LOKOMOTİF GÜÇ...
Ramazan Kaya - Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı
Tekstil ve hazır giyim, cumhuriyetin ilk yıllarında temelleri atılan sektörlerimiz arasında yer alıyor. Sektörün bugünlere gelişinde TGSD'nin katkısının, kurucularımızın vizyoner bakışının altını çizmem gerekiyor. Büyük Önder Atatürk'ün, "Her fabrika bir kaledir" sözü, bugün de en büyük motivasyon kaynağımızı oluşturuyor…
400'ün üzerinde üyemizle toplam hazır giyim ihracatının yüzde 60'ını gerçekleştiriyoruz. Euratex ve IAF gibi uluslararası kurumlarda güçlü bir şekilde temsil ediliyoruz. Yurt içinde sektörel tüm toplantılarda yerimizi alıyoruz. TGSD'nin büyük katkısıyla bugün toplam hacmi 60 milyar dolara yaklaşan bir sektörüz. Büyük bölümü KOBİ olmak üzere 60 bine yakın firmamızla üretim yapıyoruz. Yüzde 60-65'i kadın olmak üzere 720 bini aşkın insanımıza istihdam sağlıyoruz. Hazır giyimde aynı zamanda küresel bir oyuncuyuz.
YEŞİL DÖNÜŞÜM
Temelleri cumhuriyetimizin kuruluş yıllarına dayanan sektörümüz bugüne kadar üç büyük değişim ve dönüşüm sürecinden güçlenerek çıktı. Cumhuriyetimizin 100'üncü yıldönümünü kutlamaya hazırlanırken dördüncü dönüşümün içinde bulunuyoruz. Dönüşümde en kritik başlık sürdürülebilirlik. Tüm iş süreçlerinde yeşil dönüşümü gerçekleştirmek durumundayız. Küresel enerji krizi ve yenilenebilir enerjiye geçiş üretim ve tüketim süreçlerini değiştiriyor. Enerji tedarik güvenliği büyük önem arz ediyor. Yüksek enerji fiyatları sadece sanayiyi vurmuyor, hazır giyim başta olmak üzere tüketicilerin zorunlu olmayan harcamalarını azaltmalarına yol açıyor. Z kuşağının tüketim alışkanlıkları farklı şekilleniyor. Sahip olmanın yerini paylaşım alıyor, keyfi tüketim daralıyor, seçicilik öne çıkıyor. İkinci el tüketim yaygınlaşıyor. Yani hızlı modanın yerini yavaş moda alıyor. Daha önemlisi hazır giyim sektörü için Türkiye pahalı bir yer haline geliyor. Bu ortamda özellikle fiyat öncelikli alıcıların taleplerini karşılamamız güçleşecek.
DEĞER VE ÜRÜN SATMAYA ODAKLANMALIYIZ
Türk hazır giyim sektörü artık fiyat öncelikli alıcıların ve ürünlerin tedarikçisi olmaktan uzaklaşarak yüksek katma değer-kalite ve ürün öncelikli alıcıların tedarikçisi haline gelecek. Bu gerçekten hareketle, kaliteli üretim yeteneklerimizi öne çıkararak alıcılar nezdinde pazarlamalıyız. Üretim ve iş ölçeklerini buna göre düzenlemeliyiz. Anadolu'yu üretim üssüne dönüştürmeli, ülkemizi yeşil üretimin merkezi haline getirmeliyiz. Adet yerine değer ve ürün satmaya odaklanmalıyız. TGSD olarak tüm çalışmalarımızı bu bilinçle yürütüyoruz. İş ortaklarımızın ve kamu otoritesinin desteği ile dördüncü dönüşüm sürecini başarıyla tamamlayacağımıza ve sektörün bugüne kadar olduğu gibi daha uzun yıllar ülke ekonomimizin lokomotiflerinden biri olacağına inanıyorum.
UCUZ FİYAT DÖNEMİ BİTTİ
Pandemide tedarik zincirlerindeki kırılma ile dünya daha pahalı bir yer haline geldi. Küreselleşmenin ucuz fiyatlı dönemi sona erdi. Üretim yapıları ve tüketim kalıpları değişiyor. Teknolojik gelişmeler, iş süreçlerinde dijitalleşme ve otomasyon gibi eğilimler çok hızlandı.