"SoilBiom: Kimyasal Kullanımı Azaltan ve Toprak Ekosistemini Koruyan Biyoteknolojik Çözümler"

25.11.2024
"SoilBiom, kimyasal gübre kullanımını azaltarak toprak biyoçeşitliliğini koruyan, bitkiye özel biyoteknolojik biyogübre çözümleri ile verimi artırır ve çevresel etkiyi azaltır."

SoilBiom, kimyasal kullanımını azaltmayı ve toprak ekosistemini korumayı amaçlayan bitkiye özel terzi usulü biyogübre hazırlayan bir biyoteknoloji girişimidir. Bitkiler, tarımda kullanılan kimyasal gübrelerin en iyi ihtimalle yalnızca 1/3'ünü alabilirken geri kalan kimyasallar doğaya karışarak uzun vadeli çevresel kirliliğe yol açmaktadırlar. Doğaya karışan bu kimyasallar, FAO'nun verilerine göre her yıl 385 milyon insanın zehirlenmesine veya hastalanmasına yol açmaktadır. İnsanlar dışında oluşan zararın ise boyutu bilinmemekle birlikte toprak mikroorganizmalarında %15-30; nitrat kirliliği sebebiyle sucul ekosistemlerde %30-50 ve tarım alanlarında %20-40 oranında biyoçeşitlilik kaybına sebep olmaktadır. Yalnızca kullanımı değil üretimi sırasında da çevre kirliliği oluşturulan kimyasal gübreler, fosil yakıtlar kullanılarak üretilmekte ve sera gazı emisyonunu ciddi oranda artıran sektörlerde gübre sektörünün üst sıralarda yer almasına yol açmaktadırlar. Tüm bu sebepler, dünyada 250 bin dolar pazar büyüklüğüne sahip gübre sektörünün dönüşmesi ve alternatif gübrelerin çoğalması için bir uyarı niteliği taşımaktadır. AB Yeşil Mutabakatı da bu konuyla ilgili olarak 2030 yılına kadar kimyasal gübre kullanımının %20 oranında azaltmayı öngörmektedir. Bu sebeple SoilBiom, toprak biyoçeşitliliğini korumak ve ihtiyaç fazlası gübreyi vermemek için bitkiyi ve toprağı mikrobiyolojik ve moleküler düzeyde anlayarak, toprağın ve bitkiyle halihazırda uyumlu yaşayan mikroorganizmalardan biyogübreler üretmektedir.

SoilBiom'un iş akışı bitki, toprak ve üreticinin ihtiyaç ve isteğini anlamakla başlar. Toprağın yapısı nasıl, organik madde miktarı ne kadar, bitki en çok hangi bitki besin elementine ihtiyaç duyuyor, ürünün pazarlaması yapılırken hangi verim veya kalite parametresi önemli, gübre hangi formda hangi zamanlarda uygulanıyor gibi soruların cevabı alındıktan sonra bitki ve toprak örneklerinin alınmasıyla bitki analizi, toprak analizi ve özgün değer olarak biyoçeşitlilik analizi yapılmaktadır. Moleküler biyoloji yöntemleri kullanılarak yapılan biyoçeşitlilik analizi toprakta ve bitkide hangi mikroorganizmaların hangi yoğunlukta var olduğunu göstermekle birlikte bitki-toprak-mikroorganizma ilişkisinin de anlaşılmasını sağlamaktadır. Buradan elde edilen büyük veri, mikroorganizmaların yeteneklerinin ölçüldüğü mikrobiyolojik analizlerle birlikte değerlendirilerek bitkiye özgü bir mikroorganizma formülü oluşturulur. Oluşturulan formül, uygun organik taşıyıcılarla birleştirilerek biyogübre formunu almaktadır. Tüm bu süreç sayesinde kimyasal kullanımı yıllar içinde azaltılırken kalite ve verimde %15-30 oranında bir artış sağlanmakta ve bitkiye uyumlu mikroorganizmalarla biyotik ve abiyotik stres koşullarına karşı bitkinin direnci artmaktadır. Bunun yanında yapılan analizlerle toprak sağlığı, toprağın karbon tutma, su tutma kapasitesi gibi değerler ölçülerek raporlaştırılmakta ve elde edilen büyük veriyle birlikte biyostimülant, biyopestisit, biyoinsektisit gibi diğer biyolojik çözümler geliştirilebilmektedir.

Çay bitkisinde verimin artmasına yönelik olarak yürütülen çalışmada kimyasal gübreye kıyasla %8-11 verim artışı sağlanarak çiftçiye dekar başına 350 Dolar kazanç sağlanmıştır. Tütün bitkisinde ise %20'ye yakın kalite artışıyla kimyasal kullanımına göre 402 Dolar kazanç sağlanmıştır. Patates bitkisinde kullanılan yoğun kimyasalı azaltmak için geliştirilen biyogübreyle verim ve kaliteden ödün vermeden %50 azaltım sağlanmış; bu azaltım çiftçiye dekar başına 657 dolar kazanç sağlamıştır. Etki tarafındaysa Türkiye pazarında çay, tütün ve patates bitkisiyle erişilebilir pazar büyüklüğü 600 dekar olarak hesaplanmış, 600.000 dekarlık arazide uygulanacak biyogübreyle 250 kg. organik atığın geri dönüşümü sağlanmış, 150.000 kg. CO2 toprakta tutulmuş, %15 oranında toprak biyoçeşitliliğinde artış sağlanmış ve kimyasallarla kaybedilen 60.000 dekar tarım toprağı yeniden kazandırılmış olacaktır. Bunun yanında yeni yapılacak bitkiye özel biyogübre çalışmaları arasında domates, üzüm, narenciye ve hububat bitkileri yer almaktadır. Alınacak yatırımla birlikte ürün portföyünün geliştirilmesi ve üretim kapasitesinin artırılması hedeflenmektedir. 2027 yılı itibariyle pazarın uluslararası alana taşınması ve yapay zeka teknolojilerinin iş akışına dahil edilmesiyle yaratılan etkinin büyümesi mümkün olacaktır.

Bugüne kadar 100'den fazla çiftçiye ve 20'den fazla kurum/kuruluşa ulaşan SoilBiom'un hedefi toprağı eski sağlığına kavuşturmak ve tarımı teknolojiyle birlikte ileriye taşıyabilmek. Bu yüzden, SoilBiom'un mottosu "Toprağı Geçmişe, Tarımı Geleceğe Taşıyoruz."
Detaylı bilgi için: https://tinyurl.com/SoilbiomInbussiness

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.