Bulgurlu: Doğru kararlar alıp, cesur davranmamız gerekiyor
Arçelik CEO'su Hakan Bulgurlu, orman yangınlarının karbon salınımı artışıyla doğrudan ilgisi olduğunu vurgulayarak, "Bugün içinde bulunduğumuz duruma baktığımızda her birimizin doğru kararlar alarak cesur davranması gerekiyor" dedi.
Bu yıl 12'ncisi düzenlenen Boğaziçi Zirvesi'nin kapanış konuşmasını Arçelik CEO'su Hakan Bulgurlu yaptı. Konuşmasının odak noktasına küresel ısınmayı koyan Bulgurlu, "Küresel ısınma bu hızda devam ederse 2100 yılında ülkelerin gayri safi yurt içi hasılaları ortalama yüzde 25 oranında eriyecek" dedi. Hakan Bulgurlu, dünyanın geleceğinin tüketicilerin tercihlerine bağlı olduğunu da sözlerine ekledi.
49 ülkeden Bakan, Prens, Prenses ve iş dünyası temsilcilerini ağırlayan 12'nci Boğaziçi Zirvesi sona erdi. Onursal açılış konuşmasını yazılı mesaj ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın gerçekleştirdiği, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın ise video konferans ile teşriflendirdiği zirvede alanının önde gelen isimleri ile 'Daha İyi Bir Dünya İçin Çalışmak' teması işlendi. Boğaziçi Zirvesi'nin kapanış konuşmasını Arçelik CEO'su Hakan Bulgurlu yaptı. Bulgurlu, küresel ısınma ve iklim sorunu ile ilgili detaylı rakamlar ve bilgiler paylaştı.
"İNSAN YAPIMI BİR ISINMA"
Türkiye'de ve dünyada sıklıkla görülen orman yangınlarının karbon salınımı artışıyla doğrudan ilgisi olduğunu söyleyen Hakan Bulgurlu "Bugün içinde bulunduğumuz duruma baktığımızda her birimizin doğru kararlar alarak cesur davranması gerekiyor. Sadece kendimiz için değil, sektörlerimiz, toplumlarımız ve ülkelerimiz için. İklimden bahsedecek olursak hepimizin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri" diye konuştu.
Verilerin, yaşanan durumun insan yapımı bir ısınma olduğunu ortaya koyduğunu dile getiren Bulgurlu konuşmasına şöyle devam etti:
"Burada küresel bir sorunla karşı karşıyayız. Avusturalya'da, Avrupa'da, dünyada ve ülkemizde gördüğümüz pek çok orman yangını gibi doğal afetlerin bu karbon artışıyla doğrudan bir bağlantısı var. Bu etkiye baktığımızda geçtiğimiz 12 bin yılın içerisindeki en vahim sonuçları ortaya koyuyor. 2020 yılı itibari ile kanallarda ölen yunusları ve sars hastalığını gördük. Karbon emisyonu yüzde 50 oranında azaltılmış olsa dahi 2021 yılında bunun çok üstüne tekrar çıkarak olumsuz bir tedavi mekanizması gerçekleştirdik. İleriki yıllar için bir şeyler yapmak istiyorsak bugünden başlamamız gerekiyor. Dünyanın endüstrileşen kısmı 1,5 ve 1,7 derece arasında bir ısınma yaşıyor. Şöyle bir gerçek de mevcut. Dünyanın sıcak kesimleri daha fazla enerji kullanımına ihtiyaç duyuyor bu da daha fazla emisyon oluşturuyor. Türümüz hayatta kalma sorunu ile karşı karşıya ve biz hiçbir şey yapmıyoruz. 1970'li yıllardan beri hayattayım. Hayvan türlerinin neredeyse yüzde 70'i kendi gözümün önünde yok oldu. Bu benim de gözlemleyebildiğim bir şeydi. İnsanlar bir ekosistem olmadığı sürece hayatta kalamaz ve ekosistemlerin yok oluş hızı hiç durmadan yükseliyor."
ÇÖZÜM BASİT: DOĞAYA SAYGILI ÜRETİM
Arçelik CEO'su Bulgurlu, küresel ısınmanın bu hızda devam etmesi halinde, ülkelerin gayri safi milli hasılalarının 80 yıl sonra yüzde 25 oranında eriyeceğini vurgulayan Bulgurlu şöyle devam etti:
"Tarihte hiçbir zaman böyle bir düşüş yönelimi görmedik. Gördüklerimiz küçük diplerdi. Okyanuslara giden plastiklerden bahsetmek dahi istemiyorum. Vurgulamak istediğim nokta burada insanlık olarak gerçekten var oluşsal bir sorunla karşı karşıyayız. Çözüm oldukça basit ve açık. Tüketicilerin çoğunluğu doğaya karşı saygılı üretim yapan üreticileri ve servisleri kullanmayı tercih ediyor. Peki biz neler yaptık? Avrupa'ya ihraç ettiğimizden dolayı bu noktada özel bir görevimiz var. Avrupa regüle ediliyor ancak dünyanın diğer bölgelerine de satış yaptığımızdan bu yatırımlarımızı diğer ülkelerde de devam ettirmeli ve rekabet ortamı oluşturmalıyız. Karbon nötr olma yolunda şirketlerin önemi çok büyük, çünkü bir şirket tek başına Finlandiya ve Norveç'in toplamı kadar karbon salınımı yapabilir. 2040 – 2050 yılı karbon nötr olmak için çok geç. Dünya çapında balıklara yapılan testlere göre hepsi plastik ile dolu. Çamaşır makinelerimize mikrofiber yakalayıcılar ekleyerek bunun önüne geçmeye çalışıyoruz."