Böceklerin kahreden göçü!..
Küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle böceklerin göç davranışlarının etkileneceği, ayrıca fizyolojileri, üreme güçleri ve bunun sonucunda sayılarında artışa neden olacağı bildirildi.
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Hakyemez, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin böceklerin göç davranışlarını etkileyeceğini, ayrıca fizyolojileri, üreme güçleri ve bunun sonucunda sayılarında artışa neden olacağını söyledi.
Küresel ısınmanın böcek türleri üzerindeki etkisi hakkında açıklamalarda bulunan Hakyemez, dünyada her coğrafi bölgenin sahip olduğu ekosistemde yaşayan hayvan ve bitki türlerinin sayıca çokluğunu anlatan biyolojik çeşitliliğin, insanların sağlığını, çevreyi ve ekosistemleri dengede tutup desteklediğini belirtti.
Böceklerin, yeryüzündeki hayvanların dörtte üçünü oluşturduğunu, biyoçeşitliliğin ve ekosistemin devamlılığında önemli yere sahip olduğunu vurgulayan Hakyemez, "Yeryüzündeki her bir canlı, ekosistemin devamı açısından büyük önem taşıyor. Bu ekosistem oldukça hassas bir dengeye sahiptir. Söz konusu bu ekolojik dengede 1 milyondan fazla türle böcekler, önemli bir yer tutmaktadır." dedi.
Hakyemez, şöyle devam etti:
"Böcekler, ekosistemde kendi besinini sağlayan bitkilerin üremesini, bulundukları ortamdaki toprağın havalanmasını, bitki kök sistemini havalandırarak oksijen almasını, bitki tohumlarının uzak bölgelere taşınmasını, tarımsal ürünlere ya da ağaçlara zarar veren türlerle beslenip, yabancı otların aşırı halde çoğalmasını önleyerek, artık maddelerin geri dönüşümünü sağlayarak, ürünlerinden faydalanılarak ekosistemin devamlılığına çok büyük katkılar sağlar."
"EN ÇOK GÖÇ EDEN BÖCEK TÜRLERİ KELEBEK VE ÇEKİRGELER"
Böcek popülasyonlarının stabil değil dinamik olduğunu ve bazı böceklerin geniş çapta yayılış gösterdiğini belirten Hakyemez, kalıtsal özellik, düşük nem, besin azlığı ve kalabalıklaşma gibi nedenlerin yanında küresel ısınma ve iklim değişikliğinin etkisiyle ortaya çıkan sıcaklık artışının da bazı böcek türlerinin yaşam alanlarını etkileyerek göç davranışının artmasına neden olacağını dile getirdi.
Böceklerin özellikle uzak mesafelere göç etmesinde hava akımlarının son derece etkili bir faktör olduğunu vurgulayan Hakyemez, "Örneğin, Kuzey Afrika'da yaşayan Sphingidae (lepidoptera) kelebeklerinin güney rüzgarlarının yardımıyla Akdeniz'i aşarak Kuzey Almanya'ya kadar geldikleri bilinmektedir." diye konuştu.
Göç eden böcek türleri arasında en bilinenlerin kelebek ve çekirgeler olduğunu anlatan Hakyemez, "Göçe katılan böcekler tek tek uçtukları gibi kümeler hatta sürüler halinde de uçabilir. Uçuş süresi birkaç saat sürebildiği gibi günlerce de devam edebilir." dedi.
Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin böcekler üzerinde göç dışındaki etkilerine de değinen Hakyemez, şunları kaydetti:
"Küresel ısınma böcekler dahil birçok hayvanın biyolojisini ve davranışını etkileyebileceği gibi onların yaşam alanlarında ve beslenme alışkanlıklarında değişimlere neden olabilmektedir. Böcekler yeryüzünde bulunan canlı türlerinin büyük bir çoğunluğunu oluşturmaları nedeniyle küresel iklim değişiklerinden en fazla etkilenecek canlı gruplarının başında gelmektedir. Küresel iklim değişikliği sonucu artan sıcaklığın böceklerin gelişimi, üremesi, hayatta kalma süresi, popülasyon yoğunluğu ve türlerin yayılmasına doğrudan etkisi bulunmaktadır. Çevre faktörleri arasında sıcaklığın böcekler üzerine etkisinin daha yüksek olduğu, yapılan araştırmalarla belirlenmiştir. Sıcaklık artışı, böceklerin fizyolojilerinin hızlanmasıyla daha kısa sürede gelişmelerine, üreme gücünde artışa neden olarak yılda verdiği döl (nesil) sayısının da artmasına neden olmaktadır. Küresel ısınmayla böcek türlerinde hızlı bir nüfus artışı yaşanması kaçınılmazdır."
"STRATEJİLER, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE GÖRE REVİZE EDİLMELİ"
Hakyemez, böceklerin göç hareketlerinin dünyanın her tarafında büyük ekonomik zararlar getirebildiğini vurgulayarak, "Bu durum, mevcut zararlıların yanında daha önce bölgede görülmeyen böcek türlerinin tarım ve orman arazilerinde ortaya çıkmasıyla zararlı sayılarında artışa bağlı olarak ekonomik kayıpların da artmasına yol açacaktır." ifadelerini kullandı.
Göçlerin birçok hayvansal ve bitkisel hastalığın yayılmasına neden olduğuna dikkati çeken Hakyemez, bu nedenle böcek ve hastalıklarla mücadelede belirlenen stratejilerin, iklim değişikliğine bağlı olarak revize edilmesi tavsiyesinde bulundu.
Ormanlarda biyolojik çeşitliliğin ve doğal dengenin korunmasının, ormanların sürdürülebilir yönetiminin temel koşullarından olduğunu ancak kimyasal mücadeleyle biyolojik çeşitliliğe büyük zarar verilerek zararlıların daha da etkili olmasına zemin hazırlanabileceğini belirten Hakyemez, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu nedenle ormanlarda biyolojik mücadele yöntemlerinin tercih edilmesi büyük önem taşımaktadır. Ülkemiz ormanlarında biyolojik mücadele kapsamında binlerce yırtıcı böcek laboratuvarlarda üretilerek problemli sahalara bırakılmaktadır. Örneğin ülkemizde dev kabuk böceğine (dendroctonus micans) karşı rhizophagus grandis, çam kese böceğine (thaumetopoea pityocampa) karşı calosoma sycophanta üretilip zarar gören alanlara bırakılmaktadır. Yine biyolojik mücadele kapsamında ormanlarımıza kuş yuvaları asılmakta, karınca (formica rufa) nakilleri yapılmaktadır."