MUSTAFA ORHUN ÇETİN

MUSTAFA ORHUN ÇETİN

TEKNOLOJİ MUTFAĞI

orhun.cetin@inbusiness.com.tr
03.10.2024 | Perşembe

Dil bariyerini kıracak güç

Her geçen gün daha fazla konuştuğumuz yapay zekanın en görünür yararını özellikle çeviri teknolojilerini kullanan şirketler görecek. örneğin deepl daha şimdiden 30’dan fazla dilde anlık çeviri yaparken bir yandan da doğala en yakın diyalog imkanı sunuyor.

ABD merkezli dil araştırma merkezi Ethnologue'ye göre halihazırda 242 ülkede 8 milyardan fazla insanın konuştuğu 7 bin 164 yaşayan dil bulunuyor. Her ne kadar hakim dil İngilizce gibi gözükse de Statista'nın yayınladığı veriye göre yalnızca 1,5 milyar kişi bu dili ana dili ya da ikinci bir dil olarak konuşuyor. Dolayısıyla küreselleşmenin ve bağlantılılığın öne çıktığı günümüzde, ekonomik faaliyetlerden turistik amaçlara kadar iletişim kurmak adına çeviriye ihtiyaç da artıyor. Gelişen teknoloji ise çeviri yapmayı daha da kolaylaşıyor. Sanal asistanların anlık çeviri ile dil bariyerlerini yıktığı birkaç inovatif teknolojinin demolarını gördük ancak henüz ticarileşmiş nihai ürünler pazara çıkmadı. İşin bir de yapay zeka (YZ) boyutu var. YZ alanında araştırmalar yapan bilim insanları tarafından kurulan Epoch isimli şirketin Eylül 2024'te güncellediği veriye göre şu an ki araçları türlerine göre sıraladığımızda 356 dil alanında çalışan YZ'ler, görsel oluşturma modellerinin de önünde yer alıyor. Sayı ve sıralama sizi yanıltmasın her ne kadar bu kadar araç olsa da işlevsellik için bu araçları besleyecek veriler gerekiyor. Burada Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yayımlanan ve Alena Gorbaçova tarafından kaleme alınan makalede de yer aldığı gibi milyarlarca insan kullandıkları dil nedeniyle yapay zekanın sunduğu fırsatlardan yararlanamıyor. Çünkü yalnızca 20 dil doğal dil işleme (NLP) sistemleri oluşturacak kadar yeterli çevrimiçi veriye sahip.

Burada 500 milyona yakın insanın kullandığı Hintçe'nin düşük kaynaklı yani yetersiz veriye sahip bir dil olarak tanımlandığı ancak 20 milyonu aşkın insanın konuştuğu Felemenkçe'nin teknik olarak daha yüksek kaynaklı bir dil olduğu vurgusu yapılarak Batı Avrupa dillerinin daha çok değerlendirildiği ifade ediliyor. Gorbaçova makalesinde, dünyada konuşulan yedi binden fazla dilin yalnızca yüzde 1'ine yakınının yüksek kaynaklı olduğuna da değiniyor.

YETENEK AÇIĞINI KAPATABİLİR

Yani aslında bugün konuştuğumuz yapay zeka destekli çeviriden de tam anlamıyla yararlanamayan büyük bir nüfus bulunuyor. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) ise kamu ve özel sektör temsilcilerinin temsil edilemeyen bu kesimler için dil modelleri geliştirmesi için yatırım yapmaları gerektiğini ifade ediyor.

Peki YZ nasıl fırsatlar sunuyor? Burada da her yıl YZ İndeksi Raporu yayınlayan Stanford Üniversitesi'nin 2024 edisyonuna bakabiliriz. Sanayinin yani şirketlerin devletler ve üniversitelerden daha fazla makine öğrenimi modeli çıkarttığı belirtilen raporda YZ'nin henüz her şeyde insandan iyi olmadığı vurgulansa da 25,2 milyar dolara ulaşan üretken yapay zeka yatırımları çalışanların daha verimli olmasını sağlayarak, yetenek açıklarını kapatmalarına yardımcı oluyor. Yani dil bariyerlerini aşma konusunda da en iyi yardımcı YZ olabilir.

SADECE DİLE ODAKLANIYOR

Yapay zeka destekli çeviri denildiğinde Google Translate gibi erken aşamada son kullanıcıya sunulan hizmetler akıllara gelse de aslında yalnızca bu alanda uzmanlaşan araçlar da var. Bunlardan biri 2 milyar dolardan fazla değere ulaşan DeepL. Ekonomiye olan etkisi göz önüne alındığında dünya çapında faaliyet gösteren ya da planlayan şirketlerin dil uçurumu ile karşılaşmadan iş bağlantıları yapmaları için fırsat vermeyi hedefliyor. Böylelikle farklı dilleri konuşan kişiler anlaşmalar yaparken dil çeşitliliği için tasarlanmış platformlar her bir tarafın kendi ana dilinde bilgiye erişmesini de sağlayabilir.

DeepL CEO ve Kurucusu Jaroslaw Kutylowski, aslen Polonya doğumlu bir girişimci. Hayatının büyük bölümünü Almanya'da geçirdi ve şirketi de orada kurarak öncelikle Avrupa, sonrasında ise Japonya ve ABD'de merkezler açarak bin kişilik istihdama da ulaştı. Kaliteli ve doğru iletişimin şirketler için çok önemli olduğunu belirten Kutylowski, "Şirketler iş akışının herhangi bir noktasında müşterilerle birden fazla dilde etkileşime girmek zorunda kalabiliyor. DeepL de YZ teknolojisiyle bu noktada pazarlama ve satıştan, marka sadakatini ve güvenini güçlendiren müşteri hizmetleri etkileşimlerine kadar her alanda çalışıyoruz" diyor. Lehçeleriyle birlikte 33 dilde eğitilen DeepL'de Türkçe de bulunuyor. Böylelikle ülkemizdeki işletmelerin geniş ölçekte iletişim kurmasını, çok az ya da hiç manuel düzenleme olmadan büyük ölçekli çeviriler yapabilmesini sağlıyor.

MİLYONLUK KİLOMETRE TAŞI

Modellerini çeviri ve içerik oluşturmak için eğiterek genel amaçla kullanılan yapay zeka sistemlerinden farklılaştıklarını söyleyen Kutylowski, "Şu anda 1 milyonun üzerinde ücretli lisans kullanıcısına, 100 binden fazla işletmeye, hükümete ve kuruluşa hizmet veriyoruz. Bu bizim için önemli bir kilometre taşı" diyor. Yapay zeka alanındaki rekabet oldukça çetin. Ancak Kutylowski'nin şirketine olan güveni tam. "Rekabet DNA'mızda olduğu için yeni yapay zeka şirketlerinin yükselişini memnuniyetle karşılıyoruz. Başlangıçtan bu yana birçok teknoloji deviyle de rekabet ediyor ve onları geride bırakıyoruz" sözleriyle de bu güveni aktarıyor. Bu gücü ise inovasyona, doğruluğa, yüksek kaliteli veri ve özenle seçilmiş dil uzmanları kullanmaya odaklanmış olmalarına dayandırıyor.

GÖZLER TETİKTE

Berlin'de düzenlenen Tüketici Elektroniği Fuarı'nda bu yıl akıllı telefonlar, akıllı ev ürünleri, drone ve aksesuarlar tanıtıldı. Benim dikkatimi ise güvenliğin giderek daha çok önemli hale geldiği dönemde bir güvenlik kamerası çekti. Reolink firmasının Atlas PT Ultra modeli, her yere kurulabiliyor ve 20 bin mAH'lık pille çalışıyor. 4K video, ses kaydı, microSD karta kayıt, tam renkli gece görüşü ise sunduğu önemli avantajlar.

İşten çıkarmalar hız kesti

Teknoloji sektörü, dünya çapındaki büyük işten çıkarmaları konuşmaya devam ediyor. Son 3 yılda teknoloji titanlarının 500 bini aşkın çalışanını işten çıkarması büyük gündem olmuştu. Şimdi ise bu dalga daha küçük şirketlere de ulaştı. İrili ufaklı pek çok şirket kimi daralan bütçeler kimi yapay zekanın işleri devralmasıyla işten çıkarmalara başladı. Sadece bu haberleri takip edip istatistik tutan layoff.fyi isimli girişimin yayınladığı verilere göre 2024'te 438 teknoloji şirketinde 137 bin 500 kişi işinden oldu. İşe olumlu yönden bakmak isteyenler ise 2023'te bin 193 şirketten 264 bin kişinin işten çıkarıldığını hatırlatarak, işten çıkarma furyasının hız kestiğini düşünüyor.

BİZE ULAŞIN