Sürdürülebilir turizm: Nasıl?..
Birleşmiş Milletler Çevre Programı, turizm endüstrisinin sebep olduğu katı atık oluşumunun 2050’ye kadar yıllık 12 milyon tona ulaşabileceğini tahmin ederken, 'sürdürülebilir turizm nasıl olacak? sorusu da sektörün bir numaralı gündem maddesi oldu.
İklim krizi risklerinin görünür hale gelmesiyle sürdürülebilirlik kavramı, turizmin de aralarında olduğu birçok endüstrinin gündeminde ilk sıraya yerleşti. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 8 ila yüzde 10'undan turizm endüstrisinin sorumlu olduğunu söylerken, Birleşmiş Milletler Çevre Programı ise turizm endüstrisinin sebep olduğu katı atık oluşumunun 2050'ye kadar yıllık 12 milyon tona ulaşabileceğini tahmin etti.
Yaz aylarının gelmesiyle seyahat planları yapılmaya başlandı. 2020'de tamamen duran, 2021'de yeni varyant endişeleriyle aksayan turizm endüstrisinde 2022'nin ilk aylarından itibaren toparlanma gözlemlendi. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) seyahat ve turizm endüstrilerinin küresel gayrisafi yurt içi hasılaya katkısının 2022'nin sonunda 8,6 trilyon dolara ulaşacağını öngördü. 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nün gelmesiyle, küresel ekonomiye ve kültürlerarası etkileşime katkılarıyla dikkat çeken turizm endüstrisinin çevresel etkileri de yeniden gündeme geldi.
5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde sürdürülebilir seyahat konusunda farkındalık yaratmak amacıyla, Online PR Servisi B2Press küresel raporlardan seyahat ve turizmin çevresel etkisine ilişkin dikkat çekici veriler derledi.
TURİZM ENDÜSTRİSİ TOPARLANIYOR, ÇEVRESEL ETKİ ARTIYOR
Basın bülteni dağıtımı yapan B2Press'in incelediği Dünya Ticaret Örgütü (WTO) verilerine göre, havayolunu kullanan küresel yolcu sayıları 2022'nin ilk ayı itibarıyla bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 130 artış gösterdi. Yalnızca 2022'in ilk ayında küresel çapta 18 milyon ziyaretçi kaydedilirken, bu sayının 2021'in tamamında ölçülen ziyaretçi sayısına eşit olduğu tespit edildi. Ayrıca Mastercard Economics Institute raporunda uçuşlarında pandemiden bu yana ilk kez 2019 seviyelerini aştığı kaydedildi. WTTC verileri, turizm endüstrisinin küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 8 ila yüzde 10'undan sorumlu olduğunu, küresel seyahat kaynaklı emisyonların yaklaşık yüzde 17'sinin ise havacılıktan kaynaklandığını ortaya koydu.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) 2021 sonunda yayımladığı veriler karbondioksit emisyonlarının iç hat uçuşlarında pandemi öncesi seviyelerine ulaştığını gösterdi. Birleşik Krallık'taki Exeter Üniversitesi tarafından yürütülen bir başka araştırma ise cruise gemilerinin 12 bin binek araçtan daha büyük bir karbon ayak izine sahip olduğunu ve bu gemilerde bir gece konaklamanın bir otelde kalmaktan 12 kat daha fazla enerji harcayacağını öne sürdü. Birleşmiş Milletler Çevre Programı ise turizm endüstrisinin sebep olduğu katı atık oluşumunun 2050'ye kadar yıllık 12 milyon tona ulaşabileceğini tahmin etti.
TÜKETİCİLER, SÜRDÜRÜLEBİLİR SEYAHAT ALTERNATİFLERİNİ TERCİH EDİYOR
Bu büyük ölçekli etkiler, küresel kurumları harekete geçirdi. WTTC, Kasım 2021'de yayımladığı net sıfır yol haritasıyla küresel seyahat ve turizm endüstrisinde karbon emisyonlarını 2050'ye kadar sıfırlamak için eylem planı oluştururken, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) de 2050'ye kadar net sıfır hedefine ulaşmayı taahhüt etti. Sektördeki bu değişim ve pandeminin etkileri, tüketicileri de sürdürülebilir seyahat alternatiflerine yönlendirdi. Basın bülteni servisi B2Press'in incelediği McKinsey araştırması, 13 ülkede ankete katılan 2 yolcudan birinin iklim değişikliği konusunda "gerçekten endişeli" olduğunu gösterdi. Ayrıca seyahat edenlerin yüzde 40'ının karbon nötr uçak biletleri için daha fazla ödemeye istekli olduğu görüldü. Booking tarafından hazırlanan 2022 Sürdürülebilir Seyahat Raporu'nda ise 2 kişiden biri iklim değişikliğiyle ilgili gelişmelerin onları daha sürdürülebilir seyahat seçimleri yapma konusunda etkilediğini belirtti.
HEM ŞİRKETLERE HEM DE TÜKETİCİLERE SORUMLULUK DÜŞÜYOR
Araştırma ve makalelerin sonucunda sürdürülebilir seyahatin yaygınlaşması için hem şirketlere hem de bireylere sorumluluk düştüğünü tespit edilerek, çözüm önerileri şöyle sıralandı:
Seyahat ya da turizm sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin yapabilecekleri arasında küresel kurumların öncülüğünde belirlenen hedefler doğrultusunda uçtan uca tasarlanmış bir net sıfır stratejisine sahip olmak.
Havacılık sektöründe SAF olarak tabir edilen sürdürülebilir havacılık yakıtlarını kullanmak.
Satın alma ve tedarik zincirlerini gözden geçirmek ve tesislerinde enerji verimliliğini esas alan iyileştirmeler yapmak.
Havayolu seyahatlerini ve plastik atıkları mümkün olduğunda azaltmak.
Ortalama karbon ayak izini hesaplayarak etkileri sıfırlamak için ağaç dikme gibi pratikleri benimsemek.
Yerel ekonomileri desteklemek, tatilde mevsiminde üretilen ürünleri tercih etmek.