HALLYU: KORE DALGASI!
Melida Tüzünoğlu / INBUSINESS
Egemenliğini önce 2000'lerin başında Asya kıtasında, çok kısa bir süre içinde de Batı dünyasında ilan eden kültürel akım Hallyu, Güney Kore'nin kreatif endüstrilerine yaptığı yatırımların bir sonucu.
1950'lerde Kuzey Kore ve Güney Kore'nin ayrılmasıyla sonuçlanan ve şehirleri yerle bir eden harbin ardından, Güney Kore, deyim yerindeyse bir enkaza dönüşmüştü. Global güçlerin devreye girmesiyle sonlanan savaş sonrası Güney Kore çok hızlı şekilde sanayileşti ve öncelikli olarak teknoloji alanında ilerledi. Diğer yandan kalkınmaya başlayan ve ekonomisi büyüyen Güney Kore, Çin ve Japonya gibi Uzak Doğu'nun hakim kuvvetlerinin kültürel baskısından kurtulmak üzere 1990'larda kendi değerlerine odaklanma kararı alarak, çağdaş dünya ile yarışacak bir kültür hamlesi gerçekleştirmek üzere devlet ölçeğinde destek mekanizmaları kurdu.
MERAK UYANDIRICI
1990'lar boyunca çeşitlenen start-up'lar ve müzik, dans, sinema gibi sanatsal faaliyetlerdeki artış ilk nüvelerini vermekte gecikmedi. 2000'lere geldiğimizde dünyaya teknolojiyle derinden bağlı gençlerin üretimleri hem kendi janrını oluşturdu hem de farklı ülkelerde ilgi görmeye başladı. Dolayısıyla bundan tam 10 yıl önce, 2012'de 'Gangnam Style' adlı viral hitiyle küresel ölçekte sansasyon yaratan PSY'ın bir gecede ulaştığı başarının bir tesadüf değil, uzun yıllar yapılan çalışmaların bir ürünü olduğunu belirtmek gerek. Youtube'da bir milyar kez izlenen ilk video olma özelliği de taşıyan bu parçanın bir global fenomene dönüştüğünü eklemek de hiç yanlış olmaz. Özellikle gençleri peşinden sürükleyen Güney Koreli müzik grupları ve onların icadı olan K-pop, yeni jenerasyon televizyon platformlarında yayınlanan Squid Game gibi Güney Kore dizileri ve yaygın şekilde sinemalarda gösterime giren ve büyük gişe elde eden Güney Kore yapımı Parazit tarzında filmler, Batı dünyasının entelektüel ortamlarında oldukça merak uyandırıyor.
Elbette ticaret odaklı Hollywood ve sanatsal kaygılı Avrupa Sineması'nın dışında izleyicide karşılığı olan yeni bir sinema dalgasının çıkışı, klik rekorunu elinde bulunduran ABD'li popçu Taylor Swift gibi isimlerin izlenme sayılarını aşan BTS gibi gruplar incelenmeyi hak ediyor. Aynı grubun 2021 Eylül ayında Birleşmiş Milletler'de Covid-19 ve iklim değişikliği gibi konularda bir konuşma yaptığını ve milyonları aşan fan grubuna ARMY (ordu) adı verildiğini hesaba kattığımızda Doğu ya da Batı demeden herkese ulaşmayı başaran bu alternatif kültür dalgasının bileşenleri mercek altına alınmayı mutlaka hak ediyor.
Bu yazının da çıkış noktasını oluşturan Londra merkezli V&A Müzesi'nin ev sahipliğindeki Hallyu! The Korean Wave (Hallyu! Kore Dalgası) sergisi de Güney Kore'nin savaş sonrası küllerinden doğarak, kültür endüstrisinin birçok ülkenin sınai gelirlerinin üzerine çıkarak milyarlarca dolar gelir getiren çok renkli bir yapıya dönüşmesini tetkik ediyor. Bu dönüşüm yaşanırken ortaya çıkmış kültür ürünlerini merkeze alıyor; global düzlemde başarıya ulaşırken kullanılan araçlar ve stratejiler de böylece açığa çıkıyor. 24 Eylül'de açılacak Hallyu! Kore Dalgası sergisinin From Rubble to Smart- phones (Molozdan Akıllı Telefonlara) başlıklı ilk bölümünde 1950'lerde yıkık vaziyetteki bir ülkenin 2000'lerde nasıl bir kültürel güce dönüştüğünü tarihsel bağlam içinde ele alıyor.
DİJİTAL ÇİZGİ FİLMLER
1960'larda ve 70'lerde yaşanan hızlı kalkınma, 1988'deki Seul Yaz Olimpiyatları ve 1997'deki Asya Finans Krizi gibi olgular odağa alınıyor. 1990'ların sonuna doğru IT alanındaki yeniliklerle dijital olarak küresel ortama entegre olan bir ülkenin modernleşme öyküsü fotoğraflar, posterler, arşiv materyalleri, objeler, elektronik aletlerin ilk prototipleri gibi unsurlarla anlatılıyor. Bu bölüme, çağdaş sanatta dünya çapında Güney Koreli bir isim olan Nam June Paik'ın 33 TV monitöründen oluşan 1986 tarihli video enstalasyonu da eşlik ediyor. Serginin Spotlighting K-drama and Cinema (K-drama ve Sinemaya Dikkat Çekmek) başlıklı ikinci bölümündeyse Güney Kore menşeili film ve dizi örnekleri üzerinden, ülkenin 1990'lardan günümüze dek uzanan popüleritesinin dinamikleri inceleniyor. Bu bölümde Netflix dizisi Squid Game'den ikonik tulumlar gibi öğeler izleyiciye sunulurken, Parazit filminin ana karakterinin yaşadığı bodrum katındaki banyo yeniden tasarlanıp yerleştiriliyor. Ayrıca yalnızca akıllı telefonlarda izlenmek üzere tasarlanmış 'webtoon' isimli dijital çizgi filmler de bir Güney Kore inovasyonu olarak görsel anlatıya ekleniyor.
DOKUZ AY AÇIK KALACAK
Serginin küratörü Rosalie Kim, Güney Kore'nin canlı ve kreatif popüler kültürünün tüm dünyayı Hallyu akımı etrafında esir aldığından bahsediyor. "Sosyal medya ve dijital kültür çağında lider ülke pozisyonuna yükselen Güney Kore, Kore Savaşı'nda yıkılmış bir ülkeden bir güç merkezine evrildi. Global ölçekte teknoloji meraklısı hayranlarıyla etkisini etrafa yayan bir akım haline gelen Hallyu'yu, tüm enerjisi ve dinamizmiyle bu kapsamda ilk kez V&A'de ele alıyoruz" diyor.
Gerçekten de yalnızca kültürel ve sanatsal üretimleriyle değil, farklı sektörlere yaptığı katkıyla da tesirini artıran Hallyu'nun kendi estetik standardını yarattığını söylemek oldukça mümkün. Serginin son ayağını oluşturan Making K-beauty and Fashion (K-güzellik ve Modasını Yaratmak) başlıklı bölümde, hem Kore içi hem de dışında deneysel yaklaşımlarla büyüyen güzellik sektörü dahilindeki makyaj ve bakım ürünlerinin yanı sıra, Kore'nin minimal ve androjen kıyafet tasarımlarına yer veriliyor; bu da farklı endüstrilerin nasıl iç içe geçerek birbirini beslediğini gözler önüne seriyor. Son bölümde Kore'nin güzellik merakının bir kanıtı da olarak 13'üncü yüzyıldan günümüze kalan kozmetik ürünlerine de; Tchai Kim, Danha gibi tasarımcıların koleksiyonlarından parçalara da yer veriliyor. 25 Haziran 2023 tarihine değin, hiç de azımsanamayacak bir süre, tam dokuz ay boyunca açık kalacak Hallyu! The Korean Wave tıpkı akımın kendisi gibi, ilgi çekeceği kesin.