YA ANLAŞACAĞIZ YA ANLAŞACAĞIZ
Belce Örü / INBUSINESS
İklim değişikliğinin neden olduğu doğal afetler toplumları gelecek konusunda endişelendirirken; dünya ekonomisini derinden etkileyen pandemi ülkeleri sürdürülebilir kalkınma üzerine yeniden düşünmeye sevk etti. Bu doğrultuda Avrupa Birliği (AB) sadece iklim politikası olarak değil; aynı zamanda ekonomik bir dönüşüm programı olarak kurguladığı ve 1 milyar euro bütçe ayırdığı Yeşil Mutabakat vizyonunu bu yıl ilan etti. Avrupa Parlamentosu'nun onayladığı iklim yasasına göre, AB ülkeleri karbon emisyonlarını 2030'a kadar yüzde 55 azaltacak. 2050'de ise karbon nötr olacak.
En önemli ticaret ve yatırım ortağımız olan AB'deki gelişmeleri takip etmek Türkiye açısından büyük önem taşıyor. Zira AB, 2020'de 69 milyar dolar ile Türkiye'nin toplam ihracatından yüzde 41,3 oranında pay alarak zirvedeki yerini korudu. Türkiye İhracatçılar Meclisinin (TİM) verilerine göre bu rakam ocak-kasım ayları arasında geçen yılın aynı dönemi- ne kıyasla yüzde 34,3 artışla 78 milyar 557 milyon 731 bin dolara ulaştı.
AB PAZARI OLMAZSA OLMAZ
Yaklaşık 2,1 trilyon dolarlık bir ithalat hacmine sahip olan AB ile sıkı ticari ilişkiler geliştirmek zaruri. Zira bu ithalat büyüklüğü Türk ihracatçılarına büyük bir pazar fırsatı sunuyor. Türkiye'nin Yeşil Mutabakat'a uyum sürecinin önemini hazırlanan eylem planında Ticaret Bakanı Dr. Mehmet Muş şöyle ifade ediyor: "Türkiye ekonomisi ve sanayisinin yeşil dönüşümü; kapsayıcı ve sürdürülebilir bir büyümenin tesis edilmesinin yanı sıra, ülkemizin AB başta olmak üzere, üçüncü ülkelere ihracatında rekabetçiliğinin korunması ve güçlendirilmesi için elzem görüyoruz."
KARBONA VERGİ GELİYOR
Yeşil Mutabakat'taki en önemli konu başlıkları arasında ilk sırada sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik sınırda karbon düzenlemesi geliyor. Sınırda karbon düzenlemesi mekanizması; AB'de uygulanan iklim değişikliği politikaları ile karşılaştırılabilir düzenlemeleri hayata geçirmemiş AB dışı ülkelerden gelen bazı mallara uygulanması planlanan karbon fiyatlandırması anlamına geliyor. Dünya Bankası verilerine göre halihazırda dünyada uygulanan veya hayata geçirilmesi planlanan 31'i emisyon ticaret sistemi ve 30'u karbon vergisi olmak üzere 61 ulusal karbon fiyatlandırma mekanizması bulunuyor. Dünya Bankası verilerine göre. Söz konusu yasayı onaylayan fakat bu kurala uygun hareket etmeyen ülkeler Avrupa pazarına sattıkları ürün ton başına 30 ile 50 euro arasında ek vergi ile karşılaşacak.
FARKINDALIK TOPLANTILARI
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), AB'nin Avrupa Yeşil Mutabakatı hedefleri kapsamında 27 ihracatçı sektörü kapsayacak şekilde "TİM Avrupa Yeşil Mutabakatı Farkındalık Toplantıları" düzenliyor. Bu mutabakatla, karbon kaçağı riskini azaltmak amacıyla eşyanın karbon içeriğini doğrudan yansıtan bir ithalat fiyatı oluşturulacağını ifade eden TİM Başkanı İsmail Gülle şöyle devam ediyor: "Karbon kaçağı riskinin yüksek olduğu ve ilk etapta etkilenmesi muhtemel enerji yoğun sektörler odakta... AB kademeli olarak yeni sektörel stratejiler, vergi düzenlemeleri, eylem planları, finansman araçlarını uygulamaya koyacak."
TÜRKİYE'NİN EYLEM PLANI
Ticaret Bakanlığının diğer bakanlıklarla iş birliği içinde hazırladığı eylem planında sanayi üretiminin çevreye etkilerini azaltmak amacıyla özellikle organize sanayi birliklerindeki altyapı ve işletmelerin teknoloji yoğunluklu modernizasyonuna özel vurgu yapılıyor. Temiz üretime dayalı yeni yatırımların desteklenmeye devam edileceği de belirtiliyor.
Ayrıca döngüsel ekonomi kapsamında 'Ekonomik Değerli Atık İzleme Sistemi' kurulması için bitki, hayvan sağlığı ve refahına yönelik gerekli tedbirlerin alınması eylem planının ana başlıklarından bir diğerini oluşturuyor.
Toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimini sağlamak; iklim değişikliği, çölleşme ve erozyonla etkin mücadele etmek ile biyolojik çeşitliliği korumak ve sürdürülebilir yönetimini sağlamak Bakanlığın amaçları arasında...
ENERJİ ODAKTA
Türkiye'nin yıllık 1000'er MW'lık rüzgar ve güneş enerjisi kurulu gücünün geliştirilmesine de eylem planında geniş yer veriliyor. Buna ilaveten, enerji verimli ve düşük karbonlu ısıtma ve soğutma sistemlerine yönelik ulusal çapta strateji ve kılavuz belgeleri hazırlanması öngörülüyor. Petrole bağımlılığın ve sera gazı emisyonlarının azaltılmasına katkı sağlayacağından alternatif yakıtlı araçların teşvik edilmesi ve buna uygun yakıt doldurma/şarj altyapısının geliştirilmesi hususları da temel politika alanı olarak görülüyor.
KOBİ'LER ZORLANABİLİR
Türkiye ekonomisinde önemli bir yer tutan KOBİ'lerin yeşil dönüşüm sürecinde rekabetten geri kalmaması için finansmana duyduğu ihtiyaç kamu kurumları ve bankaların da bu konuda atacağı adımları hızlandırdı. Yeşil finansman uygulamasının yaygınlaşacağını açıklayan Ticaret Bakanlığı aynı zamanda yeşil finansmana uygun projelerin seçimi, tahvil gelirlerinin kullanımı, yönetimi ve raporlanması konularını düzenlemek amacıyla Yeşil Tahvil ve Yeşil Kira Sertifikası Rehberi hazırlayacak.
Turkuvaz Medya'nın öncülüğünde gerçekleşen Sürdürülebilir Kalkınma Webinarı'nda konuşan Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği TÜSİAD Başkan Yardımcısı Şükrü Ünlütürk, "AB'ye ihracat yapan büyük firmalar bu sürece hazırlık yapıyor ama bu yeterli değil" diyor ve devam ediyor: "Orta ve küçük ölçekli firmaların karbon emisyon değerlendirmesi yapmaları gerekiyor."
KİLİT ROL OYNAYACAK
Dünya ekonomisi Yeşil Mutabakat ile somut anlamda başlattığı dönüşüm sürecini üretim biçimlerini ileri teknoloji ile desteklerken en az karbon salınımına yol açmak istiyor. Paris İklim Anlaşması'na imza atan ülkelerin 2023 itibarıyla yeşil dönüşümde ciddi atımlar atması, ihracatta rekabetçi konumlarını korumak içinde yeşil mutabakatla uyumlu hareket etmesi bir zorunluluk. Zira Avrupa Yeşil Mutabakatı yeni ekonomik sistemde hem yakın gelecekte hem de daha uzun vadede kilit rol oynayacak.