EREN ÖZMEN: UZAY GÜCÜNE ULAŞMAK
Mustafa Orhun Çetin / INBUSINESS
ABD'nin en güçlü kadınlarından biri olarak gösterilen Eren Özmen'in bu unvanı tırnaklarıyla kazıya kazıya aldığını söylemek yanlış olmaz... Ankara Üniversitesi Gazetecilik ve Halkla İlişkiler bölümünü bitirdikten sonra yüksek lisans eğitimi için gittiği ABD'de yürüttüğü büyük bir mücadelenin eseri.
Eğitimi sonrası çalıştığı iş yerinde kendi imkanlarıyla edindiği bilgisayar sayesinde muhasebe alanında verimi artırmasıyla Özmen'in kariyeri yeni bir yola giriyor. Burada elde ettiği deneyim ve başarı ile 1988'de eşi Fatih Özmen'in mühendis olarak çalıştığı ve sadece 20 kişilik bir ekipten oluşan Sierra Nevada Corporation'a (SNC) adım attığında işi, finans departmanına destek olmak amacıyla danışmanlık hizmeti vermekti.
1994'te evlerini ipotek ettirerek büyük bir finansal yükün altına girip şirketi satın aldılar. O sırada iflasın eşiğinde olan bu küçük şirketi, uyguladıkları stratejiler ve satın alma hamleleriyle bugün 5 bin çalışanı olan uluslararası bir dev haline getirdiler. Öyle ki Boeing ve Lockeed Martin ile giriştikleri yarışta NASA'nın uzay istasyonuna kargo taşınması için seçtiği araçlardan biri de SNC'nin Sierre Space'in Dream Chaser isimli uzay aracı oldu. Havacılık ve ulusal güvenlik alanında milyarlarca dolarlık hacmiyle küresel oyuncu haline gelen şirketin kilit ismi Eren Özmen ile SNC'nin gelecek projelerini ve erkek egemen bir sektörde güçlü bir kadın olmayı konuştuk.
- Bizlere Sierre Nevada Corporation'dan bahsedebilir misiniz, büyüklüğü nereye ulaştı?
Eşim Fatih Özmen ve ben 1994'te SNC'yi satın aldık. O zamandan bu yana, şirketimizi birlikte inşa ederek, sadece 20 çalışanla başladığımız serüvenimize ABD ile birlikte üç ayrı ülkede 5 binden fazla çalışanımızla devam ediyoruz. Bugün SNC, havacılık ve ulusal güvenlik alanında milyarlarca dolarlık hacmiyle alanında önemli ödüllere sahip küresel bir lider olarak konumlanıyor. SNC olarak her zaman, bütünün parçaların toplamından daha büyük olduğu anlamlı fırsatları arıyoruz. 1 artı 1'in 11'e eşit olduğu nadir fırsatlar peşindeyiz. Satın almalar ve SNC'nin büyümesiyle ilgili yaklaşımımız, her zaman bu şekilde oldu.
- 2021 SNC için nasıl bir yıl oldu? Yeni yatırımlar ve projelerinizden bahsedebilir misiniz?
Bizim için oldukça önemli bir yıldı. SNC olarak 2008'den bu yana uzay kapasitemizi büyütmeye devam ediyoruz. Geçen yıl, eşim Fatih'le birlikte SNC bünyesinde yeni bir bağımsız ticari uzay şirketi olan Sierra Space'i kurduk. Ayrıca Sierra Space için 4,5 milyar dolarlık bir değerleme üzerinden 1,4 milyar dolarlık rekor bir yatırım da duyurduk. Bu yatırım, 2021'in küresel olarak en büyük havacılık ve savunma sermaye artışı olmanın yanı sıra yine bu sektörde bugüne kadarki ikinci en büyük özel sermaye artışıydı. Bizim için bu durum gerçekten heyecan vericiydi. Çünkü aldığımız rekor yatırım Sierra Space'in vizyonunun doğruluğunu, sektördeki güvenilirliğini ve önündeki birçok fırsatı gösteriyor. Bu yatırım aynı zamanda 2023'te fırlatılacak ve NASA için Uluslararası Uzay İstasyonuna kargo taşıyacak Dream Chaser uzay uçağımızın geliştirilmesini de hızlandırıyor.
- Belki de tatlı bir rekabet içinde olduğunuz Jeff Bezos'un Blue Origin'i ile de bir ortaklık duyurdunuz. Bu anlaşma ile bizleri neler bekliyor?
Amazon'un kurucusu Jeff Bezos'un sahip olduğu Blue Origin ile yeni bir ticari uzay istasyonu olan Orbital Reef'i geliştirmek için birlikte hareket edeceğiz. Bunu bir uzay iş parkı olarak düşünebilirsiniz. Bu iş birliği ile Orbital Reef, mikro yerçekimi araştırmalarına, uzay üretimine ve şu anda hayal bile edemediğimiz inanılmaz keşiflere kapı açacak. Eşim ve ben, bu vizyoner ticari uzay istasyonunu hayata geçirmek için Jeff Bezos ile güçlerimizi birleştireceğimiz için çok heyecanlıyız.
- Pandemiyle beraber iş hayatında ortaya çıkan yeni dinamikler ve kurallar SNC'yi nasıl etkiledi?
Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Bu iş hayatında da geçerli bir kural. Bu nedenle değişim kaçınılmazdı diyebiliriz. Ancak pandemi sadece bu süreci hızlandırdı. ABD hükümetinin yüklenicileri arasında yer alıyoruz. Ulusal güvenlik alanında çalışıyor olmamız destek almamızı sağlıyor. Bu nedenle salgınla beraber çalışmaları durdurmak yerine yeni normale uyum sağlayarak hızla dönüşüm geçirmemiz gerekti. Dayanıklılık, yılmazlık anlamlarına gelen 'resilience' kavramı zorluklarla başa çıkma yolunda büyük bir rol oynuyor. Pandemide bu kavramın önemini bir kez daha gördük. Birçok şirket büyük zorluklar yaşasa da bu zorluklarla başa çıkma gözle görülür faydalar doğurdu. Değişim geçirdik ve değişim gelişmenin bir göstergesidir. Hedeflerimize daha çok odaklandık ve yenilenerek gelişme fırsatını yakaladık.
- Şirket olarak geçirdiğiniz bu değişimlerden bahsedebilir misiniz?
Pandemi, bizi çevik bir şekilde uyum sağlamaya zorladı. Neredeyse bir ge- cede SNC'nin 5 bin çalışanını uzaktan çalışma düzenine geçirdik. Dinamiklerin bizi buna zorlamış olması bugün geldiğimiz noktada ne kadar büyük bir başarı kazandığımızı da gösteriyor.
- Bu değişimi nasıl yönettiniz?
Uzaktan çalışmaya geçiş muazzam bir BT altyapısı gerektiriyordu. Ama pandemiden önce dijital dönüşüme yaptığımız yatırımlar ve sahip olduğumuz bu altyapı sayesinde avantajlıyız. Yeni uzaktan çalışma ortamını desteklemeye yönelik diğer büyük BT çalışmalarına da öncelik vermiş durumdayız. Tabii ki çalışanlarımızın güvenli ve sağlıklı bir şekilde tekrar ofise dönmeleri için her türlü önlemin alındığı bir çalışma ortamı sağlamaya da odaklandık.
BAŞARININ SIRRI: BEKLENENİN ÜZERİNDE PERFORMANS HEDEFLEYİN
Hayatım boyunca yapabileceğim şeyler konusunda benden beklenenin üzerinde bir performans göstermek için çalıştım. Çünkü uzay alanında çalışan şirketlere ve liderlere bakıldığında kadın sayısı yok denecek kadar az. Sizler de kendi alanınızda beklentilerin üzerine çıkmak için çabalayın.
KENDİNİZE YER EDİNİN
Olağanın dışında bir tempoda çalışarak sektörünüzde kendinize yer edinmeye çalışın.
GELECEK İÇİN SIFIR EMİSYONLU UÇAK
Eren Özmen ve Fatih Özmen, başarıyı para ya da kar elde etmede değil küresel bir etki yaratarak gelecek nesillere kalıcı bir miras bırakmak olarak görüyor. Eren Özmen, "Masmavi okyanusları ve yemyeşil doğasıyla bizi her daim büyüleyen güzel dünyamızı korumanın önemine inanıyoruz. Bu kapsamda yürüttüğümüz sıfır emisyonlu uçak geliştirme çalışmalarımız, umuyorum ki gelecek nesiller için daha sürdürülebilir bir gelecek yaratmada büyük rol oynayacak" diyor.
EREN ÖZMEN'DEN TAVSİYELER
Tüm Zorluklara Rağmen Yılmadan Yola Devam Edin:
Tutkulu, güçlü ve dayanıklı olun. Keşke her şeyin kolay olacağını söyleyebilseydim; ama ne yazık ki bu doğru değil. Çünkü hayat kolay değil. Ancak şunu asla aklınızdan çıkarmayın; peşinden gidilmeye değer her amaç, bu amacı gerçeğe dönüştürmek için yapacağınız tüm fedakarlıklara değer. Engellerin ve koşulların ötesine bakmalısınız. Risk almaktan korkmayın. Tutkunuzun sizi yönlendirmesine ve gündelik hayatınızda yaptığınız her şeye amaç katmasına izin vermelisiniz.
Hayalleriniz Büyük Olsun ve Peşini Bırakmayın: Şartlarınızın ötesinde hayaller kurabilecek ve hayal etmekten asla vazgeçmeyecek kadar cesur olun. Ba- şarısızlıklarla karşılaşsanız bile asla hayalinizin uçup gitmesine izin vermeyin. Çünkü olumsuzluklarla karşılaştığımız anlar, aslında kendimizi en çok geliştirdiğimiz anlardır.
Değerlerinize Sadık Kalın: Prensiplerinizden kesinlikle vazgeçmeyin. Açık ve net olun. Kararlarınızı, yapacağınız olumlu etkiyi düşünerek verin. Her zaman iki taraf için de kazan-kazan prensibine sadık kalın ve doğru olmadığına inandığı- nız işlerden mutlaka kaçının. Her zaman istediklerinize odaklanın, çok çalışın, asla vazgeçmeyin ve seçtiğiniz alanda uzmanlaşmak için sürekli kendinizi geliştirin.