"Bankacılık, iklim değişikliği sürecine kayıtsız kalamaz"
Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar, "Bankacılık sektörü, iklim değişiklikleri ile ilgili süreçlerin doğru yönetilmesinde de özel bir role sahiptir ve bu konuda kayıtsız kalamaz." dedi.
Alpaslan Çakar, TBB tarafından çevrim içi düzenlenen "İklim Değişikliğinden Kaynaklanan Risk ve Fırsatların Bankacılık Sektörüne Muhtemel Etkileri" başlıklı konferansın açılışında yaptığı konuşmada, yakın dönemde dünya ekonomisinin performansı üzerinde belirleyici başlıca faktörlerin teknoloji, küresel ekonomik ilişkiler, nüfus yapısında değişiklikler ve iklim değişikliğinden kaynaklanan riskler olduğunu belirtti.
İklim değişikliğinin neden olduğu risklere karşı etkili bir mücadele yapılmazsa üretim ve nüfus yapısının önemli ölçüde değişeceğinin, milyonlarca insanın yer değiştirmek zorunda kalacağının tahmin edildiğini ifade eden Çakar, şunları kaydetti:
"İklim değişikliği sorununu oluşturan ana neden ekonomik faaliyetlerden kaynaklanan sera gazlarının yol açtığı çevresel etkiler ve bu etkilerin güçlendirdiği küresel ısınmadır. Bu durum bir ülkeye, bölgeye ya da sektöre özgü bir durum olmayıp, dünyamızın tamamını etkilemektedir. Bu alanda iş birliği için uluslararası kuruluşlar ve hükümetler arasında kapsamlı çalışmalar yapılmaktadır. Küresel ekonominin bir parçası olan ülkemiz, uluslararası konulara ve iş birliklerine açık ve duyarlıdır. İklim değişikliklerinden kaynaklanan risklerin doğru yönetilmesi için artan bir farkındalık vardır ve Türkiye uluslararası iş birliklerinde yer almaktadır. Bu konuda önemli bir gelişme, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Birleşmiş Milletler 76'ncı Genel Kurulu'nda yapılan konuşmada, Paris İklim Anlaşması'nın yakın bir zamanda Türkiye tarafından onaylanacağının açıklanmasıdır. Bu hakikaten bizler açısından çok sevindirici oldu."
Çakar, bankacılık sektörünün, finansal kaynakların toplanması ve kullandırılmasındaki aracılık işlevinde olduğu gibi iklim değişiklikleri ile ilgili süreçlerin doğru yönetilmesinde de özel bir role sahip olduğunu ve bu konuda kayıtsız kalamayacağını aktardı.
Bankacılık sektöründe iklim değişikliğinden kaynaklanan risklerin fiziksel, operasyonel, itibar, faaliyet, düzenleme, kredi ve piyasa riski gibi bankacılığın hemen her alanında karşılarına çıktığını anlatan Çakar, yenilenebilir enerji teknolojileri, enerji verimlilik projeleri, emisyon işlemleri, iklim değişikliğiyle ilgili mikro finans gibi yeni yatırım alanları ile iklim türevi piyasa fırsatlarının da oluştuğunu söyledi.
"TEKNOLOJİK GELİŞMELERLE SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR DÜNYA HEDEFİ DAHA EKONOMİK HALE GELECEK"
Çakar, önemli olanın iş yapma biçimlerini makul bir hızda ve doğru bir maliyetle değiştirebilmek olduğunu belirterek, "Sürdürülebilir bir dünya hedefine ulaşmak için sarf edilen bu çaba, teknolojik gelişmeler ile daha kolay ve ekonomik hale gelebilmektedir. Bankalar iklim değişikliği ve çevre ile ilgili konuları faaliyetlerinin ve stratejilerinin önemli bir parçası haline getirme yönünde önemli mesafeler almışlardır. Ayrıca, yeşil ekonominin büyütülmesinde düzenleyici çerçevenin oluşması amacıyla ilgili kamu kurumlarıyla düzenli ve amaca dönük çalışmalar yapılmaktadır." diye konuştu.
Alpaslan Çakar, TBB tarafından yapılan, sürdürülen faaliyetlere ilişkin şunları kaydetti:
"Sektörde farkındalığı artırmak ve bu alandaki faaliyetlere rehberlik etmek üzere Türkiye Bankalar Birliği'nde Sürdürülebilirlik Çalışma Grubu 2009 yılında kurulmuştur. 2014 yılında hazırlanan Bankacılık Sektörü için Sürdürülebilirlik Rehberi Mart 2021'de güncellenmiştir. Rehberde, iklim değişikliği ile mücadele konusunda temel strateji önerilerine yer verilmiştir. İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücü'nün (TCFD) tavsiyeleri ile iklim değişikliği ve mücadele konusunda çalışmalar yapan başta UNEP-FI olmak üzere ulusal ve uluslararası inisiyatiflerin çalışmaları takip edilmekte ve değerlendirilmektedir. İklim değişikliği ile mücadele bilincinin toplumda yaygınlaştırılması çalışmaları yapılmakta ve bu alandaki çalışmalara katkı sağlanmaktadır. Sürdürülebilir finans çalışmalarının somut olarak ölçülmesi ve izlenmesi amacıyla istatistik çalışmaları yapılmaktadır. Sürdürülebilirlik eğitim modülleri geliştirilmektedir. Ulusal sürdürülebilirlik platformlarının çalışmalarına katkı sağlanmaktadır."
Çakar, uzun dönemde sağlıklı büyümenin temel koşullarından bir tanesinin makro ekonomik istikrarın korunması olduğuna işaret ederek, "Bu yaklaşımla, iklim değişikliğini istikrara kavuşturmanın, yaşanabilir bir geleceğe giden en etkin yollardan bir tanesi olduğuna inanıyoruz." dedi.
Bankacılık sektöründe gerek bugüne kadar yapılan çalışmaların değerlendirilmesi gerekse ulusal ve uluslararası alanda yapılan çalışmaların entegre edilmesi açısından toplantının faydalı olacağına inandığını vurgulayan Çakar, değerlendirmelerin geleceğe ışık tutacağını dile getirdi.