Artık 'İnsan Çağı'ndayız...

16.12.2020

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye Mukim Temsilcisi Claudio Tomasi, Türkiye'nin İnsani Gelişme Endeksi'nde 0,82'lik değerle 189 ülke arasında 54'üncü sıraya yükseldiğine dikkati çekerek, "O da ülkeyi oldukça yüksek bir insani gelişim kategorisine koyuyor. Böylece Türkiye iki yıl üst üste çok yüksek insani gelişim kategorisine girmiş oldu." dedi.

UNDP tarafından yayımlanan "Önümüzdeki Sınır: İnsani Gelişme ve Antroposen" başlıklı 2020 İnsani Gelişme Raporu'nun (İGR) Türkiye lansmanı, UNDP Türkiye'nin Habitat Derneği, İnsani Gelişme Vakfı (İNGEV) ve Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) iş birliğinde online olarak gerçekleştirildi.

Raporda, insanlığın, "Antroposen" veya "İnsan Çağı" olarak adlandırılan yeni bir jeolojik çağa girdiğine işaret edildi.

Etkinlikte konuşan Tomasi, Türkiye'nin genel ilerlemesinin iyi durumda olduğunu belirterek, "Türkiye'nin insani gelişim endeksi 2019 için 0,82 değerinde. O da ülkeyi oldukça yüksek bir insani gelişim kategorisine koyuyor. Sıralaması ise 189 ülke ve bölge içerisinde 54'üncü. Böylece Türkiye iki yıl üst üste çok yüksek insani gelişim kategorisine girmiş oldu." ifadesini kullandı.

Ölçümlere bakıldığında ise yıllar içerisinde sabit bir artış görüldüğüne dikkati çeken Tomasi, Türkiye'nin bu anlamda değerinin yüzde 40 artış gösterdiğine işaret etti.

Tomasi, Türkiye'de 1990-2019 yıllarında beklenen yaşam süresinin 13,4 yıl artarak 77,7'ye, ortalama öğrenim süresinin 3,6 yıl artarak 8,1'e ve beklenen öğrenim süresinin ise 7,7 yıl artarak 16,6'ya ulaştığını aktardı.

Karşılaştırmalı bir endeks olan Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği'nde ise insani gelişim endeksinin yüzde 16,7'lik düşüş gösterdiğini belirten Tomasi, şöyle devam etti:

"Burada Türkiye'nin sıralaması 68'e düşüyor. Türkiye'de milletvekillerinin yüzde 17'si kadın ve en az orta öğretim alan nüfusun yüzde 50'si kadın. İş gücüne katılım kadınlar için yüzde 34 olmuş. Türkiye, Gezegensel Uyarlanmış Değeri açısından ise 2019 yılı için 44. sırada bulunuyor."

"SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ANLAYIŞI TEMEL PRENSİPLERİMİZ ARASINDA YER ALIYOR

Etkinlikte konuşan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı da raporun ilk kez 30 yıl önce yayınlandığına dikkati çekerek bu raporun, insani gelişmenin sadece ekonomik boyutlarının olmadığını, yaşam kalitesinin eğitim ve doğayla uyum gibi farklı konuları içeren bir bakış ile belirlenmesi gerektiğini ortaya koyduğunu söyledi.

Özkaldı, 2010 yılına kadar orta düzeydeki ülkelerle sıralanan Türkiye'nin 2019'dan bu yana çok yüksek insani gelişmeyi başaran ülkeler arasında yer aldığını kaydetti.

Türkiye'nin bu olumlu ilerleyişten büyük memnuniyet duymakla birlikte bu iyileşmenin geliştirilmesi ve sürdürülebilir olması için de çok daha çalışılması gerektiğinin altını çizen Özkaldı, "Bakanlık olarak yaptığımız bütün planlamalarda 'sürdürülebilirlik anlayışı' temel prensiplerimiz arasında yer almakta." değerlendirmesinde bulundu.

Uluslararası toplumu tehdit eden tüm olaylara karşı ortaklaşa mücadele ve iş birliğinde safları sıklaştırmak mecburiyetinde olunduğunu vurgulayan Özkaldı, şunları kaydetti:

"Bu anlayışla, ülke olarak Birleşmiş Milletler Çölleşmeyle Mücadele Sözleşmesi Taraflar Konferansı'na ev sahipliği yaptık. Yine bu anlayışla 2022 yılında 'Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi'nin 16. Taraflar Konferansı'na ev sahipliği yapacağız. Hazırlıklarımıza devam ediyoruz. Doğadaki varlığımızın olmazsa olmazı biyolojik çeşitliliğimizin korunması için 'Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanter ve İzleme Projesi'ni hazırladık ve 81 ilde çalışmalarımızı tamamladık. Bu kapsamda yaklaşık 1,8 milyon veriyi 'Nuh'un Gemisi' adını verdiğimiz Ulusal Biyoçeşitlilik Veri Tabanımıza işledik."

Biyolojik çeşitliliğin korunması ve iklim değişikliği ile mücadele noktasında orman varlığının önemine dikkati çeken Özkaldı, bu çerçevede, 11 Kasım'ı "Milli Ağaçlandırma Günü" ilan ettiklerini ve "Geleceğe Nefes" Kampanyasını başlattıklarını hatırlattı.

Bu sene gerçekleştirilen Milli Ağaçlandırma Günü etkinliğinde ise kampanyayı Türkiye'nin yanı sıra 30'a yakın ülkenin katılımıyla uluslararası boyuta taşıdıklarına işaret ederek, "Tarım ve Orman Bakanlığı olarak sürdürülebilir kalkınma amaçlarına hep birlikte ulaşmak, bu amaçlar doğrultusunda doğa ile denge içinde insani gelişme sağlamak öncelikli hedeflerimizdendir." dedi.

"ARTIK 'İNSAN ÇAĞI'NDAN BAHSEDİYORUZ"

BM Türkiye Mukim Koordinatörü Alvaro Rodriguez ise yayımladığı video mesajda, Kovid-19 pandemisinin ulusal sistemleri sınava tabi tuttuğunu belirterek daha önce böyle bir şey görmediklerini anlattı.

Aşı için hala umutları olduğunu belirten Rodriguez, gelişmeye olan vizyonun devam etmesi gerektiğine işaret etti.

Kovid-19 öncesinde de kadın-erkek, kırsal-kentsel ve ülkeler açısından eşitsizlikler bulunduğunu vurgulayan Rodriguez, bu raporun bazı şeylerin altını ilk defa çizdiğine değindi.

Artık insan eliyle üretilen ürünlerin doğal ortamda oluşan her şeyin ötesine geçmeye başladığını belirten Rodriguez, şunları kaydetti:

"Yani insan çağından bahsediyoruz artık. Bu rapor gösteriyor ki insanların iyi şeyler yapmak için gücü çok fazla. Ama ne yazık ki bunu her zaman iyi şeyler için yapmak için kullanmıyoruz. Mesela faaliyetlerimiz iklim değişikliklerine sebep oldu. Artık tam da bu ortamda bir kavşaktan geçiyoruz. Artık durup bir düşünmemiz ve insani gelişimin ne yöne gittiğini, sürdürülebilir kalkınma amaçlarını düşünmemiz gerekiyor. Gezegen üzerindeki herkesin refahını sürdürülebilir şekilde sağlamak için ne yapabiliriz bunu düşünmemiz gerekiyor."

"ANTROPOSEN DÖNEMİNE GİREN DÜNYA İLERLEME YOLLARINI YENİDEN TASARLAMALI"

"Önümüzdeki Sınır: İnsani Gelişme ve Antroposen" başlıklı 2020 İnsani Gelişme Raporu, insan ve doğa arasındaki ilişkiyi yeniden dengeleme ve insan yaşamını kalıcı olarak iyileştirmeye odaklanıyor.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgından önceki döneme ait verilere dayalı olarak insani gelişmenin durumunu ortaya koyan raporda, insanların doğa üzerindeki baskısının sona ermemesi halinde küresel salgının dünyanın karşılaştığı son kriz olmayacağı belirtildi.

İnsanlığın, "Antroposen" veya "İnsan Çağı" olarak adlandırılan yeni bir jeolojik çağa girdiğine işaret edilen raporda, söz konusu dönemde tüm ülkelerin ilerleme yollarını yeniden tasarlamaları ve tüm insanların gelişmesini sağlayacak biçimde, gezegensel baskıların azaltılması için dönüşümü engelleyen güç ve fırsat eşitsizliklerini ortadan kaldırmaları gerektiği vurgulandı.

İnsani Gelişme Endeksi, uzun ve sağlıklı yaşam, bilgiye erişim ile kabul edilebilir bir yaşam standardı gibi 3 temel boyutta ortalama insani gelişme düzeyinin uzun vadeli takibi sonucunda oluşturuldu.

Endekse göre, İGE'de ilk sırayı 0,957'lik değerle Norveç aldı ve zirvedeki yerini korudu. Bu ülkeyi 0,955'lik değerle İrlanda ve İsviçre, 0,949'luk değerle Hong Kong ve İzlanda izledi.

Türkiye 2019 yılını kapsayan İGE'de 0,820'lik değerle 189 ülke arasında 54'üncü sıraya yükseldi ve bu değerle "çok yüksek insani gelişme" kategorisindeki yerini korudu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.