SERMAYENİN YENİ ROTASI ASYA

12:31 - 17.10.2022, Pazartesi

Gelişmiş ülkelerdeki stagflasyon, portföy yöneticilerini gelişen piyasalarda ve özellikle Asya ülkelerinde büyümeden yararlanan ve enflasyondan etkilenmeyen şirketlere yöneltiyor.

Adil Uçar / INBUSINESS

Gelişen piyasalar hiç de parlak bir dönem yaşamıyor. Geçen yıl, ABD'nin S&P 500 endeksi dolar bazında yüzde 29 kazandırırken, gelişen ülke borsaları yerel para ile neredeyse sıfır getiri sağladılar. 2022'de de yılbaşından temmuz başına kadar olan dönemde yüzde 10.2 zarar ettirdi. S&P 500 ise bu dönemde dolar bazında yüzde 20 zarar ettirdi. Borsaların son 10 yıllık ortalaması yerel para ile yüzde 8.4, S&P 500 ise dolar bazında yüzde 16.6 performans sağladı.

Gelişen piyasa yatırımlarıyla ilgili bir başka şaşırtıcı gerçek ise son üç yılda gelişmekte olan piyasa fonlarının ortala- ma yüzde 0.4 kaybettirmesi. 2022'nin ilk altı ayında 123 küresel gelişen piyasa fonundan yalnızca ikisi pozitif getiri sağlamayı başardı.

SERMAYE KAÇIŞI HIZLANIYOR

Diğer yandan gelişen ülkelerden sermaye kaçışı da hızlanarak artıyor. Batılı yatırımcılar, gelişen piyasalardaki paralarını daha güvenli alanlara aktarıyor. Gelişen piyasalardan Temmuz itibarıyla beş aydır art arda para çıkışı gerçekleştiriyor. Bu 1995'ten beri kaydedilen en uzun sermaye çıkış dönemi oldu. Uluslararası Finans Enstitüsü'nün (IIF) verilerine göre, gelişen piyasa tahvilleri ve hisse senetlerinden çıkışlar temmuz ayında 9.8 milyar dolara ulaştı. IIF'ye göre, yatırımcılar mart ayından bu yana gelişen piyasa varlıklarından yaklaşık 40 milyar dolar çekti. Gelişen piyasalar bir türlü toparlanamıyor. Pandemi döneminin sıkıntıları ve Ukrayna'daki savaş gibi nedenler olsa da en önemli nedeni; ABD'nin faiz politikası... ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz oranı artışları, riskli gelişen piyasa varlıklarını küresel yatırımcılar için daha az çekici hale getirdi.

GÜÇLÜ DOLAR EKONOMİLERİ SARSIYOR

Bu arada, güçlü bir dolar, birçok yükselen piyasanın ABD para birimine borçlu olduğu borcu geri ödemeyi daha pahalı hale getirdi. Gelişen ekonomiler ve şirketleri, kendilerini finanse etmek için genellikle dolar cinsinden borç almak zorunda. Bu şirketler ve ülkeler, borçlarını ödemek için kullandıkları geliri ağırlıklı olarak kendi para birimlerinde elde etmelerine karşılık borçlarını dolar olarak ödüyor.

Çin'de yılın ilk yarısı hükümetin 'sıfır Covid' politikası eşliğinde dönem dönem ekonominin önemli merkezlerinde uzun süren 'kapanmalar' eşliğinde geçti. Çin'in bu politikası küresel tedarik zincirlerinin normalleşmesini geciktirerek dünya ekonomisine enflasyon olarak dönerken, Çin ekonomisine yansıması yavaşlayan ekonomi oldu. Emlak piyasasındaki sorunlar hükümetin devreye girmesine rağmen devam ediyor. Büyümenin lokomotifi olarak bakılan Çin konut sektöründe durum 2022'nin kalan yarısı ve 2023 başları için umut verici değil.

Geçmiş yıllarda Çinli yöneticiler ekonominin yavaşladığı dönemlerde kamu altyapı yatırımlarına para dökmek, harcamaları körüklemek için borçlanma patlaması yaratmak ve keskin faiz indirimleri gibi önlemler alırlardı. Bu kez Pekin hükümetinin kararlı bir şekilde büyümeyi desteklemeye çalıştığına dair çok az işaret var. Hükümet, büyümeyi canlandırmak için borç kaynaklı bir ivmelendirme kullanma yönünde oldukça isteksiz. Ağustos ortasında Çin Merkez Bankası, politika faizini yüzde 2.85'ten 2.75'e düşürdü. Sadece 10 baz puanlık bu küçük düşüş, çoğu uzmana göre ekonomik aktiviteyi canlandırması pek olası olmayan bir hareket. Bu adımın arkasında genişleyen bir emlak piyasası sorununun ekonomik büyümeyi aşağıya çekmesiyle ekonomik yapıya likidite sağlama amacı var.

RUSYA 2018'E GERİLEDİ

Uzmanlar Pekin yönetiminin, geçmiş yılların aksine durgunluk tehdidinden pek endişeli görünmediğini ve artık dünyanın geri kalanı için Çin'in önümüzdeki yıllarda daha az güvenilir bir büyüme motoru olacağını vurguluyor. Çin ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yıllık yüzde 4.8 büyürken, yüzde 0.4 olan ikinci çeyrek rakamı daha da hayal kırıklığı yarattı. Çin hükümetinin resmi büyüme hedefi yüzde 5.5, IMF'nin bu yıl için öngörüsü ise yüzde 3.3.

Çin'in yanında bir başka büyük ekonomi Rusya da yaptırımlar nedeniyle tam bir çöküş içinde... Rus ekonomisinin büyüklüğü 2018 seviyesine geriledi. Rus ekonomisi ikinci çeyrekte yüzde 4 küçülürken bu aslında beklenenden daha az çünkü beklenti yüzde 10 seviyesindeydi. Rusya'nın bu yıl yüzde 6 küçülmesi bekleniyor. Gelişen başka bir büyük ekonomi olan Brezilya'nın geçen yılki yüzde 4.6 büyümeden sonra bu yıl yüzde 1.7, 2023'te ise yüzde 1 büyümesi bekleniyor.

Ancak seçim sürecindeki Brezilya'nın tahminlerden daha iyi performans göstereceği belirtiliyor. Gelişen dünyanın yıldızı ise geçen yıl olduğu gibi Hindistan olacak. Dev ekonominin bu yıl yüzde 7'nin üzerinde, gelecek yıl da yüzde 6.1 büyüme göstermesi bekleniyor.

Avrupa'daki gelişen ekonomiler de Ukrayna'daki savaşın üzerine Euro Bölgesi'nin daralması da gündeme gelince iyice 'kırılgan' hale geldiler. Macaristan, Polonya ve Çek Cumhuriyeti, durgunluk, savaş ve bölgedeki doğal gaz krizinin sıkıntılarını yoğun biçimde yaşıyor. Bu ülkelerin para birimleri de değer yitiriyor. Macar Forinti, Polonya Zlotisi ve Çek Korunası, Rus Rublesi ve Türk Lirası dışındaki diğer gelişen ülke para birimlerinden daha fazla düşüş gösteriyor. Goldman Sachs ve Fidelity International euronun daha fazla zayıflaması durumunda Doğu Avrupa'nın gelişen ekonomilerinin diğerlerinden daha fazla sıkıntı çekeceğini öngörüyor.

UZUN VADE İÇİN HİSSE YATIRIMI

Gelişmiş ülkelerdeki stagflasyon, portföy yöneticilerini gelişen piyasalarda ve özellikle Asya ülkelerinde büyümeden yararlanan ve enflasyondan etkilenmeyen şirketlere yöneltiyor. Özellikle Çin ve Kore'de fazlasıyla değer yatırımının bulunduğu belirtiliyor. Endonezya ve Vietnam da önerilen diğer piyasalar arasında...

Barrow Hanley'nin gelişen piyasa stratejisinin fon yöneticisi Rand Wrighton, "Uzun vadeli görünümleri iyi olan gerçekten ucuz hisseler satın alarak kazanmak mümkün. Çin'de uzun vadeli görünümün hala olumlu olduğuna inanıyoruz" diyor.

Kuşkusuz yapılacak doğru tercihlerle ve fırsatları değerlendirerek gelişen piyasalardaki dalgalanmalardan avantaj- lı çıkmak mümkün. Uzmanlar, kazanan sektörlere yatırım yapmayı ve seçici olmayı öneriyor. Gelişen piyasalarda son 25 yılın en güçlü performans gösteren sektörleri enerji, sigorta, temel tüketici ürünleri, malzeme ve bankacılık oldu. Fon yöneticisi William Blair'den Casey Preyss, "Şu anda bankalar çekici ve bizim için artan bir ilgi alanı. Çünkü sağladıkları kredilerden daha fazla para kazanarak artan faizlerden faydalanıyorlar" diyor. Enerji de yüksek faiz ortamında iyi performans gösterme eğilimindeki sektörlerden... Sağlık sektörü de uzun süredir tüketimin bir dalı olarak ilgi çekiyor.

HİSSELERDE DİKKAT ÇEKENLER

Gelişen ülke borsaları eski havasında değil. Rusya, Ukrayna, Mısır, Macaristan, Polonya, Tayvan, G.Kore, Filipinler, Yunanistan, Hindistan, Arjantin sırasıyla en çok kaybettiren piyasaların başında geliyor. Son bir yılda hisse senetleri önemli ölçüde değer yitirdi. Piyasanın en büyük döviz fonlarından iShares MSCI Emerging Markets 2021'de yüzde 12.4 değer yitirdikten sonra, bu yıl da ağustos ortasına kadar yüzde 5.7 kaybettirdi.

Ancak bu yılın kalan bölümünde borsalarda bir canlanma beklentisi var. Beklenenden daha iyi ekonomik büyümelerle beraber 2021'in üçüncü çeyreğinden sonra, hisse senetlerinin değerlenmesi bekleniyor. Birçok uzman, 2022 büyümesine ilişkin tahminlerini yükseltti. Örneğin, Hindistan'da olumlu mali reformlar ve iyileştirilmiş aşı erişimi sayesinde bir yükseliş başladı. Endonezya ve Malezya için de özellikle elektronik ve otomobil sektörlerinde olmak üzere devam eden güçlü toparlanmanın sürmesi bekleniyor. Brezilya'nın da 2021'deki keskin bir GSYİH düşüşünün ardından ihracat büyümesinde bir toparlanma göstermesi bekleniyor. Bunedenle birçok yatırım bankası ve fon gelişmekte olan ülkelerden hisse senetleri gözden geçiriyor.

Öne çıkan hisse senetleri şöyle:

-Taiwan Semiconductor Company: Dünyanın en büyük yarı iletken şirketi. Piyasa değeri 394 milyar dolar.
-Tencent Holdings Ltd. : Çinli teknoloji ve eğlence devi. 2021 cirosu 87, net karı ise 35 milyar dolar.
-Samsung Electronics: G.Kore elektronik devi.
-Alibaba Group: Çinli çok uluslu şirket, e-ticaret devi. 135 milyar dolar cirosu var.
-Reliance Industries: Hindistan'ın en büyük holdingi. Cirosu 99 milyar dolar.
-China Construction Bank: Dünyanın sayılı, Çin'in 'dört büyük' bankasından biri.
-Meituan: Çinli alışveriş platformu, sürücüsüz araçlarla teslimat yapıyor.
-Vale S.A. : Brezilya merkezli dünyanın en büyük madencilik şirketlerinden biri.
-Baidu: Çin'in internet arama motoru.
-Coupang: G. Kore merkezli, Asya'nın en büyük e-ticaret şirketi.
-Infosys Ltd.: Küresel teslimat modeli uygulaması ile öne çıkan Hintli teknoloji şirketi.
-JD.com: Pekin merkezli arz zinciri temelli teknoloji ve hizmet sağlayıcı şirket.
-Telefonica Brasil S.A. : Brezilya'nın 17 milyar dolarlık telekom devi.
-Teck Resources Ltd. : Asya'nın madencilik devi.
-Credicorp: Peru merkezli finans şirketi.
-Gold Fields Ltd. : G.Afrika'nın altın devi, yılda 2.24 milyon ons üretimi var.

BİZE ULAŞIN