İş dünyasında 'yeşil' memnuniyet
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin, dünyanın ilk kapsamlı iklim anlaşması olarak kabul edilen ve 191 ülkenin onayladığı Paris İklim Anlaşması'nı kabul etmesi, iş dünyasında sevinçle karşılandı.
Söz konusu anlaşmanın kabulüyle ilgili art arda görüşlerini açıklayan iş dünyası temsilcileri, anlaşmanın kabul edilmesiyle artık Türkiye'de yepyeni bir döneme girildiği görüşünde birleşti.
Anlaşmanın kabulünün, yeni dönemde Türkiye'yi medeni dünyada çok daha güçlü bir oyuncu haline getireceğini savunan iş aleminin önderleri, diğer yandan da, küresel ısınmayla savaşta iş dünyasının önemli görevler üstleneceğini dile getirdi.
TÜSİAD: "PARİS İKLİM ANLAŞMASININ ONAYLANMASI, YEŞİM DÖNÜŞÜMÜ İVMELENDİRECEK SÜRECİN BAŞLANGICIDIR"
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Paris İklim Anlaşması'nın Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından kabul edilmesine ilişkin "Paris anlaşmasının onaylanması yeşil dönüşümü ivmelendirecek sürecin başlangıcıdır." açıklaması yaptı.
Açıklamada Paris Anlaşması'nın TÜSİAD tarafından stratejik öncelik olarak görüldüğü belirtildi.
Paris Anlaşması'nın Türkiye tarafından onaylanmasının iklim değişikliği ile mücadelenin yanı sıra her bileşeni ile yeşil dönüşümü ivmelendirecek bir sürecin başlangıcı olduğuna vurgu yapılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Stratejik önceliğimiz olarak gördüğümüz Paris Anlaşması'nın ülkemiz tarafından onaylanması iklim değişikliği ile mücadelenin yanı sıra her bileşeni ile yeşil dönüşümü ivmelendirecek bir sürecin başlangıcıdır. İklim değişikliği ile mücadele için oluşan uluslararası mutabakatın bir ortağı olarak Ulusal Katkı Beyanımızın 2050 karbon nötr kalkınma hedefini güden bir yol haritası ile desteklenmesi önemlidir. Bu yol haritasının etkin uygulanmasını kamu ve iş dünyasının işbirliğiyle gerçekleştireceğimize inanıyoruz."
HİSARCIKLIOĞLU: YEŞİL DÖNÜŞÜM VE YEŞİL KALKINMANIN TEMELİ
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, iş dünyası olarak Paris İklim Anlaşması'nı yeşil dönüşüm ve yeşil kalkınmanın temeli olarak gördüklerini belirterek, "Yol haritasının ve eylem planlarının kamu-özel sektör iş birliğinde tespit edilerek hayata geçmesinin önemli olduğuna inanıyoruz." ifadesini kullandı.
Hisarcıklıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, iş dünyası olarak Paris İklim Anlaşması'nı yeşil dönüşüm ve yeşil kalkınmanın temeli olarak gördüklerini, anlaşmanın onaylanmasının gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakma hedefinin mihenk taşı olduğunu bildirdi.
Bu anlayışla doğal kaynakları koruyarak, iklim kriziyle kamu-özel sektör el ele vererek mücadele etmenin gerekliliğine dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, "Kamunun da desteğiyle karbon salınımını azaltmalı, sıfır atık hedefine uymalı, sürdürülebilir ve yeşil üretimi benimsemeli, yenilenebilir enerji kaynaklarını daha çok tercih etmeliyiz. Bu kapsamda yol haritasının ve eylem planlarının kamu-özel sektör iş birliğinde tespit edilerek hayata geçmesinin önemli olduğuna inanıyoruz. Yeşil dönüşüm ve yeşil kalkınma hedefiyle gelecek nesillere daha yeşil bir dünya bırakmayı hedefliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
BAHÇIVAN: ARTIK DÖNÜŞÜ OLMAYAN BİR YOLA GİRDİK
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ise, "Paris İklim Anlaşması, iklim krizi ile mücadelede duyarlılığımızı artıracak" ifadesini kullandı.
İSO'dan yapılan açıklamada değerlendirmelerine yer verilen Bahçıvan,"Paris İklim Anlaşması'nın meclisimiz tarafından da onaylanmış olmasını ve yürürlüğe girmesini çok önemli ve memnuniyet verici buluyorum." dedi.
Bahçıvan, anlaşmanın simgesel anlamda da çok değerli olduğuna vurgu yaparak, şunları kaydetti:
"Türkiye, dünyada artık üzerinde hiçbir tartışmanın olmadığı, tüm medeni ülkelerin kabullenmiş olduğu bu yol haritası, bu rota birlikteliğine, toplumsal desteği de arkasına alan siyasetin güçlü onayı ile katkıda bulunmuş oldu. Artık dönüşü olmayan bir yola girdik. Bu onama, İklim Krizi ile mücadelede ülkemizdeki duyarlılığı daha da artıracaktır. Sanayimizde sürdürülebilir üretimi daha çok motive edecektir. Çevremiz ve dünyamız adına gönülden tebrik ediyorum."
SARGIN: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKTE DÜNYA LİGİNDE YER ALAN BİR TÜRKİYE DEMEK
Uluslararası Yatırımcılar Derneği Başkanı (YASED) Ayşem Sargın da, "Paris İklim Anlaşması'nın Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından kabul edilmesi, sürdürülebilirlikte dünya liginde yer alan bir Türkiye demek. Bu önemli adımın ülkemizin her alanda rekabetçiliğine önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz" ifadesini kullandı.
Sargın, Paris İklim Anlaşması'nın TBMM tarafından kabul edilmesi ile ilgili olarak açıklama yaptı.
Karbon salımını azaltarak, sürdürülebilir dünya hedeflerini yakalamanın herkesin ortak sorumluluğu olduğunu belirten Sargın, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"YASED olarak çok önemsediğimiz ve ilgili bakanlıklarla yakın çalıştığımız bir başka konu da Yeşil Ekonomi ve Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı'na uyum gündemi. Yeşil dönüşüm, bugünün ekonomisinde en önemli başarı kriterlerinden biri. Bu dönüşüme uyum sağlayan ekonomilerin uluslararası doğrudan yatırımlar açısından da rekabetçiliğinin artacağını biliyoruz.
Uluslararası kuruluşların analizleri, önümüzdeki dönemdeki yatırımların içinde yeşil ekonominin ve bu alana aktarılacak fonların önemini vurguluyor. Biz de YASED olarak 270 üyemizin sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını ve tecrübelerini Türkiye ile paylaşarak, ülkemizdeki dönüşümün sağlıklı ve hızlı bir şekilde gerçekleşmesine katkıda bulunuyoruz."
Sargın, Paris İklim Anlaşması'na katılarak Türkiye'nin dünyaya sürdürülebilirlikle ilgili verdiği güçlü mesajın önemine dikkati çekti ve yeşil dönüşümün bir tercihten çok yatırım ve ticarette mevcut rekabetçiliğin korunması, büyütülmesi için bir ön koşul haline geldiğini vurguladı.
Sargın, "Bu dönüşüme sanayimizin hızla adapte olması için YASED olarak katkı verdiğimiz Yeşil Mutabakat Eylem Planı'nda yer alan adımları ivedilikle atmamızı önemsiyor, bu amaca yönelik olarak ilgili bakanlıklarımızla yakın çalışmalarımızı sürdürüyoruz." dedi.
DÖRDÜNCÜ: TÜRKİYE'DEKİ TÜM PAYDAŞLAR İÇİN SOMUT YOL HARİTALARININ BELİRLENMESİ ANLAMINA GELİYOR
Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkan'ı Ahmet Dördüncü de, "Anlaşmanın TBMM tarafından onaylanması Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadelede kararlılığını ortaya koydu" dedi. Bu kararın küresel iklim değişikliği mücadelesine de ivme kazandıracağının altını çizen Dördüncü, "Paris İklim Anlaşması'nın onaylanması, düşük karbonlu ekonomiye geçişte Türkiye'deki tüm paydaşlar için somut yol haritalarının belirlenmesi anlamına geliyor. Bu süreçte Global Compact Türkiye olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazırız" diye konuştu.
13. Sürdürülebilir Kalkınma Amacı olan İklim Eylemi'nin UN Global Compact'in öncelikli eylem alanlarından biri olduğunu belirten Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dördüncü, Türkiye'deki şirketlerin iklim değişikliğine karşı somut adımlar atmaları için ihtiyaç duyulan kaynak ve araçları sağlamak için çalıştıklarının altını çizdi. Dördüncü, "ulusal emisyon azaltım hedeflerinin tutturulması için hükümetlerin yanı sıra iş dünyasına da büyük bir sorumluluk düşüyor. İş dünyası olarak düşük karbonlu ekonomiye geçiş çabalarımıza ivme kazandırmamız gerekiyor. İklim değişikliği ile mücadelede küresel düzeyde atılan en somut ve kapsamlı adımlarından biri olan Paris İklim Anlaşması'nın TBMM tarafından onaylanması bu çabanın ivmelenmesini sağlayacak" dedi. Bu kararın Türkiye'nin iklim değişikliği ile mücadelede kararlılığını ortaya koyduğunu ve küresel çabalara ivme kazandırılması yönünde atılan önemli bir adım olduğunu sözlerine ekleyen Dördüncü, "Anlaşma'nın onaylanmasının ardından bu hedeflerle uyumlu düşük karbonlu ekonomiye geçiş için çalışmalarımızı hızlandırmamız gerekecek. Türkiye'nin Paris hedeflerine ulaşabilmesi için tüm paydaşların yol haritalarına ihtiyacı olacak. Global Compact Türkiye olarak bu süreçte iş dünyasının somut katkısı için üzerimize düşen görevi yerine getirmeye devam edeceğiz" dedi.
"KÜRESEL STRATEJİMİZİ, YEREL ÖNCELİKLERLE BİRLEŞTİREREK, İŞ DÜNYASINI HAREKETE GEÇİRİYORUZ"
UN Global Compact'in dünya genelindeki 69 yerel ağından biri olduklarını söyleyen Ahmet Dördüncü "Global Compact Türkiye olarak küresel stratejimizi, yerel önceliklerle birleştirerek Türkiye iş dünyasını harekete geçirmek için çalışıyoruz. Ülkemizde, bölgemizde ve küresel seviyede gerçekleştirdiğimiz etkinlikler, sunduğumuz program, kaynak ve araçlarla üyelerimizin sürdürülebilirlik alanında gelişimini desteklerken hem yerelde hem de küresel ölçekte iyi uygulamaların paylaşılması ve iş birliklerinin kurulması için bir platform görevi görüyoruz" diye konuştu.
OLPAK: ULUSAL EMİSYON TİCARET SİSTEMİ OLUŞTURMALIYIZ
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, "Paris İklim Anlaşması'nın TBMM'de onaylanması, hükümetimizin bu konuya verdiği önemin bir göstergesidir. AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'nın (SKDM) ülkemiz için oluşturacağı riskleri bertaraf etmek, getireceği maliyetleri olabildiğince azaltmak ve desteklerin ülkemizin yeşil dönüşümünde ve finansmanında kullanılmasını sağlamak adına ulusal emisyon ticaret sistemimizin oluşturulması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye ekonomisi ve sanayisinde yeşil dönüşümün, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir büyümenin tesis edilmesinin yanı sıra, başta AB olmak üzere üçüncü ülkelere ihracatta rekabetçiliğinin korunması ve güçlendirilmesi adına büyük önem taşıdığını belirten Olpak, şunları kaydetti:
"11. Kalkınma Planı'nda, Yeni Ekonomi Programı'nda 'Büyüme' ve 'Cari İşlemler Dengesi' başlıkları altında, Ekonomi Reformları Paketi'nde ve Türkiye Uluslararası Doğrudan Yatırım Stratejisi'nde yer verilen 'Yeşil Dönüşüm' konusunun, Orta Vadeli Program'da bir kez daha yer bulması ve son olarak Paris İklim Anlaşması'nın TBMM'de onaylanması, devletimizin bu konuya verdiği önemin bir göstergesi. SKDM'nin ülkemiz için oluşturacağı riskleri bertaraf etmek, getireceği maliyetleri olabildiğince azaltmak ve desteklerin ülkemizin yeşil dönüşümünde ve finansmanında kullanılmasını sağlamak adına ulusal emisyon ticaret sistemimizin oluşturulması gerekiyor."
"KARBONSUZ EKONOMİYE GEÇİŞ POLİTİKALARI BELİRLENMELİ"
2053 yılı net sıfır emisyon hedefi kapsamında Türkiye'nin karbonsuzlaşma politikasının belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Olpak, şunları aktardı:
"Bu politikanın etkin bir şekilde uygulanması, ülkemizin yeşil dönüşümü yolunda büyük öneme sahip. Türk özel sektörü olarak kamu-özel sektör iş birliğinde hazırlanacak eylem planının hayata geçirilmesinde üzerimize düşen görevleri yapmaya hazırız. Halihazırda 'Gümrük Birliği'nin Güncellenmesinde Dijital Gündem ve Yeşil Mutabakat' ve 'Türkiye'nin Dijital Ekosistemi' ve 'AB ile İş Birliği' konulu projelerimiz devam ediyor.
Türk özel sektörünün tedarikten üretime, lojistikten atıkların geri dönüştürülmesine kadar tüm süreçlerinin çok boyutlu olarak dönüşümünü öngören 'Karbonsuz Ekonomiye Geçiş' sürecinde iş insanlarımız nezdinde farkındalık oluşturmak, dönüşümün finansmanı gibi birçok konuda bilgilendirmek, sektör bazlı çalışmalar yapmak, süreçte bir taraftan geç kalmadan gerekli adımları atarken diğer taraftan da hem fazlasıyla erken yük taşımamak hem de yeni nesil tarife dışı engellerle karşılaşmamıza engel olmak üzere faaliyetlerimizi hızlandırıyoruz."
DEİK'TEN, SANAYİDE YEŞİL DÖNÜŞÜM İÇİN ÖZEL RAPOR
Yeşil dönüşümü hızlandırmak amacıyla Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi, çevreye duyarlı, sürdürülebilir sanayi ve döngüsel ekonomi alanları oluşturmaya yönelik yeşil OSB'ler kurulması, finans sektörünün bu anlamda devrede tutulması, yeşil tahvil ve sukuk ihraçlarının teşvik edilmesi gibi bir çok önemli hedef olduğuna dikkati çeken Olpak, "DEİK olarak ülkemizin 'Karbonsuz Ekonomiye Geçiş' hedefi doğrultusunda, kamu ve özel sektör iş birliğinde bu dönüşümün sağlanması adına çalışmalarımızı hızlandırdık. AB'nin Yeni Büyüme Stratejisi olan 'Avrupa Yeşil Mutabakatı'nı anlamak, Türkiye için önemini ortaya koyabilmek, sanayicilerimizi konu hakkında bilgilendirmek ve gerekli adımların zamanında atılmasını sağlamak amacıyla başlatmış olduğumuz 'Yeşil Dönüşüm' projesi kapsamında Sanayide Yeşil Dönüşüm raporunu oluşturduk." değerlendirmesinde bulundu.
Olpak, rapora ilişkin, "Yeşil Mutabakat ile ilgili belgeleri içeren bir 'Külliyat' niteliğinde. İçerisinde AB'nin atacağı adımlara yönelik bir 'Takvim', sanayi şirketlerinin alması gereken tedbirleri değerlendirebilecekleri bir 'Kontrol Listesi' ile sektör görüşlerini yansıtan 'Sanayi ve Ülke Stratejisine Yönelik Öneri Listeleri' ve iş dünyası kuruluşları ile şirketlerin süreci etkin bir biçimde yürütebilmeleri için 'Yönetişim Modeli Öneri Paketi'ni de içeriyor." ifadelerini kullandı.