FINTEK TUZAĞI VE RİSKLER!..
Ahmet Akyıldız / Ekonomik Araştırmalar Uzmanı
Yatırım Finansmanı
Global enflasyonist ortamın sertleşmeye devam ettiği 2022'de sermayenin bilindik pazarlardan kaçışı da sürüyor. 2019'un ilk çeyreğinden başlayarak bugüne kadar önce kripto para piyasası arkasından metaverse yatırımları ile adından söz ettiren blok zincir tabanlı uygulamaların yerini tohum öncesi yatırımlar almaya başladı. Start- up şirketlerin bu denli artmaya devam etmesinin bir başarı hikayesi mi yoksa süreçten nemalanmak isteyenlerin uğrak yeri mi olduğunu iki üç sene içerisinde bizzat göreceğiz.
İşini doğru yapanların yavaş yavaş sistem içerisinde ezilmeye başladığını gözlemlediğimiz bu son zaman diliminde start-up ile yakından uzaktan alakası olmayan işlemlerin kitle fonlaması adı altında pazarlanmaya başlaması bu işe gerçekten ihtiyacı olan şirketlerin sistem içerisinde yok olmasına neden oluyor.
Instagram'da butik tekstil ürünü satışını alıp teknolojik giyim transferi diye halka arz ile sunmanın gerekçeli kararlarının en kısa zamanda anlatılması gerekiyor. Sistemsel boşluklar neticesinde Ar-Ge ile yakından uzaktan alakası olmayan işlemlerin birincil ve ikincil arzlardan sonra yok olması, oradan elde edilen gelirle yeni bir arzın önünün açılması bana tanıdık gelen bir yapılanma.
ENFLASYON ETKİSİ
İnsanların zar zor birikimlerini denkleştirip yatırım yaptığı günümüzde şirketlerin umut tacirliğini 'yatırım danışmanlığı' olarak lanse etmesi ise hakkaniyetten uzak bir yaklaşım. "X lansmandan 11 milyon lira sermaye beklerken 118 milyon lira fon toplamayı başardık" cümlesi kendi içinde en az iki adet hatalı yapılanmayı barındırıyor. İlki, projesinin getirisini bilmeyen ve değerini daha düşük belirleyen bir şirketin yahut kuruluşun ayakta kalmasının zorluğu, ikinci kısım ise beklentilerin üzerinde toplanan fonun nerelerde kullanılacağı, ne şekilde verimli hale geleceğine dair bir çıkış stratejisinin verilmemesi.
Tüm teknik ve yatırımsal analizlerde karşımıza çıkan paranın maliyeti ve yatırım getirisi risklerine dair bir ön çalışma yapmadan, enflasyonist ortamdan kaynaklı nemayı kaldıraç haline getirmek kısa vadede olmasa da orta ve uzun vadede daha derin finansal risk- lerin meydana gelmesine vesile olacak.
TEKNOLOJİK GİRİŞİMLER REVAÇTA
Finansal teknoloji şirketlerine (Fintek) ve start-up çalışmalarına inanan birisi olarak altını çizmek istediğim nokta hem ülkemizde hem de dünyada inorganik büyüme risklerine karşı yatırımcıları korumak.
Son bir sene içinde bu hususta geçmiş tecrübeleri olmayan üç dört sermayedarın birleşerek yabancı 'venture capital' isimleri alarak sistemde yer edinmeye başlamaları profesyonelleri ciddi manada zor duruma düşürüyor.
2008'de mortgage piyasasının çökmesiyle kritik arsaları ve sanayi kuruluşlarını sudan ucuza elde eden, o kazanımları satıp arkasından bilişim hisselerini satın alan, oradan da getiri azalınca tarımcılık oynayan bu yapıların son durağı ise tekno girişimler oldu. Teknolojik gelişim noktasında son derece iyi bir ivme kazanan ülkemizin bu noktada regülasyonları ve sert yaptırımları en kısa zamanda devreye alması gerekiyor. Yakın bir zamanda sisteme dahil olacak bankaların ve sorumlu finansal kuruluşların bu boşluğu doldurarak daha güvenli bir yatırım ağını kuracaklarını düşünmekteyim.
Ülkeler arasında farklılık göstermekle birlikte start-up yahut fintek ekosistem ağının ana misyonu, sermayeye ulaşım noktasında sıkıntısı olan kişilerin yahut küçük şirketlerin yatırımcı desteğini aldıktan sonra katma değer katacak ürünlerinin markalaşmasını sağlatmak. Şirketleri hisse senedi piyasasına evirip, ikincil halka arzdan sonra ortadan kaybolma stratejisinin ne işe yaradığını her hafta YouTube ve benzeri mecralarda çıkan uzmanların anlatması yararlı olacaktır.
Elimizde hem nosyon olarak hem de yetişmiş insan kalitesi olarak bu denli güçlü bir potansiyel varken, iki kuruşluk getiri için potansiyeli harcamak sermaye maliyetinin bu denli yüksek olduğu günümüzde kabullenebilecek bir durum değildir. İstanbul Bilişim Vadisi'nin başlatmış olduğu muazzam rüzgarı arkasına alan İTÜ-Yıldız Teknik-Gazi-Hacettepe ve diğer güzide üniversitelerimizin çalışmalarını görünce insan gerçekten umutlanıyor.
Buralarda yer alan pırıl pırıl gençlerimize odaklanmamız gerekirken bir x arzı, venture capital şirketininin el süpürgesi üzerine 'venture' tabelası koyması, 'future' ibaresini eklemesi, haritadan meta arsa satması belki de halkımıza daha cazip geliyor.
J. Paul Getty'nin hafızalara kazınmış cümlesini kullanmanın tam zamanı. "Bankaya 100 dolar borcunuz varsa, bu sizin probleminizdir. Bankaya 100 milyon dolar borcunuz varsa, bu bankanın sorunudur." Henüz riskler 100 dolar seviyesinde, bu rakam 1 milyon dolar olduğunda bazı noktalar belki yeniden değerlendirilir.
İNGİLTERE ATAKTA
İşini ciddiyetle yapan şirketlere döndüğümüzde ülkemizde ve dünyada neler olmuş ona bakalım. Citibank, "Metaverse and Money" isimli bir rapor yayımladı. Rapora göre metaverse'ün 2025'e kadar 13 trilyon dolarlık ekonomi ile beş milyar kullanıcıya ev sahipliği yapması bekleniyor. Son zamanlarda adını sıkça NFT teknolojilerine yatırımlarla duymaya başladığımız İngiltere gaza basmış durumda. İngiltere hükümeti, ülkeyi 'kripto varlık teknolojisi için küresel bir merkez' haline getirme çabasının bir parçası olarak bir NFT oluşturması için Kraliyet Darphanesi'ni görevlendirirken, HSBC metaverse yatırım fonu kurmaya karar verdi.
Kıtanın bir diğer önemli temsilcisi Avrupa Komisyonu, dijital euro'nun tanıtımı için zemin hazırlıyor. Kanun koyucuları yasal zorluklar hakkında bilgilendirmek için fikir paylaşım çağrısı yapılması önemli bir adımdı. Okyanusun bir diğer yakasında ise ABD Hazine Bakanı Janet Yellen, dijital doların fiziksel nakitle karşılaştırılabilir güvenilir bir para haline gelebileceğini söyleyerek değişimin ayak seslerini arttıran bir açıklama yaptı. Bununla birlikte dijital doların gelişmesinin yıllar alacağını da belirten Yellen'ın doların küresel gücünü korumak için her tedbiri alacağını düşünenlerdenim.
Pazarlama sahasına baktığımızda Mastercard, Metaverse ve NFT odaklı 15 farklı ticari marka başvurusu yaparak pazara sert bir giriş yaptığını görüyoruz. Güvenli belge alışverişi ve Dijital Kasa çözümleri sağlayıcısı FutureVault, veri toplama ve veri analizi platformu Envestnet Yodlee ile işbirliği yapacağını duyurdu. Ülkemize yüzümüzü çevirdiğimizde 2022'nin ilk döneminde geçen sene- ye nazaran kademeli bir gerilemenin yaşandığını görüyoruz. CBInsights'tan alınan en son verilere göre hem ülkemizde hem de küresel ölçekte finteklere yapılan yatırımların yüzde 18'lik düşüşle 28,8 milyar dolara ulaştığını görüyoruz. Söz konusu rakam, 2018'den bu yana üç aylık fonlamadaki en büyük düşüşe işaret ediyor.
GİRİŞİMCİLİĞİN KALBİ İSTANBUL
Çalışmalarını beğeni ile takip ettiğim Startup- Centrum'un yayınladığı rapora göre, 2022'nin ilk üç ayında Türkiye'deki girişimler 1,28 milyar dolar yatırım aldı. 2021'de toplam 1,56 milyar dolar yatırım alan Türk girişimlerinde özellikle 20 milyon dolar altı yatırımlarda yoğunlaşma söz konusu. Geçen üç ay boyunca 61 yatırım yapılırken girişim başına düşen yatırım miktarı 25,5 milyon dolar olarak belirtilmiş. 61 girişimin içinde ise üç unicorn var.
Raporda İstanbul'un Türkiye girişimcilik ekosistemindeki önemi net bir şekilde görülüyor. 2022'nin ilk üç ayında beş şehirde yatırım yapılmış ancak girişimlerin yüzde 82'sinin merkezi İstanbul'da. Yatırım miktarına bakıldığında ise 1,28 milyar doların neredeyse tamamı İstanbul'daki girişimlere yapılmış. 2022'nin ilk çeyreğinde dikkat çeken bir diğer konu ise yabancı. 231 yatırımcıdan 36'sı yabancı yatırımcılardan oluşuyor.
Bu ayki yazımı çok sevdiğim bir alıntı ile noktalamak istiyorum. "Birçok insan, avcı olduklarını düşünerek yatırım yapma oyununa koşar. Oyunun ortasına geldiklerinde av olduklarını ve kaçmaya çalıştıklarını fark ederler ama çok geç olacak. Sadece iyi tanımlanmış bir çıkış stratejisine sahip avlar kaçacak, gerisi gerçek yırtıcılar tarafından yutulacaktır." - Ajaero Tony Martins