Bu kapsamda Bursa'da kurulan ana kumanda merkezinde Osmangazi Köprüsü dahil 426 kilometrelik yolun her bir kilometresi kesintisiz 7/24 izleniyor. Sahadan gelen veriler ve meteoroloji ile de iş birliği yapılarak, yol güvenliğinin azami ölçüde sağlanması hedefleniyor. İstanbul-İzmir Otoyolu'nun işletmesi ve bakımının tamamen otomasyonla sağlandığını anlatan Esendal, bu işletme modelinin ayırıcı özelliklerini
INBUSINESS'A ANLATTI
Türkiye'de kesintisiz takiple ve otomasyonla yönetilen ilk otoyolun İstanbul-İzmir Otoyolu olduğunu söyleyen Esendal, otoyolun her noktasının akıllı sistemlerle takip edilmesinin özellikle güvenlik açısından son derece önemli olduğuna dikkat çekiyor. Esendal, olumsuz hava koşullarından, türlü beklenmedik duruma anında profesyonel ekiplerce müdahale edildiğini vurguluyor.
TEK MERKEZDEN YÖNETİLİYOR
Yaptıkları işi, "Yola çıkan yolcularımıza sanki evlerinde ya da iş yerlerindeymiş gibi rahat ve güvenli bir ortam sunmak" şeklinde tanımlayan Esendal "Otoyol işletme ve bakımında dünyadaki son yenilikleri ülkemize getiriyoruz" diyor. Otoyoldaki tesislerin de kendi sorumlulukları altında olduğunu kaydeden Esendal ekliyor: "Hizmetlerimizi yolcuların ve araçlarının ihtiyaçlarına göre şekillendiriyoruz. 24 saat boyunca oluşabilecek her duruma göre yaz-kış, gece-gündüz demeden bine yakın çalışanımızla hizmetlerimizi yürütüyoruz."
Otoyolda bulunan elektronik, mekanik, mobil ve dijital sistemlerin; sürekli hizmet ve geleceğe hazırlık anlayışları ile tasarlandığı bilgisini veren Esendal, "İstanbul-İzmir Otoyolu, akıllı ulaşım sistemleri vasıtasıyla tek bir merkezden yönetiliyor. Otoyol boyunca yer alan 680 kamera, 108 değişken mesaj işareti ve 47 değişken trafik işareti ile tüm otoyol, Bursa Ana Kontrol Merkezi'nde tek bir noktadan gözlemleniyor. Toplam 276 modern araç, ekipman ve tesise sahip işletme filosuyla hizmet veriyoruz" diyor.
Otoyol işletme stratejisinde birinci hedeflerinin trafik güvenliği olduğunu vurgulayan Bülent Esendal, yürüttükleri operasyonla ilgili şu bilgileri veriyor: "Otoyol güzergahından kameralarla, çağrı merkezine gelen ihbarlarla, araç izleme programları ile toplanan tüm bilgilerle Bursa'daki Ana Kontrol Merkezi'nde trafik yönetimi, kış bakım ve karla mücadele stratejisi belirleniyor. Meteorolojik veriler bire bir takip edilerek buna uygun stratejilere karar veriliyor." Pandemi koşullarının Otoyol'un araç geçiş trafiğini olumsuz etkilemediğini söyleyen Esendal, bu süreci hedefler doğrultusunda geçirdiklerini anlatıyor. Esendal, İstanbul-İzmir güzergahının özellikle haftasonları hareketlendiğini söylüyor ve ekliyor: "Pandemi sürecinde tabii ki özellikle yazlıklara yapılan sık ziyaretler ve hafta sonu kısa süreli geziler azaldı, hafta sonunda uygulanan sokağa çıkma yasaklarının hafta sonu trafiğinde olumsuz etkileri oldu. Ama hafta sonu araç trafiğinde yaşanan düşüş, pandemi döneminde karayolunun diğer ulaşım alternatiflerine göre daha çok tercih edilmesiyle hafta içine kaydı. Dolayısıyla araç geçişleri pandemi sürecinde kendi içinde bir dengeye oturdu."
OPASS İLE CEZALI ÖDEME ORTADAN KALKIYOR
Otoyol'da sürücülerin ceza almasını tamamen ortadan kaldırmak amacıyla OPASS adlı sistem, kısa süre önce hayata geçirildi. Bu sisteme, Otoyol A.Ş.'nin mobil uygulaması üzerinden kayıt olunuyor. Sürücünün araç plakasıyla ve tercihine göre kredi kartı ya da sanal kart bilgilerini kaydederek giriş yaptığı sistemde, bu plaka ile ihlalli bir geçiş olursa, geçişi takip eden 15 gün içinde her gün, OPASS'a kaydedilen karttan gün içinde iki kere olmak üzere otomatik sorgu ile ihlalli geçiş ücreti tahsil edilmeye çalışılıyor. Tahsilat yapıldığında da yapılamadığında da yine uygulama vasıtasıyla gönderilen bildirimlerle vatandaş tahsilata yönelik olarak bilgilendiriliyor. Böylece cezaya girme ve son aşamada icraya düşülmeden ihlalli geçiş otomatik olarak ödenmiş oluyor.
HER TÜRLÜ HAVA KOŞULUNA HAZIR
Otoyol Yatırım ve İşletme A.Ş. İşletme ve Bakım Müdürü Abdullah Kürşat Erol, olası bir kazaya müdahale standartının "ilk tepki süresi olarak 10 dakika" ve "müdahale süresi olarak 1 saat" iken, bu standartlardan çok daha hızlı gerçekleştirdiklerini kaydetti. Erol, bağlantı yolları ve kavşaklar dahil edildiğinde 503 kilometreyi bulan sorumluluk sahasında, dört bakım işletme merkezi, iki tünel kontrol merkezi ve oniki tuz deposu ile kış bakımının gerçekleştiğini, kar/buz ile mücadele edildiğini söylüyor. Türkiye'de bir ilk olarak "zemin durum ölçme sistemi" entegre edilmiş mobil araçlar kullanıldığı bilgisini veren Erol, "Mobil araçların geçtiği her noktada Otoyol koşulları anlık tespit edilerek risk oluşmaya başladığı anda kış bakım uygulamasına geçiliyor.