GÜLER SABANCI: BİRLİKTE ÇALIŞIRSAK SORUNLARA CEVAP VEREBİLİRİZ
Günümüzde yazılım ve donanım geliştirme, yani bilgi ile malzeme üretimi artık birbirinden ayrılmaz süreçlere sahip. Nesnelerin interneti, bu olgudan ortaya çıkan bir kavram. Bu da gösteriyor ki ancak birlikte çalışır, birlikte yaratır, birlikte geliştirirsek bu dünyada birçok soruna birlikte cevap bulabiliriz.
Güler Sabancı - Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı
Sabancı Üniversitesi olarak bundan 22 sene önce yükseköğretimde fark yaratmak ve "bir dünya üniversitesi olmak" arzusu ve inancıyla yola çıktık.
Bugüne kadar pek çok alanda öncü olduk. Türkiye'de bugüne dek yükseköğretimde Program Seçme Özgürlüğü gibi birçok ilke imza attık. Şimdi de yeniden bir ilki hayata geçiriyoruz. Türkiye'nin yükseköğretimde ilk ve tek dijital kampüsü olan Altunizade Dijital Kampüsümüz, eğitim ve iş dünyasına çok değerli katkılar sağlamak üzere kapılarını açtı.
Sabancı Üniversitesi'nin kuruluşundan bu yana bize yol gösteren "birlikte yaratmak ve geliştirmek" ilkesinin ışığında, en yeni dijital eğitim teknolojilerinin geliştirileceği ve uygulanacağı yer olan bu kampüs, geleceğin üniversite ortamının şekillendirilmesinde de öncü olacak.
Bu projeye pandemiden önce başlamıştık. Pandemi döneminde de yatırımlarımıza ara vermedik ve kampüsümüz bu dönemde tamamlanarak faaliyetlerine başladı. Sabancı Holding'in dijital dönüşümünün liderliğini yapan Sabancı DX ile yeni Dijital Kampüsümüzü aynı lokasyonda konumlandırdık. Bu iki kurum arasında yaratılacak sinerji ve iş birliklerinin çok değerli olduğuna inanıyorum. Burası benim deyimimle "Başarı Üçgeni"ni oluşturacak olan kamu, iş dünyası ve akademi için bir buluşma noktası haline gelecek. Ortak projeler, seminerler, toplantılar ile tüm ekosisteme fayda yaratacak ve birçok yeniliği doğuracak.
Dijital Kampüsümüz, Sabancı Üniversitesi olarak önemli odak alanlarımızdan biri olan sanayi iş birliklerine de katkı sunacak. Bu iş birlikleri yeni uygulamalar geliştirmek için ideal bir ortam sağlayacak ve üniversite-sanayi iş birliğinin daha da güçlendirdiği bir buluşma noktası olacak.
ÜLKEMİZ İÇİN BİR İLK
Günümüzde yazılım ve donanım geliştirme, yani bilgi ile malzeme üretimi artık birbirinden ayrılmaz süreçlere sahip. Nesnelerin interneti, bu olgudan ortaya çıkan bir kavram. Bu da gösteriyor ki ancak birlikte çalışır, birlikte yaratır, birlikte geliştirirsek bu dünyada birçok soruna birlikte cevap bulabiliriz.
Türkiye için, ülkenin yükseköğrenim eğitimi için, bugüne dek hep iyi örnekler hayata geçirdik. Bu da yeni ve ülkemiz için bir ilk. Bu kampüsün dünyada da az örneği bulunuyor. Sakıp Sabancı Kürsüsü ile iş birliği içinde olduğumuz Columbia Üniversitesi gibi Amerika'nın en iyi üniversitelerine baktığınızda, bu altyapıya sahip olan dijital kampüs örneklerinin çok az sayıda olduğu görülüyor.
Bu modeli Hyflex olarak adlandırıyoruz. Yani hibrit (Hybrid) ve esnek (Flexible). Fiziki olarak sınıfta yapılan derslerin aynı anda online katılımcılarla birlikte yürütülmesi ve online olarak derse katılanların da aynı sınıftaymış gibi aktif olması ve katılım sağlaması anlamına geliyor.
Son yıllarda hızla gelişen dijital iletişim, yüksek çözünürlüklü görüntü ve veri aktarımı, iki yönlü etkileşim teknolojilerinin sağladığı olanakları sonuna kadar kullanarak, öğrencilerimizin yüzyüze ders ve sınıf deneyimlerini daha da zenginleştirmek, eğitim kalitesini daha da artırmak ve onların bu eğitim ortamından elde ettikleri kazanımları daha da yükseltmek amacındayız. Bunun için gereken teknolojik altyapıyı, donanım ve yazılım setlerini ve bunların üzerine inşa edilen uygulamaları geliştirirken, ortaya çıkacak yenilikleri de ilk önce yine öğrencilerimizle paylaşmak, bizim en önemli önceliğimiz olacaktır.
Yeni dünyanın talep ettiği her türlü esnekliğe sahip bir altyapı sunuyoruz. Örneğin profesyonel yüksek lisans derslerine katılan bir öğrenci; iş programı nedeniyle derse fiziksel olarak katılamayacaksa bulunduğu yerden çevrim içi bağlanabilecek, Hyflex modelimiz sayesinde de aktif katılım sağlayarak dersi kaçırmamış olacak.
Disiplinlerarası çalışma yeteneği üniversitemizin yapı taşlarımızda olan bir özellik. Bu yetenek, sadece dijital teknolojilerin geliştirilmesi aşamasında değil, bunların en etkin şekilde eğitime uyarlanmasında da bize her zaman yol gösterici olmuştur, bundan sonra da olacaktır. Bu sayede diğer eğitim kurumlarına da örnek olabilecek bir "kampüs modeli" oluşturabileceğimize inanıyoruz. Nihai hedefimiz ise mezun ettiğimiz her öğrencimize kendisini bütün yaşamı boyunca daha da geliştirebileceği altyapıyı, yetkinlikleri ve kişisel donanımı sunabilmektir.
ZENGİNLEŞEN DENEYİM
Pandemi süreci eğitim alanındaki herkese çok şey öğretti. Etkin bir eğitim verebilmek için öğrencilerle yüzyüze aynı sınıf ortamında bulunmak elbette çok değerli olmakla birlikte biz gelinen bu noktada dijital teknolojilerin etkin kullanımı ile uzaktan eğitim modelinde de çok olumlu sonuçların alınabileceğini gördük.
Pandemi tedbirlerinin devreye girmesin- den hemen sonra, tüm derslerimizi bir hafta içinde dijital ortama taşımamızın yanısıra, 2020-2021 akademik yılını başından sonuna kadar büyük ölçüde uzaktan eğitim modeli ile tamamlamayı başardık. Bu süreçte başarılı olmamızda, üniversite kampüsümüzün kurulduğu günden bu yana sahip olduğu teknolojik altyapı ve bu altyapıyı süratli bir şekilde pandemi sürecinin getirdiği ihtiyaçlara göre daha da geliştirmemiz etkili oldu.
Benzer şekilde, gerek öğrencilerimiz gerekse değerli öğretim üyelerimiz, bu yeni eğitim ortamına hızlı uyum sağlayabilmek için özverili bir şekilde çalıştılar. Sonuçta, öğrencilerimize olabildiğince etkin bir eğitim sunabilmiş olduğumuzu ve bunu yaparken başka birçok kuruma da örnek olacak "iyi pratikler" ürettiğimizi biliyoruz.
2021-2022 akademik yılında, öğrencilerimizle kampüsümüzde yeniden bir araya gelip sınıfta yüzyüze eğitimin avantajlarından yararlanırken, dijital teknolojilerin sağladığı olanakları da en üst düzeyde kullanmaya devam ediyoruz. Bu anlamda, uzaktan eğitim modeli için geliştirilen dijital teknolojileri, eğitim performansımızı daha da yükseltmeye yardımcı olacak ek bir itici güç olarak görüyoruz. Bu teknolojiler, öğrenci ile öğretim üyesi arasında sınıfta yüzyüze gerçekleşen asıl etkileşimin "yerine geçmek" için değil, bu deneyimi daha da zenginleştirmek için kullanılacak.
Bugün Tuzla ana kampüsümüzde bulunan 70'ın üzerinde sınıf ve amfi, dijital teknolojilerin sağladığı tüm avantajları öğrencilerimize sunacak şekilde donatılmış bulunuyor. Altunizade Dijital Kampüs binamız ise bu deneyimi bir adım daha ileriye taşımayı hedefleyen, HyFlex gibi yeni geliştirilmekte olan teknolojilerin eğitim alanındaki kullanımını bir üst seviyeye çıkaran, gerçek anlamda bir laboratuvar ortamıdır.
Sabancı Üniversitesi olarak en güçlü ve iddialı olduğumuz alanlardan biri olan dijital teknolojiler ve bilgisayar bilimlerini, eğitim alanındaki köklü deneyimimizle birleştirerek, bu alanda öncülük yaptığımıza inanıyoruz.
Dijital Kampüs, bize sanayi partnerlerimizle de birlikte çalışmak ve yeni uygulamalar geliştirmek için ideal bir ortam sağlamakla kalmayacak, üniversite-sanayi işbirliğini daha da güçlendirecek bir buluşma noktası da olacak.