TSE'den sanayiciye çağrı
Türk Standardları Enstitüsü (TSE) Başkanı Adem Şahin, standartların hazırlandığı süreçlere dahil olmanın sanayiciye büyük katma değer sağlayacağını belirterek, "Sanayicilerimizin, üniversitelerimizin ve tüketici birliklerimizin ayna komitelerde bulunmasıyla standartların daha kapsayıcı olarak hazırlanacağını düşünüyoruz." dedi.
TSE'nin, Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye'nin ortak finansmanıyla yürüttüğü "Standardizasyon Sisteminin Geliştirilmesi ve Farkındalığın Artırılmasına Yönelik Teknik Yardım Projesi" kapsamında hayata geçirdiği standardizasyon seminerlerinin 9'uncusu Ankara'da gerçekleştirildi.
TSE Başkanı Şahin, etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, seminerlerle standardizasyon konusunda kamuoyunda bilinç oluşturmayı, standartların belirlenmesi sürecinde sanayicinin rolünü, sanayi ve üniversite iş birliğinin önemini vurgulamayı, "Standardizasyon Platformu"nun tanıtımını ve standardizasyon süreçlerine ilgili tarafların katılımını sağlamayı hedeflediklerini söyledi.
Enstitünün en temel faaliyetinin, standardizasyon çalışmalarında koordinasyon rolünü üstlenmek olduğunu dile getiren Şahin, "TSE, ülkemiz sanayisinin gelişmesine yönelik faaliyetleriyle piyasayı dengelemektedir. TSE markası, tüketiciler tarafından tanınmakta, kalite ve güvenin garantisi olarak algılanmaktadır." diye konuştu.
Şahin, standartların sanayicilere bilgi ve teknoloji transferi, çevreci, kaliteli, güvenli üretim ve tüketim için aracılık ettiğini, ekonominin gelişimine doğrudan veya dolaylı olarak büyük katkı sağladığını anlattı.
Standartların, üreticileri ve sanayiciyi daha rekabetçi yapacağını, sanayicilerin ürünlerinin ve markalarının dünyanın her köşesinde tanınmasını sağlayacağını belirten Şahin, şunları kaydetti:
"Üretimde, ticarette güçlü bir şekilde ayakta kalmak, iş hacimlerini büyütmek isteyen tüm sanayicilerimizin standart hazırlama çalışmalarını yakından takip etmeleri gerekir. Rekabette üstün hale gelmek istiyorsanız, ürünlerinizi belli standartlarda üretmelisiniz. Bu nedenle sanayicilerimizi, ayna komitelere katılmaya, standartlara yön vermeye davet ediyoruz. Güçlü ülke standardı olan ve standartları belirleyen ülkedir. Standardı belirleyen ticaretin kuralını yazar. Standartların hazırlandığı süreçlere dahil olmanın sanayicimize büyük katma değer sağlayacağı düşüncesindeyiz. Standardizasyon sisteminin etkinliğinin ve verimliliğinin artırılması, standartlardan etkilenen birçok sektöre katkı sağlayacaktır. Sanayicilerimizin, üniversitelerimizin ve tüketici birliklerimizin ayna komitelerde bulunmasıyla standartların daha kapsayıcı olarak hazırlanacağını düşünüyoruz."
"YEŞİL MUTABAKAT'TAN TSE'YE ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞÜYOR"
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran da sanayinin standartlara uygun ürünlerle küresel pazarlara girmesini sağlamasının yanı sıra standartların hazırlanması sürecinin de TSE tarafından gerçekleştirildiğine dikkati çekti.
Türkiye'nin, dünyanın en maliyetli coğrafyasında bulunduğunun altını çizen Baran, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bölgede ekonomik olarak çok güçlü olmak zorundayız. Bunun için çok üretmeli ve dünya standartlarında ihraç edebilmeliyiz ki katma değerli getirimiz olsun. Cari açığı önleminin yolu budur. Yeşil Mutabakat'la ilgili yasal hazırlıklarımızın devam ettiği bu süreçte TSE, sürece uyum için çalışmaları reel sektörümüzü yönlendirecek. TSE'ye burada yeni bir iş alanı açılıyor. Bütün dünyada işleyişler ve standartlar değişecek. İhracatımızın yüzde 45'ini AB'ye yapıyoruz. İhracata ve ticarete ihtiyacımız var. Yeşil Mutabakat çerçevesinde oluşturulacak AB standartlarına uymak zorundayız. TSE'ye önemli görevler düşüyor."
"KAMU DESTEK MEKANİZMALARI OLUŞTURULMALI"
Ankara Ticaret Borsası (ATB) Başkanı Faik Yavuz da standardizasyonun, üretimi ve ticareti kolaylaştıran, tüketiciye güven veren ve dünyadaki kıt kaynakların etkin kullanımını sağlayan faaliyetler olduğunu söyledi.
Tarım, hayvancılık ve gıdanın gelecekte önemli sektörlerden olacağını dile getiren Yavuz, "Tarım ürünlerinde standardı getirmeliyiz. Lisanslı depoculuk sisteminde bu ürünlerin standardının belirlenmesi lazım. Aynı standartlara sahip ürünler aynı depoya girmeli. Bu konuda TSE ile görüşmelerimiz var. Doğrusu, TSE'nin belirlediği kurallardır." ifadelerini kullandı.
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkan Yardımcısı Seyit Ardıç da standartların, kayıpların asgariye indirilmesini, stokların azalmasını sağlayarak verimliği artırdığını belirtti.
Sanayicilerin yüksek maliyetlerinin düşürülmesi açısından standartlara uygun üretim yapılmasının önemine işaret eden Ardıç, "Sanayicilerimizin özellikle gerek ISO gerekse de CEN tarafından geliştirilen uluslararası standartların hazırlanmasına katkı koyabilmeleri ve ülkemiz sanayisinin aleyhine olabilecek standartların önüne geçebilmeleri için kamu destek mekanizmalarının da oluşturulmasına ihtiyaç var." dedi.
ASO 1. OSB Bölge Müdürü Cüneyt Çalık de ürünlerini en iyi tanıyan, rekabet ortamını bilen, piyasayı, pazarların durumunu ve geleceği tahmin ederek Türk sanayisini korumak için en iyi teknik desteği verecek kişilerin sanayiciler olduğunu kaydetti.
Sadece standartları takip etmeye çalışmanın "maçı sürekli deplasmanda oynamak" anlamına geldiğini vurgulayan Çalık, "Topu kendi sahamıza çekebilmemiz için gerekli argümanlardan biri de standartların yazılmasına yapılacak katkıdır. Ürün ve hizmetlerimizi ihraç etmek için sarf ettiğimiz efor takdire şayandır. Dünyanın ilk 10 ekonomisine girmek istiyorsak adım adım değil, atlayarak, öne geçerek hareket etmeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.