MUSTAFA ORHUN ÇETİN

TEKNOLOJİ MUTFAĞI

orhun.cetin@inbusiness.com.tr

03.01.2025 | Cuma

Teknoloji bağımsızlığını pekiştirmek

İletişim teknolojisinde yurt dışına bağımlı olmak başta veri mahremiyeti ve güvenlik zafiyeti olmak üzere birçok riske alan açıyor. bu nedenle ülkelerin kendi teknolojileri ve yazılımlarını geliştirmesi kritik öneme sahip. 2022’de doğan holding’in yüzde 40 hissesini satın aldığı ve geçen yıl üretimde modernizasyon yatırımlarıyla dikkati çeken karel de bu bilinçle hareket ederek, yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesine öncülük eden şirketlerden.

Karel, 1986 yılında telekomünikasyon alanında santral sistemleri üretimiyle başladı. O dönemin teknolojik altyapısına cevap veren çözümler geliştiren şirket bugün çok daha geniş bir üretim yelpazesine sahip. Telekomünikasyon üretiminde kazanılan deneyim, savunmadan otomotive, iletişimden elektronik üretimine kadar farklı alanlarda katma değeri yüksek çözümler üretiyor. Karel Bilgi ve İletişim Teknolojileri Mühendislik Direktörü Dr. Alper Sarıkan, "Telekomünikasyondaki birikimimiz savunma sanayisine entegre oldu. GSM operatörlerine çözümler geliştiriyoruz ve beyaz eşya gibi farklı alanlarda da önemli projeler yürütüyoruz" diyerek şirketin çok yönlü yapısını vurguluyor. Şirket, 5G çekirdek şebeke yazılımları geliştirerek telekom altyapılarına katkı sağlıyor. Bunun yanı sıra, siber güvenlik çözümleri ve endüstriyel otomasyonda öne çıkan yapay zeka uygulamaları da geliştiriyor. Bir yandan Arçelik ile geliştirilen buzdolabı sensörü projesi, enerji verimliliğini optimize eden bir yapay zeka modeli sunarken diğer yandan TOGG için geliştirilen ileri teknoloji ürünleriyle de yerli otomotiv sahasında önemli bir oyuncu oldu. Geri vites kameraları, koltuk kontrol sistemleri gibi bileşenler, şirketin mühendislik kapasitesini gösteriyor. Savunma alanında ise, zırhlı araçlar için üretilen iç iletişim sistemleri ve askeri gemilere yönelik alarm altyapıları Karel'in sektör çeşitliliğini de artırıyor.

Batarya yönetim sistemleri, yenilenebilir enerji ve elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla birlikte kritik bir rol oynayan Karel, enerji depolama teknolojilerinde de çözüm geliştiriyor. Hem scooterlar için hem de endüstriyel kullanım için batarya yönetim sistemi geliştirdiklerini belirten Sarıkan, "Akademik ve uluslararası iş birliklerimiz sayesinde böylesine geniş bir alanda çalışabiliyoruz" diyor. Şirketin Ar-Ge kası da oldukça güçlü. Ankara'daki 32 bin metrekarelik tesisinde 4 bin 500 çalışanıyla faaliyet gösteren şirket, 220 kişilik Ar-Ge ekibiyle önemli çalışmalar yürütüyor.

Son yıllarda teknoloji üretiminde başka ülkelere bağımlılığın çokça sorgulandığını hatırlatan Sarıkan, özellikle bulut teknolojileri ve siber güvenlik alanında geliştirdikleri yerli yazılımlar sayesinde, verilerin güvenliğini en üst düzeyde koruyacak çözümler sunduklarının altını çiziyor. Karel, Türkiye'nin stratejik teknoloji ihtiyaçlarını karşılamayı ve kritik altyapılarda dışa bağımlılığı en aza indirmeyi amaçlıyor.

SAVUNMAYA YENİ KALE

3 bin 500'ün üzerinde firmanın yer aldığı savunma sanayi sektörü, 2024'ü 6 milyar doları geçen bir ihracatla kapattı. Her yıl sektörün ihracat rakamı yüzde 18-20 arasında büyüyor. 180 ülkeye, 230'dan fazla ürün ihraç ediliyor. Savunma sanayinde yerlilik oranını artırma yönünde yatırımlarına devam eden ve KAAN, MİLGEM, Altay Tankı başta olmak üzere önemli milli projelere ve savunma sanayiine kritik teknolojiler geliştiren Altınay Savunma, küresel misyonunu güçlendirmek amacıyla yeni bir yatırıma imza attı. Kocaeli Dilovası Makine İhtisas OSB'de 25 milyon dolar yatırım ile hayata geçirilen, 12 bin 500 metrekare kapalı alana sahip üretim tesisiyle savunma sanayinin büyümesine öncülük etmek istediklerini söyleyen Altınay Savunma Teknolojileri Genel Müdürü Burak Mercan, tesisle ilgili şu bilgileri paylaştı: "Tesisimiz, hassas işleme teknolojilerinde yaptığımız önemli çalışma ve yatırımlarla hava platformlarında ihtiyaç duyulan kritik sistemleri yerli imkanlarla üretebilecek kapasiteye sahip. Savunma sanayimizin uluslararası alandaki konumunu daha ileriye taşıyarak ülkemizin yüksek teknolojiye dayalı üretim kabiliyetine katkı sağlayacağız."

Mercan, ilerleyen dönemlerde yatırımlarını genişleterek Ankara'daki Havacılık ve Uzay Organize Sanayi Bölgesi'nde (HAB) de yeni tesisler kurmayı planladıklarını aktardı. Önümüzdeki süreçte de yerli ve milli üretimin bir yandan savunma sanayindeki küresel gücümüzü artırırken diğer taraftan katma değerli ihracatımızı yukarıya taşıyacağı kesin.

ZAMANDA 100 YILI AŞTI

Dünya savaşları ile birlikte saat sektöründe sürekli teknolojik gelişmeler yaşanıyor. Bakış açısına göre pilli saatlerin ortaya çıkmasıyla kimine göre Quarz devrimi ya da krizi olarak adlandırılan dönem sonrasında Japon markaları, dönüştürücü etkisiyle İsviçreliler kadar önemli bir yer tutuyor. 1959'dan bu yana suya dayanıklılıktan titanyum malzemeye, çok bantlı atomik saatten bluetooth bağlantılı analog saate pek çok yeniliğin arkasında olan ve 100'üncü yılını kutlayan Citizen markası da saatçiliğin Japon temsilcilerinden. Sürdürülebilirlik anlatısı her alanda olduğu gibi saat sektöründe de giderek önem kazanıyor. Bu gözle baktığımda en çok ilgimi çeken teknolojilerden biri şirketin düşük ışıkta dahi güç rezervini dolduran Eco-drive teknolojisi (sağdaki saat bu teknolojiye sahip, ay fazlı bir model) oldu. Şirket yetkilileri eğer bu teknolojiyi geliştirmeseydi oluşacak pil yığınının 8 bin 400 metre olacağını, yani neredeyse Everest Dağı yüksekliğine ulaşacağını söylüyor.

SEKTÖRE
YENİ OYUNCU

43 milyonluk bir kitleye, 1.2 milyar dolarlık büyüklüğe sahip Türkiye oyun pazarına Almanya'dan yeni bir oyuncu dahil oldu. Medion'un Erazer isimli oyunculara yönelik markası satışa başladı. Şirketin Türkiye pazarına yeni girmesine rağmen Medion Türkiye ve Orta Doğu Ülke Müdürü Cem Çerçioğlu, "Türkiye'de ilk yıl sonunda gaming laptop pazarında ilk 5 marka arasında yer almayı ve önümüzdeki 5 yıl boyunca her yıl yüzde 100'ün üzerinde bir büyüme gerçekleştirmeyi hedefliyoruz" sözleriyle bir hayli iddialı. Bakalım bu iddia gerçekleşecek mi?

105x BÜYÜME

Deloitte, Teknoloji Fast 50 listesi belli oldu. Son dönemde özellikle fintech, e-ticaret ve yazılım alanında başarılı şirketlerin sayısı hızla artıyor, bu durum listeye de yansımış. Öte yandan robotik, yapay zeka, enerji verimliliği ve çevresel teknolojiler gibi sektörler de büyüyor ve güçleniyor. Küresel teknoloji yarışında ABD, Çin, Hindistan gibi odakların yanında Avrupa oldukça geri konuma düşmüş durumda. Türk şirketleri taşıdıkları dinamizm ile bulundukları coğrafya için itici güç olma potansiyeli taşıyor. İlk beşteki şirketler büyüme oranlarıyla dikkat çekiyor.