Soluksuz yükseliş…
Ayfer Arslan / INBUSINESS
Katılım bankaları aslında finansal sistemin diğer aktörleri gibi mali sektör içinde yer alan, reel ekonomiyi finanse eden ve bankacılık hizmetleri sunan kuruluşlar. Ancak, hiçbir faaliyet ve hizmet karşılığında faiz olgusuna yer vermemesi, onları konvansiyonel bankacılıktan ayırıyor. Bu prensip; tasarruf sahiplerinden fon toplarken, herhangi bir sabit getiri sözü vermeme, fon kullandırırken ise; doğrudan nakdi ödeme yerine ihtiyaç duyulan emtiayı peşin alıp vadeli satmak, kiralamak veya iş sahibiyle proje bazında ortaklık oluşturma esasına dayanıyor. Bir diğer ifadeyle; katılım bankaları doğrudan ticareti finanse ettiği için sistemik riskleri de minimize ediyor.
40 yıllık mazisi var
Katılım bankacılığı Türkiye'de, 40 yıllık bir maziye sahip. 1983 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile özel finans kurumları kurulmasına izin verilmesinin ardından 1990'lı yıllarda ivme kazanan sektör, 1999 yılında Bankalar Kanunu kapsamına alındı. 2000'li yıllar ile birlikte sektörün büyümesi de hızlandı. 2005 yılında 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun yayımlanmasıyla birlikte özel finans kurumları isim değiştirerek katılım bankasına dönüştü. AK Parti hükümeti döneminde hayata geçirilen yasal düzenlemeler ve teşvikler ile hızlı bir büyüme trendine giren sektör, organizasyonel yapılarını yenileyip ürün gamlarını zenginleştirerek, konumunu yıllar içerisinde güçlendirdi.
2013'te hükümetin sistemi büyütmek amacıyla kamu bankalarının da katılım bankası kurmasına yeşil ışık yakması ise sektörün performansını olumlu etkileyen bir başka gelişmeydi. Böylece o tarihlerde Albaraka, Kuveyt Türk, Türkiye Finans ve Bank Asya'nın faaliyet gösterdiği alana, Ziraat Katılım, Vakıf Katılım ve Türkiye Emlak Katılım Bankası da katıldı. Daha sonra 2016 tarihinde BDDK kararı gereğince Bank Asya'nın faaliyet izni kaldırıldı.
Eşik noktası: Dijitalleşme
Sektörün son yıllardaki büyümesinde kamu tarafından sağlanan teşviklerin ve yasal düzenlemelerin yanı sıra dijitalleşme de önemli bir eşik noktası oldu. Teknoloji odaklı finansal çözümler, katılım bankacılığı sektörünün odaklarından birisi haline gelirken, 2022 yılında katılım bankaları adeta dijitalleşmede atağa kalktı. Bankalar, bir yandan İslami prensiplere uygun ürünlerini sunarken, diğer yandan yeni nesil beklenti ve ihtiyaçlarına yönelik dijital hizmet seviyelerini artırmayı ajandalarının ilk sırasına aldı.
Mart 2023 tarihinde katılım esaslı T.O.M Bank ve Hayat Finans adlı iki yeni dijital banka faaliyete geçerken, son üye ise Adabank'ın dönüşümü ile sektöre giren Dünya Katılım Bankası oldu. Yeni katılım bankalarının sisteme dahil edilmesiyle katılım bankalarının Türk bankacılık sektöründeki pazar payının artırılması hedefleniyor. Bu stratejik hamle ile aynı zamanda mevcut ürün ve hizmet yelpazesinin çeşitlendirilip katılım bankacılığının tabana yayılması amaçlanıyor.
Katlanarak büyüyor
İşte bütün bu gelişmelerin, sektörün son 10 yıllık performansınada olumlu yansıdığı gözleniyor. 2013 yılında 96 milyar lira olan katılım bankacılığının toplam aktifleri, Aralık 2023 itibariyle 21 kat artışla, sektör ortalamasının üzerinde bir performans sergileyerek 2 trilyon 45 milyar lirayı aştı. Aynı dönemde Türk bankacılık sektörünün toplam aktifleri ise 13 kat artış gösterdi. Sektörün son yıllardaki büyüme performansını değerlendiren Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) Genel Sekreteri İsmail Vural, pandemi döneminde hızlanan dijitalleşme süreçlerinin de bu gelişimde etkili olduğunu belirtiyor.
Ekonominin sağlıklı ve sürdürülebilir büyümesi için üretim, istihdam ve ihracat odağında reel sektöre kaynak sağlamaya devam ettiklerinin altını çizen Vural, şu tespitlerde bulunuyor: "Son 10 yılı geride bıraktığımızda hem üye sayımızda bir artış oldu hem de katılım bankacılığı alanında önemli gelişmelere ve iş birliklerine imza attık. Pandemi döneminde Birliğimiz ve bankalarımız dijital atılımlar gerçekleştirerek dijitalleşme süreçlerinde önemli bir adım attı. Mayıs 2021 itibarıyla 'Uzaktan Müşteri Edinimi'nin devreye alınması, müşteri portföylerinin gelişimi ve hizmet etkinliğine önemli bir ivme kazandırdı. Kurumlar, müşterilerin dijital kanallar aracılığıyla finansal hizmetlere erişimini kolaylaştırmak için teknolojik ve finansal uzmanlığı geliştirme konusunda ortak bir hedefi paylaşıyor."
2024 ve 2025 hedefleri
Peki, katılım bankacılığının 2024 yılı ve gelecek döneme ilişkin beklentileri neler? 2023 itibarıyla Türkiye'de faaliyet gösteren katılım bankalarının toplam aktif büyüklüğünün bir önceki yıla göre yüzde 71 oranında artış gösterdiğini söyleyen İsmail Vural, yeni oyuncuların katılımıyla önümüzdeki aylar- da sektörün daha hızlı bir şekilde büyümesini sürdüreceğine inanıyor. Dijital katılım bankaları; Hayat Finans, T.O.M. Bank ve Dünya Katılım Bankası'nın da ekosisteme dahil olmasıyla birlikte şu an yüzde 8,7 civarında olan sektörün pazar payının, 2024 yılında yüzde 10,6'ya yükselmesi hedefleniyor.
TKBB Genel Sekreteri Vural'a göre, günümüzde katılım finans prensiplerine uygun bankacılık hizmetleri, farklı ülkelerde ve coğrafyalarda yaygınlaşmaya devam ediyor. Birlik, ulusal ve uluslararası eğitimler ve etkinlikler ile son yıllarda katılım finansı, komşu ülkelere ve Türki Cumhuriyetler'e de aktarıyor. Finansal sistem içinde önemli bir konuma erişen katılım finans sisteminin, önümüzdeki dönemde büyük bir atılım yapmanın eşiğine geldiğini vurgulayan Vural, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Geçen yıl sektörümüz adına önemli bir adım atıldı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi'nin koordinasyonu ve ilgili tüm paydaşların etkin katılımıyla, 'Katılım Finans Strateji Belgesi (KFSB 2022-2025)' hazırlandı. Katılım finans alanında ülkemizin ilk ulusal strateji belgesi olma özelliğini taşıyan KFSB, Türkiye'yi katılım finansın lider ülkesi olarak konumlandırmak için bir yol haritası niteliği taşıyor. Son zamanlarda da gündemimizde olan kanun taslağı ile ilgili de çalışmalar da yoğun bir şekilde devam ediyor."
Fitch de dikkat çekti
2021-2025 dönemini kapsayan stratejik yol haritasında; sektörün gelişimini hızlandırmak amacıyla iletişim, ekosistem, ürün çeşitliliği, standartlar & yönetişim, dijital ve yetkinlik inşası olmak üzere altı temel stratejik hedef belirlenirken, 2025 yılı itibariyle sektörde yüzde 15'lik pazar payına ulaşılması öngörülüyor.
Vural, sektörün 2025 yılına kadar müşteri sayısının artırılmasına odaklanacağının altını çizerek, şunları ekliyor: "Bu çerçevede, hedef müşterilerle olan iletişimin güçlendirilerek katılım finans sistemi işleyişinin müşterilere etraflıca aktarılması ve benimsetilmesi önemli bir unsur olarak ortaya çıkıyor. Bir diğer önemli konu da sektör çalışanlarının yanında birçok kişinin fayda sağlayacağı finansal okuryazarlığın artırılması."
Öte yandan uluslararası rating kuruluşu Fitch Ratings, geçen ay yaptığı açıklamada, sektörün büyüme performansına dikkat çekti. Açıklamada, Türk İslami bankacılığının önceki yıllara kıyasla yavaş da olsa 2024'te sektör ortalamasının üzerinde büyümeyi sürdürmesinin beklendiği ifade edilirken, büyümede beklenen bu göreli yavaşlamanın, daha sıkı para politikaları ve makro ihtiyati tedbirler yoluyla enflasyonu düşürme çabalarından kaynaklandığı yorumuna yer verildi.
360 derece hizmet
Ufuk Uyan - Kuveyt Türk Genel Müdürü
Kuveyt Türk olarak aktif büyüklük açısından bankacılık sektöründe 10'uncu sıradaki konumunu korurken, katılım finans kuruluşları arasında ise ilk sıradaki yerimizi sağlamlaştırdık. Zorluklarla geçen 2023 yılında da reel ekonomiye yönelik kesintisiz desteğimizi sürdürdük ve istikrarlı büyümemizi devam ettirdik. Kuveyt Türk Finans Grubu olarak 360 derece hizmet sunuyoruz. Stratejik odak noktalarımızdan olan dış ticaret alanında önemli başarılara imza attık. Yıl sonu itibarıyla yüzde 32'lik bir büyüme ile 22 milyar dolar dış ticaret işlem hacmine ulaştık. 2025 stratejimiz doğrultusunda, müşterilerimize yenilikçi ürün ve hizmetler sunmaya devam ediyoruz.
Dünya bankacılığının da gözdesi
İsmail Vural - TKBB Genel Sekreteri
Katılım bankacılığı; varlığa dayalı olması ve risk paylaşımını esas alması nedeniyle sistemik risklerin azaltılması ve reel sektör ile finansal kesim arasında yakın ilişki kurulması açısından dünya bankacılığının da gözdesi konumunda. Bu yüzden sadece İslam veya Müslüman çoğunluklu ülkelerde değil, Birleşik Krallık gibi ülkelerde de giderek varlığını güçlendiriyor. TKBB Katılım Bankaları Raporu'na göre, 2021 Mart ayında, Birleşik Krallık hükümetinin ikinci sukuk ihracını gerçekleştirmesi, Temmuz 2022'de Avustralya'nın ilk tam teşekküllü faizsiz bankasının faaliyet iznini alması, İslami finansın devam eden ve artan çekiciliğini gösteren gelişmelere örnek olarak verilebilir. Yine aynı rapora göre, küresel İslami finans sisteminin 2022'de 4 trilyon dolar değerinde toplam varlığa ulaştığı belirtilirken, 2026'ya kadar 5,9 trilyon dolara ulaşacağı öngörülüyor. Bu büyümenin itici gücünün ise faizsiz bankalar ve sukuk olacağı kaydediliyor.
KOBİ'lerde payımız yüksek
Mehmet Ali Akben - Vakıf Katılım Genel Müdürü
2023 yılını güçlü finansal sonuçlarla tamamlayan katılım bankalarının nakdi finansman portföyünde KOBİ segmenti payının, konvansiyonel bankacılığa göre yüksek olduğu görülüyor. KOBİ'lerin katılım bankalarını tercih etmesi katılım bankaları olarak bizi umutlandırıyor. 2024 yılında sektörün finansman büyümesinin yüzde 40 seviyelerine ulaşacağını öngörüyoruz. Bununla birlikte katılım bankaları uzun vadeli perspektifte bankacılık sektöründen aldığı payı tedricen arttırdı. Önümüzdeki dönemde de bu tablonun devam edeceğini tahmin ediyoruz. Vakıf Katılım tarafında bu yıl aktif büyüklüğümüzü yüzde 61 artırarak 506 milyar TL' ye, nakdi ve gayri nakdi finansman toplamını yüzde 57 artırarak 409 milyar TL'ye, toplanan fonlarımızı ise yüzde 54 artırarak 392 milyar TL'ye çıkaracağız. 2024 yılında da kaynaklarımızı reel sektörün finansmana erişmesi için kullanmayı sürdürecek, üretim, istihdam ve ihracat temelli yatırımlara ve projelere kanalize olmaya devam edeceğiz. Ayrıca dijital olgunluk seviyemizi 2024 yılında, daha da yükselteceğiz.
Dijitalleşmeye yatırım
Malek Khodr Temsah - Albaraka Türk Genel Müdürü
2023 yılı başarılarla tamamladığımız bir yıl oldu, karlılığımız arttı, bilançomuz daha da güçlendi. Bankamızın, 2023 yılında konsolide olmayan net karı bir önceki yıla yüzde 151 artış ile 3,43 milyar TL oldu. Bankamızın ortalama özkaynak karlılığı 2023 yılında bir önceki yıla göre, yüzde 21'den yüzde 32'e yükseldi. Diğer yandan geçtiğimiz yıl PTT ile yaptığımız anlaşmaya ilaveten Yapı Kredi ile de ATM kullanımına dair gerçekleştirdiğimiz iş birliği sayesinde 8 bin 500'den fazla ATM üzerinden hizmet vermeye başladık. Dijitalleşme stratejimiz doğrultusunda, geleneksel ürünlerimizi dijital kanallardan sunmak için çalışmalarımıza hız verdik. Bu kapsamda, ticari müşterilerimizin kullanımına sunduğumuz dijital ürünlerimizden Jet Finansman'ın yanı sıra fon alım/satımı gibi sermaye piyasası işlemlerinin de dijital kanallardan kullanımına imkan tanıdık.
Yapay zekaya yatırım
Murat Akşam - Türkiye Finans Genel Müdürü
2023 yılında ülke ekonomisine 156 milyar liralık destek sağladık. Katılım bankacılığı üretim ve ihracat iştahının arttığı bu dönemde sektördeki payını büyütmeye devam ediyor. Biz de üretimi ve ticareti destekliyoruz. Diğer yandan; gömülü finans sistemine entegre olarak çeşitli e-ticaret platformlarında bankacılık hizmeti sunmaya başladık. Dijital Bankacılık İş Grubumuza bağlı olarak Dijital Dönüşüm Teknolojileri Ofisi kurduk. Gelişmiş bir chatbot projesinin testlerini yapmaya, ayrıca belgeleri taramak ve sınıflandırmak için karmaşık derin öğrenme yapay zekâ teknolojisi olan IDP projesine başladık. Yapay zekâ destekli dijital teknolojilerimiz çalışan ve müşteri deneyimini mükemmelleştirirken operasyonel verimliliğimizi de artırmaya devam ettik. 2023'te bankamızda aylık ortalama işlem hacmimizin yalnızca yüzde 6'sı şubelerimizde, müşteri edinimlerimizin üçte biri dijital kanaldan gerçekleşti.