Global Compact Türkiye’den şirketlere çağrı!
Global Compact Türkiye, Dünya Çevre Günü’nde sürdürülebilir bir gelecek için harekete geçme çağrısını yineledi.
Küresel ısınmanın etkilerinin önüne geçmek için 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşılması gerekirken yayımlanan son bilimsel iklim raporlarına göre 2025 yılına kadar zirveye ulaşması beklenen karbon salımlarının hızlıca düşürülmesi gerekiyor. Plastik kirliliği ile mücadeleden emisyonların azaltılmasına kadar şirketlere Türkiye'de hayata geçirdiği çeşitli programlarla rehberlik eden Global Compact Türkiye, sürdürülebilir bir gelecek için harekete geçme çağrısını tekrarladı.
Yapılan açıklamaya göre, Birleşmiş Milletler (BM) Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) yayımladığı rapora göre küresel ısınmanın etkilerini önlemek için 2025 yılına kadar zirveye ulaşması beklenen karbon salımlarının hızla düşürülmesi, hatta beş yıl içerisinde yüzde 43'lük bir azaltım elde edilmesi gerekiyor. Dünyanın ve canlıların yaşamının sürdürülebilirliği için büyük bir tehdit arz eden küresel ısınmanın etkilerinin önüne geçmek içinse 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşılması ve ortalama küresel sıcaklıkların 1,5 derecede tutulması şart.
Bu noktada tüm paydaşlara önemli bir rol düşerken iş dünyasının da üstlenmesi gereken sorumluluklar artıyor. Aynı şekilde yatırımcıların ve tüketicilerin de şirketlerden "çevre odaklı tutum sergileme" yönünde artan taleplerini yerine getirmede pek çok kurumun rehberliğe ihtiyacı var. Küresel sorunlara karşı küresel iş birlikleriyle çözüm bulunabileceğini vurgulayan UN Global Compact, 20 yıldır sorumlu olduğu şirketlerle birlikte sürdürülebilir kalkınma yolunda somut ve ölçülebilir etki yaratmayı hedefliyor. Bu doğrultuda bu küresel deneyimi Türkiye'ye taşıyan Global Compact Türkiye, SKA'lara ulaşmak için şirketlerin yerel ve küresel bağlantılar kurabileceği, birbirinden öğrenip, iş birliği yaparak kolektif eylemi hızlandırabileceği platformlar sunuyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Global Compact Türkiye Çevre Çalışma Grubu Eşbaşkanı Ebru Tüzecan, İklim biliminin sunduğu 1,5 derecede hedefinin önemini vurgulayarak, iş dünyasının olumlu anlamda dönüşüm sürecinde kilit rol üstlendiğini söyledi.
Tüzecan "Bilimsel araştırmalar 2010 yılından bu yana insan faaliyetlerinden kaynaklanan net sera gazı emisyonlarının giderek arttığını gösteriyor. Paris İklim Anlaşması ile ivmelenen çabalara rağmen istenilen noktada değiliz. 2050 yılında 1,5 derece hedefine ulaşılabilmesi oldukça zor görünüyor ancak bu hala mümkün" diye konuştu.
Bu hedef ile uyumun, emisyonların neredeyse yılda yüzde 4,5 oranında azaltılması anlamına geldiğinin altını çizen Tüzecan şunları söyledi:
"Şüphesiz, iş dünyası bunun başarılmasında kilit rolü üstlenecek. Bilgi birikimi, kaynakları ve inovasyon kapasitesiyle azaltım, uyum ve dayanıklılık ve finansman konusunda dönüştürme gücüne sahip iş dünyasının, bu süreçte yol haritalarına ve rehberliğe ihtiyacı var. Global Compact Türkiye olarak UN Global Compact'in şirketlere sunduğu araçları, programları ve uzmanlığı Türkiye'deki şirketlerimize sağlayarak önemli bir misyonu yerine getirdiğimizi düşünüyoruz.
Öte yandan 2015 yılında UN Global Compact, CDP, WRI ve WWF ortaklığıyla hayata geçen ve sera gazı emisyonlarının azaltılması ve net sıfır hedefinin tutturulabilmesi için şirketlere uluslararası standartlara ve iklim bilimine uyumlu bir metodoloji ve yol haritası sunan "Bilime Dayalı Hedefler inisiyatifi"ne (SBTi) Türkiye'deki şirketlerimizin de dahil olması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Şirketlerin hedeflerinin doğrulanabilirliği ve iklim bilimi ile uyumu, 'green-washing' riskinin bertaraf edilebilmesi açısından oldukça önemli. Şirketlerimin emisyon azaltım hedeflerini SBTi gibi kuruluşlar kapsamında vermelerini teşvik etmemizin en önemli amacı da bu. Elbette şirketler için emisyon azaltım hedefi belirlemek tüm operasyonel, yönetsel ve üretim süreçlerinin dönüştürülmesi anlamına geliyor. Oldukça karmaşık ve teknik bilgi birikimi gerektiren bu süreçte şirketlerimize UN Global Compact'in küresel çapta hayata geçirdiği İklim Hedefi Hızlandırma Programı ile destek olmayı amaçlıyoruz."
"GELECEK HEPİMİZİN AMA DÜNYAMIZ TEK!"
Programın yeni dönemine Türkiye'den 28 şirketin katıldığını söyleyen Global Compact Türkiye Çevre Çalışma Grubu Eş Başkanı Servet Yıldırım ise program sayesinde şirketlerin ihtiyaçları olan metodolojiye ilişkin online içerikler ve etkileşimli atölye çalışmaları ile bu bilgi ve yetkinlikleri kazanabileceklerini belirtti.
Bugün dünyada 2000'den fazla şirketin Bilime Dayalı Hedefler inisiyatifi kapsamında emisyon azaltım hedefi belirlemek üzere çalıştığı bilgisini veren Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son yayımlanan SBTi 2021 İlerleme Raporu'nun sonuçları ise umut verici. Raporun bulguları, bilime dayalı hedeflere yönelik uluslararası ölçekte artan bir ivmelenme olduğunu gösteriyor. Rapora göre, 2021 yılının sonunda, SBTi tarafından onaylanan 108 emisyon azaltım hedefinin yaklaşık %80'i 1,5°C ile uyumlu. Hedefler ile sağlanan azaltım, 2020 yılındaki Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarının %12'sine, 2015 – 2020 arasındaki emisyonların ise %29'una denk geliyor. Türkiye'den ise şu ana kadar 27 şirket SBTi kapsamında taahhüt verdi, 5'i net sıfırı yakalamak için emisyon azaltım hedeflerini belirlerdi.
Bu şirketlerin 16'sı ise UN Global Compact üyesi. Bu sayı elbette yeterli değil. Bu yıl ikincisini gerçekleştirdiğimiz İklim Hedefi Programı ile daha fazla şirketimizin emisyon azaltım taahhütlerini vermesini ve Türkiye'nin 2053 net sıfır hedefine katkı sağlamasını umut ediyoruz. Öte yandan iklim değişikliği ile mücadelenin yanı sıra Global Compact Türkiye olarak bugün dünyada önemli bir çevresel sorun haline gelen plastik konusunda da önemli çalışmalar yapıyoruz.
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği ve TÜSİAD iş birliği ile 2019 yılında hayata geçirdiğimiz İş Dünyası Plastik Girişimi'ne bugün itibarıyla 49 şirket imza attı. Bu şirketler plastik kirliliği ile mücadelede somut azaltım hedefleri belirliyor ve her yıl ilerlemelerini raporluyorlar. 2021 yılında toplamda 43 bin ton plastik azaltımı hedefi ortaya kondu, önümüzdeki aylarda hem bu hedeflerdeki ilerlemeyi hem de Girişim'e dahil olan yeni şirketlerin bu çabaya etkisini ortaya koyan bir rapor yayımlayacağız. Gelecek hepimizin ama dünyamız tek. Bu nedenle sürdürülebilir bir gelecek için fazla geç kalmadan, hep birlikte harekete geçmemiz gerekiyor."