Reasürans fiyatlarında limitli bir düşüş bekleniyor

Reasürans, sigorta şirketlerinin aldığı riskleri daha fazla yaymak veya belirli bir riski paylaşmak için başka bir sigorta şirketi, şirketler grubu veya reasürans şirketi ile anlaşarak riski devretmesidir. Yani bir sigorta şirketi veya reasürans broker, bir riskin bir kısmını ya da tamamını çeşitli yöntemlerle başka bir sigorta veya reasürans şirkerine devredebiliyor. Bu şekilde, bahse konu olan risk daha iyi yönetilebiliyor. Böylece beklenmedik büyük zararlar finansal açıdan daha iyi yönetilmiş oluyor. Reasüransın, sigorta sektöründeki önemi birkaç açıdan ileri geliyor. Bunlar; riskin yönetimi ve dağıtımı, finansal güvence, büyüme ve genişleme imkanı, risk çeşitlendirmesi şeklinde sıralanıyor.

2010-2022 döneminde, reasürans fiyatları üzerinde devamlı suretle düşüş görüldüğünü, bu dönem içerisinde özellikle sanayicilerin yangın ve doğal afet sigortalarının, çok düşük fiyat ve yüksek rekabet ortamında normalin çok altında maliyetlerle sigortalandığını hatırlatan SBD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Dış İlişkiler & Reasürans Komitesi Başkanı Ebru Yüksekbilgili, "Fakat pandemi sonrası dönemde, 2022'nin 2'inci çeyreği itibariyle, reasürans fiyatlarında grafiğin sert bir şekilde yukarı yönlü olarak değiştiği gözlenmişti. Bunun nedeni olarak pandemi sonrası enflasyon ve faizlerdeki artışlar, de-globalizasyon, sermaye akımında yön değişiklikleri ve teknolojik gelişmelerin hızlanması olarak sayabiliriz" diye anlatıyor.

Fiyatlarda stabilizasyon beklentisi var

Türkiye'de 6 Şubat 2023'te gerçekleşen deprem felaketi nedeniyle mevcut artışların üzerine ek olarak çok hızlı artışlar gerçekleştiğini ve bir yıl gibi kısa süre içerisinde dolar bazında 3-4 kata varan yükselmeler yaşandığını söyleyen Yüksekbilgili, "Bu son 1-1,5 yıllık süreçte ise sanayicimiz özelinde bu durum derinleşti. 2024 yılının 3'üncü çeyreği itibariyle fiyatlarda bir stabilizasyon, hatta limitli bir düşüş meydana gelmesi bekleniyor" diyor.

Yurtdışı reasürörler için Türkiye pazarının genel anlamda tercih edilir ve riski doğru anlayabildikleri takdirde kapasite sunabildikleri bir pazar olduğuna da değinen Yüksekbilgili, şöyle devam ediyor: "Tabii ki içinde bulunulan dönemin öncelikli risklerini göze alarak bu yaklaşımları ivmelenebilmekte veya tam tersi konservatif tarafta kalabilmekte. Örneğin; bir dönem yerel piyasada fiyatların minimuma inmesi ile yurtdışı reasürörler oyun dışında kalırken, son zamanlarda artan kapasite ihtiyaçları ile Türkiye pazarına iştahı olan ancak risk modellerine göre fiyatlarını görece makul seviyede tutmak isteyen yurtdışı reasürörler, buna Londra piyasasını da eklemek doğru olur, ihtiyaç duyulan kapasite boşluklarında can simidi olabilmekte."

"Türkiye pazarında stratejilerini güncelliyorlar"

Türkiye pazarını iyi tanıyan teminat sağlayan, hatta liderlik eden reasürörler için yer yer şartlarında belirli değişiklikler yapsalar dahi her zaman Türkiye pazarını çok yakın takip ederek, reasürans brokerlarını, sigorta şirketlerini ve hatta risk algısı yüksek sigortalıları sık sık ziyaret ederek stratejilerini güncelliyorlar.

Özetle, gelişmekte olan veya önemli hacme ulaşmış özellikle sanayi ve inşaat sektörlerinin, riski sağlanan veriler ile iyi analiz edebildikleri ve doğru fiyatlamayı uygulayabildikleri sürece her zaman yurtdışı reasürörleri için tercih edilir durumda olduklarının altını çizen Yüksekbilgili, şunları anlatıyor: "Gerek yurtiçi, gerek yurtdışı reasürörlerin riski devralması için ihtiyaç duydukları, öncelikle söz konusu riski iyi anlamak- ki burada sigortalı başta olmak üzere tüm taraflara iş düşmekte-. Reasürör sigortalının öncelikle riskini iyi belirlemesini, risk yönetimi kriterlerine sahip olmasını, riski azaltmaya ve hatta iyileştirmeye yönelik planlarının olmasını bekliyor. Sigortalılar için, sigorta için ödeyecekleri prim elbette finansal bir gider. Ancak, prim tasarrufu amacıyla eksik risk bilgileri ile veya riski yönetmeksizin doğru sigortalanmayan bir risk herhangi bir hasar durumunda maalesef katbekat daha kötü sonuçlar doğuruyor."