ZARİFLİK VE SPORTİFLİK GENLERİNDE VAR…

Koray Kodal / INBUSINESS

Kesinlikle sıra dışı. Maserati Ghibli markanın köklü geçmişinin modern üyelerinden biri. İlk kez 1966'da İtalyan tasarımcı Giugiaro'nun elinden çıktığında 2+2 kişilik bir coupe olan Ghibli, o sportif ruhunun günümüzde dört kapılı bir otomobil gövdesinde taşıyor. İtalya'da Torino'da üretilen Maserati Ghibli 2013'te üçüncü nesil olarak geçen güncel dört kapılı formuyla yollara çıkarken, 2019'da da tazelenmişti. Yeni neslinde de tasarımda yine bir İtalyan'ın, dış tasarım şefi Giovanni Ribotta'nın imzası var.

Maserati Ghibli ile ilk karşılaşmamda, otopark alanında dururken bile çizgilerine bakmaktan kendimi alamadım. Karşıdan bakıldığında Maserati'nin marka yüzü olan dikey panjurlu ön ızgarası ve meşhur üç uçlu mızrak logosuyla etkileyici görüntüsünü koruduğunu söyleyebilirim. Adeta bir coupe gibi yere yakın gövdesiyle sportifliğini gösterirken, yanına doğru geçtiğinizde uzun motor kaputu tüm ihtişamıyla gözler önüne çıkıyor.

Yan camların etrafında krom çerçeveler kullanılsa da aslında dört kapıda cam çerçeveleri bulunmuyor. Otomobilin cam çerçeveleri olmayan kapılarında vakumlu sistem sayesinde yumuşak olarak kapanma elde edilmiş. Şişkin çamurluklarla da Ghibli profilinde de güçlü görünüyor.

Ön çamurluklardaki Maserati'nin DNA'larını yansıtan hava çıkışlarından mavi renkli detaylar dikkat çekiyor. Benzer rengi C sütunlarındaki Maserati logosundaki mızrakta da görüyoruz. Bu renk bize motor kaputu altında ne olduğu konusunda ipucu veriyor. Marka için bir dönüm noktası olan, elektriklenme konusundaki mihenk taşı görevini ilk defa üstlenen model Ghibli oldu. Bu konuya geçmeden önce otomobilin dışında olduğu gibi içinde de zarif ve yüksek kalitenin olup olmadığını görmek için kapıyı açıyorum...

İTALYAN ZERAFETİ

Maserati Ghibli'nin içi de İtalyan zerafeti ve ince işçiliğini yansıtıyor. İsteğe göre Zegna imzalı döşemeler alınabilen Ghibli'de 900 watt gücünde Harman Kardon ya da 1280 watt gücünde Bowers&Wilkins ses sistemleri de tercih edilebiliyor.

Arka koltuklara oturduğumda yüksek kalite algısını ve özenli işçiliği fark ediyorum. Burada uzun boylular için de yeterli alan sunuluyor. Detaylara ne kadar önem verildiğinde katlanabilir kol dayama içerisinde krom çerçeveli bardaklıkları gördüğümde bir kez daha anlamış oldum. Ön kol doyama arkasında ise arka yolcular için klima kontrolleri ve elektrikli arka perdenin düğmesi bulunuyor.

Ön tarafta sürücü ve yolcuyu saran bir yaşam alanı var. İri direksiyon simidi arkasında uzun tasarlanan vites değiştirme kulakları bulunuyor. Analog gösterge grubu arasında dijital bilgi ekranı kullanılmış. Konsoldaki karbon fiber kaplamalar opsiyonel donanımlar arasındaki sportifliği güçlendiren detaylardan. Dokunmatik 10,1 inçlik multimedya ekranı çözünürlüğü başarılı olan, kolay kullanılabilir menüye sahip olan bir sistem.

İLK ELEKTRİKLİ SEÇENEK

Maserati Ghibli, artık hibrit motor seçeneğine sahip. Maserati'nin marka tarihindeki ilk elektriklenen modeli Ghibli'nin bu dönüşümle dizel motora göre daha hızlı, benzinli motora göre daha çevreci olduğu iddiası var.

Ghibli'yi markası için tarihi bir model haline getiren hafif hibrit ünite 48V marş jeneratörü, eBooster olarak adlandırılan elektrikli kompresör, bagaj zemininde DC konvertör ve 48V aküden oluşuyor. Dört silindirli, 2,0 litrelik turbo benzinli motor 330 HP güç üretirken 2250 d/d'da 450 Nm'lik maksimum torka ulaşabiliyor.

Daha alt devirlerde de yüksek tork üretebilmesi onun alt devirlerde de canlı bir yapı sunmasını sağlamış. Arkadan itişli ve 8 ileri vitesli otomatik şanzımana sahip olan Ghibli Hybrid'in 0-100 km/s hızlanması 5,7 saniye, maksimum hızı 255 km/s olarak açıklanıyor. Hızlanma konusunda bir spor otomobil yapısındaki otomobilin yakıt tüketimiyle de makul olabildiğini söyleyebiliriz. Otomobilin WLTP ölçümlerine göre fabrika verisi ortalama yakıt tü- ketimi 9,4 lt/100 km'lik belirtiliyor.

HİBRİT SİSTEM DESTEĞİ

Sürüş sırasında bir spor otomobilin direksiyonunda olduğunun unutturmayan Ghibli, bununla birlikte yüksek kalite ve konfor altında bunu yaparak farklılaşıyor.

Gücünü dışa vururken kontrol edilebilir bir sürüş tecrübesi yaşatıyor. Hızlanma sırasında motordan ve arkadaki dört egzoz çıkışından yükselen sportif sesler de keyif veriyor. Direksiyon geri bildirimleri ve yönlendirme hassasiyeti oldukça başarılı.

Otomobil hızlı dönüşlerde güven verirken ani şerit değişimlerinde de kolay kontrol edilebiliyor. Verimli ve akıcı hızlanmasında hibrit sistemin deki elektrikli motorun desteği pay sahibi. Sonuç olarak Maserati'nin hafif hibrit sisteme sahip olması onun sportifliğinden bir şey eksilmediği gibi artık daha verimli olması önemli bir başarı.