Gölgenin bereketi…
Enerji ve tarımı birleştiren agrivoltaik sistemler, her iki alanda sağladığı avantajlar nedeniyle yakın geleceğin en kritik trendleri arasında şimdiden yerini aldı. Yurt dışında uygulamaları hızla artan bu sistemin Türkiye’deki öncüleri ise Enerjisa Üretim ve Kalyon PV oldu.
Belce Örü / INBUSINESS
Dünya nüfusunun hızlı artışı, tarım arazilerinin verimli kullanımını her geçen gün daha da önemli hale getiriyor. Bu kapsamda, gıda ve enerji ihtiyacına yönelik sürdürülebilir çözüm arayışları devam ediyor. Ayrıca iklim değişikliği ile hava sıcaklıklarının artması da tarımda enerji ve sulama için inovatif çalışmaları zorunlu kılıyor. İşte tam da bu ihtiyaçtan 1982'de doğan ve dünya literatürüne giren agrivoltaik (TarımGES), güneş enerjisi ile elektrik üreten üreteçlerin (PV paneller) altında tarım yapılması anlamına geliyor.
Agrivoltaik sistemde ilk olarak enerji ihtiyacı doğan araziye yerden en az 1,5 metre yükseklikte güneş panelleri yerleştiriliyor. Ardından panellerin altında toprağın doğasına uygun tarım ürünleri ekiliyor. Güneş panellerinin ürüne gölgelenme imkanı sunmasıyla toprağın nem durumu ayarlanıyor ve suya ihtiyaç azalıyor. Bu sayede bir taraftan aynı lokasyonda daha verimli bir şekilde tarımsal faaliyet devam ederken diğer taraftan enerji ihtiyacı karşılanmış oluyor. Ayrıca güneş enerjisinin elektrik enerjisine dönüşmesi için gereken geniş araziler tarımda değerlendirilerek atıl halde kalmasının önüne geçiliyor.
Tarımda verimliliği üst seviyeye çıkarmaya aday bu yöntemin ilk örnekleri Avrupa ve Asya ülkelerinden sonra da Türkiye'de de hayata geçmeye başladı. Enerjisa Üretim'in İstanbul Komşuköy'de hayata geçirdiği agrivoltaik tekniğiyle Kalyon PV de ilgili ve iki ayrı proje üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Türkiye'de tarıma entegre diğer fotovoltaik sistem uygulamaları ise Mustafakemalpaşa TarımGES ve Kayseri TarımGES. Konya'da TAGEM deneme arazisinde hayata geçmesi planlanan 100 Kw'lık KOZ projesi ise ODTÜ-GÜNAM ve TÜBİTAK-MAM iş birliğinde yürütülüyor ve şu anda değerlendirme aşamasında.
İlk uygulama Komşuköy'de
Tarımsal üretimde güneş enerjisinden yararlanmanın somut örneğini gösteren Enerjisa Üretim, İstanbul Komşuköy'de 60 bin dolarlık bir maliyetle pilot uygulamayı hayata geçirdi. Projenin hazırlık süreci altı ay, inşaat dönemi ise yaklaşık bir haftada tamamlandı. Yarım dönümlük bir arazide kurulan 20 kilovatsaat üretim; 24 kilovatsaat depolama kapasitesine sahip güneş panelleriyle ilk aşamada, çiftliğin başta aydınlatma olmak üzere iç ihtiyacının karşılanması sağlanıyor. Komşuköy'de ağırlıklı olarak sebze tarımcılığı yapılması nedeniyle şirket de yaban mersini gibi çok yıllık; ıspanak, lahanagiller gibi tek yıllık bitkilere odaklandı.
Enerjisa Üretim CEO'su İhsan Erbil Bayçöl, bu projeyle ilgili heyecanlı ve hedefleri de yüksek: "Bu sistem, tarımda Türkiye'de bir yeniliğe öncülük edecek. Yakın gelecekte ülkemizde de agrivoltaik projelerin hızla çoğalacağını düşünüyoruz. Sağlıklı ve temiz bir geleceği inşa etmeye katkı sunmak üzere, enerjide yeşil dönüşüm ve karbonsuzlaşma hedefleri çerçevesinde hayata geçirdiğimiz projelere Komşuköy bir örnek. Komşuköy'deki pilot uygulamamız gibi tüm santrallerimizde ve santrallerin etrafındaki tarımsal alanlarda benzer projeler yapacağız."
6 milyon euro bütçeli proje
Kalyon PV ise agrivoltaik tarıma güçlü iş birlikleri ile hazırlanıyor. İki projeden ilki Kalkınma Ajansı'nın desteklediği, Ayaş Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü'nün yürütücülüğünde, ODTÜ-GÜNAM'ın ortaklığı ve koordinatörlüğünde Ankara ili Ayaş ilçesi Akkaya Mahallesi'nde, 1,6 dönüm arazi üzerine 100 kW kurulu güçle gerçekleşecek Ayaş Tarımsal GES projesi. Projede kullanılacak güneş panelleri, tarımsal zeminden üç metre yüksekte konumlandırılacak, böylece güneş panelleri altında tarım makineleri kolaylıkla çalışabilecek. Yöresel ürün çeşitliliği dikkate alınarak yürütülecek projenin sonunda agrivoltaik alanındaki gelişmelere katkıda bulunacak enerji üretim ve tarımsal verim analizleri yapılacak.
Şirketin bu alandaki bir diğer çalışması ise Avrupa Birliği'nin fonladığı, Kalyon PV'nin uluslararası koordinatörü olduğu PV4Plants isimli proje. Kademeli olarak dört yıl boyunca daha verimli agrivoltaik modül tasarımları geliştirecek yaklaşık 6 milyon euro bütçeli proje kapsamında, Bursa, İspanya ve Danimarka'da pilot alan kurulumları yapılacak. Projenin ODTÜ-GÜNAM, Yıldız Teknik Üniversitesi ve TAT Gıda olmak üzere Danimarka, Hollanda, İspanya ve Yunanistan'dan toplam 12 ortağı bulunuyor. "Henüz yeni yeni gelişmekte olan ve önemi gün geçtikçe çok daha iyi anlaşılacak olan bu teknoloji ile gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakma misyonumuz doğrultusunda çalışıyoruz" diyor Kalyon PV CEO'su Ersan Tüfekçi ve ekliyor: "Bazı ürünlerin daha iyi gelişmesini ve arazi kullanımında verim sağlayan agrivoltaik tarım ile sürdürülebilir enerji sağlarken artan gıda ihtiyacını karşılamaya da yardımcı oluyoruz."
Yenilikçi çözüm
İklim krizi temelli güneş enerjisi farkındalığını artırmak için Kasım 2019'da kurulan Solar3GW, martta 'Türkiye Güneş Enerjisi Sektörü: TarımGES' raporunu yayınladı. Raporda, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlık ve kuraklıkla mücadelede TarımGES'lere ihtiyacı olduğu ve tarım arazilerinin binde 1'ine dahi TarımGES kurulsa toplamda 11 GW güç elde edileceği belirtiliyor.
Raporla ilgili düzenlenen basın toplantısında açıklama yapan Solar3GW Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Bahadır Turan, halihazırda TarımGES uygulamalarının tanımlandığı bir mevzuat bulunmadığına dikkat çekti. Turan, iklim krizine karşı yenilikçi bir çözüm sunan TarımGES'ler ile ilgili yasal düzenlemelerin yurt dışında pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de kısa sürede hayata geçmesinin önemine vurgu yaparak ve teşvik mekanizmalarının da devreye alınmasının gerektiğini ifade etti.
Turan, "TarımGES projeleri azalan kaynakların yönetimine yenilikçi bir çözüm sunan bir uygulama. Tarlalara kurulacak yeni güneş enerjisi santralleri sayesinde, sertleşen iklim koşullarına karşı mahsüller korunacak ve yüksek verimli ürün elde edilebilecek aynı zamanda elektrik gibi yüksek bir maliyet girdisi optimize edilebilecek. Hatta elektrik üretiminin, tüketimden arta kalan kısmı şebekeye satılarak üçüncü bir gelir kaynağı elde edilebilir" dedi.
Kendisinin paylaştığı bilgiye göre geleneksel yöntemlere göre özellikle yapım aşamasında yüksek çelik konstrüksiyon kullanımı nedeniyle yüzde 25 daha maliyetli olan Tarım- GES projeleri, üretimde dijitalleşme verimlilik ve enerji tasarrufu sağlayarak yatırımı beş yılda amorti ediyor.
Birleşmiş Milletler (BM), dünya nüfusunun bugün 8 milyara ulaştığını açıkladı. Küresel nüfusa sadece son 11 yılda1 milyar insan eklendi. BM'nin nüfus projeksiyonlarına göre, dünya nüfusu 2037'ye kadar dokuz milyara çıkacak. Bu da sürdürülebilir enerji kullanımını, gıda ihtiyacına yönelik kaynakların verimli değerlendirilmesini zorunlu kılıyor. Agrivoltaik tarım her iki alanda da sunduğu büyük avantajlar nedeniyle insanlığa gelecek için umut vadediyor. Üstelik karlı bir yöntem olduğu için uzun dönemde hem yurt içi hem de yurt dışında pek çok şirket tarafından tercih edilmesi bekleniyor.
Tarımsal sistemlerde verimlilik artışı
-GES-Tarım sistemleri ile tarımsal arazilerde kullanılan su miktarı azalıyor. Zira panellerin gölgelik işlevi görmesiyle topraktaki nem korunuyor.
-Sulama için yağmur suyu toplama imkanı sağlıyor.
-Aynı nedenle PV panellerin yüksek sıcaklıkta verimliliğin azalması engelleniyor.
-Hem tarım ürünün hem de panellerin sıcaklık dengesi doğal olarak ayarlanmış oluyor.
-Güneş enerjisinin elektrik enerjisine dönüşmesi için gereken geniş arazilerde tarımda değerlendiriliyor ve atıl kalmıyor.
-Bu yöntem robotik ve otonom tarım imkanı sunuyor.
-Öte yandan iki sektörün karşılıklı fayda ilkesi doğrultusunda hareket ettiği agrivoltaik teknikte farklı iş kollarına istihdam sağlanmış olacak.