Türkiye’nin 2023 ihracat vizyonu Kayseri’de konuşuldu

10.08.2022
Turkuvaz Medya Grubu ve grubun amiral gemisi Sabah Gazetesi’nin ihracat sektörüne destek vermek, sektör hakkında bilinçlendirmek ve yeni oyuncuların katılmasını teşvik etmek amacıyla gerçekleştirdiği “Türkiye İhracat Seferberliği” Kayseri Zirvesi 10 Ağustos’ta (bugün) gerçekleşti.

Turkuvaz Medya Grubu ve grubun amiral gemisi Sabah Gazetesi'nin ihracat sektörüne destek vermek, sektör hakkında bilinçlendirmek ve yeni oyuncuların katılmasını teşvik etmek amacıyla gerçekleştirdiği "Türkiye İhracat Seferberliği" Kayseri Zirvesi 10 Ağustos'ta (bugün) gerçekleşti.

Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un katıldığı özel oturumun ardından Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör'ün moderatörlüğünde gerçekleşen '2023 İhracat Vizyonu ve Yeni Fırsatlar' panelinde Türkiye'nin 2023 ihracat stratejisi Kayseri'de yeni gelişmelerle konuşulmaya devam edildi.

Panelde konuşan T.C. Ticaret Bakanlığı Bakan Yardımcısı Volkan Ağar, "Türkiye 1980 yılında 24 Ocak'ta ihracata dayalı kalkınma ve büyüme yapısına geçti. 2002 yılından itibaren ihracattaki büyüme çok hızlandı. İhracatımız 2021 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 32,8'lik artışla 205 milyar dolar seviyelerine ulaştı. İhracatımızın 250 milyar dolar olacağına dair şüphemiz hiç olmadı. 2023'te hedeflerin çok üstene çıkan bir rakama ulaşacağız. Ağustos ayı için de güzel bir rakam açıklayacağımızı düşünüyoruz" dedi.

Volkan Ağar konuşmasını şöyle sürdürdü:

"2023 yılını değerlendirirken ihtiyatlı davranıyoruz. Avrupa ve Amerika'nın sıkılaştırıcı para politikasından dolayı ülkeler içe kapanık bir strateji izleyecek. Finansman ve tedarik sıkıntıları Türkiye ihracatını küresel olarak etkiliyor. Dünyayla entegre olan bir ülkeyiz. Bunlardan Türkiye mutlaka etkilenecek. Fakat unutmamalıyız ki Türkiye'nin dinamik ve esnek yapısı bu etkileri de azaltacaktır. Pandemi döneminde dahi ürün eksikliği çekmediğimiz, hatta bunların ihracatçısı konuma geldiğimiz bir kriz dönemi yaşadık ve tecrübe ettik. Ayrıca yardım taleplerini karşılayan bir ülke olduk. Doğal gaz sıkıntıları yaşandığı bu dönemde çimento, cam, seramik, tekstil gibi sektörlerde üretimde azalmalar yaşandı. Öngörülmeyen uluslararası krizler ya da savaşlar ülkeleri tedbirler almaya zorluyor. Biz bu krizleri fırsata çevirme konusunda da esnek davranıyor ve gelişmeleri takip ediyoruz. Ülkeler tedbirler alacaktır, fakat ihracatımızın 250 milyar dolar hedefini etkileyeceğini düşünmüyoruz. Hatta daha önce de belirttiğimiz gibi, hedefimizin daha da üstüne koyacağız."

Volkan Ağar, "Türkiye'nin ihracat performansını arttırmaya devam ettiğini görüyoruz. Paritedeki gerileme ihracat rakamlarında 7,96 milyon dolar bir kayıp görmemize neden oldu. Parite düşmemiş olsaydı, bu rakam artı haneye yazılacaktı" dedi.

"PAZAR VE ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİ İHRACATI İÇİN YENİ DESTEKLER GELECEK"

İhracatın arttırılması için ise pazar ve ürün çeşitliliğinin yanı sıra katma değerli üretime dönük yatırımlar yapılmasının şart olduğunun altını çizen Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünyada ve ülkemizdeki gelişmeleri çok yakından takip eden aktif bir bakanlığız. Pazar çeşitliliği, katma değeri yüksek ürün çeşitliliği, finansman destekleri konusunda neler yapılacağı sürekli gündemimizde. Yeni dönemde bu çeşitliliği sağlayacak, yatırım, finansman destekleri rakamlarını açıklayacağız. Karar taslağını Cumhurbaşkanı'mıza sunduk, çok kısa süre sonra bu gelişmeleri kamuoyuyla paylaşacağız. Şimdilik bu desteklerin yüzde 20 oranından yüzde 70'lere, hatta Ticaret Bakanlığı'nın da bazı ihracat kalemlerine sağlayacağı destekle yüzde 75 seviyelerine çıkacağını söyleyebilirim. Küçük ve orta ölçekli işletmeler için kurulan konsorsiyumla da sinerji yaratarak ihracatlarını arttırmaları için yapılandırmaları güçlendiriyoruz. Bunlarda da fuar, pazarlama alanlarında önemli destekler sağlanacak. İhracatçılarımıza son olarak ise, katma değerli ürünlere yönelmeleri, e-ihracat konusunda çalışmaları, ürün ve pazar çeşitliliğini değerlendirmeleri yönünde çağrımız olacak."

Erciyes Anadolu Holding CEO'su ve Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Alpaslan Baki Ertekin ise panelde yaptığı konuşmada 2021 yılının olağanüstü bir yıl olduğuna dikkat çekti.

Pandemi sebebiyle emtia fiyatlarının yükseldiğini ve hammaddeye erişimin çok zor olduğunu hatırlatan Ertekin, "Buna rağmen 11 şirketle ihracat yaparak 505 milyon dolar ciro gerçekleştirdik. Bu rakam Kayseri ihracatının yüzde 14,5'unu oluşturuyor. Bu rakamlar bize Kayseri'nin geçen sene çok iyi bir ticaret hacmi gerçekleştirdiğini gösteriyor. Biz holding olarak bütçe yaparken yüzde 5'lik büyüme koyduk. 505 milyon dolar seviyelerinden 532 milyon dolarlara ulaşabileceğimizi düşünüyoruz. Emtia fiyatlarında çözülme ise demir çelik ve kablo üretimi yapan şirketlerimizi yüksek oranlarda etkiledi. Emtia fiyatlarında çözülmeler fiyatlarda da geriye doğru düşüş gösteriyor. Bizim holding için durum böyleyken, Kayseri'nin ihracat hacmine baktığımızda özellikle mobilya sektöründe yeni pazarlara girilmesi ile ileriye dönük hareketlilik ve yükselme görüyoruz. Bunlar bizim için umut verici rakamlar. Küresel dengelerin değişmesi ve krizleri göz önünde bulundurarak B planlarını da yapıyoruz. Bizim için özellikle mobilya ve çelik kapı pazarında Amerika 100 milyar dolar hacminde inanılmaz büyük bir pazar. ABD'de yeni kurduğumuz şirketimizle ihracat hacmimizi 2023 yılında artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca yine Rusya'daki fabrikalarımızda da üretimimizi sürdürerek, bu pazarlarda olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mehmet Büyüksimitci'de panelde Kayseri'nin sanayi tarafındaki ihracat potansiyeli ve gelişmeleri değerlendirdi. Büyüksimitci, şunları söyledi:

"Türkiye'nin ihracat ve istihdam hedefine çok katkı sağlayan bir noktadayız. 2020 pandemi döneminde 1,5 ay ürün gönderemedik. 2020 sene sonunda ise 1,5 aylık eksik ihracatı tamamlayıp, 2 milyar 605 milyon dolar ihracat rakamına ulaştık. 2021 yılı bizim için muhteşemdi. 2022 yılı hedefimizi ise, 3,6 milyar dolara yükselttik. Hedefleri koyarken sanayicimizin iştahını ve yeni yatırımları gözlemliyoruz. Oldukça memnun edici bir tablo görünüyor. Özellikle mobilya sektöründe 1 milyar doları geçeceğimizi öngörüyoruz. TÜİK rakamlarına göre bu tablolar ortaya çıkıyor. Mobilya sektörü içinde kâğıt orman ürünlerini ayrı tutuyorum. Yüzde 45-50 Avrupa ülkelerine ihracat gerçekleştirirken, 2021 yılında ABD ülke bazında birinci sıraya yükseldi. Daha önce Irak ve Orta Doğu pazarı ilk sıradaydı. Uzak pazarlar konusunda sanayi odası olarak ABD'nin birinci pazar haline gelmesi için Ticaret Bakanlığı ve Türk Ticaret Merkezi ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yılsonuna kadar 4,3 milyar dolar ihracat sağlayacağız. Elektrikli ev aletleri ve küçük aletler sektöründe, İstanbul'dan sonra ikinci büyük ihracatçı şehir Kayseri... Küçük ev aletleri alanında büyük ihracatçılarımız var. Kayseri'de üniversitelerle sürdürdüğümüz AR-GE ve inovasyon çalışmaları ile teknolojik ürünlerde endüstri 4.0'a uyumlu katma değer yaratan ürünlerin ihracatı sayesinde 1 milyar doları yakaladık. Fakat gidecek daha çok yolumuz var. Pazar ve ürün çeşitliliği ile olası tüm fiyat düşüşleri ve maliyet artışlarını telafi edeceğimize inanıyoruz."

Finansmana erişim konusunda sıkıntı yaşayan sanayicilere de mesaj veren Büyüksimitci, "Özellikle İGE'nin kurulmuş olması bu konuda pozitif katkı sağlayacak. Eximbank'ın ihracat potansiyelinin artması ve finansmana erişimi kolaylaştırıcı rolü çok önemli katkı sağladı. Bu dönemde bankalarla görüşüyoruz. Bazı sanayicilerimiz ölçekleri küçük olduğu için yerelde çözmeye çalışıyor. Hepimiz aynı amaç için koşuyoruz ve çalışmalarımıza devam edeceğiz. Kayseri'de 5 milyar dolar ihracat hedefimizi 2023 yılında gerçekleştireceğiz" dedi.

"NAKİT HİBE DESTEĞİ VERİYORUZ"

Sabah Gazetesi Ekonomi Yazarı Feride Cem'in moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, Türk Eximbank Genel Müdürü Ali Güney ve İhracatı Geliştirme A.Ş (IGE) Genel Müdürü Kasım Akdeniz, Refik Onur Kılıçer yer aldı.

Kılıçkaya, ihracatla ilgili genel politikalarının belirlenmesinin en önemli görevleri olduğunu ve bunu sivil toplum kurumları ile geliştirdiklerini belirterek, ortak heyetler, alım heyetleri gibi faaliyetlerle ihracatın geliştirilmesi için çalıştıklarını kaydetti. İhracat desteklerinin nakit destekler olduğunu ve bunların hibe olduğunu vurgulayan Kılıçkaya, "Tüm bu destekleri 14 farklı mevduattan sadeleştirdik ve çerçeve bir kararda topladık. Çok daha anlaşılır bir mevzuatla önümüzdeki dönemde destekleri yöneteceğiz. İkincil mevzuatta da belgeleri, başvuruları belirleyeceğiz. Destek oranını da sadeleştirerek yüzde 50 ve 75 olarak iki temel destek oranı belirledik. Hedef ülkeler için ilave 20 baz puan destek vereceğiz, hedef sektörler olursa da 5 puan daha destek uygulayacağız. Uzak ülkeler stratejisindeki 18 ülkedeki destekler ise daha yüksek oranlı olacak" diye konuştu.

Yurtdışı fuar desteğinin en çok kullanılan destek olduğunu kaydeden Kılıçkaya, yurtdışı yerleşik şirkete ait marka alım desteğinin ise çok bilinmediğini, ancak bu destekten faydalanmanın önemli olduğunu vurguladı. Marka ve Turkuvaz destek programının ise destek programlarının babası olduğunu, tüm destekleri içerdiğini ve kurumsal bir yönetim sistemi olduğunu söyleyen Kılıçkaya, "Belli büyüklüğe gelmiş firmaları hedefliyoruz. Marka yönetimi, finansal yönetim gibi 10 temel kriterde bağımsız şirketlere denetleterek, bu firmaları şampiyonlar ligine, küresel rekabete hazırlıyoruz. E-ticarete de destek verme konusundaki hazırlığımız Cumhurbaşkanlığında bulunuyor" diye konuştu.

"KOBİ'LERE POZİTİF AYRIMCILIK YAPIYORUZ"

Türk Eximbank Genel Müdürü Ali Güney, Eximbank'ın tek resmi ihracat destek kuruluşu olduğunu belirterek, "1987'den bu yana ihracatçıları nakdi kredi, alacak sigortası gibi ürünlerle desteklemeye devam ediyoruz. Tek amacımız dış ticaret fazlası veren Türkiye doğrultusunda global rekabete karşı ihracatçıları desteklemek ve ihracatı artırmak. Geçen yıl desteğimiz 46,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kredi hacminde Türkiye'de nakdi kredi büyüklüğü olarak 8'inci büyük bankayız. 2021 yılında 22,5 milyar dolarlık nakdi kredi desteği verdik ve ihracat kredilerinin yüzde 52,3'ü bankacılık sektöründe Eximbank tarafından karşılandı. Toplam verilen kredilerin aktif içindeki payı yüzde 89. Dolayısıyla bankacılık sektöründe uzak ara en yüksek kredi büyüklüğü olan bankayız. Aslında tüm imkânlarımızı ihracatı desteklemek için kredi olarak veriyoruz. Yüzde 10 miktarı ise günlük operasyonel ve nakit ihtiyacı olarak kullanıyoruz" dedi.

İhracat alacaklarını tahsilat riskine karşı sigortalayarak bertaraf ettiklerini söyleyen Güney, 232 ülkede 65 binden fazla alıcıyı alacak sigortası kapsamına aldıklarını dile getirdi. Güney, ilk 7 ayda 11,6 milyar dolarlık nakdi kredi verdiklerini alacak sigortasında işlem hacimlerinin 15,3 milyar dolar olduğunu belirterek, yılsonunda alacak sigortasının hacminin nakdi kredi hacmini aşacağını ifade etti. Krediden büyükler faydalanıyor, küçükler erişemiyorlar eleştirisi yapıldığını hatırlatan Güney, şöyle konuştu:

"Amacımız ihracatçı firma sayısını artırmak. Sahadaki satış ekiplerimize de ciddi hedefler verip takip ediyoruz. İlk altı ayda geçen yılın altı ayına göre desteklerden faydalanan ihracatçı firma sayısı yüzde 110 arttı. 2018 yılında toplam destekten faydalanan 11 binken, şu anda 15 bin firmanın üzerine çıktık. KOBİ'lerin toplam destekten faydalananlara oranı 2017'de yüzde 60'ken bugün yüzde 80'in üzerine çıkmış durumda. KOBİ'lere pozitif ayrımcılık yapıyoruz. Değerlendirme süreçlerini öne alıyoruz, TL kredileri öncelikli onlara kullandırıyoruz."

"EYLÜLDEN İTİBAREN TÜM BANKALARA KEFALET VERMEK İSTİYORUZ"

IGE Genel Müdürü Kasım Akdeniz, büyümek ve istihdamı artırmak için yeni yatırımlara, kapasite artırımına ihtiyaç olduğunu, bunun için de finansmana ihtiyaç olduğunu belirterek, "Arz tarafında banka kredileri var. Bankaya gidince en önemli problem özellikle KOBİ'ler açısından teminat verme problemi. Toplam kredilerin yüzde 23'ü KOBİ'lere veriliyor. Yani Türkiye'de her 1000 girişimin 998 tanesi KOBİ, ama toplam kredilerden aldığı pay yüzde 23. Neredeyse bankacılık sektörünün tüketici kredilerine ayırdığı kısım kadar bir büyüklük. Eximbank hariç bankalarca kullandırılan toplam ihracat kredilerinin sadece yüzde 6'sı KOBİ'lere gidiyor. IGE'nin kuruluş amacı da burada yatıyor. İhracatçının toplam kredilerden aldığı payı artırmak ve ihracat kredilerinde de ihracatçı KOBİ'lerin payını artırmak. Bunu bankacılık sektörünün kendi iç dinamiklerini kullanarak yapacağız. IGE olarak bankacılık sektörünün elindeki fonları ihracata yönlendirmek için bu kredilerdeki riskini üstlenerek bankaların bunu kullanmasını sağlamayı hedefliyoruz. İhracatçı KOBİ'lerin finansmana erişimini kolaylaştırmayı ve sürdürülebilir kılmayı amaçlıyoruz. Kasım 2021'de kurulduk, Mart 2022'de Eximbank üzerinden ilk kefaletimizi üretmeye başladık. Temmuzda yaptığımız genel kurulda bankaları da içeri aldık ve eylülden itibaren diğer ihracat kredisi kullandıran bankalara kefalet vermek istiyoruz. 65 milyarlık kefalete dayalı kredi yaratma imkânımız var. Eximbank ile 22 milyarlık KOBİ'lere yönelik paket yaptık. Yılsonuna kadar başvurabilirsiniz. Biz kredi vermiyoruz, bankalar tarafından kredi verilmesini sağlamak için teminat veriyoruz" dedi.

Borçlarını ödeyen ve ihracat yapan tüm ihracatçı firmaların kendilerinin kredi teminatı için yaptıkları modellemelerden geçebileceğini vurgulayan Akdeniz, ret ya da onayın ise el değmeden objektif olarak sistem tarafından verildiğini dile getirdi. Akdeniz, Eximbank ile oluşturdukları sisteme gelen 1852 başvurunun 1725 tanesini onayladıklarını, 114 firmanın ret aldığını ve 1521 adedine Eximbank'ın da kredi kullandırdığını sözlerine ekledi.

Akdeniz İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı Refik Onur Kılıçer ise 8 ana sektör ve 5 il kapsamında çalıştıklarını ve 23 bin ihracatçıları olduğunu kaydederek, Türkiye'nin beşinci büyük birliği olduklarını söyledi. İlk 7 ayda yüzde 40'lık artışla ihracatta 12 milyar dolara ulaştıklarını belirten Kılıçer, "Seneyi 20 milyar dolar seviyesini geçerek kapatmayı düşünüyoruz. Kayseri yüzde 18'lik büyüme sağladı, ama yılsonu itibariyle Kayseri'nin de 4 milyar doları geçmesini umuyoruz" dedi.

Rusya'yla ihracatı ruble ile gerçekleştirme müjdesinin çok önemli olduğunu kaydeden Kılıçer, geçen yıla göre Rusya'ya ihracatta yüzde 200 gibi artış yaşadıklarını söyledi. Kılıçer, siparişlerin Türkiye'ye kaymaya başladığını dile getirerek, Avrupa resesyona girer ve bu durum Türkiye'yi etkilerse Rusya'nın bir fırsat olacağını, aslında yönlerini de Amerika'ya çevirdiklerini vurguladı. Ölçek büyütmek için yatırım yapılması gerektiğini yeni pazarlara girmeyi hedeflediklerini belirten Kılıçer, şöyle konuştu:

"Bu yatırımların arkasında işletme sermayesi gerekiyor. Sektörler ağırlıklı KOBİ'lerden oluşuyor, özsermaye ve ihracattan kazandığımızla bir yere kadar gidebiliyoruz. Hükümetten ricamız, ihracatçının finansmanının önünün açılmasıdır. Herkes resesyona girdiğinde, yatırıma devam edebilmemiz için bugün finansmana bir an önce kavuşmamız gerekiyor. Ancak böyle olursa makine siparişlerimizi verir, dünya resesyondan çıktığında üretim için karşılarında hazır olarak bizi bulurlar."

GÜÇLÜ SPONSOR DESTEĞİ

Kayseri'de gerçekleştirilen Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi Halkbank, İGE, İstikbal, Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Koza Altın İşletmeleri ve Türk Telekom'un ana sponsorluğunda gerçekleştirildi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.