Dünya Turizm Forumu başladı
Dünya Turizm Forumu Enstitüsü Genel Sekreteri Talep Rifai, Bodrum'da gerçekleştirilen Dünya Turizm Forumu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çok sevdiği bir ülke olduğunu belirtti.
Çevresel sürdürülebilirlik kadar ekonomik sürdürülebilirliğin önemli olduğunu vurgulayan Rifai, "Çevreyi iyileştirmek için adımlar atmamız gerekiyor. Sürdürülebilirlik büyüme ve ilerleme karşıtı değildir. Karbon emisyonlarının yüzde 75'i şehirlerden çıkıyor, dünya nüfusunun yarısından fazlasının 2030'a kadar şehirlerde yaşayacağı tahmin ediliyor ve karbon emisyonunun artacağı görülüyor. Hayatı devam ettirmek için şehirlerin değişmesi gerekiyor" diye konuştu.
Rifai, seyahat ve turizm sektörü salgından en çok etkilenen sektörler olduğunu, her hükümetin kendi ülkesi için elinden geleni yaptığını ifade ederek, şunları kaydetti: "Türkiye hükümeti ve kendi ülkem Ürdün hükümetine baktığımızda gerçekten güzel işler çıkardığını görüyorum. Ülkeler kendi coğrafyalarına, komşularına odaklanıyor daha sonra uluslararası sulara açılıyor. Turizm sektöründe asgari bazı prosedürler üzerinde hemfikir olmamız gerekiyor. Bu standartları uluslararası seviyeye aktarmamız gerekiyor.
Daha uyumlulaştırılmış ve daha eşitlikçi bir sisteme ihtiyacımız var. Her ülke kendi başına hareket ediyor ama tabii ülkeler birbirine muhtaç. Özellikle seyahat söz konusu olduğunda ülkeleri münferit düşünemeyiz."
Aşılama bu hızda giderse 5 sene içerisinde dünya nüfusunun yüzde 70'inden azının aşılanmış olacağını belirten Rifai, "Bütün dünya tek bir sistem altında seyahate hazır olmadan, seyahat ve turizm sektörü açılamayacak. Sadece aşılama sistemlerine güvenmek yetmeyecektir. Daha farklı tedbirler ortaya çıkarmamız gerekiyor" dedi.
ULUSLARARASI ÇAPTA KABUL GÖRMÜŞ BİR SİSTEM OLUŞTURULMALI
Rifai, yoksul ülkeler ve nüfusunun çoğunu aşılayamayan ülkelerin olduğunu aktararak, "Bunun siyasi bir oyuna dönüşmesine izin vermememiz gerekiyor. 'Aşılanmayan giremez, aşılananlar girebilir' gibi bir sisteme dönüşmemesini sağlamamız lazım. Aksi takdirde dünya tamamen kaybeder. Aşılanmış destinasyondan aşılanmamış destinasyonlara seyahat etmek ya da tam tersi için seyahat engeli konulursa turizm sektörü sekteye uğrayacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Hem aşılama hem de test sonuçlarının tek bir pasaportta gösterildiği hibrit bir sistem oluşturulabileceğini anlatan Rifai, bütün ülkelerde geçerli olacak uluslararası çapta kabul görmüş bir sistemin oluşturulmasının önemli olduğunu, bunun için uluslararası dünya liderlerinin bir araya gelerek karar vermesi gerektiğini vurguladı.
Rifai, turizmde komşular arası rekabetin olmaması gerektiğini ifade ederek, "Komşum için iyi olan benim için de iyi olacaktır" dedi.
Yabancılar için sigorta poliçelerinin düzenlenebileceğini aktaran Rifai, Çince'de kriz ve fırsatın tek bir kelime ile ifade edildiğini, bu sürecin fırsat olabileceğini dile getirdi.
"HIZLI ŞEKİLDE TOPARLAYACAĞIMIZ BİR DÖNEM OLACAK"
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle, Bodrum'da gerçekleştirilen Dünya Turizm Forumu'nda yaptığı konuşmada, yeni normal döneme ilk adımın atıldığı bugünlerde forumda bir araya gelmekten dolayı memnuniyet duyduğunu belirtti.
Gülle, şu anda dünya ticaretinde lojistikte ciddi talep yoğunluğunun olduğunu belirterek, "Aynı beklentinin turizmde de olacağını, çok uzun süredir evlerde kapalı kalan insanların ciddi bir şekilde turizm hareketliliği getireceğini görüyoruz. Bu dönem aşının sağlanması ve ortamın iyileşmesiyle hızlı şekilde toparlayacağımız bir dönem olacak" dedi.
Salgın sürecinin dünyada çok ciddi etkiler bıraktığını ifade eden Gülle, üretim ve ihracatın kesintisiz devam etmesi adına ciddi gayretler gösterildiğini söyledi.
Gülle, aşı sürecinin iyi yönetildiği bir ortamda aşılamanın daha da yaygınlaşarak dünyanın yeni normal dönemine hızlı şekilde gireceğini ve daha da iyi sonuçların olacağını tahmin ettiklerini aktararak, bundan sonraki sürecin, öncelikleri, projeleri, yaşam şekillerini, standartları değiştirecek bir dönem olacağını dile getirdi.
Bu süreçten en çok hizmet sektörlerinin etkilendiğini anlatan Gülle, "Onların da bu yeni normalleşme dönemine hızlı şekilde rehabilite olarak tekrar eski günlerine gelmesi önemli. Bu nedenle Bodrum'da bu zirvenin yapılması, mesajın buradan veriliyor olması önemli. Bodrum Türkiye'nin turizmde gözbebeği bir mekanımız. Hem içeriden hem de yurt dışından turistlerin tercih ettiği bir mekan. Burada global turizm zirvesinin yapılması önemli" diye konuştu.
MAL İHRACATINDA ÖNEMLİ BİR TOPARLANMA SAĞLANDI
Gülle, mal ihracatının yerli ve milli üretimin değeri olduğunu, hizmet ihracatının da yerli ve milli güzelliklerin değere dönüşmesi anlamına geldiğini belirterek, her ikisinin de döviz kazandırıcı faaliyetler anlamında beraberinde birçok sektörü taşıdığını kaydetti.
Bir, iki ay haricinde üretim ve ihracatın zirvede tutulduğunu ifade eden Gülle, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hizmet ihracatının çok etkilendiği bir süreç yönetimi oldu. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü verilerine göre, 2020 yılında uluslararası turizm hareketleri yüzde 74 daraldı. Uluslararası turizm gelirlerindeki kayıp ise 2009 finansal krizinde yaşanan kayıptan 11 kat daha fazla. Ancak inanıyoruz ki bacasız sanayimiz, hizmet ihracatının dinamosu olan turizm sektörümüz, salgın sürecinde elde edilen tüm tecrübe ve kazanımlarla bizleri güvenilir yarınlara daha hızlı şekilde taşıyacak."
Gülle, TİM olarak 27 sektörü temsil ettiklerini anımsatarak, mal ihracatında önemli bir toparlanmanın sağlandığını, yıl sonunda 200 milyar doların üzerinde toplam ihracat rakamının yakalanacağını vurguladı.
Salgın sürecinin herkeste ciddi beklentiler oluşturduğuna işaret eden Gülle, "Şu anda dünya ticaretinde lojistikte ciddi talep yoğunluğu var. Aynı beklentinin turizmde de olacağını, çok uzun süredir evlerde kapalı kalan insanların ciddi bir şekilde turizm hareketliliği getireceğini görüyoruz. Bu dönem aşının sağlanması ve ortamın iyileşmesiyle hızlı şekilde toparlayacağımız bir dönem olacak" diye konuştu.